Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/54 E. 2020/414 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/54
KARAR NO : 2020/414

DAVA :Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı şirket olan …’nin 05.12.2018 tarihi itibariyle Lisans Sözleşmesi çerçevesinde davacı … A.Ş ye “…”, “…” ve “…” a lisans hakkını verdiğini, müvekkil şirketin yazılımın bütün ve işlevsel olduğunu kanısıyla lisans hakkından sorumlu olduğunu düşünülen bedelini eksiksiz biçimde ödediğini, … isimli “depo yönetim” yazılımının ömür boyu kullanım hakkının taahhüt edildiğini, yazılımın müvekkil şirkete gereken faydayı sağlayamadığını, işin yürütülüşünde çeşitli hatalara neden olduğunu, davalı şirketin tanıtım aşamasında sunduğu çözüm önerilerinin şirket bünyesinde kullanılamadığını, yazılımın tam işler durumda olmadığını, yazılımın sistemi yavaşlattığını, yazılımın kullanım sırasında stokların takibini, kontrolünü ve sevkiyatı sırasında karşılaşılan hata ve sorunlara kalıcı çözümler getiremediği, uyum sağlayamadığını kısacası şirketin gündelik iş akışını olumsuz yönde etkilediğini, taraflar arasında yürütülen çeşitli görüşmeler yapıldığını ve sonuçsuz kaldığını, müvekkil şirket 04.09.2019 tarihinde …. 60. Noterliği marifeti ile ihtarname keşide edildiğini sonuçsuz kaldığını, Müvekkil şirket … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … sayılı Değişik iş dosyasının açıldığını, delil tespiti davası kapsamında alınan bilirkişi raporunda da iddiaları ispatlar nitelikte olduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu uzlaşma sağlanamadığını belirtmiş lisans sözleşmesi gereği ödenen 54.519,63TL’nin sözleşme konusu yazılımın ayıplı olması sebebiyle davalıdan rucuen tahsilini talep ve dava etmiş, cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde asıl dava yönünden görev itirazını kabul etmediklerini karşı dava yönünden ise görevli mahkemenin Ticaret mahkemeleri olduğunu, açılan karşı davayı kabul etmediklerini belirtmiş, el terminali ve barkod okuyucuların davacı tarafça kullanıldığını, davanın 11.705 TL’lik kısmından feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava konusu ihtilaf davacıya geliştirilen iki adet programın ayıplı olduğu iddiasından kaynaklı sözleşmesel ve ticari bir dava olduğunu, davada lisans hakkının içeriği ve sair Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda Koruma altına alınan bir ihtilaf söz konusu olmadığını, davacının kendileriyle akdedilen sözleşme uyarınca söz konusu programın ve kullanım hakkını satın almış olduğu hususlarında ihtilaf olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, davacıya teslim edilen lisans hakkı davalı müvekkile ait olan stok depo yazılım ana paket, el terminali modülü, yerinde kurulum, müşteriye özgün talepler içeren ek geliştirme modülleri, iki adet el terminali ve barkod okuyucusu stok ve depo yazılımı programını tam ve eksiksiz teslim ettiklerini, davacıya 05.12.2018 tarihli proje teklifi oluşturulduğunu ve ardından aynı tarihli sözleşme imzalandığını, davacının talebi doğrultusunda işletmesine özgü program geliştirilip fatura edildiğini, programa ek olarak sevkiyat planlama sistemi talep ettiğini sonrasında teslim edildiğini, teslimden sonra iki adet el terminali daha satın almış olduklarını, davacının adresinde ilk sözleşme sonrası verilecek eğitimler hariç 14 günlük ek eğitim verildiğini, davacının işletmesinde teknik problemlerle karşılaşıldığını bu teknik problemlerin giderilmesinde müvekkilin davacıyla koordineli çalıştıklarını, davacıya kesilen proforma bedeli ve ek eğitim bedelinin ödemesi konusunda davacı müvekkili çeşitli beyanlarla uzun süre beklettiğini, yoklukta gerçekleştirilen … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne … tarihli … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi… Muhabere numarasıyla gönderilen savunma ile belirtildiğini, gerçekleştirilen keşfin yenilenmesini müvekkilde bulunan kayıtların incelenmesinin istenildiği, arabuluculuk tutanağında 4.ayda fatura edilen el terminallerinin kullanıldığını, 54.519.63TL’lik ilk faturanın iadesini istenilmişse de bu fatura incelendiğinde içerisinde iki adet el terminali ve bir adet barkod okuyucu da içeren komple hizmet faturası olduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan teknik detaylı itiraz dilekçesinde belirtilen program ek özellik arz eden hususların eksik incelemeye dayalı olarak ayıpmış gibi gösteren bir raporla dava açıldığını, … hatası ile …güvenlik duvarı arıza durumlarının Netsis programına bağlantıyı sağlayan … programının açık olup olmamasını kontrol edilmediğini belirtmiş davanın reddini savunmuş, aynı dilekçedeki karşı davaya ilişkin taleplerinde ise; davacının ek talepleri neticesinde oluşturularak davacıya teslim edilen sevkiyat programı bedeli 26.671,36TL ve verilen 14 günlük ek eğitim bedeli 16.520,00TL sözleşme alacağının davacı karşı davalı tarafından ödemediğini, ileride arttırılmak üzere bedeli ödenmeyen davacıya teslim edilen sevkiyat programı bedeli olarak 500TL ve verilen 14 günlük ek eğitim bedeli toplamda 1.000TL’nin karşı davalıya keşide edilen ihtarname tebliğinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya ödenmesini talep etmiştir.
İş bu dava ayıplı ifaya dayalı ödenen bedelin rücuen tahsili, karşı dava ise bakiye ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir.
26/11/2020 tarihli celsede davacı-karşı davalı vekili beyanlarında özetle; karşı davaya ilişkin görev itirazımızı tekrarladıklarını, karşı davanın lisans sözleşmesine ilişkin olmadığını, bakiye ücrete ilişkin olup ticaret mahkemesinin görevinde kaldığını, asıl dava yönünden ise mahkememizin görevli olduğunu, asıl davada ayıp hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, karşı davada ise hizmetin verilip verilmediği hususu değerlendirilmesi gerektiğinden, ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, proforma faturaya dayalı açıldığını beyan etmiş, davalı/karşı davacı vekili ise görev itirazlarını, tekrarladıklarını, taraflar arasında lisansa ilişkin bir ihtilaf bulunmadığını, fikri mülkiyet kapsamında lisansın tartışılmasını gerektirir bir hususun bulunmadığını, mahkemenin görevli olmadığını beyan etmiştir.
Hmk’nın 114. Maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 144/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”ndan açık bir şekilde bahsedilmiştir.
TTK 4. Maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılır.
Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanununda tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı belirtilmiş, 5. Maddesinde de ticari davaların Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememiz ihtisas mahkemesi olup, 5846 sayılı Yasa’nın 76. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalara, SMK ile düzenlenmiş olan marka, patent tasarım uyuşmazlık konusu davalara bakmakla görevlidir. Dosyada buna ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. (Bu yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/3102-5641 sayılı 11/04/2014 tarihli kararı “5846 sayılı FSEK’n 1. Ve 1/A maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, örgörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir”)
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; ihtisas mahkemesi niteliğinde olan mahkememizin davada görevli olmadığı, gerek FSEK gerekse SMK kapsamında değerlendirilmesi gereken bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasında lisans sözleşmesinin bulunmasının doğrudan uyuşmazlıkta mahkememizi görevli kılmayacağı, zira dava dilekçesine ekli olarak sunulan 05/12/2018 tarihli şablon lisans sözleşmesi kullanım hakkına ilişkin olup, bahse konu PROGRAMLARIN KURULUMU VE İŞLETİLMESİYLE İLGİLİ UYUŞMAZLIKLARIN genel hükümler kapsamında ayıplı ifa olgusu ve bakiye ücretin oluşup olmadığına ilişkin olup, yazılımın eser niteliği, lisansız kullanım ya da sözleşmenin varlığı hususunda taraf ikrarları dikkate alındığında lisanslı kullanıma aykırılığın söz konusu olmadığı izahtan vareste olup davanın izahı yapılan hükümler ve tarafların tacir sıfatları çerçevesinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı anlaşılmakla görevin kamu düzeninden olduğu hususu nazara alınarak, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın görev yönünden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesini müteakip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. Gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2020

Kâtip … Hâkim …
¸ ¸