Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/288 E. 2022/152 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/288 Esas
KARAR NO : 2022/152

DAVA : Patent (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin sektörü itibariyle çok sayıda sanayiye uygulanabilir buluş gerçekleştirdiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu olmak üzere sair tescil ofislerinde koruma altına aldığını, davalının ihlal ettiği patent … kod numaralı “Katlanabilir masalarda kullanılan merkezleme ve kilit sistemini AR- GE çalışmaları ile geliştirerek tescil altına aldığını, Türk Patent nezdinde yapılan başvurunun akabinde 01/30/2015 tarihinde incelemesiz patentin incelemeliye dönüşümünün talep edilmiş olduğu daha sonra … Sayılı Karar ile 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 62. maddesi uyarınca incelemeli patent verilmesine karar verildiğini, müvekkilinin dava konusu edilen katlanır kasaları yaratıcı ev düzenlemesi ve depolama amaçlı olarak dizayn ettiğini, farklı ölçü alternatifleri fonksiyonel olarak uygun kullanım, farklı renk alternatifleri ile de müşterileri ile buluşturduğunu, bir patentin tescil edilebilmesi açısından taşıması gereken yenilik ve buluş basamağı unsurlarının olduğunu, davalının müvekkiline ait tescilli patent haklarını ihlal ettiğini, davalı tarafın müvekkili adına tescilli bulunan … kod numaralı patenti taklit ederek ürettiğini ve satışını gerçekleştirdiğini, işbu eylemin de mevzuatta açık bir şekilde patent hakkına tecavüz olarak kabul edildiğini, müvekkilinin patent haklarının ihlal edilmesi sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebinin söz konusu olduğunu, davalı tarafından ”…, …” gibi mağazalarda da müvekkiline ait tescilli patentin taklit edilerek, davalı tarafından satışa sunulduğunun tespit edildiğini, davalı ile müvekkili adına tescilli bulunan patenti taklit ederek üretmesi ve satışını gerçekleştirmesi sebebiyle Arabuluculuk görüşmesinin gerçekleştirildiğini, ancak iki tarafın da anlaşmaya varamadığını, 1000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat taleplerinin olduğunu, müvekkiline ait tescilli bulunan patent haklarına ilişkin tecavüz ve haksız rekabet meydana getirecek tüm kullanımlarının önlenmesi gerektiğini, müvekkiline ait patent ve faydalı model ile benzerlik içerisinde bulunan ürünlerin satışının durdurulması, toplanmasına ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, müvekkiline ait tescilli patent ile benzerlik arz eden ürünlerin ve makinelerin kullanılmasının sınırlandırılmasını ve satışının önlenmesini, bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerden toplanarak imha edilmesini, davalının müvekkilinin patent haklarını ihlal ettiğini ve haksız rekabet işlediğinin tespiti ve önlenmesine ilişkin verilecek kararın masrafının davalılardan alınarak Türkiye çapında tirajı yüksek olan üç gazeteden birinde ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin ”…” adresinde yerleşik ve faaliyette olması sebebi ile işbu davanın … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesi’nde ikame edilmesi gerektiğini, maddi ve manevi tazminat nedeni ile zaman aşımı def’inde bulunduklarını, zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğunu, maddi tazminat talebinin dayandırıldığı herhangi bir rakamsal ve ticari veri bulunmadığını, ihtiyati tedbir talebinin reddinin gerektiğini, ara buluculuk anlaşamama tutanağının aslının sunulmadığını, patent tescilinin ispatının şartının gerektiğini, davacı firma adına dava konusu ürüne ilişkin olarak herhangi bir patent ya da faydalı model tesciline tesadüf edilemediğini, tespit edebildikleri tek başvurunun 14.12.2006 tarih, … başvuru numaralı ve kasa konulu tasarım tesciline ilişkin olduğunu, bu tescilin sonrasında bir yenileme gözükmediğini, davacı firma adına dava konusu ürüne ilişkin olarak herhangi bir patent ya da faydalı model tesciline tesadüf edilmediğini, dava konusu edilen ürün hakkındaki patent tescili iddiasının kadri maruf olmadığını ortaya koyabilmenin mümkün bulunmadığını, davacı şirket adına kayıtlı bulunan patente konu ürünün ayırt edici ve yenilik özelliğinin haiz olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu iddianın mahkemeyi yanıltma amacı taşıdığını, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin yerteşmiş içtihatları dikkate alındığında davaya dayanak yapılan incelemeli patent tescilinin ürünün harcıalem olduğunun tespiti halinde iptalinin gerekeceğini, ne türden bir ihlal ve benzerlik olduğu yönünde en ufak bir izahat yer almadığını, bunun yanında taraflarınca TPE nezdinde yapılan araştırmada iddia konusu tescilin nasıl bir incelemeye dayalı olarak gerçekleştirildiği yönünde bir tespite tesadüf edilmediğini, harcıalem vasıf taşıyan bir ürüne ilişkin tescillerin ihlalinin haksız rekabet teşkil etmeyeceğinin Yargıtay içtihatları gereği olduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Taraflarınca açılan davada usuli açıdan herhangi bir eksiklik ve hatanın söz konusu olmadığını, davalının usul itirazları ve yetki itirazının mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin adresinin … olduğunu ve …lduğunu, işbu davanın yetkili mahkemede açıldığını, yetki itirazının reddinin gerektiğini, zaman aşımı defısinde de haksız olduğunu, maddi tazminatın ne kadar olduğu şeklinde bir talebin ortaya konmasının taraflarınca da mümkün olmadığını, müvekkilinin adına kayıtlı bulunan patentin yeni, ayırt edici olduğunu ve tescilli olduğunu, davalı tarafın müvekkili adına tescilli bulunan … kod numaralı patenti taklit ederek ürettiğini ve satışını gerçekleştirdiğini, ürünlerin yanı sıra davalı tarafından ”…, …” gibi mağazalarda da müvekkiline ait tescilli patentin taklit edilerek davalı tarafından satışa sunulduğunu beyan ederek müvekkiline ait patent ve faydalı model ile benzerlik içerisinde bulunan ürünlerin satışının durdurulmasına, toplanmasına ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı tarafından müvekkili adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli patentten doğan hakların ihlal edildiğinin tespiti, meni ve aynı zamanda davalının işbu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, müvekkiline ait tescilli patent ile benzerlik arz eden ürünlerin, makinelerin kullanılmasının, pazarlanmasının, satışının önlenmesine ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerlerden toplanarak imha edilmesini, işbu davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte 1000-TL maddî ve 50.000-TL manevi tazminata hükmedilmesini, davalının tarafın müvekkilinin patent hakkını ihlal ettiği ve haksız rekabet işlediğinin tespiti ve önlenmesine ilişkin verilecek kararın, masrafının davalılardan alınarak Türkiye çapında tirajı yüksek olan üç gazeteden birinde ilanına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekilinin ikinci cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davacı tarafın cevaba cevap dilekçesinde ortaya atmış bulunduğu savunmalara itibar edilebilmenin mümkün olamayacağını, arabuluculuk anlaşma tutanağının dava şartı olan aslının sunulması gerektiği hususunun cevapsız bırakıldığını, 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş bulunduğu yönündeki savunmalarının aksinin ortaya konulamadığını ve sadece mücerret olarak ihlalin henüz öğrenildiğinden bahis edilebildiğini, davacı firma adına dava konusu ürüne ilişkin olarak herhangi bir patent ya da faydalı model tesciline tesadüf edilemediğini, dava dilekçesinde belgelendirilmemiş bulunan işbu patent tescilinin ispatının gerektiğini, tespit edebildikleri tek başvurunun 14.12.2006 tarih ve … başvuru numaralı ve kasa konulu tasarım tesciline ilişkin olduğunu, bu tescilin sonrasında bir yenileme de gözükmediğini, davacı şirket adına kayıtlı bulunan patente konu ürünün ayırt edici ve yenilik özelliğini haiz olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu iddianın mahkemeyi yanıltma amacı taşıdığını, dava konusu ürün hakkındaki patent tescili iddiasının kadri maruf olmadığını, yurtiçinde dahi davacı tarafça orijinal olduğunu ve kendilerinin patent sahibi bulunduğu iddia edilen dava konusu katlanabilir plastik kasaların onlarca firma tarafından tasarımları tescil edilerek yahut edilmeksizin uzun yıllardır üretildiğini ve piyasaya sürüldüğünü, bu kapsamda patent sahibi olunduğu iddia edilen ürünün harcıâlem bir vasıf taşımasından dolayı işbu davanın rüyet kabiliyeti bulunmadığını, davaya dayanak yapılan incelemeli patent tescilinin harcıalem olduğunun tespiti halinde iptalinin gerekeceğini, yenilik ve buluş basamağına sahip bulunmayan harcıalem ürünlerin incelemeli de olsa patent tescillerinin iptaline karar verileceğini, davacı tarafın dava ve cevaba cevap dilekçelerinde ortaya attığı incelemeli patent tescillerinin olduğu yönündeki iddianın, dava konusu ürününün yenilik ve buluş basamağına sahip bulunmadığını, harcıalem olması karşısında itibar edilemeyeceğini ve TPE dosyasının getirtilip mevcudiyetinin tespiti halinde taraflarınca müstakil bir hükümsüzlük davasına konu edilerek iptalinin sağlanacağını, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ne türden bir ihlal ve benzerlik olduğu yönünde en ufak bir izahat yer almadığını, taraflarınca TPE nezdinde yapılan araştırmada iddia konusu tescilin nasıl bir incelemeye dayalı olarak gerçekleştirildiği yönünde bir tespite tesadüf edilemediğini, harcıâlem vasıf taşıyan bir ürüne ilişkin tescillerin ihlalinin haksız rekabet teşkil etmeyeceğinin Yargıtay içtihatları gereği olduğunu, işbu dava konusu ürünün harcıâlem vasıfta olduğu dikkate alındığında haksız rekabet oluşturmayacağını, işbu davanın rüyet kabiliyeti bulunmadığını beyan ederek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini, muhakeme masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmıştır.
Dosya incelenmek üzere talimat vasıtası ile bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyetince 31/03/2022 tarihinde kök rapor tanzim edilmiştir.
… 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Vasıtasıyla Alınan 31/03/2022 Tarihli Talimat Bilirkişi Raporunda Özetle; Dava konusu … numaralı patent konusu buluşun katlanabilir kasalarda kullanılan kilit sistemi ile ilgili olduğunu, davalı ürünlerinin … sayılı patent belgesinin koruma kapsamında olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılacağını, söz konusu değerlendirmenin dava dosyası kapsamında toplanan deliller ve 16/05/2021 tarihli rapor üzerinden yapıldığını, anılan raporda 1 numaralı istem bakımından yapılan değerlendirmede davalı ürününde; Kısa yan kenarlar üzerinde kilit şeritlerine doğru yöneldiğini, kilit şeritleri üzerindeki yuva sayısı kadar aynı boyutta kilit ve merkezleme çıkıntıları bulunmadığını, kilit şeridinin üzerinde üst merkezleme yuvası, üst kilit yuvası, orta merkezleme yuvası, art kilit yuvası, alt merkezlerine yuvası sıralamasına sahip merkezleme yuvalarının bulunmadığını, toplam 4 adet çıkıntı (3 adedi tırnak şeklinde) ve 4 adet yuva bulunduğu yönündeki tespitlerin yer aldığını, davalı ürününe ait fotoğraflarda yapılan işaretlemelerden davalı ürününde uzun yan kenarlar üzerine yerleşmiş, uzandığı eksene dik doğrultuda, sağ ve sol her iki uçtan kendisine kilitlenecek kısa yan kenarlara doğru yönelmiş belli bir kalınlıktaki bir kilit şeridi olduğunu, kilit şeridi üzerinde bir yuva olduğunu, 1 büyük dikdörtgen şeklinde çıkıntı ve 3 adet tırnak şeklinde çıkıntı olduğunu, 3 adet kilit yuvası olduğunu, bu nedenle tecavüzün olup olmadığının tespitinde, davalı ürününün davacıya ait ana (bağımsız) istem kapsamında olup olmadığının değerlendirildiğini, bağımsız istem için tecavüz fiili oluşmamışsa bağlı olarak yazılmış diğer istemlerde de tecavüz fiilinin oluşmadığını, davalı ürününde dava konusu … sayılı patentin 1 nolu ana (bağımsız) istemi kapsamındaki teknik özelliklerin tamamının veya bunların eşdeğerlerinin bulunmadığını, davalı ürünlerinin dava konusu … sayılı patentin koruma kapsamında kalmadığı yönünde kanaatlerini belirterek; Davalı ürünlerinin davacıya ait … nolu patentin lafzı ya da eşdeğer yolla koruma kapsamında olmadığını yönünde görüş ve kanaate ulaştıkları anlaşılmıştır.
İşbu dava patente tecavüzün tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılması maddi / manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
6769 sayılı SMK “Patent hakkının kapsamı ve sınırları” başlıklı mülga 551 sayılı KHK’nın 73. Vd Maddelerine paralel olarak düzenlenen MADDE 85- “(1) Patent sahibi, buluşun yeri, teknoloji alanı ve ürünlerin ithal veya yerli üretim olup olmadığı konusunda herhangi bir ayrım yapmaksızın patent hakkından yararlanır. (2) Patent sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:a) Patent konusu ürünün üretilmesi, satılması, kullanılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulması. b) Patent konusu olan bir usulün kullanılması. c) Kullanılmasının yasak olduğu bilinen veya bilinmesi gereken usul patentinin kullanılmasının başkalarına teklif edilmesi. ç) Patent konusu usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünlerin satılması, kullanılması, ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulması.(3) Aşağıda sayılan fiiller patentin sağladığı hakkın kapsamı dışındadır: a) Sınai veya ticari bir amaç taşımayan ve özel maksatla sınırlı kalan fiiller. b) Patent konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller. c) İlaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dâhil olmak üzere, patent konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller. ç) Sadece bir reçetenin oluşturulması için eczanelerde yapılan ilaçların seri üretim olmadan hazırlanarak kullanılması ve bu şekilde hazırlanan ilaçlara ilişkin fiiller. d) Patent konusu buluşun Paris Sözleşmesine taraf devletlerin gemi, uzay aracı, uçak veya kara nakil araçlarının yapımında veya çalıştırılmasında veya bu araçların ihtiyaçlarının karşılanmasında, söz konusu araçların geçici veya tesadüfi olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunması şartıyla kullanılması…..” hükümlerine amirdir.
Yine aynı yasanın mülga KHK 83 maddesine paralel olarak düzenlenmiş olan “Korumanın kapsamı” başlıklı MADDE 89- (1) Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır.(2) İstemler, kullanılan kelimelerin verdiği anlamla sınırlı olarak yorumlanamaz. Ancak istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez. (3) İstemler, başvuru veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde yorumlanır. (4) Patent başvurusunun sağladığı korumanın kapsamı, patentin verilmesine kadar geçen süre için başvurunun yayımlanmış olan istemleri ile belirlenir. Ancak patentin verildiği hâli veya itiraz veya hükümsüzlük işlemleri sonucunda değiştirilmiş hâli, koruma alanının genişletilmemiş olması şartıyla başvurunun sağladığı korumayı geçmişe dönük olarak belirler. (5) Patent başvurusunun veya patentin sağladığı koruma kapsamının belirlenmesinde, tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır. Bir unsur, esas itibarıyla istemlerde talep edilen unsur ile aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa, genel olarak istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir. (6) İstemlerin kapsamını belirlemek için patentin verilmesi ile ilgili işlemler sırasında veya patentin geçerliliği süresince, koruma kapsamının belirlenmesinde patent başvurusu veya patent sahibinin beyanları dikkate alınır. (7) Patent, buluşla ilgili örnekler içeriyorsa istemler bu örneklerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Özellikle ürün veya usulün sahip olduğu ilave özelliklerin patentte açıklanan örneklerde bulunmaması, bu örneklerde bulunan özellikleri kapsamaması veya bu örneklerde belirtilen her amaç veya özelliği gerçekleştirememesi hâllerinde, ürün veya usul istemlerle sağlanan koruma kapsamının dışında tutulmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
SMK ‘nın MADDE 141- “(1) Aşağıdaki fiiller, patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılır: a) Patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek. b) Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak. c) Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Patent veya faydalı model hakkını gasp etmek. d) Patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. (2) Patent konusunun, bir ürün veya maddenin elde edilmesine ilişkin bir usul olması hâlinde mahkeme, aynı ürün veya maddeyi elde etme usulünün patent konusu usulden farklı olduğunu ispat etmesini davalıdan isteyebilir. Patent konusu usulle elde edilen ürün veya maddenin yeni olması hâlinde, patent sahibinin izni olmadan üretilen aynı her ürün veya maddenin, patent konusu usulle elde edilmiş olduğu kabul edilir. Aksini iddia eden kişi bunu ispat etmekle yükümlüdür. Bu durumda, davalının üretim ve işletme sırlarının korunmasındaki haklı menfaati göz önünde tutulur. (3) Patent başvurusunun veya faydalı model başvurusunun 97 nci maddeye göre yayımlandığı tarihten itibaren, patent başvurusu veya faydalı model başvurusu sahibi, buluşa vaki tecavüzlerden dolayı dava açmaya yetkilidir. Tecavüz eden, başvurudan veya kapsamından haberdar edilmiş ise başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa, yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (4) Mahkeme, 99 uncu maddenin üçüncü veya yedinci fıkrası ile 143 üncü maddenin onuncu veya onikinci fıkrası uyarınca yapılan yayımdan önce, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.” hükümlerine amirdir.
Patent başvurusu veya patentten doğan korumanın kapsamı istemler ile belirlenir. Patentler, buluşun yeni olduğu iddia edilen ve korunması arzulanan asıl teknik özelliklerinin tanımlandığı bir veya daha fazla sayıda bağımsız (ana) istem içerebilir. Buluşun diğer alt teknik özellikleri ise, bu bağımsız (ana) isteme bağlı olarak yazılan bağımlı istemlerde tanımlanır. Bu nedenle, bağımlı bir istem, bağımlı olduğu ana istemde tanımlanan asıl teknik özelliklerle birlikte, diğer alt teknik özellikleri de içerir. Diğer bir ifadeyle, ana istemdeki tüm teknik unsurları içeren isteme “bağımlı istem” denir. Buluşun asıl teknik özelliklerinin ana istemde tanımlandığı dikkate alınırsa, koruma kapsamı en geniş olarak ana istemde belirlenmekte, buluşun asıl teknik özelliklerine ek olarak diğer alt teknik özellikleri ise bağımlı olan istemde verilmektedir.
Dolayısıyla, patent ile korunan bir hakka tecavüz eyleminin gerçekleşmesi için, ana istemde (veya birden fazla ana istem varsa bu ana istemlerin herhangi birinde) bahsedilen unsurların tamamının, tecavüz ettiği iddiasında bulunulan üründe bulunması gerekmektedir. Zira, bağımsız (ana) isteme tecavüz gerçekleşmeksizin, bu isteme bağımlı olan isteme tecavüzden bahsedilemeyecektir.
Patent isteminin ihlali ancak ve ancak iki şekilde mümkün olabilir:
1-Aynen ihlal
Bir patent isteminde yer alan özellikler/unsurlar, mütecaviz olduğu düşünülen ürün (ya da usul) üzerinde aynen mevcut olduğu durumda patent isteminin “aynen ihlal” edildiği düşünülür.
2-Eşdeğer yol ile ihlal
Bir patent isteminde yer alan özelliklerden/unsurlardan biri (veya birkaçı ya da hepsi), mütecaviz olduğu düşünülen ürün (ya da usul) üzerinde aynen mevcut olmamakla birlikte bu özelliklere/unsurlara eşdeğer nitelikte ise patent isteminin “eşdeğer yol ile ihlal” edildiği düşünülür. Türk patent hukukuna göre, bir patent isteminde yer alan bir özelliğin/unsurun eşdeğeri niteliğinde olan bir özellik/unsur, esas itibarıyla istemdeki unsur ile aynı işlevi görmeli, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştirmeli ve aynı sonucu ortaya çıkarmalıdır.
Bu nedenle, öncelikle, davacının ürünlerinin ve fiillerinin davalıya ait patent belgelerine muhtemel bir tecavüzünün olup olmadığının değerlendirilmesinde, davacının ürünlerinin ve fiillerinin, davalının patentlerindeki ana istemlerin kapsamına girip girmediğinin değerlendirmesi yapılacaktır. Bu nedenle istemlerin koruma kapsamının belirlenebilmesi istemlere yönelik herhangi bir tecavüzün olup olmadığının anlaşılmasında büyük önem arz etmektedir. Patentin ana isteminde yer alan unsurların tamamının tecavüz iddiasıyla davalık olan üründe bulunmadığının tespit edilmesi halinde kural olarak bu ana isteme bağlı olan diğer bağımlı istemler itibariyle de tecavüzün olmadığı söylenebilecektir.
Somut olaya dönüldüğünde; Raporda da tespit olunduğu üzere dava konusu … no.lu Patent konusu buluş katlanabilir kasalarda kullanılan marketteme ve kilit sistemi ile ilgilidir. Toplam 5 istemden oluşan faydalı modelin 1 no.lu istemi ana İstem ve 2-14 no.lu istemleri bağımlı istemlerdir.
ISTEM-1 Bir çift kasa kısa yan kenarı (1), bir çift kasa uzun yan kenarı (2) ile kilit ve merkezleme sistemine sahip bir katlanabilir kasa olup, özelliği;
a)Uzun (2) yan kenarlar üzerine yerleşmiş, uzandığı eksene dik doğrultuda, sağ ve sol her iki uçtan kendisine kilitlenecek kısa yan kenarlara (1) doğru yönelmiş belli bir kalınlıktaki kilit şeridi (3),
b)Bahsedilen kilit şeridinin (3) üzerinde üst merkezleme yuvası (4a)/üst kilit yuvası (5a)/ orta merkezleme yuvası (6)/alt kilit yuvası (5b)/ alt merkezleme yuvası (4b) sıralamasına sahip merkezleme yuvalan (4ass, 4b\ 5a\5b’ ve 6) ve en az beş kilit,
c)Kısa(1) yan kenarlar üzerinde, kilit şeritlerine (3) doğru yönelmiş, kilit şeritleri (3) üzerindeki yuva( 4a1, 4b\ 5a1, 5b1 ve 6) sayısı kadar aynı boyutta kilit ve merkezleme çıkıntıları (4a, 4b, 5a, 5b ve 6) İçermesiyle karakterize edilmektedir.
Dava Konusu Patentten Doğan Hakların İhlali
Patentler, buluşun yeni olduğu iddia edilen ve korunması arzulanan asıl teknik özelliklerinin tanımlandığı bir veya daha fazla sayıda bağımsız (ana} istem içerebilir. Buluşun diğer alt teknik özellikleri ise, bu bağımsız (ana) isteme bağlı olarak yazılan bağımlı İstemlerde tanımlanır. Bu nedenle, bağımlı bir istem, bağımlı olduğu ana istemde tanımlanan asıl teknik özelliklerle birlikte, diğer alt teknik özellikleri de içerir. Diğer bir ifadeyle, ana istemdeki tüm teknik unsurları içeren isteme “bağımlı İstem* denir Buluşun asıl teknik özelliklerinin ana İstemde tanımlandığı dikkate alınırsa, koruma kapsamı en geniş olarak ana istemde belirlenmekte, buluşun asıl teknik özelliklerine ek olarak diğer alt teknik özellikleri ise bağımlı olan istemde verilmektedir. Dolayısıyla, patent İle korunan bir hakka tecavüz eyleminin gerçekleşmesi İçin» ana (bağımsız) İstemde (veya bîrden fazla ana İstem varsa bu ana istemlerin herhangi birinde) bahsedilen unsurların tamamının veya eşdeğerinin, tecavüz ettiği iddiasında bulunulan üründe bulunması gerekmektedir. Zira, bağımsız (ana) isteme tecavüz gerçekleşmeksizin, bu isteme bağımlı olan İsteme tecavüzden bahsedilmeyecektir.
1 no.lu istem bakımından yapılan değerlendirmede davalı ürününde; Kısa (1) yan kenarlar üzerinde kilit şeritlerine (3) doğru yönelmiş, kilit şeritleri (3) üzerindeki yuva ( 4a’, 4b1,5a1,5b* ve 61} sayısı kadar aynı boyutta kilit ve merkezleme çıkıntıları bulunmadığı, Kilit şeridinin (3) üzerinde üst merkezleme yuvası (4a’) /üst kilit yuvası (5a’)/orta merkezleme yuvası (61)/ art kilit yuvast (5b’)/alt merkezlerine yuvası (4b1) sıralamasına sahip merkezleme yuvaları (4a\ 4b’, 5a’, 5b1 ve 6’)bulunmadığı, Toplam 4 adet çıkıntı(3 adedi tırnak şeklinde) ve 4 adet yuva bulunduğu tespit olunmuştur.
Davalı ürününde Uzun (10) yan kenarlar üzerine yerleşmiş, uzandığı eksene dik doğrultuda, sağ ve sol her iki uçtan kendisine kilitlenecek kısa yan kenarlara (9) doğru yönelmiş belli bir kalınlıktaki bir kilit şeridi (11) vardır, (11) Kilit şeridi üzerinde bir yuva (12’) vardır, 1 büyük dikdörtgen şeklinde çıkıntı (12) ve 3 adet tırnak şeklinde çıkıntı (13,14,15) olduğu, 3 adet kilit yuvası olduğu, davalı ürününde dava konusu … sayılı patentin 1 nolu ana (bağımsız) istemi kapsamındaki teknik özelliklerin tamamının veya bunların eşdeğerlerinin bulunmadığı rapordaki tespit ve değerlendirmelerde şekillerle açıklanmıştır.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri izahı yapılan mevzuat kapsamında bir arada değerlendirildiğinde; denetime elverişli bilirkişi raporunda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere davalı ürününde dava konusu … sayılı patentin 1 nolu ana (bağımsız) istemi kapsamındaki teknik özelliklerin tamamının veya bunların eşdeğerlerinin bulunmadığı patente tecavüz iddiasının ispatlanmadığı anlaşılmakla davacının sübut bulmayan patente tecavüzün tespiti ve buna dayalı maddi manevi tazminat davalarının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açmış olduğu davaların REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcının peşin yatırılan 933,16 TL’nden mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 852,46 TL’nin talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan patente tecavüz davası yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸