Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/72 E. 2022/170 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/72 Esas
KARAR NO : 2022/170

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2015
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizin 11/04/2017 tarih 2015/108 Esas ve 2017/74 Karar sayılı dosyası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 27/01/2020 tarih 2017/3735 Esas ve 2020/159 Karar sayılı karar ilamı ile KALDIRILMAKLA işbu esası almış olup, Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememiz 2015/108 Esas sayılı dosyasında sunduğu dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilin mali hak sahibi olduğu 10 adet Türk filminin davalı tarafça kendisine ait … (…) logolu televizyon kanalında 12 defa gösterime sunarak müvekkilin mali haklarına tecavüz ettiğini, yazılı bir sözleşme olmadan izinsiz olarak bu yayının yapıldığını, FSEK m. 68 uyarınca emsal bedelin üç katını talep ettiklerini, dava konusu filmler izlenme oranları yüksek filmler olduğundan bir gösterimi için emsal rayiç bedelin en az 15.000 TL olması gerektiğini, buna göre rayiç tazminat tutarının her bir gösterim için 15.000 x 12 gösterim sayısı x 3 katı bedel, toplam 540.000 TL olduğunu, davanın ilerde ıslah edilmesi koşuluyla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL üzerinden açtıklarını ifade ederek, davalının yapmış olduğu izinsiz gösterimlerin 3 katı bedeli olan şimdilik 1.000 TL’nin yayın tarihlerinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/03/2017 tarihli talep arttırım dilekçesi ile FSEK 68 e dayalı talebini 231.000,00 TLye arttırmıştır.
Davalı vekili Mahkememiz 2015/108 Esas sayılı dosyasında sunduğu cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı ve ispattan yoksun olduğunu, müvekkilinin davacıya ait filmleri yayınlamadığı gibi filmlerin 12 kez yayınlanmış olmasının da söz konusu olmadığını, davacının talep ettiği tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, davalının her bir film için 15.000 TL rayiç değer biçmesinin piyasa koşulları ile örtüşmediğini, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında açılmış mali hak ihlalinden kaynaklanan FSEK 68.maddesi uyarınca üç katı bedel talepli davadır.
Davacı izlenme oranları yüksek olduğunu belirttiği dava konusu filmler için davalıya ait … logolu televizyon kanalında 12 kez gösterime sunularak müvekkilinin mali haklarına tecavüz edildiğinden bahisle üç katı bedel talep etmektedir.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle bilirkişiden rapor alınmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün …tarih ve … sayılı yazısında, dava konusu filmlerin eser işletme belgeleri gönderilmiştir. Eser işletme Belgelerinin incelenmesinde, …: … San. Ürn. İşl. Ltd. Şti, …: …Şti., …: … Şti., …: İşletme belgesi üzerinde elle yazılmış: “… tarih ve … esas sayılı Mahkeme kararı ile bu eserin hakları 01/01/1992 yılından itibaren …ve …’a aittir.” ibaresi bulunmaktadır.
…: Filmin yapımcısı … Ltd. Şti olup, Noter marifetiyle eserin kullanım hakkı 18/03/2013 tarihinden geçerli olmak üzere 5 yıl süre ile 18/03/2018 tarihine kadar … yapımcı kodu ile …Tic. Ltd. Şti’ne devredilmiştir. …: Filmin yapımcısı … Ltd. Şti olup, noter marifetiyle eserin kullanım hakkı 18/03/2013 tarihinden geçerli olmak üzere 5 yıl süre ile 18/03/2018 tarihine kadar … yapımcı kodu ile …Tic. Ltd. Şti’ne devredilmiştir. …: … 9. Noterliği’nin … tarih ve … nolu sözleşmesinde belirtilen şartlar dahilinde … tarafından … Ltd. Şti’ne devredilmiştir. …: Tüm hakları devir sözleşmesi ile 18/05/1989 tarihinden itibaren tüm hakları … Firmaya devredilmiştir. …: 21/03/2007 tarih ve … nolu sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde … Şti’ne devredilmiştir. ….: … Ltd. Şti.’ne devredildiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu eser işletme belgelerinden …, …, …, …, …, … ve … filmleri üzerinde … Ltd. Şti’nin hak sahibi olduğu anlaşılmaktadır. “…” isimli eserle ilgili olarak ise davacı ile …Şti. … ve… tarafından 24/05/2013 tarihli sözleşme akdedildiği, bu sözleşme kapsamında film üzerindeki “tüm mali ve manevi haklarını”, bu arada yayın haklarını da sözleşmenin 2.2 maddesi uyarınca davacıya devrettikleri anlaşılmaktadır.
FSEK’e göre manevi veya mali hakları tecavüze uğrayan kimse, tecavüz edene karşı, tecavüzün refini dava edebilir. Ref davası, herkese karşı ileri sürülebilecek hakların ihlali halinde açılabilecek bir dava olup; sözleşme ilişkisinden kaynaklanan yetki ve izinlerin ihlali halinde, yani sadece sözleşmenin tarafları arasında ileri sürülebilecek hak ve yetkilerin, akdi hukuk kaynaklı talep haklarının bu davalara dayanılarak ileri sürülmesi mümkün değildir.
Mali haklara tecavüz halinde 68. maddenin ilk fıkrasında “… izni alınmamış hak sahipleri, sözleşme yapılmış olması halinde isteyebilecekleri bedelin veya Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilirler” denmektedir. Fıkrada geçen “üç kat fazlasını isteyebilir” ifadesi, “üç katını isteyebilir” şeklinde anlaşılmalıdır.
FSEK m. 68/1’de ifadesini bulan “üç katı bedel” kusur ve zarar şartı aranmayan kanundan doğan bir “ceza” olarak görülmektedir. Kusur aranmaksızın “en çok üç katı” bedel ödenmesi, mütecavizi caydırmaya yönelik hak sahibine ödenen kanuni bir ceza hükmündedir.
Maddenin birinci fıkrasına göre farazi bedelin belirlenmesinde Kanunda iki yöntem belirtilmiştir. Bunlardan ilki, farazi bedelin, “hak sahipleri ile sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedele” göre belirlenmesi, diğeri ise “bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedele” göre belirlenmesidir.
“Farazi sözleşme bedeli”, hak sahibinin, “sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedele” göre tespit edilecektir. Farazi sözleşme bedeli, her somut olaya göre tespit edilmelidir. Bu tespit edilirken, somut olayın özelliğine göre eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri; eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınmalıdır.
Gerekli incelemeler yaptırılmış mahkememizin 11/04/2017 tarih 2015/108 Esas ve 2017/74 sayılı kararı ile “…Davacı …ŞTİ tarafından Davalı …AŞ aleyhine açılan davanın kabulü ile, Davacının mali hak sahibi olduğu 9 adet Türk filminin davalı şirketin … logolu TV kanalında 11 kez izinsiz gösterimi nedeniyle FSEK 68. maddesi uyarınca belirlenen 77.000,00 TL rayiç bedelin takdiren 3 katı olan 231.000,00 TL’nin 06/05/2015 tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiş ise de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 27/01/2020 tarih 2017/3735 Esas ve 2020/159 Karar sayılı karar ilamı ile KALDIRILMAKLA Mahkememizin işbu esasını aldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 27/01/2020 tarih 2017/3735 Esas ve 2020/159 Karar sayılı karar ilamının Gerekçe kısmında; Davacı vekilinin mali haklarının müvekkiline ait olduğunu ileri sürdüğü 10 adet Türk filminin davalı kanalda izinsiz olarak 12 defa gösterildiğini beyanla, FSEK 68. Maddeye dayanarak üç kat tazminat talep ettiği, ilk derece mahkemesince 9 adet filmin haklarının davacıya ait olduğu, izinsiz olarak 11 kez gösterildiği, her bir gösterim bedelinin 7.000 TL olduğu gerekçesiyle ıslah ile arttırılan davanın kabulüne karar verdiği, davacının davaya konu filmler yönünden, davacı sıfatının bulunup bulunmadığı HMK 114 / 1-d-e ve 115. Madde gereğince dava şartı olmakla, HMK 355. Madde gereğince Dairemizce resen incelenmiş ; davaya konu “…” isimli filmin 18/05/1989 tarihinde mali haklarının davacı …’e devredildiği anlaşılıyorsa da; devir tarihinde FSEK 27. Madde gereğince koruma süresi ilk alenileşme tarihi olan 30/12/1981 tarihini takip eden yılın başından itibaren 20 yıl olmakla, filmin yayın tarihinde hakları eser sahibine döndüğü görülmekle, davacının eser üzerinde mali hak sahibi olup olmadığının mahkemece değerlendirilmediğinin anlaşıldığı, davaya konu “…” isimli filmin yapımcı … tarafından 18/08/1992 tarihinde haklarının … reklam firmasına devredildiği, …’nin de ikinci sözleşme ile 01/01/2009 tarihinde filmin haklarını yeniden davacı …’e devredildiği anlaşılıyorsa da; devir tarihinde FSEK 27. Madde gereğince koruma süresi, ilk alenileşme tarihi olan 11/03/1988 tarihini takip eden yılın başından itibaren 20 yıl olmakla, filmin haklarının devredildiği tarihte 20 yıllık süre dolduğundan yayın hakları eser sahibine döndüğü görülmekle, …’nin sözleşme yapma ve hak devretme yetkisinin bulunup bulunmadığından, davacının eser üzerinde mali hak sahibi olup olmadığının mahkemece değerlendirilmediği, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; davaya konu “…” ve “…” filmlerinin, mali haklarının yayın tarihinde davacıya ait olmadığının ileri sürüldüğü, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda davaya konu “…” filminin 26/12/2014 tarihinde bir kez, “…” filminin 03/04/2015-30/04/2015 tarihlerinde iki kez yayınlandığının ve bu filmlerin yapımcı …-… tarafından 01/09/2008 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle, her film için 1 yıl için 6 kez gösterim hakkının davacıya devredildiği, bu durumda yayın tarihlerinde davacının mali hak sahibi olup olmadığının mahkemece değerlendirilmediği, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ve yargılama sırasında dava dilekçesindeki filmlerin müvekkiline ait kanalda yayınlanmadığını, bilirkişi raporunda geçen …logosunun müvekkiline ait olmadığını ileri sürdüğü, RTÜK’ün 08/10/2015 tarihli yazı cevabında, “yayın kaydını bir yıl saklama yükümlülüğü bulunan medya hizmet sağlayıcısından kopyalama ücreti karşılığında temin edilebileceğinin ” bildirildiği, ancak bu şekilde yayınların temin edilmediği, davacı tarafça dosyaya sunulan USB bellek üzerinde inceleme yapıldığı, mahkemece bilişim uzmanı bilirkişiden rapor alarak, USB bellekteki kayıtların ilk oluşturma tarihlerinin ve kayıtların yayın tarih/saatlerinin güvenilirliğinin denetlenmediği gibi … logosunun davalı şirkete ait olup olmadığı, onun tarafından kullanılıp kullanılmadığının da RTÜK’den yayın lisansı ve TPMK’dan logonun marka tescil kaydının bulunup bulunmadığının sorulmadığı, ilk derece mahkemesince her bir filmin gösterim bedelinin bilirkişi raporu esas alınarak, 7.000 TL olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmişse de, davalı kanalın hangi ölçekte yayın yaptığı, Tüm Türkiye çapında mı, bölgesel yayın mı yaptığı, dijital platform üzerinden mi, uydu yayını mı olduğunun araştırılmadığı, raporda filmlerin icracı sanatçılarının filmin izlenirliğine etkisi, filmin kanalda yayın saati gibi gösterim bedeline etki eden hususların tartışılmadığı, yapılan açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiği kanaatiyle Daireleri kararında işaret edilen hususlarda, araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar… logosu ile yapılan kullanımlar yönünden de inceleme ve değerlendirme yapılması talep edilmiş ise de davacı vekilinin 13/02/2017 tarihli beyan dilekçesi ile davalının farklı kanallar üzerinden farklı logo ile izinsiz yayın yaptığı, davanın uzamaması adına Ayaz TV logosu ile yapılan yayınlara yönelik taleplerini atiye terk ettiklerini bildirdiği anlaşılmış ise de kaldırma kararı doğrultusunda gerekli eksiklikler tamamlanmaya çalışılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 27/01/2020 tarih 2017/3735 Esas ve 2020/159 Karar sayılı karar ilamı ve Mahkememizce yeniden görülen davanın 25/02/2021 tarihli duruşmasında “…BAM kararı doğrultusunda RTÜK’e tekrardan müzekkere yazılarak … logolu televizyon kanalının hangi ölçekte yayın yaptığı, ülke çapında mı bölgesel nitelikte mi yayın yapıldığı, dijital platform üzerinden mi uydu yayını üzerinden mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bildirilmesi, bildirilemiyor ise bu bilgilerin nereden edinilebileceğinin mahkememize bildirilmesi hususunda müzekkere yazılmasına, 1) nolu ara karar yerine getirildiğinde; davacı vekilinin bilirkişiye yönelik itirazları dikkate alınarak dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir FSEK uzmanı, bir sinema sektör bilirkişi bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle BAM kaldırma kararında belirtilen hususlar dikkate alınarak davacı tarafça sunulan devir sözleşme tarihleri, gönderilen müzekkere cevapları ve ücretlerin belirlenmesindeki kriterler değerlendirilerek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine, önceki rapordaki tespitlerden farklı kanaate ulaşılması halinde bu hususun ayrıca gerekçelendirilmesi hususunun bilirkişilere ihtarına…” karar verilmiş olup RTÜK’e müzekkere yazılmış ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı tarafından sunulan 06/03/2021 tarihli cevabi yazısında “…Kayıtlarımızda yapılan inceleme neticesinde “… Şirketi” unvanlı ve “…“ logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 12.12.2012 tarihinden itibaren on yıl süre ile geçerli uydu televizyon yayın lisansının Üst Kurulun 01.03.2017 tarih ve 2017/09 sayılı toplantısında alınan 17 nolu kararı ile şirket ortakları aynı kişi olan (… kimlik numaralı …) “…A.Ş.” unvanlı “…” logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşa devredildiği görülmüş olup, söz konusu kuruluşun 12.12.2012 tarihinden itibaren on yıl süre ile geçerli standart çö: lüklü uydu televizyon yayın lisansı (U-TV SD) bulunmaktadır. Uydu televizyon yayınlarıyla ilgili mevzuata göre ulusal ve/veya bölgesel ayrımı bulunmamakta olup uydu alıcıları bulunan ve uydü altyapı/platform işletmecilerince yayını iletilen yerlerde yayınlar izlenebilmektedir. Mezkur kuruluşun yayın yapıp yapmadığı ve hangi tarihler arasında yayında olduğu bilgisine ise aşağıda belirtilen uydu platform işletmecilerinden ulaşılabilmesinin mümkün olduğu değerlendirilmektedir…” işbu cevabi yazı gereği ilgili Telekomünikasyon şirketlerine ve TÜRKSAT’a müzekkere yazılmış ve TÜRKSAT tarafından sunulan 26/04/2021 tarihli cevabi yazıda “…”…” logolu ve … LTD Şti ileilgili bir veriye ulaşılmamıştır. (İlgili aramalar Mogan CRM ve Müşteri dosyaları baz alınarak yapılmıştır.) “…” Logolu ve … ile şirketimiz araşında imzalanmış olan 3 adet uydu sözleşmesi tespit edilmiştir….-…-…, …, … ile imzalan sözleşme ve şirketin imza sirküleri incelendiğinde … kimlik numaralı …’in yönetim Kurulu Başkanı ve iraza yetkilisi olduğu görülmektedir. …yapılan incelemelerde Türksat paketleri dışında aşağıdaki altyapı işletmeci platformunda da yayın yaptığı görülmüştür…” belirtilmiştir.
Toplanan deliller ve belgeler kapsamında Mahkememiz 25/02/2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar gereği dosya Bilirkişi Heyetine tevdi edilmiş olup alınan 10/01/2022 tarihli raporda özetle; …’nin “…”, “…”, “…”, “…”, “…”,
“…”, “…”, “…”, “…” ve “…” filmlerinin kayıt tescil belgeleri ve eser devir sözleşmeleri sayesinde sahip oldukları, … A.Ş.’nin …’de , “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ve “…” filmlerini 2014 ve 2015 yıllarında umuma arz ettiği,
… ile … A.Ş. arasında sözleşmenin olmadığı, 9 adet filmin izinsiz gösterimi için toplamda 75000 TL ve FSEK m. 68/1 uyarınca 3 kat bedel tezyidi talebinde bulunabileceği, dolayısıyla 75000TLx3=225000 TL talep edilebileceği görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan rapor içeriği, Bam kaldırma kararı doğrultusunda ele alındığında; davalının davacının mali hak sahibi olduğu tespit edilen “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ve “…” filmlerini …’de , “…”, “Çiçek Abbas”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ve “…” filmlerini 2014 ve 2015 Yıllarında izinsiz bir şekilde umuma arz ettiği, 9 adet filmin izinsiz gösterimi için rayiçler dikkate alındığında hesaplanan toplamda 75000 TL nin FSEK m. 68/1 uyarınca 3
kat bedel hesabıyla 75000TLx3=225000 TL tazminat oluştuğu anlaşılmakla son yayın tarihi olarak tespit olunan tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 225.000,00-TL’nin 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 11.397,05 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 4.013,70 TL (peşin + başvuru + vekalet+talep arttırım) harç, 5.215,00 TL posta bilirkişi giderinin kabul oranına göre hesaplanan 5.079,00 TLsi olmak üzere toplam 9.093,24 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 34.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸