Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/19 E. 2020/402 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/19 Esas
KARAR NO : 2020/402

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/09/2006
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan fikir ve sanat eserlerinden kaynaklanan davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili yayınevi ile davalı … arasında 1612/1997 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile davalı yazara ait “…’dan …”, “…” ve “…” isimli eserlerin çoğaltma ve yayma haklarının 10 yıl süre ile müvekkili yayınevine devredildiğini, söz konusu sözleşmenin süresinin 16/12/2007 ‘ de dolacak olup, bu süre içinde davalı yazarın sözleşmeye konu eserlerin yayma ve çoğaltma haklarını bir başka yayınevine devretmesinin mümkün olmadığını davalı yazarın bir başka yayınevi ile sözleşme süresi içinde anlaşamayacağını bildiğinden … 31. Noterliğinden keşide etmiş olduğu … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile FSEK m.58 uyarınca ancak geçerli hiçbir sebebe dayanmadan, cayma hakkını bildirdiğini bunun üzerine müvekkili yayınevinin süresi içinde … 1. FSHMH nezdinde … esas sayılı cayma hakkının iptali davasını açtığını davalının cayma hakkının iptali için dava açılmış olduğundan dava hakkında karar verilinceye kadar davalının cayma hakkının askıda olduğunu , ayrıca müvekkili yayınevi ile yapmış olduğu anlaşmanın geçerliliğini koruduğunu, bu hususların davalı yazara … 17.noterliğinin ihtarnamesi ile bildirildiğini buna rağmen davalı yazarın mali haklarını 10 yıl süre ile müvekkili yayınevine devretmiş olduğu ”…” ve “…” isimli iki eserinin basım dağıtımı ile ilgili olarak davalı … ile anlaştığını ,davalı yayınevinin bu eserlerin basımını gerçekleştirerek ,eserleri yayınladığını, davalı Yayınevinin müvekkili ile davalı yazar arasındaki sözleşmenin varlığını bildiğini , davalı yazarın … ile sözleşme yaptığı hatta kitapların basım aşamasına geldiğinden haricen öğrenildikten sonra derhal davalılara ihtarname gönderildiğini müvekkili yayınevinin dava konusu eserlerin davalı yayınevi tarafından basılarak yayınlanması üzerine ciddi anlamda maddi zarara uğradığını bu nedenle uğradığı zararın tazmin edilmesi gerektiğini , müvekkilinin FSEK m.70/2 uyarınca iki kitabın haksız basımı yayımı nedeniyle uğradığı zarara mahsuben şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000 TL talep ettiklerini, davalı … de FSEK m.70/3 uyarınca maddi tazminat talep ettiklerini haksız kazancının her iki eser içinde en az 6.600 TL olduğu davalı yayınevinin her iki kitabın haksız basımı , yayımı nedeniyle elde ettiği kara mahsuben şimdilik 6.000 TL talep edeceğini , ayrıca davalı yazarın elde ettiği telif ücretinin tamamını aralarındaki sözleşme uyarınca müvekkili yayınevine ödenmesi gerektiğini yine hükmolunacak tazminatlara belirtilen tarihlerden itibaren faiz yürütülmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davacı yayınevinin davayı açmakta acele ettiğini bu konuda hukuki yararı bulunmadığını … 1.FSHM nezdinde açılmış olan… esas sayılı dava ile huzurdaki dava arasında irtibat bulunduğunu, davacının tazminata hak kazanabilmesi için cayma hakkına itirazın mahkemece kabul edilmesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiğini, henüz derdest olan … sayılı davanın sonucu beklenmeden huzurdaki davanın dinlenebilirlik koşulunun da oluşmayacağını, bundan başka FSEK m.58 uyarınca kullanılan cayma hakkı ile davacının mali haklarının askıya alındığını, davacının mali haklarını itiraz davasının sonucuna göre kullanacağını yani itirazı haklı çıkarsa ancak o zaman mali haklara ilişkin bir talepte bulunabileceğini, bu sebeple talep edilen tazminatların cayma hakkının kullanılması nedeniyle yersiz olduklarını, miktarlarının da neye göre belirlenip hesaplandığı yeterince belli olmayıp fahiş olduklarını savunarak derdestlik ilk itirazlarının kabulüne ve 2005/471 esas sayılı davanın sonucu beklenmeden açılan huzurundaki davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
ISLAH:
Davacı vekili alınan bilirkişi raporu sonrasında davasını ıslah ederek yayıncılık sektöründeki kâr oranlarına göre tespit edilen elde edilen kâra ilişkin FSEK 70/3 fıkrası hükmüne göre hesaplanacak miktarın tahsiline ve bilirkişilerce belirlenecek tarihten itibaren değişken oranlarda ticari reeskont faizi yürütülmesine ve davalı … hakkında talep ettiği 3000 TL tazminata ilişkin açılan davayı atiye bıraktıklarını belirterek mahkememizin son celsesinde de imzalı beyanı ile bu davalı hakkındaki davalarını takip etmediklerini belirtmiştir.
DELİLLER:
1-Davalı yayınevinin yayınlamış olduğu …’ya ait “…’nda …” isimli kitap örnekleri
2-Davalı yayınevinin davalı taraf eserlerine ait baskı tarih ve sayıları
3-Davalı şirket ile Davalı Yazar arasında yapılan sözleşme
4-Davalılara … 17.Noterliği’nden gönderilen …tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi
5-Davalının göndermiş olduğu … 31.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi
6-Davalılara … 17.Noterliği’nden gönderilen … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname
7-… 1 FSHM ‘ de açılan … esas sayılı Cayma Hakkının İptali dosyası
8-…’nin “… “ ve …” isimli kitaplar için kaçar adet bandrol alındığına ilişkin Kültür Bakanlığı cevabi yazısı
9-Yazara ait kitaplar ve benzer tarzdaki kitaplardaki kar marjının ne kadar olduğunun Türkiye Yayıncılar Birliği Cevapları
10-…’ya … tarafından ödenen telif ücretleri ve makbuzları
11- Ticari Defter ve Kayıtlar
12-Bilirkişi incelemeleri ve alınan kök ve ek raporlar
KANAAT VE GEREKÇE
Dava, davacının mali haklarına sahip olduğu eserlerin davalı şirket tarafından yayınlanması nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay 11. HD’nin 14/04/2014 tarihli 2014/127 esas, 2014/7331 karar sayılı ilamıyla “Dava, davacının mali haklarına sahip olduğu eserlerin davalı şirket tarafından yayınlanması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı, ıslah dilekçesi ile seçimlik hakkını kullanarak tazminat taleplerini 5846 sayılı Kanun’un 70/3. maddesi uyarınca, davalının elde ettiği kârın ödenmesine dayandırmıştır. Bu durumda, mahkemece vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamın da davalının dava konusu eserlerin satışından elde ettiği net kârın tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken …’nin bu tür kitaplarda yayınevi kâr marjının %20 olduğu yönündeki cevabı nazara alınarak satılan kitaplardan elde edilen hasılatın üzerinden %20 kâr hesabı ile bulunan miktara hükmedilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, davanın reddedilen kısmı üzerinden mümeyyiz davalı yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmolunması doğru olmamış, kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce verilen kararın Yargıtay dairesince bozulması sonucu mahkememizce muhasip bilirkişiye ek rapor amacıyla dosya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 2006 yılına ait …’ın tüm ticari defterleri istenilmiş, bilirkişi incelemesi sonucu kitaplara ait ayrı ayrı muavin kayıtları olmaması nedeniyle 28/05/2012 tarihli heyet raporundaki görüşünü tekrar ettiği mütalaa edilmiştir. Davalı şirketin alınan ek rapora itirazı ile dosyaya istenilen ticari kayıtları sunmak suretiyle yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını talep etmesi sonucu, Mahkememizce muhasip bilirkişi … resen seçilmiş ve dosya tevdi edilmiş, bilirkişiden 2005 ve 2006 yılları ticari defterlerinin incelenmesi sonucu 10/04/2006 ve 06/09/2006 tarihleri arasında toplam 331 adet fatura ile 3376 adet … adlı eserin satıldığı, kitapların beher adedinin 8,80 TL +KDV olduğu 1.249,06 TL’lik kısmının iade edildiği, toplam 28.459,74 TL hasılat elde edildiği, … adlı eserin Ocak 2006, 06/09/2006 tarihleri arasında toplam 1066 adet fatura ile 17.189 adet satış yapıldığı, kitap fiyatının 8,80 TL + KDV olduğu, 721,28 TL’lik kısmın iade edildiği, 150.541,92 TL hasılat elde edildiği, davalı şirketin faaliyet karının net satışlara oranının 0,0742 olması nedeniyle davalı şirketin … adlı eserden söz konusu tarihler arasında 1.689,37 TL, … adlı eserden 8.936,17 TL net karının bulunduğu, bu nedenle her iki kitap da toplam 10.625,54 TL net kar elde ettiği belirtilmiştir.
Davacı vekili belirlenen kar oranını kabul etmediklerini yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmiş, davalı şirket vekili ise alınan rapor doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, davacı tarafın müvekkili şirketin birçok faaliyet yürüttüğü kafe işletmeciliği yaptığı, gazete çıkarttığı, başka şirketlerle ortaklığının bulunduğu, bu nedenle kar oranının düşük çıktığını iddia ederek kitap bazında kar oranının belirlenmesi gerektiği itirazının kabul edilemez olduğunu, müvekkilinin 2006 tarihinde ne kafe işletmesi ne de başka şirketlerle ortaklığının bulunmadığını belirtmiştir.
Toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli Yargıtay bozma ilamı sonrasında muhasip bilirkişi …’dan alınan rapor kapsamında, Yargıtay ilamında kesinleşen hususlar yönünden tekrar karar verilmesine yer olmadığına, davacı … Tic. Aş tarafından davalı … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, FSEK 70/3 maddesi uyarınca hesap edilen … adlı eser için 1.689,37 TL, … isimli eser için 8.936,17 TL’nin toplamı olan 10.625,54 TL’nin 31/01/2006 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizini aşmayacak şekilde değişen oranlarda reeskont faizi ile davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, dair karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ikinci karar temyiz sonucu tekrar Yargıtay incelemesine gönderilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 07/01/2018 tarih, 2016/6310 Esas, 2018/359 Karar sayılı bozma ilamında, 31.03.2011 tarihinde bilirkişi heyetince hazırlanan ve davalı tarafa tebliğ edilmiş olan rapora karşı davalı yanın itirazlarını ileri sürdüğü 23.06.2011 tarihli dilekçesinde “… müvekkil şirketin kayıtlarındaki gerçek kâr oranına (%5.42) göre hesaplanan miktarın dikkate alınmasını …” şeklindeki beyanının ikrar mahiyetinde olduğunun kabulü ile tazminat hesabı yapılması gerekirken Mahkememizce yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı kapsamında yeniden yapılan yargılama sonucunda daha önce delil tespiti istemi üzerine 31.03.2011 tarihinde bilirkişi heyetince hazırlanan ve davalı tarafa tebliğ olunan rapora karşı davalının itirazlarını ileri sürmüş olduğu 23.06.2011 tarihli dilekçesinde “.. müvekkil şirketin kayıtlarındaki gerçek kar oranına (% 5.42) göre hesaplanan miktarın dikkate alınmasını… ” şeklindeki beyanının ikrar mahiyetinde olduğunun kabulü ile bozma gerekçesinde belirtilen bu hususun mahkememizce de hesaplanabileceği gerekçesi ile resen yapılan incelemede % 5.42 üzerinden yapılan hesaplama sonucu Fsek m.70/3 uyarınca “…” adlı eser için 1.234,02 TL, “…” isimli eser için 6.527,50 TL’nin toplamı olan 7.761,52 TL’nin 31/01/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizini aşmayacak şekilde değişen oranlarda reeskont faizi ile davalı Alkım Basım şirketinden alınarak davacıya verilmesine, davalı … hakkında mahkememiz kararının Yargıtay 11.HD’nin 14/04/2014 tarih, 2014/127 Esas, 2014/7331 Karar sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davalı … hakkında mahkememizin kararının Yargıtay 11.HD’nin 14/04/2014 tarih, 2014/127 Esas, 2014/7331 Karar sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı … A.Ş tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile Fsek m.70/3 uyarınca hesap edilen “…” adlı eser için 1.234,02 TL, “…” isimli eser için 6.527,50 TL’nin toplamı olan 7.761,52 TL’nin 31/01/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizini aşmayacak şekilde değişen oranlarda reeskont faizi ile davalı Alkım Basım şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca, peşin yatırılan 256,50 TL’nin ve 870,50 TL’den hesap olunan 530,18 TL karar harcının düşülerek kalan 596,82 TL bakiye karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.13/4 uyarınca reddedilen miktar yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı … Ltd. Şti’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 2.050,00 TL bilirkişi ücreti, 211,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.261,75 TL’nin -ret ve kabul oranına göre takdiren hesaplanan 452,20 TL ve 1.139,20 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 1.591,40 TL yargılama giderinin davalı … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan, 114,50 TL posta gideri ve 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.914,50 TL’nin -ret ve kabule göre takdiren hesaplanan- 1.531,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸