Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/294 E. 2022/34 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/294 Esas
KARAR NO : 2022/34

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı…vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … markası ve ekte yer alan markaya ait diğer ibare ve işaretler Türk Patent Enstitüsü nezdinde tutulan sicilde görüleceği üzere davacı “… A.Ş.” firması adına koruma sağlayacak şekilde tescil edilmiş olduğunu, davalı, hiçbir meşru bağlantısı ve hakkı olmaksızın https://… alan adlı web sitesinde atıcı üyeliği bulunan, “…” isimli satıcı üye mağaza üzerinden vekil edenin hak sahibi olduğu markaları barındıran ürünleri, teşhir etmekte ve satışını yaptığını, https://… alan adlı web sitesinde “…” isimli satıcı üye mağaza üzerinden, dosyada belirtilen linkler aracılığıyla vekil edenin “…” markasını, reklam amaçlı olarak, ticareti etki yaratacak bir biçimde ürün satışında kullandığını, söz konusu ürünleri dosyada belirtilen linkler üzerinden satışa sunduğunun ve yine bu ürünlerin satışında kullanılan “…” ibaresinin davacının marka tescilinden doğan haklarını ihlal ettiğinin ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirtmiş marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini; 6769 sayılı smk’nın 7. maddesi ve 149/1-b-c maddesi uyarınca vekil edenin marka hakkına ihlal oluşturan davalı…eylemlerinin önlenmesini ve durdurulmasını, 6102 sayılı TTK 54 vd. maddeleri uyarınca haksız rekabetin men’ine ve haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, vekil edenin marka hakkına yönelik ihlalin önlenmesini ve durdurulmasını temin etmek için ve haksız rekabetin ref-ini ve men-ini sağlamak açısından davalının https://…/ alan adlı web sitesinde “…” isimli satıcı üye mağazası üzerinden, vekil edenin “…” markasını, reklam amaçlı olarak, ticareti etki yaratacak bir biçimde ürün satışında/teşhirinde kullandığı yukarıda tam adresi verilen linklere erişimin engellem ve tecavüze konu “…” markasının, davalının ürünlerinin teşhir edilmesinde ve satışında kullanımının yasaklanmasını, linklere erişimin engellenmesini ve tecavüze konu “…” markasının, davalının ürünlerinin teşhir edilmesinde ve satışında kullanımının yasaklanmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…asil … cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Tarafına açıdan bu davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, diğer davalı…şirket …TİC.LTD.ŞTİ’nin yetkilisi ve müdürünün oğlu … olduğunu, şirketin kendisiyle bir bağlantısı bulunmadığını, oğlu …’a ait bu şirket ayakkabı Şatışı üzerine faaliyet gösterdiğini, aynı zamanda faturalarında şirket markası olarak “…” markasını kullandığını, kendi isminin ise sadece marka olarak kullanıldığını aslen şirketin işlerinde ve faaliyetinde hiçbir bağlantısı bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesindeki bütün beyanlara itiraz ettiğini, ticari faaliyette bulunmadığı bir şirketin satışlarını bilemeyeceğini, adının sadece marka olarak kullanıldığını, haksız ve kötü niyetli iddialara itiraz ettiğini, husumet itirazının kabulünü hakkındaki uyuşmazlığın esasını inceleme olanağı bulunmadığından davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi yetkilisi cevap dilekçesi ve vekili aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının dava dilekçesindeki beyanların gerçeği yansıtmadığını, yetkilisi olduğu şirketin yıllardır perakende ve online olarak satış yaptığını, şirketlerinin hem online olarak bir çok site üzerinden ayakkabı satışı yaptığını hemde şubeleri üzerinden parekende satışlar yapıldığını, online web siteleri olarak ….com, …, … ve … üzerinden yıllardır yasal olarak online satışlar yapıldığını, şirketlerinin şimdiye kadar olan satışları ve online siteler üzerinden alınan siparişler incelendiğinde şimdiye kadar hiçbir marka tecavüzü ve yasal olmayan herhangi bir satış yapılmadığının zaten görüleceğini, ürünlerin web sitesine yüklenirken ürünlerin markası entegrasyon sistemi üzerinden eşleşmekte olup site üzerinden belirlendiğini, firmalarının yıllardır, “…” adlı markanın ürünlerinin yasal olarak satışını yaptığını, ürünleri web sitesine yüklenirken … markası seçildiğini ancak bu marka yok ise ya diğer yada özel üretim olarak satışa sunulduğunu, taraflarınca … adlı web sitesine ürünlerimiz yüklenirken web sitesinden kaynaklı bir hata sonucu MARKA BENZERLİĞİNDEN dolayı “…” markası seçilmişken web sitesi entegrasyonu sonucunda siteden kaynaklı “…” markasının sisteme kaydedildiğini, ancak bu yanlışlığın ne yazık ki taraflarınca farkedilemediğini, zaten her iki markaya bakıldığında birbirine olan isim benzerliğinin açıkça görüleceğini, yapılan hata farkedildikten sonra zaten ürünlerin satışının kapatılmasi için … web sitesine bildirim yapıldığını, davacının dava dilekçesinde dile getirdiği gibi haksız bir kazanç elde etme amacı asla söz konusu olmadığını, açıkladıkları üzere markaların birbirine olan isim benzerliği sonucunda sistem hatası sebebi ile farkında olmadan entegrasyon üzerinden yanlış bir marka ataması yapıldığını, bu yanlışlığın tamamen isteyerek ve bilerek vapılan bir yanlışlık olmadığı, ürünlerin satışının zaten kapatıldığını, ekte sundukları görsellerde satışı yapılan ürünlerin “…” marka olduğunun görüleceğini, sehven yapılan bir işlem olduğunu bilerek ve kasten yapılmadığını, nitekim davacının iddia ettiği aynı marka ürünlerin, diğer web siteleri(…com, …, …, ) üzerinden satışını yaptıklarını, diğer siteler üzerinden yaptıkları satışlara da bakıldığında yine “…” markası olarak satış yaptıkları “…” markası ıle bır bağlantıları olmadığının anlaşılacağını, açıklanan nedenlerle davacının tedbir talebinin ve davanın reddini, yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve TPMK kayıtları incelenerek celp edilmiş …ŞİRKETİ adına tescilli …, …, … tescil numaralı “…” + ŞEKİL markasına ilişkin kayıtlar dosyaya eklenmiştir.
Davalı…şirkete ait ticaret sicil kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
DSM – … müzekkere yazılmış olup gelen müzekkere cevabında, … üzerinden … isimli mağazanın satıcı unvanın …LTD ŞTİ olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan deliller ve ve belgeler neticesinde dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup Bilirkişi Heyetince hazırlanan 18/10/2020 tarihli raporda özetle; Davacı…tarafından tespiti için bahsi geçen ilgili “…” internet sitesinde dava konusu “…” kelimesi ile site içi arama yapılarak detaylıca incelendiğinde, web sitesi içerisinde “…” ibareli 5 adet ürünün belirtilen “…” isimli satıcı üye mağazası üzerinden satışının yapıldığı tespit edilmiş olduğu, Davacı…tarafından tespiti için bahsi geçen ilgili “…” internet sitesinde bulunan “…” isimli mağaza hesabına ait “https://…/…/…-“ linkteki “…” ibareli ürünün aktif olarak yayında ve satışta olduğunun görüldüğünü, davacı…markaları incelendiğinde … kelimesinin esas unsur olarak kullanıldığının görüldüğünü, Kelime İngilizce olup, Türkçe … anlamına geldiğini, … kelimesi de İngilizce olduğu, Türkçe otantik anlamına geldiğini, markalarda ayrıca ağaç şekil unsuru da yer aldığını, ancak markalardaki ayırt edici unsur … kelimesi olduğunu, davalının kullanımlarında ise … kelimesi aynı şekilde, ayakkabı emtiasını markasal olarak nitelemek için yer aldığını, markanın alt kısmında ayrıca … kelimesine de yer verildiğini ancak kullanımlarda bir ayırt ediciliği bulunmadığını, … kelimesinin anlamı ve ülkemizdeki kullanımı dikkate alındığında, ayakkabı emtiası bakımından tanımlayıcı ve tasvir edici anlamının bulunmadığının açık olduğunu, bu sebeple davalı…tarafın tesadüfen veya tanımlayıcı özelliğinden dolayı bu kelimeyi kullanması mümkün görülmediğini, diğer yandan davacı…markalarının tescil edildiği mal ve hizmetler incelendiğinde, her 3 markasının da “…” bakımından tescil edildiğinin görüldüğünü, davacının markalarının ayırt edici unsuru olan … kelimesinin aynı şekilde markasal olarak, ayakkabı emtiası bakımından kullanılmasının açık şekilde davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu kanaatine varıldığını, davalının bu kullanımları TTK m.55/I/a)/4 uyarınca aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, davacı…tarafından tespiti için bahsi geçen ilgili “…” internet sitesinde dava konusu “…” kelimesi ile site içi arama yapılarak detaylıca incelendiğinde, web sitesi içerisinde “…” ibareli “5” adet ürünün belirtilen “…” isimli satıcı üye mağazası üzerinden aktif olarak yayında olduğu ve satışının yapıldığı, tespite konu bahsi geçen ilgili “…” internet sitesindeki ürünlerin “…” isimli mağazadan “…” linkinde yayınlandığı, mağaza detaylarına bakıldığında Şirket Ünvanının “… ŞTİ.” olduğu, Vergi Kimlik Numarasının “…” olduğu, davacı…markalarının ayırt edici unsuru olan … kelimesinin aynı şekilde markasal olarak, ayakkabı emtiası bakımından kullanılmasının açık şekilde davacının …, … ve… tescil numaralı markalarından kaynaklanan marka hakkına SMK m.29 ve 7/II uyarınca tecavüz oluşturduğu, davalının bu kullanımları TTK m.55/I/a)/4 uyarınca aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu sonuç ve kanaatine vardığını belirtildiği anlaşılmıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Markaya Tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde tutulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımın tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırılmasına sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Somut olaya dönüldüğünde ; rapordaki davalıların”“…” internet sitesinde dava konusu davacı…adına tescilli “…” markalı ürünleri “…” isimli satıcı üye mağazası üzerinden satışa sunduğu, davalının kullanımlarında ise … kelimesi aynı şekilde, ayakkabı emtiasını markasal olarak nitelemek için yer aldığı, markanın alt kısmında ayrıca … kelimesine de yer verildiği ancak kullanımlarda bir ayırt ediciliği bulunmadığını, … kelimesinin anlamı ve ülkemizdeki kullanımı dikkate alındığında, ayakkabı emtiası bakımından tanımlayıcı ve tasvir edici anlamının bulunmadığının açık olduğunu, bu sebeple davalı…tarafın tesadüfen veya tanımlayıcı özelliğinden dolayı bu kelimeyi kullanması mümkün görülmediğini, diğer yandan davacı…markalarının tescil edildiği mal ve hizmetler incelendiğinde, her 3 markasının da “ayak giysileri” bakımından tescil edildiği” tespit ve değerlendirmeleri dikkate alındığında davalı…kullanımlarının davacının tescilli markalarından doğan haklarını ihlal niteliğinde olduğu anlaşılmakla izahı yapılan mevzuat kapsamında markaya tecavüz şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşılmış buna dayalı taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; yukarıda izahı yapılan raporundaki değerlendirmeler dikkate alındığında davalının davacıya ait markaları iltibasa sebebiyet şekilde kullanımlarının izahı yapılan TTK md. 54 ve TTK md. 55/l-a (4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, yine davacının haksız rekabete dayalı taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporu ve sunulu tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı…kendisinin açılan dava ile ilgisi olmadığı internet satışından haberdar olmadığından bahisle husumet itirazında bulunmuş ise de davalının şirket ortağı olduğu gibi … tarafından gönderilen müzekkere cevabından da açıkça anlaşıldığı üzere mağza isminin adına alındığı, şirket yetkilisi olmasa da ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarına göre şirket ortağı olan davalının adına açılan sanal pazardan ve internet satışından haberdar olmadığını kabulün mümkün olmadığı açılan dava ve davaya konu kullanımlardan diğer davalı…ile ortaklaşa sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmakla husumet itirazlarına itibar olunmamış, kullanımlar yönünden davalı…tarafın itirazının olmadığı, aksine ikrar olunduğu, her ne kadar sistemsel sıkıntıdan dolayı bu şekilde satış yapıldığı iddia olunmuş ise de yine bu savunmaların basiretli tacir olan davalıyı eylemden kurtarmayacağı gibi sorumluluğunu da ortadan kaldırmayacağı sonucuna ulaşılmış davacının sübut bulan davasının kabulü ile davalılarca piyasaya sunulan ”…” markalı ürünlerin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda https://…/ alan adlı sitede yer alan ( davalı …’ın mağaza ismi, diğer davalı … nın satıcı unvanı olarak göründüğü) satıcı üye mağazasında ”…” ibareli (Bu ibareli ürünler ile sınırlı olmak üzere) ürün teşhir ve satışının yasaklanmasına, ilgili linklere erişimin engellenmesine ve hükmün ilanına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE; davalılarca piyasaya sunulan ”…” markalı ürünlerin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA,
-Bu kapsamda https://…/ alan adlı sitede yer alan ( davalı …’ın mağaza ismi, diğer davalı … nın satıcı unvanı olarak göründüğü) satıcı üye mağazasında ”…” ibareli (Bu ibareli ürünler ile sınırlı olmak üzere) ürün teşhir ve satışının yasaklanmasına, ilgili linklere erişimin engellenmesine, infazda 18/10/2020 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına hüküm eki sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 54,40 TL nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı…tarafından yapılan: 2.191,00 TL bilirkişi + posta gideri ve 116,60 TL harç (peşin+başvuru+vh) olmak üzere toplam 2.307,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul olunan markaya tecavüz ve haksız rekabet talebine ilişkin hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davalı…tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.27/01/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸