Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/254 E. 2020/421 K. 27.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/254
KARAR NO : 2020/421

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü, Marka Tecavüzü ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması, Maddi ve Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 27/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hükümsüzlüğü, marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, men’i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi ve itibar tazminatı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, markaları ile deri konfeksiyon ve tekstil ürünleri alım-satım yapmak için müvekkili tarafından Türkiye’de kurulduğunu, Davalının … tescil numarası ile kayıtlı “…” markasının müvekkilinin markası ile birebir aynı olduğunu, müvekkillerinin müşteri portföyü hedef alınarak markasının da itibarının kaybına yol açtığını, tescilin kötü niyetli olduğunu, davalının, müvekkilinin çalıştığı şirketlerle ve kişilerle iletişim kurarak “…” markasının sahibi olduğunu ve müvekkilinin haksız olduğundan bahsederek müvekkilinin kurduğu güven ve itibarı yerle bir ettiğini, davalı tarafından tescile uygun bir kullanımın bulunmadığını, müvekkilinin öncelikli ve gerçek hak sahibi olduğunu belirterek davalı adına kayıtlı ” … ” tescil numaralı “…” markasından doğan haklarının, müvekkiline ve müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bulunan firmalara karşı kullanılmasının tedbiren önlenmesine, üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulmasına, davalıya ait internet sitelerine erişimin engellenmesine, “…” markasının müvekkili adına devrine, “…” tescil numaralı “…” markanın hükümsüzlüğüne, marka hakkına tecavüzün tespitine, meni ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi ve 5.000,00 TL itibar tazminatının davalıdan tahsiline, verilen hükmün gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde özetle, 01/01/2019 tarihi itibariyle hukuk düzenine 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanun uyarınca ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepli davaların açılmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunluluğu getirildiğini, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın ihtiyati tedbir kararıyla korunacak herhangi maddi ve hukuki hakkının bulunmadığı, davasına dayanak yaptığı her iki tescil belgesinin de hukuken dosyaları açısından bir karşılığı olmadığı zira … ibareli markanın davaya konu müvekkilinin faaliyet alanı olan dış giyim tekstil ve mağazacılık (25. ve 35.) sınıflarıyla bir ilgisinin olmadığ,ı tescilin 24.ve 26. Sınıflarda olduğu, bu sınıflardaki ürün ve emtialarla ilgili müvekkilin ticari üretim ve faaliyetinin bulunmadığı, bu konuda davacının bir iddiasının da söz konusu olmadığı, müvekkilin dava konusu edilen ihtilaf açısından 25.ve 35. Sınıflar bakımından marka tescilinin mevcut olduğu bu suretle hem tescil hem de gerçek hak sahipliği konusunda hukuki korumadan yararlanacağı, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarıyla asıl olarak davacı yanın müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğu ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirecek hiçbir maddi ve hukuki mesnetin bulunmadığı hususunun sabit olduğu dikkate alındığında ihtiyati tedbir için gerekli koşulların oluşmadığı bu nedenle de mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka açıkça aykırı olduğu ve ivedilikle kaldırılması gerektiği izahtan vareset olduğunu belirterek, öncelikle usul ve esas yönden aslında reddi gereken işbu dava dosyasında sehven verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının müvekkilinin telafisi imkansız zararlar yaşamasının önüne geçmek adına dosya üzerinden ivedilikle kaldırılmasını ve haksız ve hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan dava 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hükümsüzlüğü, marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, men’i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi ve itibar tazminatı talepli davadır.
Mahkememizin 2020/178 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları ile aynı dava konusunun yine aynı markaya ilişkin marka tecavüzünün önlenmesi ve men’ine ilişkin olduğu, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine Mahkememizin 2020/178 esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile yine Mahkememizin 2020/178 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam olunmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Esasımızın bu şekilde kapatılarak yargılamanın birleştirilen 2020/178 esas sayılı dosyamız üzerinden yürütülmesine,
3-İhtiyati tedbir taleplerinin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır