Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/349 E. 2021/301 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/349
KARAR NO : 2021/301

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirkete bakım hizmeti, danışmanlık faturası ve “…” hizmetleri için üç ayrı fatura kestiğini, davalının fatura bedellerini ödemediği, alacağın tahsili için … 29. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, işbu dava açılmadan önce … 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporu ile müvekkilinin söz konusu hizmetleri verdiğinin tespit edildiğini, arabuluculuk kurumuna başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın fatura alacağına dayalı olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu işlerin 2018 yılına ait olduğunu, ilgili dönemde müvekkil şirketin … – … olarak hizmet verdiğini, bu nedenle dava açma ehliyetinin müvekkili şirkete ait olmadığını, dava konusu iddia edilen işlerin sözleşme kapsamında gerçekleştiğini, davacı tarafından yaptırılan tespit dava konusu işin davacı dönemine ait olmadığını ispatladığını, davacı şirket tarafından hesaplanan tüm borçların ödendiğini, başkaca bir borçlarının olmadığını, dava konusu faturalara ait işlerin sözleşme kapsamında yer almadığını, dava konusu modülün hali hazırda kullanılmadığını, dava konusu modülün şirkete ait yazılımın / programın bir parçası olduğunu, davacıdan evvel planlaması yapılarak üzerinde çalışıldığını, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine %50 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 114. Maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”ndan açık bir şekilde bahsedilmiştir. HMK’nın 115. Maddesi düzenlemesine göre; “mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır” Yasal düzenleme kapsamında dava şartlarının yargılamanın her aşamasında değerlendirilmesinin gerekli olduğu, boşuna zaman ve masraf kaybına neden olunmaması gözetilerek yargılamanın sürümcemede kalmaması ve hızlandırılması, usul ekonomisi ilkesi gereğince dava şartı olan görev değerlendirilmiştir.
Mahkememiz ihtisas mahkemesi olup, 5846 sayılı Yasa’nın 76. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlendiği hukuki ilişkilerden doğan davalar ile SMK kapsamında düzenlenmiş olan marka, patent, tasarım gibi uyuşmazlık konusu davalara bakmakla görevlidir.
Yine TTK 4. Maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılır.
TTK’nın 4. Maddesinde her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanunununda tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı belirtilmiş, 5. Maddesinde de ticari davaların Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
Somut olaya dönüldüğünde; uyuşmazlığın davacı tarafından kesilen toplam 506.220,00 TL bedelli üç ayrı faturanın tahsiline ilişkin olduğu, tarafların 6769 sayılı SMK ve 5846 sayılı FSEK kapsamında bir ihtilaflarının bulunmadığı, uyuşmazlık konusunun fatura alacağından kaynaklandığı görülmekle TTK’nın 4. Maddesinde her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanunununda tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, 5. Maddesinde de ticari davaların Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerekeceği gözetilerek, davanın izahı yapılan hükümler çerçevesinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı anlaşılmakla görevin kamu düzeninden olduğu hususu nazara alınarak dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın görev yönünden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 20.maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesini mütaekip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle , İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip
e-imza

Hakim
e-imza