Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/206 E. 2021/156 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/206
KARAR NO : 2021/156

DAVA : Marka – Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan marka – haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketlerin mülkiyeti ve kullanım hakkının kendilerine ait ve usulüne uygun olarak tescil edilmiş …, … markaları ile Türkiye geneline yayılmış bayilikleri vasıtasıyla halk arasında mutfak gazı olarak da bilinen sıvılaştırılmış petrol gazı (…) dağıtım ve tevzi iştigali yapmakta olduğunu, …’nin pazarlanması ve tüketicinin kullanımına sunulmasının, tüp olarak tabir edilen ve … standardında imal edilen kaplar vasıtası ile yapıldığını, … ve … standardı gereği kendi markalarını taşıyan ve mülkiyetinin marka sahibi firmaya ait olan tüplerin depozito mukabili bayi ve abonelere verildiğini, müvekkili şirketin kendi bayileri arasında düzenlemiş oldukları sözleşmeler ile tüplerin mülkiyetinin şirketlere ait olduğu, tüplerinin tamirinin sadece şirket veya yetkili kılacağı şahıslar tarafından yapılacağı hususlarının düzenlendiğini, tüm sektörde aynı hususların cari olduğunu, müvekkili şirketlerin bizat kendi bayilerinin dahi tüpler üzerinde abonelere lpg dağıtımı amacı ile kullanmak dışında, herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmadığını, konu ile ilgili yapılan düzenleme sonucunda boş olanlar da dahil olmak üzere lpg tüplerinin imalat fabrikaları, dağıtıcılar ve tüplü … bayileri dışında şahsi ihtiyaç haricinde hiçbir kişi veya kurum tarafından bulundurulamayacağını, takat ve satışa sonu edilemeyeceğini, markalı tüplerin ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elde bulundurulmasının haksız rekabet teşkil edeceğini, davalının ise işyerinde/deposunda mülkiyeti müvekkili şirketlere ait olan ve aynı zamanda markaları müvekkili adına tescil edilmiş olan lpg tüplerini bulundurduğunu ve pazarladığını, bu hususta … Sulh Ceza Hakimliğinin … D.iş sayılı dosyası üzerinden arama ve tespit işlemleri yapıldığını, toplam 525 adet müvekkili şirketlere ait tüplerin tespit edildiğini, haksız olarak piyasadan toplayıp ticarete konu ettiğini, tüpleri piyasadan çekmek suretiyle müvekkili şirketin bu tüpleri kullanımını ve ticaretine konu etmesini engellediğini iddia ederek, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, davalı uhdesinde bulunan tüplerin imhası ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 4.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminatın haksız fiilin tespiti tarihi olan 16/08/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiş, delil bildirmemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
Davacı vekili sunduğu dilekçesinde, müvekkili … AŞ iken 07/09/2020 tarihli genel kurul kararı ile … AŞ olarak değiştirildiğini, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, … AŞ’nin ise … AŞ ile külliyen devir alınma suretiyle birleştiğini, birleştirme işleminin de … Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil edildiğini ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, tüm dava ve icra dosyalarında da davacısının müvekkili … AŞ olduğunu belirttiği anlaşılmıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış, markadan kaynaklanan haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı … vekilinin sunduğu 17/03/2021 tarihli dilekçe ile diğer davacı … vekilinin sunduğu 25/03/2021 tarihli dilekçe ile açmış oldukları karşı tarafla sulh olduklarını, davadan feragat ettiklerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacılar vekillerinin sundukları vekaletnamelerin incelenmesinde davadan feragate yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 54,40 TL karar harcı peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Sunulan dilekçe içeriği dikkate alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır