Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/126 E. 2023/77 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/126
KARAR NO : 2023/77

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Dava dilekçesi:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, “davalının, …Şirketi ile bir sözleşme imzaladığı, 15/10/2011 tarihli bu sözleşmeye göre …’ ın (…) sunuculuğunu yapacağı bir televizyon programı yapılmasının ve yapımcı şirketin icracı sanatçı, sunucu, orkestra, konuklar, makyaj, kostüm gibi unsurları sağlamasının öngörüldüğü, sözleşmede davacının sözleşme dışı tutularak davalı şirketin ve dava dışı … Medya Şirketi’ nşn hak ve yükümlülüklerinin belirlendiği, televizyon program kasetlerinde davacının yapımcı olarak adının geçtiği, müvekkili davacının program yapımında çalışmak için aylık 20.000 TL talep ettiği, ancak ücret konusunda anlaşılamadığı için sözleşme dışı bırakıldığı, daha sonra aylık 10.000 TL ücret ödemesi konusunda anlaştıklarını, ancak davalının ücret alacaklarını ödemediklerini, ödenmeyen 9 aylık ücret alacağı için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini” iddia ile itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den az olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatı ödemesine hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Cevap Dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, “müvekkili ile davalı arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, 15/10/2011 tarihli sözleşmenin dava dışı … Şirketi ile yapıldığını, davacının bu şirketin çalışanı olduğunu, herhangi bir ücret alacağı var ise bu şirketten talep etmesi gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, icra takibinin haksız olduğunu” savunarak davanın reddini istemiştir.
Tanık Beyanları:
Tanık …: 03/06/2021 tarihli celsede;Ben yaklaşık 15 yıldır seyirci, yarışmacı, oyuncu vs. kast işi yapıyorum. Davacı … Yapım şirketinin sahibinin eşi olup; bende sahibinin kardeşi olduğum için aramızda profesyonel iş konuşması haricinde ailecek de sık görüşmelerimiz oluyor. Ben davacı ile birlikte birçok yapım şirketi ve kanal ile iş ilişkim bulunmaktadır. Davacının yapımcılığını üstlenmiş olduğu davaya konu programa ilişkin ben kendisinden 20.000,00 TL tutarında bu işi yapacağını duydum ve kendisine … gibi bir sanatçı için bu rakam biraz az bile olsa yine de iyi bir rakam olduğunu söyledim. Daha sonra davacı ile yine bir aile ortamı içerisinde görüştüğümüzde bana 20.000,00 TL’lik teklifi 10.000,00 TL olarak revize ettiklerini söyledi. Ancak karşı taraf açısından belirlenen bu fiyatın kimin tarafından belirlendiğini açıkçası bilmiyorum, benim bildiğim kendisine 10.000,00 TL teklif edildiği yönündedir, 10.000,00 TL’nin yapım şirketine ödenecek bedel haricinde davacıya ödeneceğini biliyorum. Bende aynı program için çalışmıştım. Programa seyirci göndermiş idim. Ben ücretimi … ‘dan aldım. Ben davacının bedel konusunda görüştüğü ve anlaştığı kişilerin en üst seviye yönetim organı olduğunu biliyorum, ancak bu kişilerin kimler olduğunu isim olarak bilmiyorum, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …: 23/09/2021 tarihli celsede; Ben …’de uzun yıllardır reklamlardan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalışırım, bahsetmiş olduğğunuz …’ın sunuculuğunu yaptığı … isimli programın yapım sürecini biliyorum, bahse konu program …Şirketi ne yaptırılmış olup; sözleşme kapsamında yapımcıya ödemeler yapılmıştır, sözleşmede …’nun ayrı tutulduğuna ilişkin herhangi bir bilgim yoktur, biz daha önceden yapım şirketlerine yaptırdığımız ya da satın aldığımız yapımlara ilişkin olarak ücret ayrıştırması yapmaksızın götürü usulü sözleşmeler yapıyoruz, … bunlardan bir tanesidir, davacı bahse konu yapım şirketinin sahibinin eşidir, ona ayrı bir ücret ödeneceğine dair ben herhangi bir konuşma ya da anlaşmaya şahit olmadım, şirketin Genel Koordinatörü olan … ile davacı arasında geçen mail yazışmalarına ilişkin herhangi bir bilgim yoktur, söyleyeceklerim bunlardan ibarettir, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık…: 23/09/2021 tarihli celsede; Ben uzun yıllar davalı kanalda Teknikten sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalıştım, 2013 senesinde kanaldan ayrıldım, bahsetmiş olduğunuz … isimli programın yapım çalışmalarında ben bizzat bulunuyordum, o dönem teknik ekip tamamen kanala aittir, esasen kanal programı yapmak istediği sanatçı ile anlaşır, sanatçı da yapımcı konusunda yönlendirme yaparsa kanal buna uymak zorunda kalır, kanal … ile anlaşmıştır, …’ da yapımcı olarak … şirketini göstermiştir, davacı bahse konu yapım şirketinin sahibinin eşidir, kendisi program çekimlerinde zaman zaman şirket çalışanı olarak şirketi temsilen bulunmuştur, esasen ben resmi kayıtlarda şirket çalışanı olup olmadığını bilmiyorum, bir programın yapımına ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde ücretler ayrıştırılmaksızın toptan bir şekilde belirlenir, istisnai bir durum olması halinde bunun sözleşmede açık bir şekilde belirtilmesi gerekir, ben davacı yönünden ayrıca bir ücret kararlaştırıldığını duymadım, herhangi bir suretle bu yönde bir talebinin olup olmadığını da bilmiyorum, davacının yapımda almış olduğu görev normal yapım sözleşmesindeki işlerin icrasına yöneliktir, sözleşmede ayrıca bir ücret kararlaştırılıp kararlaştırılmadığını bilmiyorum, Bilgim bundan ibarettir şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 07.03.2017 tarihli 2016/22 E. – 2017/31 K. sayılı kararıyla; Davacının davasının REDDİ ile, … 30.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin iptali ile, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine,” karar verilmiştir.
İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 2020/7 Esas- 2020/13 Karar sayılı ilamıyla; Davacı vekilinin dava dilekçesinde; ödenmeyen ücret alacağının tahsili talebiyle başlatılan takibe, davalı tarafça yapılan itirazın iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince “.. programın gösterimine ilişkin dvdlerde … logosunun yer aldığı yapımcısının da … olduğu anlaşılmış olup, yapımcı varsa bir ücret alacağını yapımcı şirketten isteyebileceği, yapımcı şirketin ise dava dışı olan … Ltd. Şirketi olduğu bu itibarla davalı kanalın davacıya sözleşmeden kaynaklı herhangi bir borcu olmadığı” gerekçesiyle, davacının davasının reddine, … 30.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin iptali ile, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi kök ve ek raporunda, davacının davalı şirket kanalında yayınlanan programda yapımcı olarak görev aldığının beyan edildiği, yargılama sırasında davalı vekilinin buna karşı çıkmadığı ancak ücretin dava dışı şirketten talep edilmesi gerektiğini ileri sürdüğü, mahkeme kararının gerekçesinde de ” programın gösterimine ilişkin dvdlerde … logosunun yer aldığı yapımcısının da … olduğunun anlaşıldığının” açıklandığı, davalı tarafça da mahkemenin bu kabulüne karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığı anlaşılmakla, taraflar arasında davacı tarafça yapımcı hizmeti verildiğinin sabit olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının davalı kanalda yayınlanan program DVD ‘lerinde yapımcı olarak görev aldığı tarafların ve mahkemenin kabulünde olmakla, uyuşmazlık davacının yapımcı ücretinin kimin tarafından ödeneceği ve miktarının tespitine ilişkin olduğundan, somut olayda ispat yükü kendisinde olan davacıya; davalı ile programda yapımcı olarak görev alması için sözlü anlaşma yapıldığını ve ödenecek ücreti , yemin dahil dayandığı tüm delillerle ispat hakkı tanınarak, sözlü anlaşmanın ispatı halinde, gerektiğinde emsal ücret araştırması yapılarak ve bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 ve 355. Madde gereğince kaldırılmasına, yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Mahkemenin kabulüne göre de; 6100 Sayılı HMK 26. Maddesinde “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmü düzenlenmekle, kamu düzeniyle ilgili olmakla, HMK 26. madde ve HMK 355. madde gereğince bu husus Dairemizce resen dikkate alınmış, ilk derece mahkemesince, itirazın iptali talepli davanın reddine karar verilmesine rağmen, dava konusunun dışına çıkılarak ve talep aşılarak, takibin iptaline karar verilmesi , ayrıca davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanlarında kötüniyet tazminatı talebi bulunmamasına rağmen, davacı tarafın kötüniyetli olduğu da ispatlanamadığı halde, davalı lehine tazminata hükmedilmesi yerinde görülmemiştir, gerekçesiyle gerekçesiyle kaldırma kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2020/126 Esas sırasında kaydı yapılarak yargılama bu esas üzerinden sürdürülmüştür.
Bilirkişi Raporları: 30/05/2023 tarihinde alınan bilirkişi ek raporunda; Sektörde yapımcı şirket ve yapımcıya ayrı ücret verilip verilmediği konusunda yazılan müzekkere gelen cevaplarda yapımcı şirket ve yapımcıya ayrı ayrı ücret ödenmediğinin belirtildiği, müzekkere yazılan … tarafından verilen cevapta bu soruya ilişkin bir açıklama bulunmadığı, bununla birlikte yapımcıya 7500 TL ücret ödendiğinin belirtildiği, dosyaya mübrez sözleşme 3.2 maddesi gereği “Yapımcı tarafından temin edilerek, programda görev almış ve programlara her ne şekilde olursa olsun fikri veya bedeni çalışmalarla emek vermiş” kimseler bakımından kaynaklanabilecek taleplerden dava dışı şirketin mesul olduğunun belirtildiği, davacı tarafın davalıya gönderdiği maile cevap verilmediğine ilişkin bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasında bir sözleşme niteliğinin bulunmadığı, davacı tanığının ifadesinde, “davacı bahse konu yayım şirketinin sahibinin eşi olduğunu, kendisi program çekimlerinde zaman zaman şirket çalışanı olarak şirketi temsilen bulunduğu” nun ifade edildiği, davacı tarafından dosyaya sunulan faturalarda davacının ücret alacağının dava dışı … Şirketine yatırıldığının, davacıya doğrudan bir ücretin ödendiğinin belgelenmediği ve bu faturalara ilişkin sözleşmelerin de ibraz edilmediği, dolayısıyla davalı ve davacı arasında iddia edildiği gibi bir sözleşmenin varlığı ispat araçları ile somut bir şekilde gösterilmediği, dosyaya mübrez sözleşmenin 3.2. “Yapımcı tarafından temin edilerek, programda görev almış ve programlara her ne şekilde olursa olsun fikri veya bedeni çalışmalarla emek vermiş ve/veya ayni ve mali katkıda bulunmuş gerçek ve tüzel kişilerden kaynaklanabilecek taleplerden ve çıkması olası uyuşmazlıklardan, tümüyle münhasıran YAPIMCI sorumlu – olacaktır.” Şeklindeki hükmü gereğince davacının proje kapsamında ücret alacağından kaynaklanan uyuşmazlığın Dava dışı … şirketinin sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava ve Uyuşmazlık: Davacının … 30. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebi hususuna ilişkindir. Davacı taraf davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.
Gerekçe: Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak dikkate alındığında; Davacının davalı kanalda yayınlanan program DVD ‘lerinde yapımcı olarak görev aldığı tarafların kabulünde olup, taraflara arasındaki uyuşmazlık davacının yapımcı ücretinin kimin tarafından ödeneceği ve miktarının tespitine ilişkin olduğu, ücretin miktarı ve kimin ücretten sorumlu olduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, tarafların tanıkları dinlenmiş, davacıya ispat yükü kapsamında yemin deliline dayanıp dayanmadığı hususunda süre verilmiş, kesin süreye rağmen davacının yemin deliline dayanmadığına ilişkin 23/12/2021 tarihinde dilekçe sunduğu, kesin süre içinde yemin deliline ilişkin beyanda bulunulmadığı anlaşılmakla davacının yemin deliline dayanmış olmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Yapılan yargılama sonucunda davalı kanal bünyesinde yayınlanan programda davacının yapımcı olduğu, davalı ile dava dışı yapım şirketi arasında imzalanan 15/01/2011 tarihli sözleşme gereğince davacının yapım ücretinin dava dışı … LTİ. ŞTİ tarafından ödeneceğinin hükme bağlandığı, davacının yapımcı olarak ücretinin davalı kanal tarafından ödeneceğine ilişkin bir anlaşmanın olmadığı, davacının bu haliyle yapımcı ücretinin davalı tarafça ödenmesi gerektiğini dosya kapsamında ispat etmediği bu hususun dosya arasına alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği anlaşılmakla açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın peşin alınan 1.537,00-TL haçtan mahsubu ile fazladan alınan 1.267,15-TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 25.500,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2023

Katip
¸

Hakim
¸