Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/120 E. 2020/211 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/120
KARAR NO : 2020/211

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkin, Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 10/04/2007
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hükümsüzlüğü ve sicilden terkin, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin dünya çapında gıda ve içecek, özellikle çikolata ve kahve üreticisi olarak üne kavuştuğunu, “…” markasının ülkemizde muhtelif tescillerle 1980’li yılların başından beri tescilli ve koruma altına alındığını, davalının TPMK nezdinde … sayılı ile 29, 30 ve 32.sınıf ürünleri için tescilli “…” kelime markasının sahibi olduğunu ve davalının “…” ibareli markasının müvekkilinin tescilli ve tanınmış “…” markalarına iltibas yarattığını, dava konusu … markası ile müvekkilinin tescilli … markasının karşılaştırılmasında görsel ve özellikle fonetik olarak söz konusu markaların yoğun benzerlik taşıdığını ileri sürerek müvekkilin “…” markalarına benzerlik ve iltibas teşkil eden davalının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … sayı ile tescilli “…” marka tescilinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, müvekkilin … markalı özgün ürün şekillerine iltibas yaratmak suretiyle haksız rekabet durumunun tespitine, önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı iddialarının yersiz olduğunu davacı taleplerinin iltibas ve haksız rekabet iddiaları yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, iltibas iddiasının yerinde olmayıp, taraf markalarının tamamen birbirinden farklı olduğunu, davacı markası ile müvekkil markası arasında okunuş farklılığının yanında, kullanılan renkler bakımından da farklılık bulunduğunu, ileri sürerek koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davalı adına tescilli bulunan “…” markasının davacı adına tescilli bulunan “…” markası ile iltibas yarattığı iddiasıyla sözkonusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkini ve davalının anılan marka altında sattığı ürünlerde kullandığı ürün şeklinin de davacıya ait “…” markalı ürün şekilleri ile iltibas yarattığı ileri sürülerek ortaya çıkan haksız rekabet durumunun tespit ve önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, “…” markasının 5, 30.sınıf emtilar için … sicil no ile 19/07/1981 tarih, “…+Şekil” markası 30.sınıf emtialar için … sicil no ile 26/09/1983 tarih, “…” markası 29.ve 30.sınıf emtialar için … sicil no ile 08/07/1991 tarih “…” markası 30.sınıf emtilar için 28/04/2000 tarihinde … sicil no ile WIPO, … sicil ile, “…” markası, 29, 30 ve 32.sınıf emtialar için … sicil no ile 25/06/2003 tarih ve “… Şekil” markası 30.sınıf emtialar için 07/05/2004 tarihinde … sicil no ile WIPO, … sicil no ile davacı adına tescil edildiği görülmüştür.
Davada iddiaya göre, çözümlenmesi gereken iki husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, davalı adına tescilli “…” markası ile davacı adına tescilli “…” veya “…+şekil” markaları arasında benzerlik bulunup bulunmadığı, benzerlik olduğunun tespit edilmesi halinde bu benzerliğin ürünlerin karıştırılması ihtimalini doğuracak nitelikte olup olmadığı, ikincisi ise davacıya ait “…” markalı ürün şekillerinin “…” markalı ürünlerde kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise bunun haksız rekabet teşkil edip etmeyeceğidir.
YARGITAY BOZMA İLAMI
Mahkememizce 17/12/2009 tarihinde davanın reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11.HD’nin 2010/3493 esas 2012/7554 karar sayılı ilamı ile bozularak gelmesi nedeniyle mahkememiz 2013/64 esasına kaydının yapılarak bozma ilamı doğrultusunda raporlar arasında çelişkinin giderilmesi bakımından rapor ve ek rapor alındığı ve yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek davalı adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu … markasının davacının … markasına benzerlik ve iltibas yaratması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, haksız rekabete ilişkin talebin reddine dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. HD’nin 04/04/2018 tarihli, 2016/8534 esas, 2018/2402 karar sayılı ilamıyla, “Somut olayda taraf markaları dikkate alındığında davacı markalarının esas unsuru “…” ibaresinden oluşmaktadır. Davalı markası ise “…” ibaresini içermektedir. Mahkemece, markalar arasında benzerlik bulunduğundan bahisle davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiş ise de, markaların asli unsurları, yazı karakterleri, kullanılan renkler bir bütün olarak incelendiğinde, tüketici kitlesinde firmalar arasında bir irtibat olduğu zannı doğurmayacak kadar markaların birbirinden farklılaştığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece, markalar arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı kabul edilerek davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozularak mahkememize gönderilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Toplanan deliller ve Yargıtay 11. HD’nin 04/04/2018 tarihli, 2016/8534 esas, 2018/2402 karar sayılı bozma ilamı alınan heyet raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı markalarının esas unsuru “…” ibaresinden oluştuğu, davalı markasının ise “…” ibaresini içerdiği, markaların asli unsurları, yazı karakterleri, kullanılan renkler bir bütün olarak incelendiğinde, tüketici kitlesinde firmalar arasında bir irtibat olduğu zannı doğurmayacak kadar markaların birbirinden farklılaştığı, bu durum karşısında markalar arasında dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken mülga 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, davacıya ait ürün şeklinin ilgili piyasada kullanılan anonim bir yapıda olduğu, üretimsel bir zorunluluktan kaynaklandığı, bu bakımdan tüketiciye malın kaynağını belirtmeye elverişli olmadığı anlaşılmakla marka hükümsüzlük ve ürün şekline ilişkin benzerlikten kaynaklı haksız rekabetin tespitine ilişkin davaların reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine yönelik açmış olduğu davanın REDDİNE,
2-Davalı ürün şekline ilişkin davacı ürün şekline benzerliği iddiasıyla haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ilişkin talebin reddine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 13,10 TL’nin mahsubu ile kalan 41,30 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen hükümsüzlük talebine ilişkin 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen haksız rekabete ilişkin talep yönünden 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 130,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okundu. usülen anlatıldı. 18/06/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır