Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/317 E. 2021/103 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/317
KARAR NO : 2021/103

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına TPMK nezdinde … tescil numarası ile kayıtlı … isimli markanın davalıya devrine ilişkin taraflar arasında 19/07/2019 tarihli marka devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenini 3.6 maddesinde müvekkilinin kendi adına kredi kartını tahsis ettiğini, davalının da haberi olacak şekilde bu kart ile ödeme ve harcama yapıldığını ve bankaya 74.160,00 TL borçlanıldığını, sözleşmede davalının bu bedel bitene kadar her ay bu taksitle ya da defaten ödeyecektir. hükmü bulunduğunu, davalı tarafından bu borcun ödenmemesinin borcun tamamını muaccel hale getirdiğini, kredi taksitlerinden kalan 55.623,06 TL’lik bakiyenin davalı tarafından ödenmediğini, ödenmeyen kredi borcunun tamamının muaccel hale geldiğinin açık olduğunu, ödenmeyen borçlar için … 32. İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazda bulunduğunu , arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşmazlık ile son bulduğunu belirterek, davalının … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, icra takibinin devamına, en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 01/03/2021 tarihli davanın esasına yönelik beyan dilekçesinde özetle; davaya dayanak devir sözleşmesinden sonra taraflar ve dava dışı Rıdvan Kural bir araya geldiğini, kalan taksit borcunun dava dışı kişi tarafından ödeneceği hususunda anlaşıldığını, davaya cezve markasının verilen taahhütlere aykırı olarak 30. ve 35.sınıfta yer alan hizmetler için tescil edildiğini, markanın cafe ve benzeri faaliyetlerde kullanma hakkının başka bir firmada olduğunun ortaya çıktığını, dolayısıyla müvekkilinin hileli hareketlere maruz kalarak aldatıldığını, ayrıca SMK m.148 gereği marka devir sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve noter tarafından onaylanması gerektiğini, bu şartlar yerine getirilmeden dayanak sözleşmenin geçerli olamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 114. Maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”ndan açık bir şekilde bahsedilmiştir. HMK’nın 115. Maddesi düzenlemesine göre; “mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır” Yasal düzenleme kapsamında dava şartlarının yargılamanın her aşamasında değerlendirilmesinin gerekli olduğu, boşuna zaman ve masraf kaybına neden olunmaması gözetilerek yargılamanın sürümcemede kalmaması ve hızlandırılması, usul ekonomisi ilkesi gereğince dava şartı olan görev değerlendirilmiştir.
Mahkememiz ihtisas mahkemesi olup, 5846 sayılı Yasa’nın 76. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlendiği hukuki ilişkilerden doğan davalar ile SMK kapsamında düzenlenmiş olan marka, patent, tasarım gibi uyuşmazlık konusu davalara bakmakla görevlidir.
Yine TTK 4. Maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılır.
TTK’nın 4. Maddesinde her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanunununda tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı belirtilmiş, 5. Maddesinde de ticari davaların Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
Somut olaya dönüldüğünde; her ne kadar davaya dayanak teşkil eden taraflar arasında imzalanan 19/07/2019 tarihli sözleşme marka devrine ilişkin ise de, davaya konu uyuşmazlığın incelenmesinde tarafların 6769 sayılı SMK kapsamında markasal kullanımlara ilişkin bir ihtilaflarının bulunmadığı, sözleşme kapsamında bankadan çekilen kredi tutarının ödenmesi noktasında anlaşmazlığa düştükleri, uyuşmazlık konusunun alacak/borç ilişkisinden kaynaklandığı görülmekle TTK’nın 4. Maddesinde her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanunununda tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, 5. Maddesinde de ticari davaların Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerekeceği gözetilerek, davanın izahı yapılan hükümler çerçevesinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı anlaşılmakla görevin kamu düzeninden olduğu hususu nazara alınarak dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın görev yönünden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 20.maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesini mütaekip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸