Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/444 E. 2022/114 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/444 Esas
KARAR NO : 2022/114

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve sonraki aşamalardaki beyanlarında özetle; … Ltd. Şti./… hakkında … 35. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile 01/08/2008 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi ve faturalardan kaynaklanan 4.077,80 TL asıl alacak ve 3.444,28 TL faiz olmak üzere toplam 7.522,08 TL alacağın tahsiline ilişkin olarak 03/12/2019 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, Borçlunun itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine, yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, Taraflar arasında imzalanan 01/08/2008 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi kapsamında Lisans Alan davalının Sözleşmenin Meslek Birliklerine Ödenecek Lisans Bedelleri başlıklı 4. maddesi uyarınca; Meslek Birliklerinden almış olduğu yayın izni karşılığında ilgili yıla ilişkin Meslek Birlikleri’ne ödeyeceği bedelin KDV hariç 1.134,47-TL olarak belirlendiği, ödeme tarihleri ve şeklinin Mali Şartlar başlıklı 7. Madde hükümlerine uygun olarak Sözleşme’nin EK-1’inde tespit edildiği, Taraflar arasındaki lisans sözleşmesinin 01/01/2008 – 01/01/2009 tarihleri arasındaki süreyi kapsadığı, sözleşmenin yenilenmesi hususunun ise Sözleşmenin Süresi Ve Feshi başlıklı 8. maddenin 2.bendinde; “Taraflardan her biri, sözleşmenin sona erme tarihi olan 01/01/2009 tarihinden en geç bir ay öncesinde, sözleşmeyi haklı nedenlerle sona erdirdiğini erdirmek istediğini ifade eden ve fesih nedenini ayrıntılı olarak anlatan bildirimi noter kanalı ile yazılı olarak karşı tarafa bildirmediği takdirde, sözleşme aynı şartla yenilenir. Takip eden yıllar için de aynı şekil geçerli olur ve yıldan yıla yenilenerek devam eder.” şeklindeki düzenleme nedeniyle sözleşmenin uzayarak devam ettiği, Sözleşmenin Mali Şartlar başlıklı 7.maddesinde “ 01.01.2009 tarihinden itibaren sözleşmenin otomatik olarak yenilendiği her bir takvim yılı için ödenecek mali hak bedeli bir önceki yılın mali hak bedeline, TUİK tarafından belirlenen yıllık (ÜFE+TÜFE)/2 oranında artış yapılması suretiyle Meslek Birlikleri ile Türofed arasında imzalanan Taahhütname’ye uygun olarak nakden Meslek Birlikleri adına …’ın yukarıda belirtilen hesabına ödenecektir. ( TÜROFED ile MESLEK BİRLİKLERİ arasında imzalanan TAAHHÜTNAME’ye göre işbu sözleşmenin sonraki yıllara uzaması halinde cari yılın izin bedeli KDV hariç 2.000-TL’nin altında ise o yılın Temmuz ayının onbeşinde nakden ve defaten, cari yılın izin bedeli KDV hariç 2.000-TL’nin üzerinde ise cari yılın Temmuz ayının onbeşinci gününde ve Ağustos ayının 31. Gününde eşit iki taksit halinde ödenmesi kararlaştırılmıştır.) ” hükmünden de anlaşılacağı üzere sözleşmenin yenilendiği dönemler için vade ve ödeme miktarlarının ne olacağının kararlaştırıldığı, davaya konu sözleşmenin müvekkil Meslek Birliği ve davalı taraf arasında imzalandığı, davalı tarafın söz konusu sözleşmeden kaynaklanan faturalardan ve fatura vade tarihlerinden bilgisinin bulunduğu, açıklanan sebepler uyarınca davalı tarafının itirazının kötü niyetli olduğu, Söz konusu düzenlemeler gereği sözleşmenin yenilendiği dönemler için davalı/borçlu tarafından müvekkil … Meslek Birliği’ne ödenmesi gereken mali hak bedelinin faturalarda gösterildiği, davalı aleyhine başlatılan davaya konu icra takibinde, sözleşmede belirtilen şartlara göre düzenlenen fatura alacaklarının; 02/08/2013 tarihli 584519 No’lu 561,51 TL bedelli fatura, 11/08/2014 tarihli 587293 No’lu 595,14 TL bedelli fatura, 23/07/2015 tarihli … No’lu 651,97 TL bedelli fatura, 07/09/2016 tarihli … No’lu 695,28 TL bedelli fatura, 14/08/2017 tarihli … No’lu 737,26 TL bedelli fatura, 11/06/2018 tarihli … No’lu 836,64 TL bedelli fatura olduğu, alacağından kaynaklı davalıdan toplam 4.077,80 TL asıl alacağın bulunduğu, Asıl alacağa ek olarak, sözleşmenin “Mali Şartlar” başlıklı 7. maddesinin 6. bendi uyarınca; “Ödemelerin gecikmesi halinde Lisans Alan Türk Lirası için aylık %2 gecikme faizini Meslek Birlikleri’ne ödeyeceğini açıkça kabul, beyan ve taahhüt eder” Şeklindeki düzenleme sebebiyle aylık %2 oranında faiz işletildiği, Davalı tarafın basiretli tacir olarak bu sözleşmeyi okuduğu, anladığı, imzaladığı ve kabul ettiği, İcra takip talebinde hesaplandığı gibi 3.444,28 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, bu sebeple borçlu-davalının işlemiş faiz alacağına itirazını kabul etmedikleri, davalı-borçlunun gerek sözleşmenin imzalanması döneminde gerekse faturaları tebliğ aldığında, faturalarla ve mali hak bedelleriyle ilgili hiçbir itirazda bulunmadığı,
faturalardan ve sözleşmeden haberdar olan borçlu-davalının itirazının kötü niyetli olduğu ve kaldırılması gerektiği, başkaca ihtara gerek olmaksızın açık olarak sözleşmede düzenlenmiş vadelerin geçmesiyle birlikte borçlunun temerrüde düştüğü, sözleşmede belirtilen tarihten itibaren ve sözleşmede belirlenen oranda faiz ödemesi gerektiği, söz konusu alacaklara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığından, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile söz konusu takibin devamına karar verilmesini talep ettikleri, açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, dava masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve sonraki aşamalardaki beyanlarında özetle; Borcu kabul etmemekle birlikte öncelikle yetki itirazları olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin … olduğunu, taraflar arasında hukuki ve geçerli bir sözleşme bulunmadığını, bu sebeple iş bu dava için yetkili mahkemelerin Antalya Mahkemeleri olup İstanbul Mahkemelerinin iş bu dava için yetkisiz olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinde bahsi geçen sözleşme ve takibe konu faturaların taraflarına tebliğ edilmediği, bu haliyle savunma hakkının kısıtlandığını, sözleşme ve faturalar tebliğ edildiğinde ayrıca ayrıntılı beyanda bulunacaklarını, davacı alacaklı şirkete, müvekkil şirketin ödeme emrinde belirtilen faturalardan dolayı hiçbir borcu bulunmadığı, bahsi geçen dönemlerde otelin çalışmadığı, kapalı olduğu, kira akitlerinin sona erdiği ve otelin mülk sahibine teslim edildiği, Bilirkişiler tarafından şirket defterleri üzerinde yapılacak incelemede ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde müvekkil şirketin davacı şirkete borcu olmadığının ortaya çıkacağı, takip öncesinde müvekkilin temerrüde düşmediği ve aksi de davacı tarafça ispatlanmadığından, davaya kabul etmemek kaydı ile fatura tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için talep edilen icraya konu işlemiş faiz alacağının da hukuka aykırı olduğu, işlemiş faiz yönünden de davanın reddinin gerektiği, açıklanan nedenlerle, davacının müvekkilden alacağı bulunmadığından maddi ve hukuki dayanağı bulunmayan itirazın iptali davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde de detaylıca bahsettikleri gibi ; taraflar arasında 01.08.2008 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın bu sözleşmeden haberdar olduğunu, bahsi geçen sözleşmenin “Yetkili Mahkeme” başlıklı 10.maddesinde İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili kılındığının açıkça yer aldığını, hal böyle iken yetki itirazında bulunulmasının kabul edilemeyeceğini, ayrıca bir an için yetki sözleşmesi bulunmadığı varsayılsa dahi ; işbu davaya konu alacak para borcu olduğundan götürülecek borç niteliğinde olup TBK.m.89 uyarınca alacaklının ikametgahında ifa edileceğini, bu sebeple icra takibinin yetkili icra daireleri nezdinde yapıldığını, yetki itirazını kabul etmediklerini, davalı tarafça borç bulunmadığına ilişkin beyanların da yersiz olduğunu, nitekim taraflar arasındaki sözleşme borç doğuran bir sözleşme olup davalı tarafın ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, davalı şirkete ait otelin çalışmıyor olmasının veya kapalı olmasının sözleşme hükümlerinin geçerliliğini etkilemeyeceğini, kaldı ki davalı taraf sözleşmeyi feshetme girişiminde de bulunmadığını, bu sebeple ödeme yükümlülüğünü bertaraf etmeye yönelik beyanların kabulünün mümkün olmadığını, diğer yandan takibe konu faturaların davalı tarafa tebliğ edilmediği konusundaki iddiaların da gerçeğe aykırı olduğunu, delilleri arasında gösterdikleri faturaların davalı şirkete teslim edildiğine yönelik faturaların davalı şirkete tebliğini gösteren detay raporlarını dilekçelerinde sunduklarını, davalı şirketin basiretli bir tacir olarak imzalamış olduğu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, geçerli bir sözleşme nedeniyle tahakkuk eden fatura borçlarını ödemediğini, aleyhine başlatılan haklı icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini, durum ortada iken icra takibinin kötü niyetli olduğunu ve bu sebeple lehe kötü niyet tazminatı talep edilmesinin kabul edilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle gerek dava dilekçelerindeki detaylı açıklamaları gerekse işbu dilekçelerindeki cevapları doğrultusunda davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde yer alan asılsız iddiaların reddi ile haklı takibin devamını ; davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini ; yargılama giderleri ile icra inkar tazminatının davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde olduğunu gibi cevaba cevap dilekçesinde de yer alan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iddilarını kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, taraflar arasında hukuki ve geçerli bir sözleşme bulunmadığı gibi müvekkilinin davalı şirkete borcu da olmadığını, cevap dilekçelerinde belirttikleri üzere dava konusu sözleşme ile takibe konu faturaların tarafına tebliğ edilmemiş olduğundan bu hususta beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, sözleşme ve fatura taraflarınca tebliğ olduğunda ayrıntılı beyanda bulunacaklarını, sunulan kayıtlarda bir teslimatın yapıldığı belirtilmiş ise de teslimatın içeriğine ilişkin bir açıklama bulunmadığını, bu durumda davacının bu teslim belgeleri ile faturaların müvekkil şirkete teslim edildiği iddiasını tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya koyamadığını, yani faturanın tebliğ edildiğini ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın yükümlülüğünü yerine getirmediğini, cevap dilekçelerinde de açıkladığı üzere bahsi geçen dönemlerde otelin çalışmadığını, kira akdi sona erdiğini ve otelin mülk sahibine teslim edildiğini, bu sebeple tarafalar arasında geçerli bir sözleşme olduğunu kabul etmemekle birlikte müvekkili şirket tarafından musiki eserlerin kullanılmasının söz konusu olmadığını açıklanan nedenlerle, davacının dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde yer alan haksız iddialara itiraz etmekle birlikte maddi ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddini, haksız ve kötüniyetli takip/dava nedeniyle davacı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememize sunulan deliller toplanmış ve … 35. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapılan itiraz UYAP sistemi üzerinden celp edilerek Mahkememiz dosyası içerisine alınmış olup, Mahkememiz 28/10/2021 tarihli duruşmasında “…Mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alındığında düzenlenen faturaların sözleşmeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği işlemiş faize yönelik taleplerin sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı, icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş alınan Bilirkişi Raporunda özetle; dava dosyası ve eki dosyalar ile davacı … Birliği ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede edinilen bilgiler neticesinde; Davacı … Birliği’nin incelemeye ibraz edilen 2013-2018 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, 01.08.2008 tarihinde davacı diğer meslek birlikleri ile davalı tarafından düzenlenen Lisans Sözleşmesi ile lisans alan tarafın 31/12/2008 tarihine kadar ki ödemesi gereken mali hak bedellerinin düzenlendiği, Davacı tarafından 2013-2018 yıllarına ilişkin olarak kesilen lisans bedellerine ilişkin faturaların toplam tutarının 4.077,80 TL olduğu, aynı dönem için bilirkişiliğimizce TÜİK verilerine göre hesaplanan lisans bedelleri + KDV tutarının 3.966,68 TL olduğu ve davacı tarafça kesilen faturalarla 111,12 TL fark gösterdiği, davacı tarafından başlatılan takipte takip öncesi dönem için talep edilen faiz tutarının 3.444,28 TL olduğu, bilirkişiliğimizce hesaplanan faiz tutarının ise 3.535,06 TL olduğu, bu kapsamda taleple bağlılık ilkesi gereği davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olduğunun kabul edilebileceği görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan Bilirkişi Raporuna itiraz dilekçesinde özetle; Taraflar arasında hukuki ve geçerli bir sözleşme bulunmadığı gibi müvekkilinin davalı şirkete borcu da olmadığını, otelin çalışmadığını, kira akdi sona ermdiğini ve otelin mülk sahibine teslim edildiğini, bu sebeple tarafalar arasında geçerli bir sözleşme olduğunu kabul etmemekle birlikte müvekkili şirket tarafından musiki eserlerin kullanılmadığını, eserin müvekkili şirket tarafından kullanılmadığından buna karşılık lisans bedeli ödeme edimi de doğmadığını, davacının isteminin haksız olduğunu, öncelikle taraflar arasındaki dava konusu sözleşme ilişkisinin geçerli olup olmadığı konusunun değerlendirilmesi gerektiğini, dosyaya sunulu itirazları doğrultusunda bilirkişi raporunun değerlendirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen lisans sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 01/08/2008 tarihli Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı … Şti./… hakkında 4.077,80 TL asıl alacak ve 3.444,28 TL faiz olmak üzere toplam 7.522,08 TL alacağın tahsiline ilişkin olarak 03/12/2019 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine, yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği davacı tarafından süresi içerisinde iş bu davanın açıldığı, yetkiye ilişkin itirazın sözleşme hükümleri gereği yerinde olmadığı, mali bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre kesilen lisans bedellerine ilişkin faturaların toplam tutarının 4.077,80 TL olduğu, aynı dönem TÜİK verilerine göre hesaplanan lisans bedelleri + KDV tutarının 3.966,68 TL olduğu ve davacı tarafça kesilen faturalarla 111,12 TL fark gösterdiği, davacı tarafından başlatılan takipte takip öncesi dönem için talep edilen faiz tutarının 3.444,28 TL olduğu, hesaplanan faiz tutarının ise 3.535,06 TL olduğu, bu kapsamda taleple bağlılık ilkesi gereği davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olduğunun kabul edilebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile alacağın likit olmadığı asıl alacak miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine ilişkin miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 3.966,68 TL asıl alacak takip tarihine kadar işlemiş 3.444,28 TL faiz olmak üzere toplam 7.410,96 TL üzerinden, asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen aylık %2 faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 506,24 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 90,85 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 415,39 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan: 153,05 harç masrafı ile 1.087,00 TL posta bilirkişi giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.070,94 olmak üzere toplam 1.223,99 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸