Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/138 E. 2021/193 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/138
KARAR NO:2021/193

DAVA:Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Giderilmesi
DAVA TARİHİ:17/03/2020
KARAR TARİHİ:22/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, giderilmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin TPMK nezdinde adına … numara ile 13 ve 2.sırasında tescilli … başlıklı tasarımların maliki olduğunu, davalının müvekkilinin izin ve icazetini almaksızın her türlü fikri ve sınai mülkiyet hakkı müvekkiline ait adına tescilli tasarım belgeleri ile koruma altında olan ürünlerin birebir aynılarının ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin imalatını yaptığını veya yaptırdığını, her türlü ticaretini yaptırdığını, taklit ve tecavüz mahsulü ürünlerin piyasada çeşitli firmalara dağıtımını gerçekleştirdiğini ve yine piyasada çeşitli firmalara taklit ürünlerin imalatı için siparişler aldığını ve taklit ürünleri çeşitli tanıtım vasıtalarında kullandığının öğrenildiğini, buna istinaden …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile taklit ürünlerin üretilip üretilmediğinin tespiti talebinde bulunduklarını ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, karşı taraf kullanımı ile karşılaşan tüketicinin müvekkilinin tescilli tasarımları tanıdığı, deneyimlediği ve bildiğinden ötürü bu taklit ürünlerin müvekkili tasarımları olduğu düşüncesi ile aralarında idari, ticari, ekonomik bir bağlantı olduğu kanısına varacağını, müvekkiline ait tasarım elbiseye ayırt edici ve yenilik kazandıran kol, omuz ve yaka detayları, işlemeler ve desenlerin davalı tarafça ayırt edilemeyecek derecede benzer olarak tasarlandığını iddia ederek, davalının müvekkilinin tescilli tasarımlarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, tecavüzün giderilmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiş, delil sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
Dosyada bildirilen tüm deliller toplanmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tescil nolu … isimli tasarımın … sınıfında olduğu ve 16 adet tasarım bulunduğu, 13/02/2019 tarihinde tescil edildiği ve … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
…. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından alınan raporda; karşı her iki … ürününün, birebir derecesinde aynı olduğu, elbiselerin basit veya dikkatli tüketici açısından birebir aynı ya da kopya olarak değerlendirilebileceği, tüketiciler nazarında aynı markanın ürünü gibi itibar göreceğine, dolayısıyla bu hali ile ortalama tüketici nezdinde karıştırma ve aldatma kabiliyetinin yüksek olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 02/01/2020 tarihli ara karar ile mezkur bilirkişi raporunda bazı hususlar değerlendirilmediği gerekçesiyle yeni bir bilirkişi marifetiyle, inceleme yapılarak rapor hazırlanmasına karar verilmiş, yeni bir tasarımcı bilirkişi marifetiyle ürünler üzerinde inceleme yapılarak alınan bilirkişi raporunda, davalıya ait Modaysa etiketli ürünleri ile genel kalıp ve görünüm özelliği, detaylar ve kumaş seçimi kumaş kombinasyonları yönünden, tescilli davacı tasarımla ile aynıya benzer olduğu, davacının dava konusu …- 2 ve 13 numaralı tescilli … tasarımlarına davalı tarafından dava konusu tespit edilen elbiselerle, SMK 81/1/a maddesine göre genel izlenimde benzerlik nedeniyle tecavüz oluştuğu, hususlarında tespit ve görüşlerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, giderilmesi talebinden ibarettir.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir. Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
Aynı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Tasarım tecavüzü yönünden;
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir. Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasında, ne sıradan tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi Kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir. (Yasemin Şahinler Baykara, Levent Yavuz, Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir. Bu sebeple bilgilenmiş kullanıcı olarak bu tür elbiselerin satıldığı mağazada çalışan satış elemanının ürünler üzerindeki bilgi seviyesinden bahsedilebilinir.
Genel olarak giysi modelleri üzerinde tasarımcının kullanacağı kumaşın renginden, desenlerine, giysi üzerindeki işleme ve baskılardan, kemer-düğme-fermuar vb eklentilere, dikiş noktalarına, kesimlerine kadar pek çok farklı hususta oldukça geniş seçenek özgürlüğüne sahiptir.
Dava konusu giysilerin işlevini yerine getirecek ebat ve formlarda olması gerekliliği (insan vücut yapısına uygun olmak) hariç herhangi bir teknik zorunluluğun bu tür tasarımlar açısından var olmadığı ve seçenek özgürlüğünün tasarımcısının hayal gücü ile sınırlı olacak düzeyde geniş olduğu görülmektedir.
Ayrıca genel piyasa şartlarında tasarımcıların birbirlerinin tasarımlarından etkilenme durumu da söz konusudur. Tasarımcılar birbirlerinin tasarımlarından esinlenerek (ilham alarak) kendi tasarımlarında farklı görselliklere ulaşabilmektedirler. Bu sebeple, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ayırt edici niteliklerinin değerlendirilmesinde ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
Raporda; davalının işyerinde tespit edilen … ürünüyle, davacı adında tescilli …-2 numaralı tasarımın teknik yönden, bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılan değerlendirmelerde; kumaş tipi ve kalıp şeklinin, belden bağlantılı olarak dikilmiş şeklinin, yaka kesim ve dikim şeklinin, yaka boyun aksesuarının orijinal kumaştan oluşturularak düzenlenmiş şeklinin, üzerine ilave olarak monte edilen pelerinin şeklinin, uzun kol tasarımı, giysi üzerine ilave olarak monte edilen pelerinin kesim ve şeklinin taş ve boncuklar şeklindeki işlemelerden oluşan aksesuar tip ve yerleşim şeklinin uzun kalıp yapısı yönlerinden davacının tescilli tasarımına benzerlik gösterdiği, bahsedilen benzerliklerin genel izlenim açısından bilgilenmiş kullanıcı düzeyinde benzer olarak algılanacağı, tasarımlar arasındaki renk farkının tasarımların genel görünümünü değiştirecek düzeyde bir farklılık olarak algılanmayacağı, renk unsurunun tasarımlarda tali unsur olduğu, bütün yönleriyle benzer olan, fakat sadece renk farkı bulunan tasarımlar arasındaki farklılık, küçük ayrıntıda farklılık olarak nitelendirilmesi gerektiği, ayırt edicilik yönünden yapılan incelemede, … tasarımlarının abiye … sektöründe kullanıldığı, bilgilenmiş kullanıcının abiye elbiselerin son moda ve genel detayları hakkında bilgi sahibi bir kullanıcı olarak tanımlanabileceği, bu kişinin de davacı, davalı elbiseleri genel görünümde benzer olarak algılayacağı, tasarımcının … tasarımını geliştirmede seçenek özgürlüğünün oldukça geniş olmasına rağmen davalının, davacının tescilli tasarımına bahsedilen görsel yönden birçok benzerlik taşıyan bir tasarımı Modaysa markası ile satışa sunduğu, tüm bu bahsedilen nedenlerle davalının …-2 numaralı tescilli tasarıma birebir benzer sayılacak abiye … satış fiilinin, tasarımına tecavüz teşkil edeceği,
Yine davacının …-13 numaralı tescilli tasarımı … görseli ile, davalıya ait ürünün karşılaştırmalı incelemesinde; kalıp şeklinin, yuvarlak kesim yaka yapısının, omuz kesim ve birleştirme şeklinin, uzun kollu ve her iki kol ağızlarına monte edilmiş özel tüy aksesuarının, diz altı kumaş ekleme şeklinin, özel kumaş tasarımının ve işlemeler şeklindeki aksesuarının uzun kalıp yapısının davacı adına kayıtlı …-13 numaralı tescilli … ile benzerlik oluşturduğu, yukarıdaki görüşlere ek olarak, karşılaştırılan elbiselerin renklerinin dahi lacivert olup, aynı olduğu, tüm bu bahsedilen nedenlerle davalının dava konusu … tasarmıyla, davacının …-13 numaralı tescilli tasarımının birebir düzeyde benzerlik teşkil ettiği, davalı … tasarımının karşılaştırmada bilgilenmiş kullanıcı gözüyle incelendiğinde ayırt edicilik kriterine sahip olmadığı, tasarıma tecavüz teşkil edeceği tespitlerinde bulunulduğu anlaşılmıştır.

Somut olaya dönüldüğünde; gerek tespit raporu gerekse yargılama safahatinde alınan raporda davalı tarafından piyasaya sunulan ürünler ile davacı adına tescilli 2 …-2 ve …-13 nolu tasarımların karşılaştırılmasında tasarımların birebir düzeyde benzerlik teşkil ettiği, davalı … tasarımının karşılaştırmada bilgilenmiş kullanıcı gözüyle incelendiğinde ayırt edicilik kriterine sahip olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla söz konusu ürünlerin satışa arz edilmesinin SMK 81/1-a gereği tasarım hakkına tecavüz tecavüz teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış, davacının tasarımlara tecavüze dayalı davasının kabulü ile tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda tecavüz teşkil eden ürünlere davalı uhdesinde olmak kaydıyla el konularak, karar kesinleştiğinde imhasına ve ilana karar vermek gerekmiştir.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; davalı tarafın davacı tarafa ait tescilli tasarımları ile neredeyse birebir aynı tasarıma sahip ürünlerin satış ve pazarlamasını yapmak suretiyle TTK md. 54 ve TTK md. 55/l-a (4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, bu yöndeki talebin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından piyasaya sunulan ürünlerin (davacıya ait … – 2 ve 3 nolu … tasarımlarına) tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda tecavüz teşkil eden ürünlerin davalı uhdesinde olmak kaydıyla toplatılarak el konulmasına, yeddiemine tevdiine, karar kesinleştiğinde masrafları davalıya ait olmak üzere imhasına,
2-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir defaya mahsus masrafları davalıya ait olmak üzere ilanına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 123,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.623,00 TL ve 108,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.731,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸