Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/169 E. 2020/324 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/142
KARAR NO : 2020/314

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekillleri vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle, müvekkilleri … (…) ve …(…)’nin 5846 sayılı FSEK’in 42. maddesi uyarınca, üyeleri bulunan müzik eseri sahiplerinin söz konusu yasa olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerinden doğan haklarını takip, talep ve tahsil etmek üzere kurulduğunu, davalının … logolu televizyon kanalının sahibi olduğunu, davalının televizyon kanalında müvekkili meslek birliklerinin repertuvarlarına dahil olan eserleri yayınlayabilmek için müvekkili meslek birlikleri ile yazılı izin sözleşmesi imzalamak zorunda olduğunu, davalının meslek birlikleri ile sözleşme imzalamadığı gibi müvekkili meslek birliklerinin repertuarında yer alan eserleri, sahibi olduğu televizyon kanalında yayınlamaya devam ettiğini, 31 Aralık 2018 tarihindeki yayın kayıtlarının incelenmesinden iddialarının açıkça anlaşılacağını, yazılı izin alınmaksızın müzik eserlerinin kullanımının FSEK kapsamında mali haklara tecavüz durumunu oluşturduğunu, davalının müvekkilleri meslek birliklerinin repertuarında yer alan eserleri bedel ödemeksizin bilerek ve isteyerek yayınlamaya devam ettiğini, müvekkilleri meslek birliklerinin mali haklarını ihlal ettiğini ve tespit tarihinden sonraki yayınları nedeniyle de ihlale devam ettiğini, davalının kötüniyetli haksız fiiliinin ihtiyati tedbir mahiyetinde durdurulmasının müvekkilleri meslek birliklerinin dolayısıyla eser sahiplerinin uğradıkları zararların katlanarak devam etmesinin engellenmesi amacıyla gerekli olduğunu, bu durumun davalının, dava tarihinden sonra da müvekkilleri meslek birliklerinin repertuarında yer alan eserleri bedel ödemeden yayınlamaya devam edeceğine dair karine teşkil ettiğini, müvekkilleri meslek birliklerinden izin almaksızın müzik yayını yapan her türlü işletmenin ortaklaşa gerçekleştirdiği büyük maddi zararın bir ölçüde de olsa parçasının karşı taraf olduğunu, izinsiz kullanımlar nedeniyle fikri mülkiyet haklarından kaynaklanan gelirlerin düşük olduğunu, verilecek tedbir kararının başta davalı olmak üzere izinsiz müzik kullanıcıları için caydırıcı olacağını, davalı yayın kuruluşunun müvekkilleri meslek birliklerinin repertuvarının izinsiz kullanması ve bunun için bir ücret de ödemiyor olmasının davalı yayın kuruluşunun kendi sektöründe de haksız rekabetin oluşmasına yol açtığını, müvekkilleri meslek birliklerinden izin alarak ve bedellerini de ödeyerek müzik yayını yapan işletmelerin bunun bedelini ödemeyenlere nazaran daha fazla maliyetlerle karşılaştığını, davalı ile defalarca gerçekleşen görüşmelerin sonuçsuz kaldığını bunun üzerine müvekkilleri meslek birliklerinin arabuluculuk sürecine başvurduğunu, ancak davalı yanın FSEK’in açık hükümlerine göre izinsiz ve haksız kullanıma rağmen uzlaşmaya yanaşmadığını, bu nedenle arabuluculuk sürecinin de sonuçsuz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalıya ait … logolu televizyon kuruluşunda meslek birliklerinin repertuarlarında yer alan eserlerin umuma iletildiğinin ve davalının bu eyleminin müvekkili meslek birliklerinin haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, ref’ine, men’ine, 1.000,00 TL’nin üç katı olan 3.000,00 TL maddi tazminatın 2018 yılı başından itibaren işleyecek Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı reeskont faizi oranındaki faizi ile birlike davalıdan tahsili ve hükmün ilanı ile davacı meslek birliklerinin talep tarihi itibariyle korumasında bulunan repertuarda yer alan eserler ile müvekkili meslek birliklerinin repertuarına dahil olacak eserlerin kullanılması sureti ile … logolu televizyon kuruluşunda umuma iletilmesinin yasaklanması yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili ihtiyati tedbir talebine itiraz dilekçesinde özetle, davacıların söz konusu ihtiyati tedbir taleplerinin incelenmesinde repertuarlarında bulunan hangi eserlerin izinsiz bir şekilde kullanıldığını belgelemek bir yana, bu kulllanımlara ilişkin en ufak bir detay bile belirtmediklerini, bu nedenle herhangi bir zararın veya tehlikenin varlığını ispat edemediklerini, repertuarlarında mevcut eserlere ilişkin olarak herhangi bir tespiti bulunmayan ve bu tespiti mahkemeden talep eden davacıların aynı zamanda repertuarlarına dahil olacak olan eserlerin kullanımını engellemek amacıyla da tedbir talebinde bulunmuşsalar da henüz kendilerinin dahi bu eserlerin nelerden ibaret olduğunu bilmediklerini, davacıların kendilerinin dahi tespit edemedikleri, belirtmedikleri ve bilmedikleri ancak buna karşın kötü niyetli bir şekilde müvekkili tarafından izinsiz bir şekilde kullanıldığını iddia ettikleri eserler ve varsayımsal kullanımlar yönünden ölçüsüz ve taşkın olduğuna duraksama bulunmayan ihtiyati tedbir istemlerinin müvekkilinin ticari faaliyetine haksız ve mesnetsiz bir şekilde zarar vereceğinin açık olduğunu, davacının talep ettiği ihtiyati tedbirin mesnetsiz olmasının yanı sıra taşkın ve ölçüsüz olduğunu, davacıların bu talepleri ile müvekkilini sözleşme imzalamak zorunda barıkmaya çalıştığını, müvekkili şirketin davacı meslek birlikleri ile ahnlaşma yapmak konusundaki açık iradesini ortaya koyduğunu, bu konuda çaba gösterdiğini, … ve … ile yapılan sözlemelerin müvekkilinin bu konuda hiçbir kusurunun olmadığını da ortaya koyduğunu, anlaşma sağlandığında varsa bir yayın bunlara ilişkin bedellerin ödeneceğini, davacı yanın ve eser sahiplerinin bir zararının söz konusu olmasının mümkün olmadığını, aksine davacının da içinde bulunduğu meslek birliklerinin üyelerine ait eserlerin hiçbir yayın kuruluşu tarafından yayınlanmadığı takdirde eser sahiplerinin ciddi bir gelir kaybına uğrayacağını, davacıların ihlal iddiasına konu somut bir yayın gösteremediği gibi zarar iddiasının da gerçeği yansıtmadığını belirterek ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 25/06/2019 tarihli ara kararıyla;1-Davacıların tedbir talebinin KABULÜ ile; davacı repertuarında yer alan eserlerin davalıya ait … logolu TV’de umuma iletiminin önlenmesine, ancak davalı tarafça takdiren 330.000,00 TL teminatın yatırılması halinde tedbirin UYGULANMAMASINA aksi takdirde tedbirin derhal uygulanacağı hususunda ihtaratın yapıldığı ve davalı tarafından kesin teminat mektubunun yasal süresi içinde Mahkememize ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Dava, davacı Meslek Birliklerinin repertuarında yer alan eserlerin umuma iletildiğinin ve bu şekilde Meslek Birliğinin 5846 sayılı FSEK’ten doğan haklarına tecavüzün tespiti, men’i, ref’i ve FSEK m.68 uyarınca üç katı tutarında tazminat talebine ilişkin davadır.
Davacı … vekilinin 02.12.2019 tarihli dilekçesi ile davadan ve tüm taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiği, davacı …. vekilinin 17.02.2020 tarihli dilekçesi ile taraflarca hukuki ihtilaf konusunda anlaşıldığından davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 21.01.2020 tarihli duruşmada davadan feragat eden …’den herhangi bir yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde davadan feragate yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın, vaki FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 10,00 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili tarafından davacı … yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davacı …’nden alınarak davalıya ödenmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.