Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/358 E. 2021/2 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/358 Esas
KARAR NO : 2021/2

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
KARAR TARİHİ : 06/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu eserin müvekkiline ait … isimli hikaye ve dizi projesi olduğunu, … isimli dizinin müvekkilinin hiçbir bilgisi ve onayı olmadan intihal oluşturmak suretiyle … ekranlarında yayınlandığını, müvekkilinin eserlerinde töre mağduru kadınları,, çocuk gelinleri, berdeli, göç sorunlarını işleyen ödüllü bir yazar olduğunu, … dizisinin giriş bölümündeki çıkış hikayesinin ” …” kitabındaki yine yazara ait … isimli öykü olduğunu, müvekkilinin bu hikayesinin … 5. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı tasdikname ile tasdiklenmiş olduğunu, müvekkilinin öyküsünün Aralık/2005 yılında … internet dergisinde 59 sayfalık uzun özeti ile yayınlandığını, Eylül/2011 yılında müvekkiline ait olan ” …” isimli öykü kitabında … adıyla kısa öykü tarzında yayınlandığını, 2012 yılında müvekkilinin Antakya’da düzenlendiği öykü atölyesine ait ortak kitap olarak yayımlanan … isimli kitapta müvekkilinin … isimli hikayesinin de yayımlandığını, müvekkilinin … isimli hikayesinin …’de yayınlanan … dizisinin ana hikayesini oluşturduğunu, iş bu davaya konu öykü ve projenin daha önce … ve … dizilerinde kullanıldığını, müvekkilini bu iki yayına karşı ikame ettiği davaları kazandığını ve her iki davanın da kesinleştiğini, … ve … dizileri çok iyi gelir getirdiği için aynı öykünün üçüncü kez kullanıldığını, yapımcı ve tv kanallarının bile bile intihal etmelerinin nedeninin denenmiş ve başarılı olmuş bir projenin yüksek gelirinin olması olduğunu, elde edilecek kazancın eser sahibinin uzun sürecek dava süreci ve dava donucu elde edilecek küçük tazminat bedelleri de göze alınabilecek riskler kapsamında görüldüğünü, … dizisinin 1.bölümünün …’da 2.5 milyonun üzerinde izlendiğini, davaya konu olayda …’de … ve … imzası ile başlayan dizide öykünün ve ana karakterlerin adı bile değiştirilmeksizin birebir kopyalanarak olay akışı ile birlikte yapılmış ve dizi bahsi geçen … ve … dizilerindeki intihal oranını çok daha fazla aştığını, intihalin dışında hayatın olağan akışına uymayan sıkı benzerlikler ve tesadüfler mevcut olduğunu, müvekkile ait öykü ile yayınlanmakta olan dizi arasında müvekkilinin hikayesinin başkarakterinin adının … olduğunu ve dizide de bu ismin değiştirilmediğini, dizinin müvekkilinin … hikayesi ile başlayıp kuyu metaforu ile çıkış yaptığını, hikaye, olay akışı, konu bütünlüğü, hikaye bütünlüğü, çatışma, içerik karakterler açısından kısmen ayniyet ve benzerlikler gösterdiğini, izleyiciler ve köşe yazarlarının … dizisi hakkında … dizisi ile aynı olduğuna dair pek çok yorum yapıldığını, müvekkilinin davaya konu intihal ile ilgili olarak tüm davalılara … 37. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tüm davalılara ihtarname keşide etmiş olup; … Şirketi’nin de ihtarnameye konu taleplerin karşılanmayacağını bildirdiğini, müvekkilinin eserinden yola çıkarak hazırlanan söz konusu dizi izinsiz işleme mahiyetinde olup; bu durum müvekkilin 5846 Sayılı Kanundan doğan adın belirtilmesi ve umuma iletim manevi hakları ile işleme, çoğaltma, yayma ve sair tüm mali ve manevi haklarına tecavüz niteliği taşıdığından ve dizinin halen davalı kanalda yayınlanmakta olması dolayısıyla öncelikle müvekkilinin zararının daha da büyümemesi için tedbir kararı verilmesini, FSEK’ten doğan mali ve manevi hakları ihlal edilen müvekkili lehine 30.000,00 TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin FSEK md. 68 uyarınca üç katına tekabül eden 3.000,00 TL nin müvekkili tarafından keşide edilen ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde iddialarının hiçbirini kabul etmediklerini, müvekkili şirket ile yapımcı … arasında akdedilmiş “…” isimli diziyi konu alan Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi’nin “…” başlıklı 4.6. maddesine göre; Dizi’ye ilişkin tüm eser ve/veya hak sahiplerin ve/veya diğer tüm üçüncü kişilerden gelebilecek her türlü taleplerden ve bu kişilerin başlatacağı her türlü hukuki ve cezai takiplerden münhasıran diğer davalı … sorumludur. Bu itibarla hiç bir surette davacının taleplerini kabul anlamına gelmemek üzere; dizinin hikaye (öykü) ve senaryosunun yayınlanmasından doğan talepler bakımından müvekkili şirketin hukuki ya da cezai hiç bir sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle tüm taleplerin tamamen diğer davalı …’e yöneltilmesi gerektiğini, “…” isimli televizyon dizisinin oluşturulmasına ilişkin her şey dış yapıma ait olup, müvekkil şirketin bu yapım sürecine hiç bir katkısı bulunmadığını, dizinin tamamen diğer davalı … tarafından hazırlanmış olup, yayına hazır halde müvekkili şirkete kaset teslimi olarak sunulduğunu, davacı tarafından müvekkili şirket ve diğer davalılara keşide edilen ihtarname üzerine, müvekkili şirketin derhal diğer davalılardan Dizi’nin yapımcısı olan ve Sözleşme çerçevesinde taleplerin muhatabı olan … ile iletişime geçerek ve konunun detayları hakkında bilgi talep ettiğini, diğer davalı … ise, üçüncü kişi taleplerinin tek muhatabı olarak Davacı’nın ihtarnamesine karşılık olarak … 8. Noterliği tarafından keşide ettiği .. tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap vererek, söz konusu cevabı bilgilendirme amacıyla müvekkili şirkete de gönderdiğini, davacının davasına dayanak gösterdiği öyküler, daha önce hiç işlenmemiş ve tamamen kendisinin düşünce gücüne dayanan özgün eserler değildir. Nitekim, Davacı’nın dilekçesinde sözünü ettiği ve maalesef ülkemizin acı bir gerçeği olan töre, töre intikamı, çocuk gelinler, berdel ve göç sorunlarını işleyen bir çok kitap, sayısız sinema filmi ve televizyon dizisi mevcut olduğunu, hali hazırda dahi bir çok televizyon kanalında bu konuları işleyen televizyon dizileri yayınlandığını, Türkiye için genel bir hikaye olan berdel, ağa ve töre kavramlarından bahsedilen her içeriğin Davacı’nın söz konusu hikayeleri ile benzerlik taşıdığını ileri sürmek abesle iştigal olduğunu, müvekkili şirkete ait televizyon kanalında yayınlanan “…” isimli dizinin davacının iddia ettiği gibi hikayelerinin işlenmesi suretiyle meydana getirilmiş olmasının mümkün olmadığını, diğer davalılar arasında yer alan …’in de dava konusu Dizi’nin öykü ve ilk 4 bölümün senaryosunun kendisine ait olduğunu ve kendisinden izin alınmadan yayınlandığını iddia ederek müvekkil şirket ve diğer davalı … aleyhine dava açmış, bu dava da Mahkememizin 2020/135 E. Sayılı dosyası halen derdest olduğunu, bu dava sonucunda verilecek kararın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, mahkeme aksi takdirde ise davacı tarafın müvekkili şirkete karşı haksız olarak ikame etmiş olduğu davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle diğer davalı tarafından mahkememize açılmış olan … Esas sayılı davanın bu dava açısından bekletici mesele yapılması ile davaya konu … isimli dizinin ana senaristi olan …’a davanın ihbarını talep etmiş, esas yönden ise; davacının kitapları, FSEK hükümleri doğrultusunda eser koruması altında olsa da, hikayelerin içinde yer alan her unsurun, her temanın, her ismin eser koruması kapsamına sokulmasının mümkün olmayacağını, davacı, berdel ve töre gibi Türkiye açısından sosyal bir gerçeklik üzerinde, müvekkilin ticari markası olan, ayrıca çoğu sanat eserinde başlık olarak sıklıkla kullanılan “…” ismi üzerinde ve kuyu metaforu gibi çoğu efsanalerden gelen anonim unsurlar üzerinde tekel hakkı olduğunu düşündüğünü, anılan unsurlar, davacının hususiyetini taşıyan özgün unsurlar olmadığı için FSEK kapsamında eser koruması şemsiyesi altına dahil edilemeyeceklerini, bu nedenle intihalden bahsedilmesinin mümkün olmayıp haksız gelir elde etme amacı taşıyan işbu davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalılardan …’e usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmakla; dava dilekçesine karşı cevap dilekçesini yasal süresi içerisinde mahkememiz dosyasına ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Dava 5846 sayılı FSEK’ten doğan haklarına tecavüze dayalı, tecavüzün men’i ve FSEK m.68 e dayalı maddi tazminat ve manevi tazminat talebine ilişkin davadır.
Mahkememiz 2020/135 Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; mahkememiz 2020/358 Esas sayılı dosyasında davalı … tarafından diğer davalılar aleyhine dava konusu Dizi’nin öykü ve ilk 4 bölümün senaryosunun kendisine ait olduğunu ve kendisinden izin alınmadan yayınlandığını iddia ederek dava açtığı, eldeki dava ile mahkememizin 2020/135 Esas sayılı dosyasının dava konusu ve tarafları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, mahkememiz 2020/135 Esas sayılı davasının iş bu davadan önce açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davaların aynı TV dizisine ilişkin olduğu, Mahkememizin 2020/135 esas sayılı dosyası ile tarafların ve dava konusunun aynı olduğu gözetildiğinde yapılacak yargılamanın tek dosya üzerinden yürütülmesinde fayda bulunduğu anlaşılmakla hukuki ve fiili irtibat göz önünde bulundurularak mahkememizin eldeki dava dosyasının yine mahkememize ait 2020/135 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile … 2.Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam olunmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına, birleştirme hususunun ilgili mahkemeye müzekkere ile bildirilmesine,
2-Harç, masraf ve yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte birleştirilen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda esas hükümle birlikte kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 06/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸