Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/46 E. 2020/202 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/46
KARAR NO : 2020/202

DAVA : Tecavüzün Tespiti, Ref’i, Men’i, Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan tecavüzün tespiti, ref’i, men’i, maddi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle, Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle, müvekkilleri … … (MESAM) ve … (…)’nin 5846 sayılı FSEK’in 42. maddesi uyarınca, üyeleri bulunan müzik eseri sahiplerinin söz konusu yasa olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerinden doğan haklarını takip, talep ve tahsil etmek üzere kurulduğunu, davalının … logolu televizyon kanalının sahibi olduğunu, davalının televizyon kanalında müvekkili meslek birliklerinin repertuvarlarına dahil olan eserleri yayınlayabilmek için müvekkili meslek birlikleri ile yazılı izin sözleşmesi imzalamak zorunda olduğunu, davalının meslek birlikleri ile sözleşme imzalamadığı gibi müvekkili meslek birliklerinin repertuarında yer alan eserleri, sahibi olduğu televizyon kanalında yayınlamaya devam ettiğini, 21 Temmuz 2019 tarihindeki yayın kayıtlarının incelenmesinden iddialarının açıkça anlaşılacağını, yazılı izin alınmaksızın müzik eserlerinin kullanımının FSEK kapsamında mali haklara tecavüz durumunu oluşturduğunu, davalının müvekkilleri meslek birliklerinin repertuarında yer alan eserleri bedel ödemeksizin bilerek ve isteyerek yayınlamaya devam ettiğini, müvekkilleri meslek birliklerinin mali haklarını ihlal ettiğini ve tespit tarihinden sonraki yayınları nedeniyle de ihlale devam ettiğini, davalının kötüniyetli haksız fiiliinin ihtiyati tedbir mahiyetinde durdurulmasının müvekkilleri meslek birliklerinin dolayısıyla eser sahiplerinin uğradıkları zararların katlanarak devam etmesinin engellenmesi amacıyla gerekli olduğunu, bu durumun davalının, dava tarihinden sonra da müvekkilleri meslek birliklerinin repertuarında yer alan eserleri bedel ödemeden yayınlamaya devam edeceğine dair karine teşkil ettiğini, müvekkilleri meslek birliklerinden izin almaksızın müzik yayını yapan her türlü işletmenin ortaklaşa gerçekleştirdiği büyük maddi zararın bir ölçüde de olsa parçasının karşı taraf olduğunu, izinsiz kullanımlar nedeniyle fikri mülkiyet haklarından kaynaklanan gelirlerin düşük olduğunu, verilecek tedbir kararının başta davalı olmak üzere izinsiz müzik kullanıcıları için caydırıcı olacağını, davalı yayın kuruluşunun müvekkilleri meslek birliklerinin repertuvarının izinsiz kullanması ve bunun için bir ücret de ödemiyor olmasının davalı yayın kuruluşunun kendi sektöründe de haksız rekabetin oluşmasına yol açtığını, müvekkilleri meslek birliklerinden izin alarak ve bedellerini de ödeyerek müzik yayını yapan işletmelerin bunun bedelini ödemeyenlere nazaran daha fazla maliyetlerle karşılaştığını, müvekkilinin mali hak bedelleri üzerinden lisans sözleşmesi imzalanması yönündeki teklifine davalı yayın kuruluşu tarafından herhangi bir cevap verilmediği ve başvuruda da bulunulmadığını, arabuluculuk sürecinin sonuçsuz kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalıya ait … logolu televizyon kuruluşunda meslek birliklerinin repertuarlarında yer alan eserlerin umuma iletildiğinin ve davalının bu eyleminin müvekkili meslek birliklerinin haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, ref’ine, men’ine, 1.000,00 TL’nin FSEK 68.maddesi uyarınca üç katı olan 3.000,00 TL maddi tazminatın 2019 yılı başından itibaren işleyecek Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı reeskont faizi oranındaki faizi ile birlike davalıdan tahsili ve hükmün ilanı ile davacı meslek birliklerinin talep tarihi itibariyle korumasında bulunan repertuarda yer alan eserler ile müvekkili meslek birliklerinin repertuarına dahil olacak eserlerin kullanılması sureti ile … logolu televizyon kuruluşunda umuma iletilmesinin yasaklanması yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafça mahkeme dosyasına sunulan yayın kayıtları ve arabuluculuk tutanağı incelendiğinde gerek yapılan yayın kayıt tespiti gerekse arabuluculuk sırasında uzlaşma konusu yapılan yayınlar 2018-2019 yıllarına ait olduğunun bu nedenle arabuluculuk şartının 2020 yılı için yerine getirilmemiş olduğunu, bu kapsamda davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca bu sebeple de bağlı olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulünün isabetsiz olduğunu, kaldırılmasının gerektiğini, davacı tarafın iddialarını ispat ile yükümlü olduğunu, müvekkili şirket tarafından hangi eserlerin izinsiz olarak kullanıldığına ilişkin ispat yükünün davacı tarafta olduğu gibi kullanıldığı iddia edilen eserlere ilişkin telif bedelinin de davacı tarafından belirlenmiş olduğunu, bu kapsamda davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuken uygun olmadığını, davacının hangi eserlerinin müvekkili tarafından izinsiz kullanıldığını net olarak belirtmeyerek müvekkilinin savunma hakkını kısıtladığını, ayrıca müvekkili şirketin televizyon yayınlarının genel içerikli olduğunu ve … yayıncısı olmadığını, temsil hakkına sahip olduğu müzik eserlerinin televizyon yayınlarının tüm günlük yayın akışı içerisinde çok az bir yer kapladığını, radyo yayını ise sadece … iline yönelik yapmış olduğu anlaşma kapsamında … yayınlarının yeniden iletimini gerçekleştirdiğinden müzik telif yükümlülüğünün … A.Ş.’ye ait olduğunu, bu hususun davacı meslek birliğinin de bilgisi dahilinde olduğunu, müvekkili şirketin anlaşmasının olduğu pek çok müzik bankasının olup yapılan yayınların içinde yer alan müzik eserlerinin büyük çoğunluğunun zaten bu anlaşmalar kapsamında kullanılmakta olduğunu, yani müzik eserlerinin başkaca anlaşmalar kapsamında kullanmış olma ihtimali bulunan müvekkili şirketin yayınlarında davacının temsil ettiği eserlerin yer aldığının davacı tarafça ispatının gerektiğini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle öncelikle arabuluculuk şartı yerine getirilmeksizin açılmış davanın usulden reddine karar verilmesini, bu talebin yerinde görülmemesi halinde ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve neticede davacının haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddine karar verilmesi ile yargılama giderlerinin, avukatlık ücretlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 04.05.2020 tarihli dilekçesi ile, açtıkları davadan ve bu dava ile ilgili tüm taleplerinden feragat ettiklerini, ayrıca davalıdan yargılama gideri, vekâlet ücreti gibi herhangi bir taleplerinin de bulunmadığını bildirmiş olmakla gereğinin yapılmasını talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu vekaletnamenin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. Maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı vekilinin … 18. Noterliği, … tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesindeki açık yetkisine dayalı olarak 04/05/2020 kayıt tarihli dilekçesindeki vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 54,40 TL karar harcı peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Mahkememizin 04/02/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, mahkememiz dosyasına 02/03/2020 tarih ve … makbuz no ile yatırılan 50.000,00 TL (ellibintürklirası) tutarındaki teminatın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
4-Taraf vekillerinin masraf ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 10/06/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır