Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/64 E. 2020/118 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/64
KARAR NO : 2020/118

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.)
DAVA TARİHİ : 06/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fsek-kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … Üniversitesi … Öğretmenliği bölümü mezunu olduğunu ve hâlihazırda … Lisesinde İngilizce Öğretmenliği yaptığını, 25.06.2017 tarihinde ana akım medya organlarının da dahil olduğu birçok ulusal ve yerel ölçekte yayın yapan medya kuruluşlarında servis edilen bir haberde; lise son sınıf öğrencisi olan … isimli bir öğrencinin LYS’den çok yüksek puan almasına rağmen, tercih etmediği bir üniversiteye yerleştiği, internet IP adreslerine ilişkin yapılan tespit sonucunda tercihlerinin arkadaşı olan …. tarafından ÖSYM web sayfasından değiştirildiği yönünde haberler yer aldığını, 25.12.2017 tarihinde aynı haberlerin ekseriyetle aynı yayın organlarında yeniden gündeme geldiğini ve bu sefer de arkadaşının şifresini izinsiz kullanarak tercihlerini değiştiren söz konusu … isimli şahsın 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığının ifade edildiğini, söz konusu haberler basılı, görsel ve internet kaynaklı medya organlarında “…”, “…!” ve “…” gibi sair başlıklarla ulusal ve yerel medyada uzunca süre gündemde tutulduğunu, durumun … 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile de delil niteliğinde tespit edildiğini, müvekkili …’in, söz konusu haberlere konu olan olayla hiçbir ilişkisi olmadığı gibi bahsi geçen … isimli şahısla da isim benzerliği dışında hiçbir bağlantısı bulunmadığı halde, müvekkilinin fotoğrafının davalı şirketin de aralarında bulunduğu birtakım kişi ve kurumlarca haberlerde tekrar tekrar kullanıldığını, müvekkilinin olayla hiçbir alakası yokken milyonlarca kişiye yazılı ve görsel medya yoluyla “hırsız” gibi sıfatlar kullanılmak suretiyle bir suçlunun fotoğrafı olarak arz edildiğini, aynı zamanda müvekkilinin fotoğrafının canlı olarak yayınlanan ana haber bültenlerinde kullanılıp gazetelerde de basıldığını, davalı şirketin, içerik sağlayıcısı olduğu www.birgun.net adresli web sayfasında internet yoluyla haber yayıncılığı yaptığını, davalı yanca, söz konusu haber sitesinde müvekkilinin ön cepheden çekilmiş bir fotoğrafı kullanılarak büyük puntolarla 25.06.2017 tarihinde “…” başlıklı haber yayınlandığını, söz konusu haberde müvekkilinin fotoğrafının bir hırsızın fotoğrafı olarak gösterildiğini, müvekkilinin kişisel Facebook sayfasındaki profil fotoğrafının davalı yanca izinsiz alınmak suretiyle söz konusu haberde kullanıldığını, müvekilinin öğretmen olması nedene ile habere konu olayın öncelikli hedef kitlesinin doğrudan müvekkilin çevresindeki öğrenciler, bunların velileri, bizatihi kendi arkadaş çevresi ve ailesi olduğunu, müvekkilinin söz konusu hadise karşısında son derece elem duyduğunu ve çevresindeki herkese olayın gerçek yüzünü açıklamak zorunda kaldığını, açıklasa dahi alay konusu olduğunu, haberin öğretmenlik itibarını derinden zedelediğini, öğretmenlik mesleğinin kendisine artık bir külfet hâline geldiğini, okula gitmenin stres, panik ve endişe dolu bir hâl aldığından bahisle internet üzerinden yayınlanan haberler yoluyla müvekkilinin kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle 10.000 Türk Lirası tutarında manevi tazminatın haksız fiilin ilk başladığı tarih olan 25.06.2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı yandan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun “MADDE 20-13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde…yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 06/02/2020 tarihinde açıldığı, ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın tensiben usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçeleri ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının “davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle” dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca, yatırılan 170,78 TL peşin harçtan 54,40 TL karar harcının düşülmesi ile kalan 116,38 TL’nin talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır