Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/136 E. 2020/415 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/136
KARAR NO : 2020/415

DAVA : Yargılamanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Yargılamanın Yenilenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili yargılamanın yenilenmesi talepli dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalının ekte sundukları 20/02/2020 tarih ve …-… sayılı ıslak imzalı belge ile müvekkili firmanın … adresindeki iş yerinin kapandığını ve dosyada mübrez ve taraflar arasında münakit sözleşmenin 8.maddesinin 8.4 bendi uyarınca 31/12/2013 tarihinden itibaren fesih edildiğini ve kayıtlarının da bu yönde güncellendiğini kendilerine bildirdiğini, ıslak imzalı belge doğrultusunda davaya konu alacak iddiasının 2015 yılını da kapsaması nedeniyle bu başvuruyu yaptıklarını, davacının iptalini istediği icra dosyasındaki itirazlarının konusu olan ve konusu olmayan faturaları içerdiğinden haksız bir talep olduğu yönündeki iddia ve savunmalarına dair en sağlam delili davacının bizzat kendilerine verdiğini, iş bu davanın halen haksız bir talebi içermeye devam ettiğini belirterek, davalı tarafın bizzat ıslak imzalı ikrarı ile savunmalarını tesvik eden belgenin hükmün verilmesinden sonra kendilerine geçmiş olmasının ve hükmün kesin olması İstinaf kanun yollarının olmaması sebebiyle yargılamanın iadesi taleplerinin kabulüne, taraflara yeniden duruşma günü verilerek yapılacak yargılama neticesinde itirazın iptaline yönelik haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili yargılamanın iadesi talebine ilişkin beyan dilekçesinde özetle; mahkemece 2018/152 esas, 2020/50 karar sayılı 23/01/2020 karar tarihli ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği, karara ilişkin davacının ıslak imzalı ve savunmasını tesvik eden bir belgenin hükmün verilmesinden sonra eline geçmiş olmasının ve istinaf yolunun kapalı olması iddiaları ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, bu talebin kabulünün mümkün olmadığını, davacının yargılamanın iadesine ilişkin talep dilekçesinde belirttiği ve mahkemece istenilmesine karar verilen … ve … Meslek Birlikleri Ortak Lisanslama Birimi başlıklı … sıra nolu evrakın tarihinin… olduğunun anlaşıldığı, HMK’nın 375/ç maddesi ve Yargıtay içtihatlarından bilindiği üzeri söz konusu kanun hükmüne dayanılarak yargılamanın iadesinin talep edilebilmesi için söz konusu senet veya belgenin davaya bakıldığı sırada mevcut olması gerektiğini, ancak davacının elinde olmayan bir nedenle bu evrakın elde edilememiş olması gerektiğini, hüküm verildikten sonra düzenlenmiş bir belgeye dayanılarak yargılamanın iadesi talebinde bulunulamayacağını, mahkemenin karar tarihinin 23/01/2020 olduğunu, dosyaya sunulan belgenin ise 20/02/2020 tarihli olduğunu, söz konusu evrakın hüküm kurulduktan sonra tanzim edilmiş bir belge olduğunu, yargılamanın iadesi talebinde bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının talebine konu evrakın başlığının … ve … Meslek Birlikleri Ortak Lisanslama Birimi olduğunu, ilgili yazının … ve … vekilince düzenlendiğini, ayrı birer meslek birlikleri olduğunu ve müvekkili meslek birliği ile bir bağlarının bulunmadığını, söz konusu meslek birlikleri eliyle kendi adlarına düzenlenmiş olan evrakın müvekkili … ile hiçbir ilgisi ve bağlayıcılığının bulunmadığını, evrakın kendilerince düzenlenmediği gibi bu hususta müvekkili meslek birliğince herhangi başka bir belge de tanzim edilmediğini, müvekkili ile hiçbir ilgisi ve bağı bulunmayan evraka dayanılarak yargılamanın iadesi talebinde bulunulmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, davacının talebinin reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen lisans sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkin mahkememizce 2018/152 esas üzerinden yapılan yargılamanın HMK 375/1-ç bendine dayalı olarak yenilenmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce 2018/152 esas sayılı dosyada yapılan yargılamada 23/01/2020 tarih 2020/50 karar sayılı karar ile davacının davasının kabulü ile … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin aynen devamına karar verildiği, kararın miktar yönünden kesin olduğu ve İstinaf kanun yolunun kapalı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak olarak sunulan belgenin …ve … Ortak Lisanslama Birimince bahse konu meslek birlikleri vekilince … tarihli olarak, … … … … evrak sıra no ile düzenlendiği, “Kapanış beyanınız Meslek Birliklerimiz “… ve …” tarafından işleme alınmıştır, ilgili beyanınıza istinaden sözleşmeniz 31/012/2013 tarihinden itibaren feshedilmiş ve kayıtlarımız bu yönde güncellenmiştir.” ibaresini içerdiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 374 maddesi “(1)Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargılamanın iadesi sebepleri başlıklı 375.maddesi “(1)Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir: a)Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. b)Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması. c)Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması. ç)Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması. d)Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması. e)İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması. f)Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. g)Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması. ğ)Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması. h)Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması. ı)Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması. i)Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. (2)Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” şeklindedir.
377.maddesinde ise “(1)Yargılamanın iadesi süresi; a)Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olduğunun öğrenildiği, b)375 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörülen hâllerde, kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği; alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu, c)Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı, ç)375 inci maddenin birinci fıkrasının (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde, ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı, d)Karara esas alınan ilamın bozularak kesin hüküm şeklinde tamamen ortadan kalkmasından haberdar olunduğu, e)375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği, tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır. (2)375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı yargılamanın yenilenmesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadardır.” hususlar düzenlenmiştir.
Yine aynı yasanın “TALEBİN ÖN İNCELEMESİ” başlıklı Madde 379- (1) Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler. (2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder. Hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde her ne kadar davacı vekili mahkememizin 23/01/2020 tarih 2018/152 esas 2020/50 karar sayılı dosyası üzerinden miktar olarak kesin olmak üzere verilen karar karşı HMK 375/1-ç bendine dayalı olarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuş ise de dayanak belge olarak sunmuş olduğu belgenin dava dışı meslek birlikleri vekili tarafından kesin olarak verilen karar sonrası düzenlendiği, dolayısıyla bu belgenin “Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.” kapsamında değerlendirilemeyeceği, her ne kadar HMK 379 kapsamında kesin karara karşı süresi içerisinde başvurulmuş ise de yargılama sonrası düzenlenen belgeye dayalı yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulamayacağı (bir an için yenileme sebebi olarak kabul olsa bile dava dışı meslek birliklerince düzenlenen belgenin davalı açısından bağlayıcılığının bulunmadığı, TTK 18/2 gereği basiretli tacir yükümlülüğü olan davacının sözleşme kapsamında usulünce yapılmış feshi ispatlayamadığı dikkate alındığında esasa etkili sonuç doğurmayacağı izahtan vareste olmakla) anlaşılmakla davacının sübut bulmayan davasının usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-HMK’nın 375/1-ç bendine dayalı olarak açılan davanın HMK’nın 379/2 gereği usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcı peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen talepler yönünden 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır