Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/244 E. 2020/345 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/244 Esas
KARAR NO : 2020/345

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 12/10/2009 tarihinde kurulduğunu, ticari faaliyetlerini tüm Türkiye çapında bilinirliğe sahip … internet sitesi üzerinden sürdürdüğünü, 2009 yılından bugüne … internet sitesi üzerinden faaliyetini sürdüren müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli “…” ibareli birçok markanın ve … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli tanınmış markaların hak sahibi konumunda olduğunu, bu anlamda davalının hukuka aykırı kullanımlarının tespiti için … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… değişik iş sayılı dosyası kapsamında söz konusu alan adı ve internet sitesi içerisinde davacının tescilli markasının kullanıldığının uzman bilirkişilerce tespitinin talep edildiğini, bu doğrultuda söz konusu internet sitesinin mahkemece erişime engellendiğini, açıklanan nedenlerle davalı tarafın müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarının ihlal etmesi sonucu meydana gelen haksız rekabetin önüne geçilmesi için söz konusu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, şu halde davalının müvekkilinin markası ile hiçbir hak veya meşru bağlantısı olmaksızın https://… internet sitesinin alan adında ticari etki yaratacak şekilde kullanmasının müvekkilinin marka tescilinden doğan haklara tecavüz oluşturduğunun ve bu tecavüzün durdurulmasının giderilmesinin gerektiğini sonuç olarak … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesini, müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarına vaki tecavüzün SMK uyarınca durdurulmasını, davalının söz konusu eylemleriyle oluşan haksız rekabetin varlığının hükmen tespitini, saptanan haksız rekabetin önlenip yasaklanmasını, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, dava dilekçesi ve tensip zaptının tebligat kanununun 28 maddesine göre ilanen tebligat yapılmasını, hüküm kesinleştiğinde karar özetinin Türkiye çapında yayın yapan tiraji en yüksek üç gazeteden birinde ilanını talep ve dava etmiştir.
Dava, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve TTK hükümlerine aykırılık nedeni ile açılmış dava konusu https://… alan adlı internet sitesinde davacıya ait … ve … ibareli markaların izinsiz kullanıldığından bahisle marka hakkına tecavüzün durdurulması, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması talebine ilişkindir.
Dosyada davacı yanın bildirdiği deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, değişik iş dosyası dosya arasına alınmıştır.
Davalının adresinin tespitine ilişkin davacı vekiline yapılan tebligatta, “davalının kimlik ve adres bilgilerinin dava dilekçesinde bildirilmediği ve bilirkişi raporunda da tespit edilemediği anlaşıldığından, davalının kimlik ve adres bilgilerini 2 haftalık kesin süre içinde bildirmeniz, aksi halde HMK’nın 119/2 maddesi uyarınca verilen kesin süre içinde gerekli işlemlerin yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususu ihtaren tebliğ olunur.” şeklinde ihtar içeren tebligatın yapıldığı, bunun üzerine davacı vekilinin 18/08/2020 havale tarihli dilekçesi ile davalının adresinin ve kimin adına kayıtlı olduğunun tespit edilemediğinin bildirildiği, ilanen tebliğ yapılmasının talep edildiği, davalının ad ve soyadının bulunmadığı ilanen tebliğin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Aradan geçen süre boyunca davalının adresinin yapılan internet araştırmaları ve alınan bilirkişi raporu neticesinde ulaşılamadığı, davacının da davalının ve adresinin tespiti hususunda verilen süre içerisinde sunmuş olduğu beyan dilekçesinde uzman bilirkişi tarafından dahi tespit edilemeyen adresi kendilerinin tespit etmesinin mümkün olmadığını,119/2 ihtarı karşısında çözümsüz kaldıklarını, yargılamanın sürüncemede kaldığını, BAM uygulaması gereği çekişmezi yargı işi olarak değerlendirilerek yargılamaya devam olunması, aksi takdirde ilanen tebliğ yapılmasını talep ettiği, davalının isim ve adresine ilişkin başkaca herhangi bir bilgi sunamadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili davanın çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilmesi yönünde talepte bulunmuş ve bu yönde Bam kararı sunmuş ise de davanın; HMK 382 vd maddelerinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinden olmadığı, 382/1 de öngörülen “ilgililer arasında uyuşmazlık bulunmaması, ileri sürülebilecek herhangi bir hakkın bulunmaması, hakimin resen harekete geçebileceği haller” şeklindeki şartların hiçbirini taşımadığı gibi kanunda sayılan hallere de girmediği, şu hale göre BAM ın yasaya uygun düşmeyen kabul ve uygulamasının emsal olarak alınamayacağı gibi çekişmenin sabit olduğu bir uyuşmazlığın yorum yoluyla çekişmesiz yargı haline dönüştürülme çabasının da hukuken kabul görmeyeceğinin izahtan vareste olduğu, yine ilanen tebliğ yönünden davalının kimliği konusunda tespit bulunmaksızın ilanen tebliğ uygulamasının mümkün olmadığı, muhatap belirtilmeksizin ilanen tebliğ yapılamayacağı, bu uygulamanın da tebliği usulsüz kılacağı anlaşılmakla davacı vekilinin bu yönlerdeki talepleri mahkememizce kabul görmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 119/1 maddesi “(1)Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: a)Mahkemenin adı. b)Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri. c)Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. ç)Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri. d)Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri. e)Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. f)İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. g)Dayanılan hukuki sebepler. ğ)Açık bir şekilde talep sonucu. h)Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.” ve 119/2.maddesinde “(2)Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır. hükümlerine amirdir.
Somut olayda, davalıların kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilemediği, bu nedenle tebligat işlemlerinin yapılamadığı, davacı vekilince de davalı … sitelerine ilişkin adres ve kimlik bilgisinin bildirilmediği, davaya ilişkin eksikliklerin giderilemediğinden HMK 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı yanın verilen kesin süreye rağmen eksiklikleri gideremediği anlaşıldığından HMK’nın 119/2 maddesi gereği davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Tedbirin kararın kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
3-Tedbir niteliği dosya kapsamı dikkate alınarak tedbir için yatırılan teminatın talep halinde iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli harç peşin alındığından tekrardan harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/11/2020

Kâtip …
¸

Hâkim …
¸