Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/250 E. 2022/166 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/250 Esas
KARAR NO : 2022/166

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkil Tekstil sanayinde tasarım faaliyetinde bulunduğunu,Türk Patent Enstitüsüne … tarihinde … numarasıyla tescil başvurusunda bulunduğu tasarımın taklitlerinin davalı …Şti. Tarafından ”…” markasıyla haksız olarak üretilip ve satışının yapıldığı tespit edildiğini, davalı … (…), diğer davalı tüzel kişi tarafından “…” Markasıyla üretim ve satışı yapılan taklit ürünleri, kendine ait iş yerinde ve yine kendisine ait … adlı instagram satış sayfasında satışını gerçekleştirdiğini, davalı …’in iş yerinde ve diğer davalı …’na ait @… adlı instegram sayfası üzerinde … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile Davalı … (…) iş yerinde ve yine davalıya ait @… adlı instagram sayfası üzerinde … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından ve … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporları ile tasarım hakkına tecavüzün varlığı tespit edildiğini, belirsiz alacak davası hükümlerine göre tazminat miktarı tam ve kesin olarak tespit edildiğinde taleplerini artırmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın tespiti tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte talep ettiklerini, maddi tazminatın hesaplanmasına dair tercihimizi 6769 sayılı Kanunun 151/2.a maddesine göre talep ettiklerini, müvekkilinin tasarımlarına tecavüz ile haksız rekabet sonucu aldığı siparişler iptal edildiğinden oldukça büyük zararı olduğunu, maddi zarar hesabına ilişkin belgelerimizi ibraz edeceklerini, bu noktada davalının kaç adet üretim yaptığının belirlenmesi gerektiğini, bilindiği üzere hazır giyim sektöründe seri üretim esas olduğunu, ortalama olarak bir tasarımdan 2500 – 3000 adet kesim üretim yapıldığının bilindiğini, müvekkiline ait tasarım kaliteli kumaş, birinci sınıf işçilik ve üst segment ürün bazında üretildiğini ve seçkin mağazalarda satışa sunulduğunu, buna karşın davalı tarafından üretilen taklit ürünler ucuz malzemeden özensizce dikilmiş ve pazarda satıldığını, nitekim delil tespit dosyası ile tespit edilen taklit ürünler ile müvekkili tasarımlarının karşılaştırılmasında, müvekkilin ürünlerinin itibarına zarar verildiği görüleceğinibelirtmiş ve taklit ürünlerin başta davalıların iş yerlerinde, diğer mağazalarında üretim ve satışının durdurulmasını, görüldüğü yerde toplatılmasını, ürünün satışını yapan internet sitelerinde satışının durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıların tasarım hakkına tecavüzün tespitini, durdurulmasını, önlenmesini,
belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde taleplerini arttırmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 28.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde taleplerini arttırmak üzere şimdilik 100 TL itibar tazminatının delil tespitinin yapıldığı 28.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, 20.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 28.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, davalı aleyhine verilecek mahkeme kararının masrafı davalılara ait olmak üzere kamuya duyurulması için ülke çapındaki tirajı yüksek olan gazetelerden birer
tanesinde yayınlanmasını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … ve … vekilince sunulan cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı tarafından sunulan tutanakta da davacı ile birlikte kolluk görevlileri ve bilirkişiler tarafından 03.06.2020 tarihinde …D.iş sayılı dosya için müvekkil şirketin … adresine gelindiğini ve inceleme yapıldığını ve dava konusu olan … numaralı Endüstriyel Tescilli Ürünlerin … numaralı ürünlere rastlanmadığının açıkça belirtildiğini, diğer davalı …’nın işyerinde davacıya ait olduğu iddia edilen ürünlerin üzerinde … markası etiketi bulunması müvekkil şirketle hiç bir ilgisi bulunmadığını, nitekim müvekkili şirket sektörde tanınan bir şirket ve … markası bilinen bir marka olduğundan, bu nedenle başkaları tarafından ürünlerine … etiketi yapıştırıldığını, davalı taraf zarar talebi belirsiz alacak olacak istemişse de davanın niteliği gereği belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacı taraf iddia ettiği zararının yazılması ve harçlandırılması gerektiğini, öncelikle davacının bu talebinin netleştirilmesi ve harçlandırılması gerektiğini, davacının taleplerine karşı dava şartları, hak düşürücü süre, zamanaşımı, görev ve yetki yönünden itiraz ettiklerini, davaya konu talep, zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini de talep ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkili şirket ve müvekkil şirket yetkilisi …’e husumet yöneltmişse de kabul etmeyerek ve itiraz ettiklerini, çünkü davacının iddia ettiği şekilde tekstil ürünlerini taklit etmediği gibi ticari olarak diğer davalıya satmadığını, davacı tarafın vekili dava dilekçesinde değindiği hususlar gerçeği yansıtmadığını, öncelikle davacının tasarım hakkına tecavüz unsurları oluşmadığını, davacının hiç bir zararı oluşmadığını, davacı zararını ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, bu beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün olmadığını, maddi tazminat talebinin yersiz olduğu ve reddi gerektiğini, davacı taraf iddia edilen taklit ürünlerin siparişlerini iptal edildiğinden dolayı zararı oluştuğunu beyan ediyorsa bu hususu ispat etmek zorunda olduğunu, davacının ispat edemediği, kaç adet ürün basıldığının bilmediğinden, davalılardan açıklama yapılması istenilmesinin komik olduğunu, yaptığı pastal hesabı ile varsayıma dayalı olarak hesaplama yaptığından gerçeğe ve hukuka aykırı bu hesaplamanın reddini talep ettiklerini, ürün başına karlılık iddiası da gerçeklere aykırı olduğunu, zararını ispat edemediğini, varsayıma dayalı hesapla ile zararını ortaya koyamayacağını, bilimsel verilere aykırı hesaplamaların bulunmadığını, davacıya ait olduğu söylenen ürünlerin, kaliteli kumaş, birinci sınıf işçilik ve üst segment ürün bazında üretildiği ve seçkin mağazalarda satıldığı iddiası ispatlanması gerektiğini, taklit ürünlerinin hem benzer olduğunu söylenmesi hem de ürün taklitlerinde ucuz malzeme özensizce kullanıldığı ve dikildiği ve pazarlarda satıldığı iddia edilmesinin birbiri ile çeliştiğini, dava dilekçesinde belirsiz alacak belirtilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, manevi tazminat koşulları gerçekleşmediğini, davacı tarafın cirosunun düştüğünü ispatlaması gerektiğini, müvekkil firma ve yetkilisince hiç bir ürün taklit edilmediğini, hiç bir ürünü haksız olarak üretmediğini ve satışa sunmadığını, tespit davasındaki Bilirkişi raporunda tescil ürünün ve tespit istenen ürünü karşılaştırmasında bariz farklılıklar olduğu açıkça belirtildiğini, bilirkişi raporunun tek taraflı ve yanlı olduğunu, tüm elbiselerde kol, bel, astar, pliser olduğunu, benzer yönler elbette olacağını belirttiğini ve davacı tarafından talep edilen ihtiyatı tedbir talebinin şartları oluşmadığından reddini, dava konusu ürünlerin gerek tüzel kişilik müvekkil şirket ve davalı şirket yetkilisi olan …’in kişisel olarak tasarım hakkı ihlal edilmediği ve sorumlu tutulmayacağından husumet ve diğer nedenlerden dolayı davanın reddini, yargılama giderleri ve karşı vekaleti ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davayı kabul etmediklerini, öncelikle davada müvekkili açısından husumet itirazında bulunduklarını, davacının endüstriyel tasarımına hakkına tecavüz edildiğine iddia ettiği söz konusu ürünlerin üretiminde ve/veya piyasaya sürülmesinde müvekkilinin herhangi bir girişimi olmadığını, müvekkil uhdesinde davaya konu olan tescil kayıtlı elbise ile aynıya yakın benzer olan elbise mevcut olmadığını, delil olarak sunulan raporlarda bilirkişilerce bunun aksini ispatlayacak herhangi bir teknik incelemede yapılmadığını ve afaki beyanlarda bulunulduğunu, ürünler arasında benzerlik bulunmasının tek başına davacı tasarımına tecavüz anlamına gelmediğini, tecavüzün olabilmesi için farklı kriterlerinde varlığına ihtiyaç bulunduğunu, davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de unsurları oluşmayan bu taleplerin reddi gerektiğini, davacı tarafından tasarımına ait üretiminin müvekkilince yapıldığının ve bunu destekler üretimde kullanılan makine, kalıp ve cihazların tespiti yapılmadığını, her üründe benzemesi muhtemel asgari müşterek parçaların tecavüz kabul edildiğini belirttiğini ve davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince davalılar … ve … vekilinin cevap dilekçesine karşı sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının tüm beyanlarının hukuki açıdan geçersiz olduğundan, reddi gerektiğini, davalının belirsiz alacak davasına ilişkin beyanlarının reddi gerektiğini, Yargıtay’ın artık yerleşik hale gelen kararları karşısında, alacağın niteliğini, miktarının tespit edilebilir olup olmadığını ya da asgari olarak ne kadarının tespit edilebilir olduğunu etraflıca değerlendirerek, eğer şartları mevcut ise davayı belirsiz alacak davası olarak açılabileceğini, müvekkilinin kazancını esas itibariyle kendisinin tasarladığı başkalarınca üretilip satılmayan özgün kıyafetler üretip satarak kazandığını, hesap tercihleri doğrultusunda, tazminat hesabının yapılabilmesi için öncelikle davalının üretim ve satış miktarının belirlenmesi gerektiğini, davalı … Ltd. Şti. Tarafından ”…” markasıyla haksız olarak üretilip ve satışının yapıldığını, delil tespitleri yapılmadan önce diğer davalı …’ndan davalı … tarafından … Markasıyla üretim ve satışı yapılan taklit ürün örneği satın alındığını, söz konusu taklit ürün üzerinde davalının markası ve bilgileri yer aldığını, diğer davalı …’nın iş yerinde yapılan tespitte davalı… tarafından … markasıyla üretim ve satışı yapılan taklit ürünlerin … Kodu ile satıldığının tespit edildiğini ve davalı … tespit edilen taklit ürünler davalı …’den aldığını beyan ettiğini, tasarım hakkına tecavüz davalı şirketin ticari faaliyeti çerçevesinde yapılmakta olup, gerçek kişi … davalı …’in müdürü olarak haksız fiili bizzat gerçekleştiren kişi olduğundan sorumlu olduğunu, davalı gerçek kişilerin, basiretli tacir olarak sorumlu oldukları kanunda açıkça düzenlendiğini, davalının bu hususu yok sayan iddia ve savunmalarının hukuken kabulünün mümkün olmadığını, taraflarınca …’e karşı delil tespit talebinde bulunulduğunu, 29.05.2020 tarihinde …’da …’in mağazasına, 03.06.2020 tarihinde ise …’da …’in … bilirkişilerin delil tespit dosyası kapsamında inceleme yapmak üzere gidildiğini, davalıların söz konusu davadan haberi olmadığı tarih olan 29.05.2020 tarihinde …’da ilk delil tespit gerçekleştirilerek dava konusu ürünlerin renklerinden bir çok adetin bulunduğunu, …’e yapılan delil tespit ise Sorgun’da yapılandan (29.05.2020) sonraki tarihte (03.06.2020) gerçekleştirildiğinden ürün bulunamadığını, zira … yetkilisi … açıkça tespite konu ürünleri…’den satın aldıklarını yani taraflar arasında ticari ilişki olduğunu beyan ettiğini, her ne kadar davalı … taklit ürün bulunamamışsa da, taraflarınca … tarafından üretim ve satışı yapılan taklit ürün örneğinin diğer davalı …’ndan satın alınarak dosyaya sunulduğunu, taklit ve orijinal ürün üzerinde bilirkişiler tarafından yapılan inceleme neticesinde müvekkilin tescilli tasarımına tecavüz somut olarak saptandığını, …’da gerçekleştirilen delil tespiti neticesinde bulunan ürünlerde … etiketi bulunduğunu, yine diğer davalı … (… ) taklit olduğu iddia edilen ürünleri kendilerinin üretmediklerini diğer davalı … Ltd. Şti. (…) firmasından alarak sattıklarını, ürünlerin taklit olup olmadığını bilmediklerini beyan ettiğini, ayrıca taraflarınca davalı … tarafından üretim ve satışı yapılan taklit ürün örneğinin diğer davalı …’ndan satın alınarak dosyaya sunulduğunu, yapılan Bilirkişi incelemesi neticesinde ürünlerin aynıya yakın benzer olduğu tespit edildiğini, davalının delil tespit dosyası hakkında yapmış olduğu itirazlar gerçeği yansıtmamakla beraber eldeki davanın konusunu oluşturmadığını belirtmiş ve davalarının kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilince davalı … vekilinin cevap dilekçesine karşı sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı … (…), diğer davalı tüzel kişi tarafından “…” Markasıyla üretim ve satışı yapılan taklit ürünleri, kendine ait iş yerinde ve yine kendisine ait @… adlı instagram satış sayfasında satışını gerçekleştirdiğini, davalı …’nın iş yerinde yapılan tespitte diğer davalı … tarafından … markasıyla üretim ve satışı yapılan taklit ürünlerin… Kodu ile satıldığının tespit edildiğini ve davalı … delil tespiti esnasında tespit edilen taklit ürünler davalı …’den aldığını beyan ettiğini, bu noktada da davalının iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini, zira davalının delil tespiti esnasında iş yerinde tespit edilen ürünleri diğer davalıdan satın aldığını beyan etmiş olmasına karşın, diğer davalıdan kaç adet satın aldığını, satın aldığı ürünlerden kaç adetinin satışını gerçekleştirdiğini, kaç adetinin stoğunda mevcut olduğunu alış ve satış faturaları ile açıklaması gerekirken açıklamamakta, bu şekildeki davranışı ile de diğer davalıyı koruduğunu, davalının basitli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunmakta olup, ”bilmiyordum” gibi bir savunma ile kurtulması hukuken imkansız olduğunu, zira basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü kanunda açıkça düzenlendiğini, eldeki dava açılmadan önce … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyasından ve … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporları ile tasarım hakkına tecavüzün varlığı tespit edildiğini belirtmiş ve davalarının kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve belgeler toplanmış TPMK’a müzekkere yazılarak …ŞİRKETİ adına … numara ile kayıtlı Endüstriyel Tasarım Tescil dosyasının aslına uygun sureti celp edilmiştir. Ayrıca …1. FSHHM’nin… D.İş sayılı dosyası ve … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası Mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .. D.İş sayılı dosyasında alınan Bilirkişi Raporunda özetle; …tescil numaralı Endüstriyel Tasarım Tescil Formunda yer alan Tasarım No:… numaralı modelin “…TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ adına 19.12.2019 tarihinde başvurulduğunu; 12.05.2020 tarihinde bülten no:… ile tescil edildiği, Tespit yapılan giyim mağazasında tespit isteyene ait …No’lu Endüstriyel Tasarım Tescil başvuru formundaki …. numaralı tasarım modeline benzer … MARKALI ;4 Adet Kiremit rengi, 5 Adet eflatun rengi, 4 Adet su yeşili rengi Farklı bedenlerde toplam 13 adet … Kodlu ürün bulunduğu, üzerindeki fiyat etiketinde yazan 319,99 TL’ den satışa sunulduğu, davacı firmanın … Markalı … tescil belgesinde bulunan … no’lu tasarım modelinin ise 349,99 TL’den satışa sunulduğunu, tespit esnasında davalı … (…) taklit olduğu iddia edilen ürünleri kendilerinin üretmediklerini diğer davalı …Tic. Ltd. Şti. (…) firmasından alarak sattıklarını, ürünlerin taklit olup olmadığını bilmediklerini beyan ettiği, davalıya ait ©… adlı instagram sayfasında davacıya ait tasarımın bulunduğu ancak taklit olduğu ileri sürülen … markasına ait ürünün görselinin bulunmadığı, tespit yapılmadan önce davalıya ait … markalı ürünün ©… adlı instagram sayfasında daha önce yapılmış olan bir paylaşım varsa bile bu konunun Bilişim Uzmanı bir bilirkişi tarafından tespit edilebileceği, davacı firmanın …tescil belgesinde bulunan … no’lu tasarım modeli ile davalı firmanın … kodlu modelleri karşılaştırıldığında; iki elbisenin de ana kumaşı, astar kumaşı, üzerinde kullanılan fermuar, düğme vb aksesuarlar birebir aynı cins olduğu, iş bu tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından ayırt edicilik derecesinde farklı olmadığı, davalı tarafından, davacı firmanın kendi ortalama algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescilli tasarım görsellerinin taklit yolu ile üretilmesi ile piyasaya sunulduğu görüş ve kanaatini belirtmiştir.
… 1. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında alınan Bilirkişi Raporunda özetle; Davaya konu olan … numaralı tescil kayıtlı elbise ile “…” etiketli elbise karşılaştırıldığında aynı yakın benzer olduğu, davaya konu olan … numaralı tescil kayıtlı elbise ile aynıya yakın benzer olan elbisenin @… adlı instagram sayfasında görsellerinin bulunduğu görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek Mahkememiz 25/02/2021 tarihli duruşmasında “… Mahkememizce resen seçilecek bir bir tasarım vekili, bir tasarım uzmanı akademisyen ve bir bilişim uzmanı bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle dosyaya sunulan ürün numuneleri karşılaştırılmak sureti ile davalılarca piyasaya sürüldüğü iddia olunan ürünlerin davacıya ait tasarıma tecavüz teşkil edip etmediği. Hususunda ilgili internet sitesi kullanımları arşiv araştırması da yapılmak sureti ile incelenerek ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş olup alınan 10/06/2021 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacı tarafa ait… numaralı tasarım tescili ile dava dosyası ekinde delil olarak sunulan “…” marka etiketli ürün örneği arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep
ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait …numaralı tasarım tescili ile @… paylaşım adresinde yer alan ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, tespit edilen elbise tasarımları yönünden …tecavüz yönünden maddi tazminat koşulları oluştuğu, İtibar tazminatı yönünden inceleme yapılmasının heyet üyeleri bilgileri yönünden mümkün olmadığı, davalılardan … yönünden husumet incelemesinin mahkemenin takdirine bırakıldığı görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; itibar tazminatı yönünden inceleme yapabilecek uzman bir bilirkişi bulunmadığından bahsedildiğini, bu sebeple bilirkişi heyetine itibar tazminatı yönünden inceleme yapabilecek uzman bir bilirkişi eklenerek maddi tazminata ve itibar tazminatına ilişkin rapor alınmasını talep ettiklerini, maddi tazminatın hesaplanmasında başlı başına davalının ticari kayıtlarının esas alınamayacağını, zira eldeki davanın niteliği gereği bir haksız fiil olup, haksız fiilin gizlenmesi veya boyutlarının tam olarak saptanmasının önlenmesi amacıyla ticari kayıtların tam tutulmamasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu sebeple eldeki davanın özelliği de dikkate alınarak hakkaniyete ve piyasaya ortalamalarına uygun bir tazminat hesabı yapılabilmesi için davalının üretim ve satış kapasitesinin piyasa ortalamalarına göre belirlenmesi gerektiğini, davalının üretim ve satış miktarının belirlenmesinden sonra tazminat hesabının belirlenmesi için müvekkilinin tecavüze konu tasarımların üretim maliyetleri ile satış fiyatları arasındaki farkın (Ürün başına kar) bulunması gerektiğini, bu sebeple SMK’nın SMK’nın 151/2.a maddesinde “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.” maddi tazminatın hesaplanılmasını talep ettiklerini, bilirkişi raporunun aleyhe olan kısımlarının tamamına itiraz ettiklerini, dosya kapsamında tazminat hesabı yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekilince sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunu hazırlayan kişilerin HMK kuralları çerçevesinde bilirkişilik yapmadığını, resmen davacının dile getirmediği hususlara girerek, husumet vs tamamen hukuki değerlendirme gerektiren alanlara girerek mahkemeyi yanıltmaya çalışmaları nedeniyle görevi kötüye kullanma suçu işlediklerinden haklarında suç duyurusunda bulunmalarını talep ettiklerini, bilirkişi raporu işin teknik ve özel bilgi gerektiren alanlarla ilgili hazırlanması için dosya kendilerine tevdi edildiğini, ancak; raporu okuduklarında bu raporun yanlı ve taraflı hazırlandığı düşüncesi oluştuğunu, bilirkişilerin husumet ve itibar tazminatı gibi konulara girerek tek taraflı ve yanlı bilirkişi raporu hazırlamış olduklarından bilirkişi raporunu kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, dava konusu ürünlerin müvekkili tarafından diğer davalıya satılmış bir ürün olmadığını, nitekim işyerinde yapılan delil tespit çalışmalarında müvekkili iş yerinde dava konusu ürünlere rastlanılmadığını, 03.06.2020 tarihinde … D.iş sayılı dosya için müvekkil şirketin … adresine gelinerek inceleme yapıldığını ve dava konusu olan … numaralı Endüstriyel Tescilli Ürünlerin … numaralı ürüne rastlanmadığının tespit edildiğini, diğer davalı …’nın işyerinde davacıya ait olduğu iddia edilen ürünlerin üzerinde … markası etiketi bulunması müvekkili şirketle hiç bir ilgisi bulunmadığını, bilirkişi raporunda tescil ürünün ve tespit istenen ürünü karşılaştırmasında bariz farklılıklar olduğunu, müvekkili firmaca hiç bir ürün taklit etmediğini, haksız olarak üretilmediğini ve satışa sunulmadığını, tasarım hakkı ihlal edilmediğinden müvekkili firmanın sorumlu tutulamayacağını, diğer davalı …’na müvekkili tarafından tespit konusu ürünler satılmadığını, … markası etiketin maalesef müvekkilinin izni olmadan taklit edilerek kullanıldığını, davacı söz konusu tasarımın yenilikçi ve ve ayırt edicilik özellik taşımadığından eldeki davayı ve tespiti açma hakkı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle Bilirkişi raporu hazırlayan kişiler hakkında görevi kötüye kullanmaktan haklarında suç duyurusu ihbarında bulunulmasını, raporun özensiz ve tek taraflı yanlı beyanlar içermesi nedeniyle dikkate alınmamasını, ve yeni bir bilirkişi raporu alınmasını, davalı müvekkillerinin yönünden tescilli ürün satışına ve üretimine dair somut bir delilin bulunmaması nedeniyle davanın reddini, dava konusu ürünlerin müvekkil, şirket tarafından tasarım hakkı ihlal edilmediğinin tespitini, davanın tüm talepler yönünden reddini, yargılama giderleri ve karşı vekaleti ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; davacının iddiasının müvekkilinin eylemi, davacının tasarımına tecavüz teşkil etmediğini, delil olarak sunulan raporlarda bilirkişilerce bunun aksini ispatlayacak herhangi bir teknik incelemede yapılmadığını afaki beyanlarda bulunulduğunu, kaldı ki ürünler arasında benzerlik bulunması tek başına davacı tasarımına tecavüz anlamına gelmediğini, tecavüzün olabilmesi için farklı kriterlerinde varlığına ihtiyaç bulunduğunu, ayırt edicilik fonksiyonu, markanın toplum nezdinde nasıl algılandığı ve marka ile bağlantılı ürün ve hizmetlerin türüne göre ayrı ayrı değerlendirileceğini, markanın “tanımlayıcı” olup olmaması durumu, ayırt edicilik fonksiyonu bulunmayan işaretler olarak tanımlanabileceğini, ancak ayırt edicilik ile tanımlayıcılık arasında mutlak bir ters orantı olduğunu söylemenin doğru olmayacağını, müvekkilinin teseddür giyim tarzını benimseyen kesime hizmet etmek için mağazasında bu yönde çeşitli ürünleri bulundurduğunu, dava konusu olan ürüne benzer farklı zaman diliminde; farkı kumaş ve birkaç değişiklikle satmış olduğu ürünlere benzer bir ürün olduğunu, bu modele benzer ürünler piyasada dolaştığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile sattığı üründen farklı bir ürün yada diğer ürünlerden farklı ayırt edici bir durum söz konusu olmadığı için ve tanınmış bir marka da olmadığı için farkedilmesi neredeyse zor olan bir durum söz konusu, bu sebepten iş hayatına duyduğu güven ve istikrarı devam ettirdiğini, ürünün benzer şekil ve modelinde de giyim piyasasında rastladığı için bunun tescil edildiğine dair en ufak bir şüpheye gerek duymadan basiretli biri gibi hareket ederek her zaman temin etttiği şekilde temin ettiğini;hazır giyim piyasasında var olan ürünlerden hazır giyim piyasasından “çok az miktarda adeta teşhirlik” ürün temin ettiğini, müvekkilinin de bu ürünü temin ederken dürüstçe kullandığını ve ürünün teminin her zaman aldığı gibi aldığını ve bu ürünün tescil edilen bir markaya, endüstriyel tasarımına ait olduğu izlenimi ve ayırt edici ne bir modeli ne de kumaşı söz konusu olmadığını, müvekkiline karşı taraf kendi markasını diğer ürün ve modellerden ayıracak hedef kitlenin karekteristlik özelliklere sahip bir ürün geliştiremediğini markasına endüstriyel tasarımına herhangi bir orjinal modeller sunmadığını giyim piyasasında var olan üründe birkaç ekleme ve değişiklik yaparak tescil ettirdiğini, müvekkilinin de piyasa modellerine hakim olduğundan bu modellde orjinallik görmediği için tescil edilmiş olması bir tecavüz olması durumunu kestiremediğini, bir çok seri ürün gibi tesadüfen işletmesinde bir kaç adet bulundurduğunu,
açıklanan nedenlerle, rapora itiraz eder yeniden bilirkişi raporu tanzim edilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamı ile Bilirkişi Raporuna itiraz ve beyanlarda değerlendirilerek Mahkememiz 10/02/2022 tarihli duruşmasında “…Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir, bir tekstil sektörü bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden öncelikle davalı tarafça bildirilen adreste inceleme yapılarak tecavüze konu tasarımlar yönünden satışı gerçekleştirilen ürün adedini( tasarım tescil tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için) tespitinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise üretilen ve satışa konu edilen ürün adedi dikkate alınarak davacıya ait aynı döneme ait ticari kayıtlar incelenmek sureti ile davacının kar marji üzerinden SMK 151/2-a kapsamında inceleme yapılarak tazminat hesaplaması yapılması aksi takdirde ürün adedi ve miktarının tespit edilememesi halinde sektör uygulamaları gözetilmek sureti ile bu dönemde davacının kar marjı üzerinden davaya konu üründen elde etmesi muhtemel kazancın ne olabileceği hususunda rapor tanziminin istenmesine…” karar verilmiş olup 07/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davacı ve taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarında, faturalarında, satışlarında dava konusu tecavüze uğrayan ürünle alakalı tespit yapılamadığı, sektör uygulaması gözetilerek tasarım tescil tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için 31.500,00 TL davaya konu üründen elde etmesi muhtemel kazancın olabileceği, tarafların sair taleplerinin sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Davacı vekilince dava ıslah edilmiş olup 20/07/2022 tarihli Islah Dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL’den 31.500,00 TL’e arttırarak maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 28.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava markaya ve tasarıma tecavüz ile haksız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Tasarıma tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
Rapordaki tespitlerde; davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile dava dosyası ekinde delil olarak sunulan “…” marka etiketli ürün örneği arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile @… paylaşım adresinde yer alan ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, tespit edilen elbise tasarımları yönünden … tecavüz şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Tazminat talepleri yönünden;
6769 sayılı SMK’nın “Tazminat” başlıklı 150. maddesinde de ” Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (2) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir. (3) Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Tasarım sahibi kanunun 151.maddesi gereğince yoksun kalınan kazancını talep edebilir. Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. (3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur. (4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında 2. Fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması halinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı … ve … vekilince husumet itirazında bulunulmuş ise de Tespit dosyasındaki diğer davalının ürünleri bu davalıdan aldığına yönelik beyanları … in şirket yöneticisi olduğu dikkate alındığında husumet itirazlarının yerinde olmadığı, davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile dava dosyası ekinde delil olarak sunulan “…” marka etiketli ürün örneği arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile @… paylaşım adresinde yer alan ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, sonuç olarak izahı yapılan mevzuat kapsamında tasarım tecavüzü şartlarının oluştuğu anlaşılmakla bu yöndeki taleplerin kabulüne, maddi tazminat talepleri yönünden davalının ticari defter ve kayıtlarında, faturalarında, satışlarında dava konusu tecavüze uğrayan ürünle alakalı tespit yapılamadığı, sektör uygulaması gözetilerek tasarım tescil tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için 31.500,00 TL davaya konu üründen elde etmesi muhtemel kazancın olabileceği, tespit ve değerlendirmelerinde bulunulmuş ise de net bir zarar tespitinin mümkün olmadığı gibi davacının hesaplamaya yönelik taleplerinin soyut iddiadan ibaret olduğu, bu hususları ispata yarar kesim faturası vs sunulmadığı dikkate alındığında bahse konu hesaplamanın yargılamada baz alınamayacağı kullanım durumu ve eylem dikkate alındığında BK 50 gereği takdiren 20.000,00 TL üzerinden maddi tazminatın yerinde olacağı kanaatiyle bu miktar üzerinden talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş bu noktada davalı … yönünden işletme büyüklüğü ele geçirilen ürün parekende faaliyet gösterdiği dikkate alınarak tazminat miktarı 5.000 TL ile sınırlı tutulmuş, yine tecavüzün ağırlığı hak ve nesafet gözetilerek yasal şartları oluşan manevi tazminat yönünden takdiren 10.000 TL üzerinden kısmen kabul kararı vermek gerekmiş bu noktada davalı … yönünden eylemin ağırlığı dikkate alınarak tazminat miktarı 5.000 TL ile sınırlı tutulmuş ve hükmün ilanı yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalıların piyasaya sunmuş olduğu ürünlerin davacıya ait tescilli tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen ürünlerin davalılarca üretim ve satışının durdurulmasına, davalılar uhdesinde olmak kaydı ile ilgili ürünlere el konularak YEDDİEMİNE TEVDİNE, karar kesinleştiğinde masrafları davalılara ait olmak üzere İMHASINA,
2-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile takdiren 20.000,00 TL’nin (davalı … yönünden 5.000,00 TL ve işleyecek faizi ile sınırlı olmak üzere) tespit tarihi olan 20/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile takdiren 10.000,00 TL’nin (davalı … yönünden 5.000,00 TL ve işleyecek faizi ile sınırlı olmak üzere) tespit tarihi olan 20/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafları davalılara ait olmak üzere tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 defaya mahsus olmak üzere İLANINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.049,30 TL karar harcının peşin yatırılan harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.176,96 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan ; 951,34 TL harç ve kabul oranı üzerinden hesaplanan 4.579,51 TL olmak üzere toplam 5.530,85 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-a)Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul olunan tasarım tecavüzü talepleri yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul olunan maddi tazminat talepleri yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … yönünden 5.000 TL ile sınırlı ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul olunan manevi tazminat talepleri yönünden hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … yönünden 5.000 TL ile sınırlı ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-a)Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 11.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara -tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- verilmesine,
b)Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara -tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- verilmesine,
9-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep olması halinde taraflara İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸