Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/29 E. 2021/139 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/29
KARAR NO : 2021/139

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarıDavacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin gayrimenkul alanında faaliyet gösterdiğini, müzayede düzenlemek suretiyle gayrimenkul satışında aracılık yapmak üzere kurulmuş bir şirket olduğunu, en önemli faaliyet alanının Türkiye’de yeni bir iş sahası olan “gayrimenkullerin müzayede düzenlemek suretiyle” satışlarını gerçekleştirerek aracılık hizmeti vermek olduğunu, müvekkilinin bu amacı gerçekleştirebilmek için şirketini ve faaliyetlerini sosyal medya ve internet üzerinde tanıtmakta olduğunu, müzayedecilik faaliyetlerini de büyük ölçüde internet üzerinden gerçekleştirdiğini, internet üzerinden yapacağı tanıtım ve müzayede işlemleri için buna uygun bir web sitesi ve App oluşturulması zorunluluğu bulunduğunu, bu hizmetlerin piyasa değerinin en fazla 25.000 TL olmasına rağmen müvekkili firmanın en iyi hizmeti alabileceği en profesyonel şirketle çalıştığını düşünerek bu iş için 90.000 TL bedel ödemek suretiyle davalı ile anlaştığını, müvekkili firmanın büyük bedeller ödeyerek …’de 10/05/2018 tarihinde düzenleyeceği müzayededen çok önce Web sayfasını aktif hale getirilerek hazırlanmasını ve müzayede de kullanılabilmesini talep ettiğini, davalının web sitesinin ve diğer tüm hususların hazır olduğunu bildirdiğini, müvekkilinin bunun üzerine tv, basın vs.reklam araçlarını kullanmak suretiyle çok büyük harcamalarda bulunduğunu, ancak davalının hazırladığını bildirdiği web sitesine hiçbir şekilde kullanıcılar tarafından ulaşılamadığını ve anılan web sitesinin hiçbir fayda sağlamadığını, yapılan masrafların tümünün boşa gittiğini, müvekkili firmanın çok büyük zarara uğradığını, müvekkilinin faaliyetlerini devam edebilmek için davalıdan bu ayıp ve kusurlarının giderilmesini istediğini, davalının bunun için müvekkilinden ekstra bakım ücreti adı altında çok yüksek bedeller talep ettiğini, müvekkilinin faaliyetlerini sürdürmek amacıyla bu baskı altında davalının tehditlernie boyun eğerek davalının talep ettiği ödemeyi yaptığını, ancak web sutesinin sosyal medya kullanıcıları ile halen uyumlu çalışmadığını ve hiçbir verim alınamadığını, müvekkilinin bu nedenle davalının gideremediği kusurları başka bir firmaya yaptırmak zorunda kaldığını, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nden … D.İş dosyası ile bu kusurların tespitinin istendiğini ve davalının kusur ve ayıplarının bilirkişi raporuyla tespit edildiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL’nin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini ve öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin beyanlarında; müvekkili tarafından tasarlanan web sitesinde hiçbir ayıp ve kusur bulunmadığını, bu hususun davacı tarafından ibraz edilen … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, davacı yanın ayıp ve kusur olarak ileri sürdüğü sebeplerin hiçbirinin müvekkilden kaynaklanan hususlar olmadığını, bunların kusur ya da ayıp olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava konusu web sitesinin seo alt yapı çalışmasının müvekkili tarafından yapılmadığını, bu nedenle seo kaynaklı problemlerin müvekkiline atfedilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce 02/07/2019 tarihli karar ile dosya kapsamı itibarı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın FSEK yahut SMK kapsamında kalmadığı genel hükümler çerçevesinde ayıplı ifadan kaynaklı zararın tazminine yönelik olduğu tarafların tacir sıfatı dikkate alındığında Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, ancak İstanbul Bam 16. HD nin 2019/2585 esas 2019/2877 karar sayılı kararı ile web sitesi hazırlama ve yazılımına ilişkin uyuşmazlığın FSEK kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle 30/12/2019 tarihli karar ile görevsizlik kararı kesin olmak üzere kaldırılmış, verilen kararın kesin olması, uyuşmazlığın web sitesinin eser niteliği yahut eser sahipliğine ilişkin olmadığı dikkate alındığında ayıplı ifanın tartışılmasının mahkememiz görevinde kalmadığı dikkate alındığına ademi kanaatte olmakla birlikte yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
… 1. FSHHM’nin …diş dosyasında bilişim uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda “incelenen yazışma detayları ve sunulan deliller kapsamında taraflar arasında mutabık kalınmış bir yazılım gereksiniminin listesi ve sözleşmesi bulunmadığı, kabul testlerinin yapılıp yapılmadığına dair tutanağın bulunmadığı, … kısmının açıklayıcı olmadığı ancak değişikliğin davalı tarafından dakikalar içinde yapılabileceği, portföy sayfasında alt başlıkların bulunmaması nedeniyle istenen içeriğe kolay ulaşılmadığı, sözleşme bulunmaması nedeniyle bu talep yönünden dayanağın bulunmadığı, portföy sayfasında filtre olmamasının yetersiz olarak değerlendirilebileceği ancak bu yönde bir mutabakatın olmaması sebebiyle yetersiz olduğunun söylenemeyeceği, slider ile ilgili sorunun içerikle alakalı olduğu davalı tarafından düzeltilmesinin gerektiği, “…” kullanılmaması ile ilgili husus yönünden “…” optimasyonu yapılacağına ilişkin yine taraflar arasında sözleşme bulunmaması sebebiyle haklı olmadığı, geliştirilen WEB sitesinin yazılım olarak ayıplı olmadığı içerik olarak eksiklikler bulunduğu ve bu eksikliklerin davalı tarafından düzeltilmesi gerektiği” yönünde değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan raporda bilirkişiler; davaya konu davacıya davalı tarafından teslim edilen … isimli web sitesine ilişkin projenin bütünü itibariyle sınıflandırma, bilgi akışı, çeşitli sekmelerin konumlanış şekli dikkate alındığında FSEK m.6/11 anlamında veri tabanı olduğu ve FSEK 6/son hükmü gereğince eser korumasından yararlanacağı, davaya konu bahsi geçen ilgili “…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, güncel olarak yayında olan internet sitesinin davaya konu davalı tarafından davacıya yapılan internet sitesi olmadığı, taraflar arasında “…” uzantılı internet sitesinin 3 dilde (Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak) yeniden tasarlanması, bu internet sitesinin fonksiyonlarına sahip mobil (Android/IOS) uygulamalar geliştirilmesi hususunda, güvene dayalı sözlü bir anlaşmaya vardıkları, ancak taraflar arasında imzalı bir sözleşme bulunmadığı, anlaşmazlık konusunun Web Sitesinin olduğu, dosya kapsamında yapılan beyanlardan ve yerinde yapılan incelemede anlaşıldığı, taraflar arasında imzalı bir sözleşme bulunmadığından, yerinde yapılan incelemede taraflar arasında “…” uzantılı internet sitesinin 3 dilde (Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak) yeniden tasarlanması, bu internet sitesinin fonksiyonlarına sahip mobil (Android/IOS) uygulamalar geliştirilmesi hususunda, fiyatlarının kalem kalem yazılı olduğu bir teklif formunun olup olmadığı sorulmuş ve davalı tarafça bahse konu hizmetlerin adına hazırlanmış bir teklif formu sunmuş olup, beyan edilen proje teklif formu detaylarına bakıldığında 2 dilde (Türkçe ve İngilizce olarak) “Web Sitesi + Mobil Uygulamalar + Animasyon” olarak 3 kalem hizmetin açıkça yazılı olduğu toplamda “62,000-TL + KDV” olarak yazılı olduğu, dava konusu olan Web Sitesi Arayüz Tasarımı ve Yazılımı bedelinin 18.000-TL + KDV olarak yazılı olduğu ve dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde Fatura Sıra No: … olarak 1.485.00-TL + KDV, Fatura Sıra No: … olarak 825.00-TL + KDV, Fatura Sıra No: … olarak 990.00-TL + KDV olarak 3 adet Web Sitesi Bakım ücretlendirme faturası kesildiği, Web Sitesi ve Bakım ücretleri toplamda (18.000-TL + 1.485.00-TL + 825.00-TL + 990.00-TL = 21.300-TL + KDV) olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamdaki bir yazılım programın sektördeki rayiç ortalama değerinin üstünde olmadığı, dosyada davacı tarafça davalıya yapılan ödemelerin açıklamalarında web sitesi ödemeleri dışında başkaca hizmetlerinde ödemeleri bulunduğundan sadece dava konusu web sitesi için yapılan ödemeler ve kalan bakiyeleri net bir şekilde tespit edilemediği, dava konusu Web Sitesi dosyada sunulan belgeler ve yerinde inceleme esnasında taraflarca beyan edilmiş olan web sitesi projesi hakkında tüm detaylar ve davalı tarafından incelemeleri yapabilmemiz için …/istihale/ URL/Link adresinde yayına alınan, internet sitesi ile taraflar arasında onaylanan “… (Şablon)” çalışmaların yazılımsal olarak eksiksiz olarak yapılıp yapılmadığı hususlarında detaylıca yapılan kontrollerde; Genel itibari Web Sitesi projesinin taraflar arasında onaylanmış olan … (Şablon)a göre son aşaması olan “6. Bakım” aşamasına kadar yapılmış olduğu, ancak ilgili web sitesi üzerinde “…” alanları hususunda bir takım eksikliklerin bulunduğu, “… yapısının ise özel bir teknik olduğu ve sitenin çalışmasına engel olan bir durum olmadığı ve sayfa yazılımının özellikle “…” link yapısının davacının belirttiği şekilde yapılması hususunun taraflar arasında böyle bir geliştirmeye yönelik bir talebe rastlanılmadığı, buna göre dava konusu web sitesinde eksiklikler bulunmuş olmasına karşın projenin yaklaşık %98 tamamlanmış olduğu, %2 oranında eksiklik/bozukluklar bulunduğu, hususlarında tespit ve görüşlerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının yapmış olduğu web tasarımı ve APP(mobil uygulama) daki ayıp ve eksik ifaya dayalı zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Eser vasfı yönünden değerlendirme
Yargıtay kararlarına göre, FSEK kapsamındaki uyuşmazlıkta dava konusu fikri ürünün “eser” niteliği taşıyıp taşımadığı resen araştırılmalıdır. FSEK’in 1/B maddesinde öngörülen tanım dikkate alındığında bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için iki unsuru haiz olması gerekir. Bunlardan ilki, fikir ve sanat ürününün “sahibinin hususiyetini taşıması”, ikincisi ise “kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması”dır. Doktrinde, bu unsurlardan ilkine “sübjektif unsur” veya “esasa ilişkin şart”, ikincisine ise “objektif unsur” veya “şekle ilişkin şart” denilmektedir. Subjektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilebilmesi için, bu ürünün onu meydana getiren kişinin “hususiyetini” taşıması gerekmektedir. Başka bir deyişle eser onu yaratan zihnin bireyselliğini gösteren özellikler taşımalıdır. Objektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün hukuk alanında korunmayı hak edebilmesi için, sahibinin hususiyet arz eden fikri çabasının somut neticesi olması gerekir. Başka bir deyişle bu fikri çaba gözle görülebilir, elle tutulabilir, kulakla duyulabilir, kısaca algılanabilir olmalıdır. Fikir ve düşünceler, ancak bir şekle büründüğünde yani eser formunda açıklığında fikri hukuk kapsamına girer. Diğer taraftan eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK’te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlarından birine dahil olması gerekir. FSEK’te eser formatları olarak; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır.
Davaya konu yaratım web sitesi tasarımıdır. Bir web sitesi yazılardan, grafiklerden, resimlerden, videolardan, müzik kayıtlarından v.s. oluşur. Her web sitesi eser sayılmaz, eser sayılabilmesi için FSEK’in aradığı şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani, hem sahibinin hususiyetini taşıması ve hem de, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerinin birinin veya birkaçının içine girmesi gerekir. Bilgisayar programı, veri tabanı gibi unsurlarla birlikte, müzik, resim, grafik ve diğer ilmi ve edebi eserler de web sitesinde bulunan unsurlardır. Web sayfalarında, grafikleri, metinleri, videoları, müzikleri, sesleri, resimleri ve diğer görsel ve işitsel öğeleri ile bunların tamamının birleşerek oluşturdukları ve bir bütünlük oluşturdukları özgün sayfa tasarımları, sahibinin şekillenmiş fikri ürünlerini oluşturur. Bunların her birini ayrı ayrı eser sayarak korumak mümkün olduğu gibi, bunların tamamını bir web tasarımı eseri sayarak hepsini birlikte korumak ta mümkündür. Türk Hukuku ve mukayeseli hukukta genel olarak web sitelerinin “veri tabanı” niteliğinde oldukları kabul edilmektedir. Veri tabanı bir işlenme eser türü olarak FSEK m.6/f.1/b.11’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre; “belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde verilerin ve materyallerin seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan ve bir araç ile okunabilir veya diğer biçimdeki veri tabanları” da bir işlenme olarak ifade edilmiştir. Veri tabanı, sistematik olarak organize edilmiş, elektronik veya diğer yollarla bağımsız olarak erişilebilir veri veya diğer materyalden oluşan derlemedir. Başka bir deyişle, belirli bir formata dönüştürülmüş bilgilerin ve diğer materyallerin elektronik vasıtalarla düzenlenmesi veya depolanmasıdır. Bilgi bankaları diye de adlandırılan veri tabanları, bilgisayardaki hızlı sınıflandırma, dönüştürme, şekillendirme, güncelleştirme gibi beceriler sebebiyle çeşitli amaçlar için hazırlanmış datalardır. Ancak veri tabanının FSEK bağlamında korunabilmesi için verilerin ve materyallerin belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde seçilip derlenmesi gerekir. Hiçbir hususiyeti olmayan, gelişi güzel seçme ve derlemeler veri tabanı olarak işlenme eser sayılmazlar. Diğer taraftan, seçilip derlenecek veriler veya materyallerin eser mahiyetinde olup olmamalarının önemi yoktur. Davaya konu davacıya teslim edilen … isimli web sitesine ilişkin projenin bütünü itibariyle sınıflandırma, bilgi akışı, çeşitli sekmelerin konumlanış şekli dikkate alındığında FSEK m.6/11 anlamında veri tabanı olduğu ve FSEK 6/son hükmü gereğince eser korumasından yararlanacağı kanaati hasıl olmuştur.
Ayıplı ifaya ilişkin rapordaki tespitler;
Taraflar arasında … uzantılı internet sitesinin 3 dilde (Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak) yeniden tasarlanması, bu internet sitesinin fonksiyonlarına sahip mobil (Android/IOS) uygulamalar geliştirilmesi hususunda, güvene dahalı sözlü bir anlaşmaya vardıkları, ancak taraflar arasında imzalı bir sözleşme bulunmadığı, anlaşmazlık konusunun Web Sitesinin olduğu dosya kapsamında yapılan beyanlardan ve raporlardaki tespitlerden anlaşılmıştır.
Web sitesi yazılım projesi ve proje aşamalarına ilişkin olarak; herhangi bir yazılım geliştirmenin yalnızca kodlamadan oluşmadığı, kodlama aşamasına gelene kadar geçen süreçler, firmanın taleplerinin öğrenilmesinden başlayıp kullanıcının kullanımı ve bakımına kadar bir çok aşamayı barındırdığı, yazılım talepleri ile alakalı gelişmeler sürekli olarak değiştiği ve genişlediğinden, söz konusu evreler devamlı bir döngü biçiminde ele alındığı, döngü içinde her hangi bir evrede geriye dönmek ve bir daha ilerlemek mevzu bahis olabileceği, bu döngünün ; Talep Alma, Planlama, Analiz, Tasarım, Kodlama, Test ve Bakım adımlarından oluştuğu, talepleri doğru belirleme, ihtiyacın doğru belirlenmesi odaklanılacak noktaların belirlenmesinede yarar sağlayacağı, yazılım geliştirmenin ilk ve en önemli kriterlerinden biri olduğu, planlama ve proje analizi, yazılım projesinin ilk etabında projenin ihtiyaç duyduğu ana modüller analiz edilerek (software requirements specification) proje amaçları ve hedefleri detaylandırılması gerektiği proje varsayımları göz önüne alınmalı kullanıcıya yönelik faydaları değerlendirilmesi gerektiği, projede zaman kaybı yaratacak önemsiz veya etkisiz özellikler bir sonraki faza aktarılabileceği, bu sayede proje sürecinizi uzatmadan tamamlanmış olacağı ve bu özelliklerin gerekli olup olmadığı tekrar analiz edilebileceği, kullanılacak en doğru yazılım dili, yazılım mimarisi, sunucu gereksinimleri belirlenmesi gerektiği belirtilmiş süreç teknik olarak ayrıntılı olarak irdelenmiştir.
Yine raporda; yerinde yapılan incelemede taraflar arasında … uzantılı internet sitesinin 3 dilde (Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak) yeniden tasarlanması, bu internet sitesinin fonksiyonlarına sahip mobil (Android/IOS) uygulamalar geliştirilmesi hususunda davalı tarafça sunulduğu, beyan edilen proje teklif formu detaylarına bakıldığında 2 dilde (Türkçe ve İngilizce olarak) Web Sitesi + Mobil Uygulamalar + Animasyon olarak 3 kalem hizmetin açıkça yazılı olduğu toplamda 62,000-TL + KDV olarak yazılı olduğu, dava konusu olan Web Sitesi Arayüz Tasarımı ve Yazılımı bedelinin 18.000-TL + KDV olarak yazılı olduğu ve dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde Fatura Sıra No: 986123 olarak 1.485.00-TL + KDV, Fatura Sıra No: 986124 olarak 825.00-TL + KDV, Fatura Sıra No: 986141 olarak 990.00-TL + KDV olarak 3 adet Web Sitesi Bakım ücretlendirme faturası kesildiği, Web Sitesi ve Bakım ücretleri toplamda (18.000-TL + 1.485.00-TL + 825.00-TL + 990.00-TL = 21.300-TL + KDV) olduğu, davalı yetkililerince Web Sitesi projesi için taraflar arasında yapılan ve onaylanan Template (Şablon” çalışmaların) beyan edilmesi üzerine ilgili çalışmalar davacıya gösterildiği, davacı tarafça da davalının beyan ettiği Template (Şablon) çalışmalarının onaylamış olduğu, davalı tarafından …/istihale/ URL/Link adresinde yayına alınan internet sitesi ile taraflar arasında onaylanan Template (Şablon) çalışmaların yazılımsal olarak eksiksiz olarak yapılıp yapılmadığı hususlarında detaylıca karşılaştırılma yapıldığı, internet sitesi ile taraflar arasında onaylanan Template (Şablon) çalışmaların yazılımsal olarak eksiksiz olarak yapılıp yapılmadığı hususlarında detaylıca yapılan kontrollerde; genel itibari Web Sitesi projesinin taraflar arasında onaylanmış olan Template (Şablon)’a göre son aşaması olan “6. Bakım” aşamasına kadar yapılmış olduğu, ancak ilgili web sitesi üzerinde “…” alanları hususunda bir takım eksikliklerin bulunduğu, “…” link yapısının ise özel bir teknik olduğu ve sitenin çalışmasına engel olan bir durum olmadığı ve sayfa yazılımının özellikle “…” link yapısının davacının belirttiği şekilde yapılması hususunun taraflar arasında böyle bir geliştirmeye yönelik bir talebe rastlanılmadığı, buna göre dava konusu web sitesinde tespit edilen eksiklikler bulunmuş olmasına karşın projenin yaklaşık %98 tamamlanmış olduğu, %2 oranında eksiklik / bozukluklar bulunduğu tespitlerinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri ve teknik değerlendirmeler dikkate alındığında; taraflar arasında “…” uzantılı internet sitesinin 3 dilde (Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak) yeniden tasarlanması, bu internet sitesinin fonksiyonlarına sahip mobil (Android/IOS) uygulamalar geliştirilmesi hususunda, güvene dayalı sözlü bir anlaşmaya vardıkları, ancak taraflar arasında imzalı bir sözleşme bulunmadığı, bu noktada davacının eksiklik olarak belirtiği bir kısım hususlar yönünden talep dayanağının bulunmadığı ( portföy sayfasında alt başlıkların bulunmaması, portföy sayfasında filtre olmaması, “…” kullanılmamasıve “…” optimasyonuna ilişkin hususlar yönünden), teklif formu kapsamı ve teknik incelemeye göre yapılan değerlendirmelere göre yapılan site tasarımındaki eksiklerin ayıp olarak kabul edilemeyeceği, davalının üstlenmiş olduğu işi %98 tamamladığı bir kısım eksiklerin ise tamamlanmasının gerektiği, belirlenen eksik iş yönünden doğrudan oranlamak suretiyle hesaplama yapılmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği (Web Sitesi Arayüz Tasarımı ve Yazılımı bedelinin 18.000-TL + KDV olarak yazılı olduğu dikkate alındığında ve dosyada davacı tarafça davalıya yapılan ödemelerin açıklamalarında web sitesi ödemeleri dışında başkaca hizmetlerinde ödemeleri bulunduğundan sadece dava konusu web sitesi için yapılan ödemeler ve kalan bakiyeleri net bir şekilde tespit edilemediği gözetildiğinde) dikkate alındığında meydana gelen zarar yönünden oluşan zararın BK 50 gereği takdiren belirlenmesi gerektiği bu noktada 2.500 TL’nin hakkaniyete uygun düşeceği sonucuna ulaşılmış olmakla bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; takdiren 2.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 170,77 TL karar harcından peşin yatırılan 85,39 TL’nin mahsubu ile kalan 85,38 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 264,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.514,20 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 1.257,10 TL’si ve 121,29 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.378,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olarak verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır