Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/432 E. 2021/3 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/432 Esas
KARAR NO : 2021/3

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun 2017 yılında Opr. Dr. … tarafından … Hastanesinde meme estetiği operasyonu geçirdiğini, Müvekkilinin operasyon öncesi Opr. Dr. …’nun sahibi olduğu kliniğe gittiğini, gerekli tetkikleri yaptırdığını ve estetik öncesi müvekkilinin rızası olmamasına rağmen prosedür gereği olduğu, hastaların fotoğraflarının hiçbir yerde paylaşılmayacağı beyan ve taahhüt edilerek meme fotoğraflarının çekildiğini, Müvekkilin aradan geçen 3 yıla aşkın bir süre sonra 28.10.2020 tarihinde yakın bir arkadaşının göndermiş olduğu ekran görüntüsünü açtığında “…” kullanıcı hesaplı instagram hesabında meme fotoğraflarının alenen teşhir edildiğini ve Öncesi/Sonrası fotoğraflarının kamuya açık bir şekilde teşhir edildiğini gördüğünü, Müvekkilinin 30 yaşında olup; oyunculuk mesleğini yaptığını, arıca … Üniversitesinden mezun olduktan sonra Jet Kiralama Firmaları gibi sosyokültürel ve sosyoekonomik düzeyi yüksek çevrelere hizmet veren firmaların yönetici kadrosunda çalıştığını, bu nedenle müvekkilin gerek ilgilendiği oyunculuk mesleği gerekse bulunduğu iş yaşamı nezdinde mensubu olduğu çevresi sıklıkla estetik müdahale yaptırıp, bunu kendi istekleri doğrultusunda çevreleriyle paylaşmadıklarını, müvekkilinin daha önce yine bir çok estetik müdahale yaptırdığını, ancak bunu çevresinden ve ailesinden sakladığını, Davalı … ‘nun, İstanbulda tanınmış bir estetik kliniğinin sahibi olduğunu, Müvekkili … ve çevresinin instagram üzerinden davalıyı yakınen takip ettiklerini, müvekkilin davalıya güveniğini, yapılan estetik müdahaleden memnun kaldığını ve etrafında da yine başkasından duymuş gibi … iyi bir uzman olduğunu söylediğini, davalı tarafından müvekkiline ait meme fotoğrafının 28.10.2020 tarihinde “…” kullanıcı hesaplı instagram hesabında alenen teşhir edildiğini çünkü müvekkilin saçları ve Annesinin hediyesi olan ve boynundan hiç çıkarmadığı kolyesininde bulunduğu fotoğraflar müvekkilin yakın çevresi tarafından tanınmasını sağladığını, müvekkilinin, oyunculuk sektöründe bulunduğu Whattsapp gruplarında fotoğrafları paylaşıldığını ve estetik operasyon geçirdiği yönünde alay konusu olduğunu, izinsiz olarak paylaşılan bu fotoğraflar nedeni ile müvekkilinin madden ve manen zarar gördüğünü, yaşanılan olaydan kaynaklanan huzursuzluk nedeniyle erkek arkadaşından ayrılmak zorunda kaldığını, müvekkilinin mahrem yerlerini teşhir eden görüntülerin izinsiz ve ticari amaçla kullanılması” ile müvekkilin yaşadığı olaylar neticesinde müvekkil elem, acı ve ıztırap duymuş bu manen uğradığı zararın tazmini nedeniyle iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000 TL maddi tazminat ile, 95.000 TL manevi tazminat davalı taraftan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davacının estetik operasyonuna ilişkin görüntülerinin izinsiz ve ticari amaçlı olarak paylaşılması nedeniyle kişilik haklarını zarar görmesinden kaynaklı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacının dilekçesinde eser niteliği bulunmayan, estetik operasyon yaptırma amacıyla gitmiş olduğu klinik tarafından çekilen göğüs fotoğraflarının kendi kişisel instagram adlı sosyal bir paylaşım platformundan izinsiz kullanılması nedeniyle kişilik haklarına saldırı olduğunu ve vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep etmiş olması hususları dikkate alındığında mahkememizin görevli olmadığı açıktır.
Zira 5846 Sayılı FSEK’in 76.maddesi hükmü gereğince; bu kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevlidir. Ancak bunun için öncelikle, davacı yanın, davada ” Fikri Mülkiyet Hakkına veya hak sahipliğine ” dayanması gereklidir.
Yine FSEK Madde 86 – Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüşse 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe, teşhir veya diğer suretlerle umuma arzedilemez. Birinci fıkradaki muvafakatin alınması:1. Memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynıyan kimselerin resimleri; 2. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler; 3. Günlük hadiselere mütaallik resimlerle radyo ve filim haberleri; için şart değildir…” hükmüne amir olmakla izinsiz yayınlandığı iddia olunan görüntülerin resim ve portre kapsamında bulunmadığı dikkate alındığında uyuşmazlığın bu madde kapsamına girmediği hususu da izahtan varestedir.
Somut dava dilekçesinde; davacı FSEK Kanunu belirtirken sadece yasa metnini dilekçesine yazmış, bu yasa kapsamında koruma ya da tazminat talep etmemiştir. Bilakis dilekçe kapsamından da açıkça anlaşılacağı üzere; çektiği fotoğrafın eser olduğunu iddia etmemiş, estetik işlem yaptırmış olduğu klinikte çekilen meme fotoğraflarının izinsiz yayını nedeniyle kişilik haklarına saldırı kapsamında maddi ve manevi tazminat talep ettiğini belirtmiştir. ( Aynı yönde İSTANBUL BAM 17 HD 26/10/2017 tarih 2017/1859 esas 2017/1964 karar sayılı kararı )
Yargılama tarihi itibari ile HMK 114.maddesi çerçevesinde aranan dava şartlarından birisi ise mahkemenin görevli olmasıdır. HMK 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkeme resen araştırır. Bu husus kamu düzenindendir.
Sonuç olarak; davacının kişilik haklarının ihlal edildiğini, kendisine ait ait görüntülerin izinsiz ve ticari amaçlı olarak kullanıldığı iddia ettiği, davacının fotoğraflarının eser niteliğinde olmadığı gibi resim ve portre olarak da FSEK 86 kapsamında korunamayacağı anlaşıldığından mahkememiz iş bu davaya bakmakla görevli mahkeme olmadığı sonucuna ulaşılmış, görevin kamu düzeninden olduğu hususu da nazara alınarak, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın görev yönünden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK 20.Maddesi gereğince yetkisizlik kararının kesinleşmesini mütaekip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 07/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**