Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/42 E. 2022/188 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/402 Esas
KARAR NO : 2022/130

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; adını kurucusu …’un soyadından alan müvekkili şirketin 1947 yılında Fransa’nın … şehrinde kurulduğunu, beş kıtada 40’tan fazla ülkede trekking, tırmanma, macera yarışları, kayak ve snowboard dahil çeşitli sporlar için ürünler üreten müvekkilinin danyada en çok bilinen markalardan biri olmasının yanı sıra Avrupa’da bir çok ülkede özellikle outdoor grubu ayakkabı ve bot kategorilerinde satış rekorları kırdığını, tüketicilere daha yüksek kalitede ürün ve hizmet sunabilmek adına ciddi yatırım ve araştırmalar yapan müvekkili şirketin bu alanda TPMK nezdinde birçok tescilli tasarım ve markası olduğunu, davalı yanın müvekkiline ait tasarımları herhangi bir şekilde izin almadan tümüyle hukuka aykırı bir şekilde kullanarak ayakkabı üretimi yaptığını ve piyasaya sürdüğünü, ürünleri bayilik vermek suretiyle bayii mağazalar üzerinden kendi bünyesinde bulunan … şube mağazalarından ve … adresli web sitesi üzerinden perakende olarak satışa sunduğunu, ayrıca davalının toptan satış yaptığını, bayilik verdiği onlarca web sitesi, e-pazar alanı bulunduğunu ve bu web siteleri üzerinden söz konusu ihlal teşkil eden ürünlerin perakende olarak satışa sunulduğunu, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …. D.iş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte, müvekkiline ait tasarımların kullanıldığı 7 çift ürünün davalıya ait … Şubesi … adresinde bulunduğunu ve alınan raporda davalının müvekkili şirketin tasarım haklarını ihlal ederek ürettiği ürünlerin davalıya ait mağazada ve davalıya ait internet sitesinde satışa sunulduğunun tespit edildiğini, davalının eylemlerinin tasarım tecavüzü ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalının ürünlerinde müvekkiline ait … tescil nolu çoklu tasarımların neredeyse birebir aynı şekilde kullanıldığını ve müvekkili şirketin ürettiği ürünlerin bir kopyası mahiyetinde ürünler olduğunun anlaşıldığını, davalının kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak tescil ettirdiği …tescil nolu “…” ibareli tasarımın … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açtıkları dava sonucu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğini iddia ederek, davalının eylemlerinin müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, müvekkiline ait tasarımların davalı kullanımlarının durdurulmasına, ilgili ürünlere el konularak yeddi eminde muhafazasına, ürünlerin üretiminin, piyasaya sürülmesinin ve satışının internet ortamı dahil yasaklanmasına, söz konusu internet sitesi/linklere erişimin engellenmesine, bu hususta müvekkiline ait tasarımların kullanımının durdurulmasına, ilgili tasarımlar kullanılarak üretilen ve satışa sunulan ürünlere el konulmasına ve ayrıca tecavüze konu ürünlerin üretiminin, piyasaya sürülmesinin ve satışının yasaklanmasına, ihlal teşkil eden söz konusu ürünlerin satıldığı linklere erişimin engellenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 199,99 TL maddi, 100.000 TL manevi ve miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik 1.000 TL yoksun kalınan kazancın haksız fiil tarihi olarak kabul edilen 17/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevi mahkemenin … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin 1992 yılından bu yana aktif spor ürünleri sektöründe faaliyet gösteren, marka ve patent kurumu nezdinde tanınmış marka statüsüne haiz olan %100 yerli sermaye ile kurulmuş başarılı bir şirket olduğunu, ürünlerinin tasarımını kendisi yaptığını bu kapsamda gerek marka gerekse tasarımlar için emek ve para harcayarak tanıtım çalışmalarında bulunduğunu, tüm Türkiye çapında dağıtım ağı oluşturarak bayiler vasıtasıyla ürünlerini tüketiciye sunduğu gibi açtığı onlarca shop mağazalar ile hem geniş tüketici çevresine ulaştığını hem de Anadolu’nun birçok yerinde bayilerine iş ve istihdam imkanı sağladığını, müvekkiline ait … tescil nolu “…” ibareli markanın tanınmış marka statüsünde olduğunu, saygın ve köklü bir firma olan müvekkilinin başkasının ürün ve tasarımlarından yararlanmak bir yana bu tür haksız yararlanmaların bizzat mağduru olarak bu konuda hukuki mücadelesini yıllardır sürdürdüğünü, davacının tescilli tasarımının müvekkili şirket tarafından hukuka aykırı olarak davacının tasarım hakkını ihlal edecek şekilde kullanıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının iddiasının aksine dava konusu … sayılı “…” ibareli markanın müvekkili şirket adına TPMK nezdinde tescilli olduğunu, müvekkili şirket tasarımı ile davacı şirket tasarımının karşılaştırılmasında ürünler arasında tasarım veya görsel anlamda herhangi bir benzerliğin de bulunmadığını, ürünler arasında özellikle tasarım konusu, kullanım şekli, hareket özgünlüğü ile taban ve saya kompozisyonu açısından çok net ve belirgin şekilde farklılıklar bulunduğunu, .. 1. FSHHM’nin … esas sayılı dosyasının karara bağlandığını, ancak eksik inceleme yapıldığını ve karara karşı İstinaf kanun yoluna başvurduklarını, dosyanın kesinleşmediğini, bu sırada davacının kötü niyetli olarak … FSHHM’de … D.iş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talepli delil tespiti talebinde bulunduğunu, tespit işlemine itiraz ettiklerini ve mahkemece ihtiyati tedbirin reddine karar verildiğini, davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği ve … 1. FSHHM’nin …esas sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşmemiş olması dikkate alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, ihtiyati tedbir taleplerinin tümünün ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın tüm iddia ve cevaplarını, hakkında … 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …e. sayılı dosyası nezdinde açtıkları hükümsüzlük davası sonucu hükümsüz kılınan ve sicilden terkinine karar verilmiş olan “…” kodlu ayakkabı üretimine dayanak gösterdiği 28.07.2017 tarihli …tescil numaralı locarno sınıfı … olan çoklu tasarımlarından 3 numaralı tasarım üzerinden sunduğunu, dava dilekçelerinde ve sunulan ihlal oluşturan ürünlere ilişkin hiç bir cevap verilmediğini, davalının vekil edene yönelik tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet fiili …URL adresli web sitesi üzerinden de gerçekleştirildiğini, ilgili web sitesinden gerçekleştirilen hukuka aykırı fiillerin … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …D. İş Sayılı dosyası kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, bilindiği üzere web sitelerinden gerçekleştirilen ihlallerde bu ihlal ve etkileri web sitesini kullanan kişilerin olduğu konumda etkisini gösterdiğini, bu sebeple işbu hukuka aykırı fiillerin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer olarak işbu davayı … Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi‘nde açtıklarını, davalı tarafından “…” markası kullanılarak, müvekkili şirkete ait tasarımların taklit edildiğini ve bu şekilde ayakkabı üretimi yapılarak piyasaya sunulduğunu, vekil edene ait tasarımın kopyasının Lescon ibaresi konularak haksız ve kötü niyetle tasarım olarak tescil ettirilmesi hukuka, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu yenilik ve ayırt edicilik ölçütlerinin 6769 Sayılı SMK’da belirtilen ölçütlerden oldukça farklı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, vekil edenin tasarımları taklit edilerek üretilmiş davalı ürünleri sadece kendi mağazaları üzerinden değil, bayilik verdiği bir çok mağaza üzerinden ve web siteleri (E-Pazar alışveriş siteleri) üzerinden perakende olarak satışa sunulduğunu, davalının kopya mahiyetinde olan ürünleri piyasaya sürmesinin vekil edenin uzun yıllar uğraş verip piyasada belli bir yer edinen “…” markasının başarısından haksız gelir temin etmeyi amaçladığını gösterdiğini, SMK’nın yürürlüğe girmesiyle beraber, SMK madde 155 ile birlikte Yargıtay içtihatlarıyla oluşturulan “Tescilli bir markanın kullanımı tecavüz teşkil etmez.” prensibinin de ortadan kalktığını, davalının iddia ettiğinin tam aksine, vekil edenin tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile meni, refi ve tazminat talep edilebilmesi (tüm talepleri için) için hükümsüzlük davasının kesinleşmesine gerek olmadığını, davalının kullanımlarının en başından beri açıkça vekil edenin tasarım hakkını ihlal ettiğini, davalının emsal olarak sunduğu Yargıtay HGK 2012/11-236 E., 2012/714 K. Sayılı 17.10.2012 tarihli kararı ise tarihinden de anlaşılacağı üzere, SMK yürürlüğe girmeden önce verilmiş yani 2017 tarihinden önce KHK dönemine ait bir karar olduğunu, bu sebeple söz konusu kararın huzurdaki davaya uygulanmasının mümkün olmadığını, davalının kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak tescil ettirdiği, yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına haiz olmayan tasarımının … 1. FSHHM …E. Sayılı dosyası ile hükümsüz kılınması ve Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarından silinmesine karar verilmesi hukuka ve hakkaniyete uygun olduğunu, davalının söz konusu web sitesini delil tespitinden/davanın açılmasından sonra kaldırılmasının huzurdaki dava açısından bir ehemmiyeti bulunmadığını, zira davalının sahibi olduğu söz konusu web sitesine ve web sitesinin yol açtığı ihlallere ilişkin deliller … 1. FSHHM … D.İş sayılı dosyası ile sabit ve davanın açılmasından önce mahkememize taraflarınca sunulduğunu, bu sebeple davalının bu tasarım hakkına tecavüz fiilinin haksız rekabetinin önlenmesi amacıyla ve davanın etkinliğini temin etmek üzere, 6100 Sayılı HMK 389 vd. maddeleri uyarınca, SMK madde 159 uyarınca ve TTK madde 61 uyarınca, söz konusu tasarımların kullanımının durdurulmasını, delil tespiti kapsamında ihlal oluşturduğu belirlenen ürünler dâhil müvekkili tasarımlarına ihlal edilerek üretilen ve satışa sunulan ürünlere el konulmasını ve ayrıca tecavüze konu ürünlerin üretiminin, piyasaya sürülmesinin ve satışının yasaklanmasını, tasarım hakkı ihlali teşkil eden söz konusu ürünlerin satışının yapıldığı yukarıda tam adresi verilen linklere erişimin engellenmesini, sayın mahkemenizden ihtiyati tedbir olarak talep ettiklerini, dilekçeleri ve haklı davalarının kabulünü, davalı tarafından dava dilekçemize karşı sunulan haksız cevapların reddini, yargılama giderleri ile ücreti-i vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazlarını tekrar ettiklerini, …isimli internet sitesinin sahibi müvekkil …A.Ş. olup merkez adresinin “…”olduğunu, dolayısıyla yetkili Mahkemenin … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğu bu sebeple davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davaya konu tasarım ile müvekkil şirketin tasarımları karşılaştırıldığında ürünler arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, müvekkili şirketin ürünlerinde “…” tanınmış markası kullanılmakta olup iltibasın varlığından da söz edilemeyeceğini, … 1 FSHH … Esas sayılı dosyada görüldüğünü karara bağlanan hükümsüzlük davasında eksik inceleme yapıldığını ve kararın henüz kesinleşmediğini, taraflar arasında dava konusu tasarım tescil belgesine konu ürünlerle ilgili … 1 FSHM … Esas sayılı dosyada yargılama devam ederken davacı yanca kötü niyetli olarak … 1 FSHH … D. İş dosyasında yaptırılan delil tespiti hukuka aykırı olduğundan bu dosyada alınan bilirkişi raporunun HMK 189/2 maddesi gereğince delil mahiyeti bulunmadığını, davacının, müvekkili şirkete ait …internet sitesi yönünden erişim engelleme talebinin hukuka aykırı olduğunu, … 1 FSHH… Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmemiş olması dikkate alınarak, davacının 6769 Sayılı SMK 149 ve 159. Maddesi kapsamında ürünlere el konulması, satışının ve üretiminin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle itirazlarının kabulü ile davacının tedbir talebinin ve erişimin engellenmesi taleplerinin reddine karar verilmesini, yetki itirazlarının kabulünü, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, yargılama gideri vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve davacıya ait … tescil nolu tasarım tescil belgesi ile davalıya ait … tescil nolu tasarım tescil belgelerinin onaylı örnekleri TPMK’dan celp edilmiş olup, ayrıca … 1. FSHHM’nin …Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek Mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.
… 1. FSHHM’nin …Esas sayılı dosyasında davacısının yine … S.A.S ve davalısının …ŞİRKETİ olduğu anlaşılmakla alınan bila tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davalı tarafa ait … numaralı tasarımı tescilinin başvuru tarihi olân28.07.2017 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve dilekçeler teatisi tamamlanmış olmakla Mahkememiz 25/06/2020 tarihli Ara Kararı ile “…a)6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince davacı yanın İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 25.000,00 TL (yirmibeşbintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜ İLE;
Davacıya ait … tescil nolu Locarno sınıfı … olan çoklu tasarımların ya da bilirkişi raporunda benzer oldukları değerlendirilen davalı kullanımlarının durdurulmasına, ilgili tasarımlar kullanılarak üretilen ve satışa sunulan (…, …, …, … KODLU) ürünlere EL KONULARAK YEDDİ EMİNE TEVDİİNE,
Tecavüze konu ürünlerin üretiminin, piyasaya sürülmesinin ve satışının yasaklanmasına,
Kararın infazında … FSHHM’de … D.iş sayılı dosyasına sunulan 15/08/2019 tarihli heyet raporunun dikkate alınmasına,
b)Tasarım hakkı ihlali teşkil eden söz konusu ürünlerin satışının yapıldığı …web sitesinde bulunan;

….
….



..
adlı linklere ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE,
c)Ancak davalı tarafça, takdiren 250.000,00 TL (ikiyüzellibintürklirası) teminatın kararın kendilerine tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde tedbirin UYGULANMAMASINA, aksi takdirde tedbirin derhal uygulanacağı hususunun ihtarına, bu hususta davalıya tebligat yapılmasına,…” karar verilmiştir.
Taraf delilleri ve toplanan deliller kapsamında Mahkememiz 01/10/2020 tarihli duruşmasında “…Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir endüstriyel tasarım uzmanı akademisyen, bir marka tasarım vekili, bir mali müşavir, bir bilişim uzmanı bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle dava dilekçesinde kodları belirtilen ürünler ile sınırlı olmak üzere taraflara ait ürünler tek tek karşılaştırılarak, davalı tarafça piyasaya sunulan ürünlerin tasarıma tecavüz olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davalıya ait tasarım tescilleri dikkate alındığında bahse konu ürünlerin bu tesciller kapsamında kalıp kalmadığı, SMK 155.maddesi gözetildiğinde davacının talebinin yerinde olup olmadığı hususları irdelenerek ve tasarıma tecavüz olduğu kanaatine ulaşılması halinde davalı tarafça bildirilecek olan adreste mali müşavir bilirkişi ve tasarım marka vekili vasıtasıyla yerinde inceleme yapılarak (davacıya ait tasarım tescil tarihlerinden dava tarihine kadar olan dönem için) bahse konu ürünlerden SMK 151/2 maddesi uyarınca davalının elde ettiği net kazancın ne olduğu, davacının talep edebileceği tazminatın ne olabileceği hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanziminin istenilmesine…” karar verilerek dosya Bilirkişi Heyetine tevdi edilmiş olup alınan raporda özetle; 1- Dayacı tarafa ait …- nolu tasarım tescilindeki desen ile Davalı tarafa ait …, …, …, … tasarımındaki deşenin benzer olduğu ve benzerlik yönünden SMK 8l’e göre tasarım hakkına tecavüze sebebiyet verebileceği; 2- Dayacı tarafa ait … nolu tasarım tescilindeki desen ile Davalı tarafa ait …tescilli tasarımıyla, …, … desenin benzer olduğu benzer olduğu, ancak tescilli koruma devam ettiğinden tecavüz yönünden takdirin mahkemeye bırakıldığı, 3- Davalının tespit ediler tüm ayakkabıları yönünden TFK. 55/1/a maddesine göre, karıştıtılma ihtimali yaratıldığından, haksız rekabetin mevcut olduğu, 4- SMK 151/2 maddesi uyarınca davacı lehine maddi tazminat miktarının dava konusu tasarımlarla ilgili davalı tarafından yapıları elde edilen NET GELİR tutarının 12.890,13 TL olarak hesaplandığı, 5- Davalı olarak gösterilen, … içerik sağlayıcının yapılan incelemede, muhteviyatın dosya konusu ile uyumlu ve içerik sağlayıcının …A.Ş. ile ilişkili olduğu, 1. no’lu davalı ile tiçari unvan farkının mahkemece değerlendileceği görüş ve kanaati belirtilmiştir.
Davacı vekilin tarafından sunulan Bilirkişi Raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; … web sitesi kaydı … Tic. A.Ş. adına kaydı olduğu,… A.Ş’nin davalı olarak gösterilen … A.Ş.’ne 2012’de devredilmiş olsa da, site bilgilerini güncellemediği, bu nedenle ticaret unvanlarının farklı olduğuna itiraz edildiği, sitenin 1 no’lu davalıya ait olduğunun mahkemece tespitini, … üzerinde yapılan … 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nce … E. Sayılı dosya üzerinden yapılan tespitin, kök raporda bu ürünlerin siteden kaldırıldığı tespit edildiği belirtildiğinden, tespit dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunun esas alınılmasını, davalıya ait “…” yönünden davalının tescilli tasarım koruması devam ettiğinden tecavüz yönünden takdirin mahkemeye bırakıldığı, SMK. 155 maddesi gereği itiraz edilmiş, sonraki tescil ile önceki hak sahipliğine tecavüz oluşturmayacağı savunmasının dikkate alınmaması gerektiği bu nedenle tecavüz ve tazminat talebinin SMK. 155 maddesi gereği
değerlendirilmesi gerektiği, başkasının sınai mülkiyet hakkına tecavüz ettikleri tespit edilen kişilerin o sınai mülkiyet hakkından daha sonraki bir tarihte kendi adlarına yapılan tescile dayanmalarının önünün kapatıldığı, aradaki kullanımların şartları gerçekleşmişse hakka tecavüz oluşturacağı ve her ne kadar davalı taraf adına tescil mevcut olsa da bu dönemdeki kullanım için de şartları varsa tazminat sorumluluğunun doğacağını, aynı ürünler için tecavüzün 155. Maddeye göre değerlendirilerek aynı zamanda haksız rekabet teşkil edip etmediğinin incelenmesini, Davalı tarafından elde edilen net gelir tutarının 12.860,13-TL olarak hesaplandığı, elde edilen net gelir tutarı yönünden gerçeği yansıtmadığı,
bilirkişiye verilen belge ve defterler 2014-2019 yılları arası olmasına rağmen, raporda 2016 Aralık ayından itibaren inceleme yapıldığını, bilirkişilerce ilgili ürünlerin ne zaman imalata ve satın almaya konu edildiği, satışa sunulduğu bilgilerinin saptanmadığını, davalının 2014 satış hasılatının 10.000.000-TL’yi aştığı, bu sebeple davalı tarafından … no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunlu olarak elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçtiğinin görüldüğünü, bilirkişilerce ise davalının kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden oluşturulduğu, yani bilirkişilerce bütün gösterilmeden afaki çıkarım yapıldığı, mukayeseli bilanço ve gelir tablosunun incelenmediği ve bunların incelenmesinin gerektiğini, ayrıca dava konusu ihlal teşkil eden mallara ilişkin tespit edilen satışların maliyeti dökümü ve faaliyet giderlerinin (ar-ge giderleri, pazarlama, satış ve dağıtım giderleri, genel yönetim giderleri, finansman giderleri) hangi ölçüm ve kıstasa göre hesaplandığının izahı yapılmadığını, yine davalının imalat mı yaptığı yoksa satın alıp satışa sunduğu hususları incelenmediğini, bu tespitin yapılması için davalının belirtilen yıllara ilişkin tüm gelirlerinin ihlal teşkil eden ürünlerin gelirlerine oranlanması gerektiği, bu nedenlerle davalının tüm gelir ve giderleri görülmediğinden satışa sunulan ve ihlal teşkil eden malların maliyetleri ve faaliyet giderleri hesabının gerçek olmadığını, bu nedenle elde edilen net kazanç hesaplamasına ilişkin yapılan değerlendirme gerçek durumu yansıtmadığı iddiasıyla yoksun kalınan kazanç hesaplamasını talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan Bilirkişi Raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; Davacı tarafın tescilli koreografisinde bir dağ yamacından aşağıya doğru bütünsel ve belli açı ilse zikzaklar yaparak inilen, ve sonunda düz bir yüzeyde devamla sonra eren belirgin bir tasarım ile, birbirinden bağımsız bütünsellik içermeyen alfabede yer alan … harfinin ayrı ve arasında boşluklar ile bir araya getirilmesinden oluşan müvekkil tasarımının hiçbir benzerliğinin bulunmadığını, bu yönden heyetin davacı tasarımına dava konusu ürünlerin benzediği değerlendirmesinin hatalı olduğu nedeniyle itiraz edildiğini, benzerlik incelemesin basit ve yüzeysel nitelikte olduğu, benzerlik ve farklılıkların detaylı olarak değerlendirilmediğini, müvekkil ayakkabı tasarımlarının ana şeklinin hiç kimsenin tekelinde olmayan alfabenin … harfinin ters çevrilmiş halde 3 adedinin birbirinden bağımsız yan yana konularak oluşturulduğu bu desenin ayırt edici ve farklı
olduğu ve kimsenin tekeline verilemeyeceğinden itiraz edildiğini, dava konusu ayakkabıların saya denilen dış yüzey de tabandan oluştuğunu, bilirkişilerce saya denilen gövde kısmının karşılaştırılarak değerlendirildiği, tabanların değerlendirme dışı bırakıldığı oysa ki tasarımların bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle taban kısımlarının da karşılaştırılarak tekrar değerlendirme yapılması gerektiğini, haksız rekabet yönünden raporun 14. Sayfasından davalı adına TPE’de tescilli tasarımla ilgili, hükümsüzlük davası bulunduğu ve tecavüzün takdirinin mahkemeye bırakılmış olduğu belirtilirken, haksız rekabet yarattığı yönünde değerlendirmesinin TPE nezdinde kabulü hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin “…” markasının tanınmış bir marka olduğu, üzerinden satılan dava konusu ürünlerin müşteri kitlesi tarafından bilindiği, davacı ile satış mağazalarının ayrı olduğu, bu nedenle karıştırılma ihtimalinin varlığı ve haksız rekabet oluştuğu değerlendirmesi hukuka aykırı olduğunu, defter ve belge incelemesine ilişkin beyan ve itirazında; Net 12.890,13-TL olarak elde edilen gelirin, kabul anlamında gelmemekle birlikte, net kazanç hesaplanırken maliyet hesabının yanı sıra mahsup edilmesi gereken genel giderlerin dışındaki giderler de nazara alınmadığı, üretime ilişkin malzeme giderlerinin yanı sıra diğer giderler de mahsup edilmesi gerektiğini, …ve … yönünden raporun 14. Sayfasında tecavüz yok denilmişken, davacı lehine tazminat hesaplamasının hatalı olduğunu ve itirazlarının kabulünü talep etmiştir.
Bilirkişi Raporuna karşı itirazlar da dikkate alınarak Mahkememiz 23/09/2021 tarihli duruşmasında “…Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi yönünden dosyanın raporu sunan heyete tevdii ile; taraf itirazları tek tek ele alınmak sureti ile özellikle SMK 155’e yönelik itirazlar ele alınarak takdir mahkemeye bırakılmak suretiyle yapılacak olan mali incelemede davacı tarafa ait tasarım tescil tarihleri dikkate alınmak sureti ile dava tarihine kadar olan dönemde hangi üründen ne miktarda davacı satış ve kazancının oluştuğu, ürün bazlı tespitin mümkün olup olmadığı, mümkün olmadığının anlaşılması halinde davalıya ait ürün portföyünde davalıya ait ürün oranının ne olduğu, bu kapsamda değerlendirme yapılıp yapılamayacağı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzimi istenilmesine…” karar verilmiş ve alınan Bilirkişi Ek raporunda özetle; Davacı tarafa ait … nolu tasarım tescilindeki desen ile davalı tarafa ait …, …, … tasarımındaki desenin benzer olduğu ve benzerlik yönünden SMK 81’e göre tasarım hakkına benzerliği görüşünün devam ettiği, Kök raporda takdiri mahkemeye bırakılan görüş değiştirilerek, … no’lu tasarım ile Davalı tarafa ait … tescilli tasarımlardan dava konusu …, … tasarımlarının genel görünüm itibariyle benzer olduğu, SMK. 155 maddesi gereği davalının tasarım tescilinin önceki tescilli tasarıma benzerliği nedeniyle koruma sağlamayacağı, SMK. 81’e göre tasarım hakkına tecavüze sebebiyet verebileceği, davalının tespit edilen tüm ayakkabıları yönünden TTK. 55/1/a maddesine göre, karıştırılma ihtimali yaratıldığından, haksız rekabetin mevcut olduğu, İhlal teşkil eden web sitesi sahibi olarak görünün … A.Ş.’nin
1 no’lu davalı olarak gösterilen … A.Ş.’ne 2012 yılında devredildiği, internet sitesi üzerinden yapılan satışların 1 no’lu davalıya ait olduğu, Davalı şirketin tescilli ürünlerden dava tarihine kadar 22.444,64 TL satış yaptığı bu
satışın toplam karının 821,90 TL olduğu, tescilsiz ürünlerden ise 110.369,63 TL satış yaptığı bu satışın toplam karının 12.068,23 TL olduğu görüş ve kanaatini belirtmiştir.
İş bu dava tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, ortadan kaldırılması maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Her ne kadar davalı vekili yetki itirazında bulunmuş ise de davaya konu kullanımların internet kullanımlarını da kapsadığı dikkate alınarak yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
Yine 6769 sayılı SMK’nın “Önceki tarihli hakların etkisi” başlıklı 155. Maddesine göre “Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez.” hükümlerine amirdir.
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini … d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; rapordaki tespitlerde davacı tarafa ait … nolu tasarım tescilindeki desen ile davalı tarafa ait …, …, …, … tasarımındaki desenin benzer olduğu ve benzerlik yönünden SMK 81’e göre tasarım hakkına benzerliği görüşünün devam ettiği, … no’lu tasarım ile Davalı tarafa ait …tescilli tasarımlardan dava konusu …ı saha ayakkabısı, … tasarımlarının genel görünüm itibariyle benzer olduğu, SMK. 155 maddesi gereği davalının tasarım tescilinin önceki tescilli tasarıma benzerliği nedeniyle koruma sağlamayacağı, SMK. 81’e göre tasarım hakkına tecavüze sebebiyet verebileceği, davalının tespit edilen tüm ayakkabıları yönünden TTK. 55/1/a maddesine göre, karıştırılma ihtimali yaratıldığından, haksız rekabetin mevcut olduğu, ihlal teşkil eden web sitesi sahibi olarak görünün … Tic. A.Ş.’nin 1 no’lu davalı olarak gösterilen… A.Ş.’ne 2012 yılında devredildiği, internet sitesi üzerinden yapılan satışların 1 no’lu davalıya ait olduğu tespit ve değerlendirmeleri kapsamında izahı yapılan mevzuat kapsamında tasarıma tecavüz şartlarının oluştuğu ve davaya konu kullanımların haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış ve bu yöndeki taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tazminat Talepleri yönünden değerlendirme;
Yine 6769 sayılı Kanunun “Tazminat” başlıklı 150. Maddesine göre “(1)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
(2)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.
(3)Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
“Yasanın “Yoksun kalınan kazanç” başlıklı MADDE 151- (1)Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar.
(2)Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümlerine amirdir.
Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Markaya tecavüz nedeniyle marka sahibinin uğradığı maddi kayıp, fiili zarar ve yoksun kalınan kazançtan oluşmaktadır. Yoksun kalınan kazanç, marka hakkına tecavüz edilmesi dolayısıyla malvarlığında kesin olarak ya da büyük ihtimalle gerçekleşecek artışın kısmen veya tamamen önlenmesi, yitirilmesi olarak tanımlanabilir.
Somut olaya dönüldüğünde ;
Davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu beyanlar ve deliller kapsamında bu hesaplama usullerinden maddenin 151/2-b fıkrası kapsamında davalının elde ettiği kazanç üzerinden hesaplanmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça sunulan ticari kayıtlar incelenmiş raporda; davalı şirketin tescilli ürünlerden dava tarihine kadar 22.444,64 TL satış yaptığı bu satışın toplam karının 821,90 TL olduğu, tescilsiz ürünlerden ise 110.369,63 TL satış
yaptığı bu satışın toplam karının 12.068,23 TL tespit ve değerlendirmeleri dikkate alınarak SMK 151/2-b kapsamında tespit olunan bu miktar üzerinden taleple bağlı kalınarak maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi Tazminat yönünden; SMK 149 hükmüne göre; “ Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi manevi zararın tazminini isteyebilir”. Manevi tazminat talebi için Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde manevi tazminat şartlarının gerçekleşmesi gerekir.
Yargıtaya göre marka hakkına tecavüz varsa başka bir deyişle haksız rekabet eylemi sabit ise bu halde manevi tazminata da hükmedilmesi gerekir.
Somut olaya dönüldüğünde; Davalının tasarıma tecavüze yönelik eylemlerinin davacının tasarımlarına olan güvenirliği, tüketici nezdinde oluşan algıyı zedelediği dikkate alınarak ihlalin ağırlığı hak ve nesafet gözetildiğinde takdiren 50,000,00 TL’nin yerinde olduğuna kanaat getirilmekle bu miktar üzerinden talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri izahı yapılan mevzuat kapsamında yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının tasarıma tecavüz ve haksız rekabete dayalı taleplerinin kabulüne, maddi tazminat talebinin taleple bağlı kalınarak tümden kabulüne, manevi tazminatın ise eylemin ağırlığı dikkate alınarak kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile,
2-Davalı kullanımlarının tasarım tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen davaya konu ürünlerin üretim ve satışının durdurularak davalı uhdesinde olmak kaydı ile el konularak yeddiemine tevdine, karar kesinleştiğinde masrafları davalıya ait olmak üzere imhasına, ilgili ürünlere ait görsellerin davalıya ait internet sitelerinden kaldırılmasına, aksi takdirde tümden siteye erişimin engellenmesine,
2-Davacının maddi tazminata yönelik talebinin KABULÜ ile 12.890,13 TL’nin 17/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının manevi tazminata yönelik talebinin KISMEN KABULÜ ile 50.000,00 TL’nin 17/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-İnfazda (tecavüze konu ürünler yönünden) 25/06/2021 ile 27/01/2022 tarihli heyet raporlarının dikkate alınmasına, hüküm eki sayılmasına,
5-25/06/2020 tarihli tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.046,62 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 389,60 TL (peşin + başvuru + vekalet) harç ile 6.430,00 TL posta + bilirkişi gideri olmak üzere toplam 6.819,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tasarım tecavüzü ve haksız rekabet talebi yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 12.890,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/202

Katip
¸

Hakim
¸