Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/130 E. 2020/201 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/47 Esas
KARAR NO : 2020/212

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili … (…)’nin 5846 sayılı FSEK’in 42. maddesi uyarınca, üyeleri bulunan müzik eseri sahiplerinin söz konusu yasa olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerinden doğan haklarını takip, talep ve tahsil etmek üzere kurulduğunu, davalının … ve … logolu televizyon kanallarının sahibi olduğunu, davalının televizyon kanalında müvekkili meslek birliğinin repertuvarlarına dahil olan eserleri yayınlayabilmek için müvekkili meslek birliği ile yazılı izin sözleşmesi imzalamak zorunda olduğunu, davalının meslek birlikleri ile sözleşme imzalamadığı gibi müvekkili meslek birliğinin repertuarında yer alan eserleri, sahibi olduğu televizyon kanalında yayınlamaya devam ettiğini, 25 Mayıs 2019 ve 08 Ocak 2019 tarihindeki yayın kayıtlarının incelenmesinden iddialarının açıkça anlaşılacağını, yazılı izin alınmaksızın müzik eserlerinin kullanımının FSEK kapsamında mali haklara tecavüz durumunu oluşturduğunu, davalının müvekkili meslek birliğinin repertuarında yer alan eserleri bedel ödemeksizin bilerek ve isteyerek yayınlamaya devam ettiğini, müvekkilleri meslek birliğinin mali haklarını ihlal ettiğini ve tespit tarihinden sonraki yayınları nedeniyle de ihlale devam ettiğini, davalının kötüniyetli haksız fiiliinin ihtiyati tedbir mahiyetinde durdurulmasının müvekkilleri meslek birliğinin dolayısıyla eser sahiplerinin uğradıkları zararların katlanarak devam etmesinin engellenmesi amacıyla gerekli olduğunu, bu durumun davalının, dava tarihinden sonra da müvekkilleri meslek birliğinin repertuarında yer alan eserleri bedel ödemeden yayınlamaya devam edeceğine dair karine teşkil ettiğini, müvekkilleri meslek birliklerinden izin almaksızın müzik yayını yapan her türlü işletmenin ortaklaşa gerçekleştirdiği büyük maddi zararın bir ölçüde de olsa parçasının karşı taraf olduğunu, izinsiz kullanımlar nedeniyle fikri mülkiyet haklarından kaynaklanan gelirlerin düşük olduğunu, verilecek tedbir kararının başta davalı olmak üzere izinsiz müzik kullanıcıları için caydırıcı olacağını, davalı yayın kuruluşunun müvekkilleri meslek birliğinin repertuvarının izinsiz kullanması ve bunun için bir ücret de ödemiyor olmasının davalı yayın kuruluşunun kendi sektöründe de haksız rekabetin oluşmasına yol açtığını, müvekkilleri meslek birliklerinden izin alarak ve bedellerini de ödeyerek müzik yayını yapan işletmelerin bunun bedelini ödemeyenlere nazaran daha fazla maliyetlerle karşılaştığını, müvekkilinin mali hak bedelleri üzerinden lisans sözleşmesi imzalanması yönündeki teklifine davalı yayın kuruluşu tarafından herhangi bir cevap verilmediği ve başvuruda da bulunulmadığını, arabuluculuk sürecinin sonuçsuz kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalıya ait … ve … logolu kuruluşlarında meslek birliğinin repertuarlarında yer alan eserlerin umuma iletildiğinin ve davalının bu eyleminin müvekkili meslek birliğinin haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, ref’ine, men’ine, 2.000,00 TL’nin FSEK 68.maddesi uyarınca üç katı olan 6.000,00 TL maddi tazminatın 2019 yılı başından itibaren işleyecek Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı reeskont faizi oranındaki faizi ile birlike davalıdan tahsili ve hükmün ilanı ile davacı meslek birliğinin talep tarihi itibariyle korumasında bulunan repertuarda yer alan eserler ile müvekkili meslek birliğinin repertuarına dahil olacak eserlerin kullanılması sureti ile … ve …’de kuruluşunda umuma iletilmesinin yasaklanması yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının uygun olmadığını, davacının hangi eserlerin müvekkili tarafından izinsiz kullanıldığını net olarak belirtmediğini bu yüzden müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, delilleri eksik tebliğ ettiğini, müvekkili şirketin TV yayınlarının genel içerikli olup tematik müzik yayıncısı olmadığını, pek çok müzik bankası ile anlaşmasının bulunduğunu ayrıca dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmediğini belirterek, davanın öncelikle usulden reddini, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış maddi tazminat talepli davadır.
Davacı vekilinin sunduğu 04/05/2020 tarihli dilekçe ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 05/05/2020 tarihli dilekçe ile davacı tarafından feragati kabul ettiklerini belirten dilekçe sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin Beyoğlu 18. Noterliği, 13/06/2019 tarih ve 12686 yevmiye nolu vekaletnamesi incelendiğine davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmııştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 54,40 TL peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderleri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/06/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır