Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/85 E. 2019/226 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/85
KARAR NO : 2019/226

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/08/2012
KARAR TARİHİ : 28/05/2019

İstanbul Kapatılan 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 05/03/2015 tarihli 2012/115 esas, 2015/44 sayılı kararı Yargıtay 11. HD’nin 07/12/2015 tarihli 2015/5772 esas, 2015/13071 sayılı ilamıyla bozularak mahkemesince yargılamaya devam edildiği ve yine İstanbul Kapatılan 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 19/01/2017 tarihli 2016/39 esas, 2017/2 sayılı kararı Yargıtay 11. HD’nin 21/01/2019 tarihli, 2017/3295 esas, 2019/526 karar sayılı ilamıyla bozularak, İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin kapatılması sonucu mahkememize devir nedeniyle tevzi edilen dava dosyasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tasarımı müvekkiline ait koltuk kaplaması (döşeme kumaşı) desenini 11/01/2011 tarihi itibarıyla TPMK nezdinde tescil ettirerek … nolu tasarım tescil belgesi aldığını, bahsedilen tarihten bu yana tescilli tasarımını kullanarak döşeme kumaşı imal ettiğini ve piyasaya sürdüğünü, ancak öğrendiğine göre gerek davalının gerekse de başka firmaların izinsiz olarak aynı döşeme kumaşından sattıklarını, satmamaları konusunda kendilerini sözlü olarak uyardığını, bir kısmının uyarıyı dikkate alarak vazgeçtiğini, davalının ise satışa devam ettiğini, davalının döşeme kumaşını ya taklit ederek kendisinin ürettiğini ya da yurt dışında bir başkasına imal ettirerek ithal etmek suretiyle temin edip satışı gerçekleştirdiği, ayrıca piyasada başka satıcılara da dağıtımını yaparak satışı gerçekleştirdiğini, bu fiillerin müvekkilinin tescilli tasarımına tecavüz teşkil ettiğini, sonuçta vaki tecavüzün tespitini, devam eden tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi ile tecavüz suretiyle imal edilen ürünlere (döşeme kumaşına) el konulması ve toplatılmasına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL maddi, 5,000,00 TL manevi tazminat ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekli 07/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile, 20.000,00 TL olarak açtıkları davada maddi tazminat taleplerini 10.026,25 TL üzerinden ıslah ettiklerini beyan ederek 30.026,25 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilmesini talep ettiği ve 07/10/2016 tarihli makbuz ile ıslah harcını yatırdığı görüldü.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin tekstil sektöründe tanınan, saygın, basiretli ve başarılı bir şirket olduğunu, müvekkilinin ürettiği ürünler olduğu gibi yurt dışından ithal ettiği ürünlerin de bulunduğunu, davacının iddialarının aksine dava konusu döşeme kumaşı ürününü Çin’den … Ltd. şirketinden tedarik ederek Türkiye’de satışım gerçekleştirdiğini, davaya konu döşeme kumaşının Çin’de … ismiyle, Çin firması tarafından üretildiğini, tasarım hakkının bu firmaya ait olduğunu, Çin firmasının bu kumaşa ilişkin satış hakkını müvekkiline verdiğini, davacının iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin bu ürünü sürekli elinde tuttuğu bir ürün olmadığını, iç piyasada kendisinden talep edilmesi halinde ithal etmek suretiyle getirerek müşterilere sağladığını, davacının iddia ve taleplerinin haksız olduğunu, Çinli firmanın tasarım hakkına sahip olduğunu, davacı firmanın haksız bir şekilde dava konusu tasanmı tescil ettirerek hak elde ettiğini. Çin’de o tasanma ait ürünün önceden üretilip satışa sunulduğunu, dolayısıyla tasarımın ortaya çıkmasında davacının bir katkısının bulunmadığını, onun da tasarıma ait döşeme kumaşını Çin’den ithal ederek ve daha sonrasında ise tasarımı tescil ettirerek hakkı elde ettiğini, bu nedenle de davacının tasarımı hakkında hükümsüzlük davası açacağını, bunun huzurdaki dava bakımından bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, tüm davacı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık davalı tarafça satışı yapılan döşeme kumaşların desenleri nedeniyle davacının … sayılı tasarım tescilinden kaynaklanan haklara tecavüzün ve bu iddiaya dayalı taleplerin yerinde olup olmadığı, varsa davacının iddia ettiği zarar miktarının ne olduğu hususlarına ilişkindir.
Davanın niteliği teknik ve mali inceleme zorunluluğu dikkate alınarak dosya kapsamında gerekli incelemeler yaptırılmış bilirkişi raporları dosyaya sunulmuştur.
.. 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas-… karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüyle kısmen reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekilinin vaki temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/5772 Esas ve 2015/13071 Karar sayılı ilamıyla; “Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu davalı vekilinin, cevap dilekçesinde davaya konu ürünün müvekkili tarafından üretilmeyip Çin’den ithal edildiğini belirttiği, “Reina” isimli kumaşın davaya konu ürün olduğunu ifade ettiği ve cevap dilekçesinin ekinde gümrük beyannamesi ile fatura sunduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının ithal ettiği ürünlerin toplulaştırılmış kayıt yapılması sebebiyle davaya konu ürünün net alış ve satışının tespit edilemediği, davacı tarafından yapılan tespitler sonucu ele geçen kumaşın miktarı gözetilerek maddi tazminat hesabı yapılarak TBK’nın 50. maddesi uyarınca bir miktar artırım yapılmak suretiyle bulunan değere hükmedilmişse de davalının cevap dilekçesindeki beyanından en azından cevap dilekçesi ekinde sunulan gümrük beyannameleri ve faturaların davaya konu ürün hakkında olduğunun kabulünün gerektiği, bu durumda, mahkemece, cevap dilekçesi ekinde sunulan gümrük beyannamesi ve faturada belirtilen ürünün davaya konu ürün olduğu nazara alınarak davacının kâr kaybı hesaplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği… “nden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası bozma kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda bu defa … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden 2017/2 sayılı kararı ile Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacının kar kaybının 30.026,25 TL kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulüyle davacının tasarım hakkında tecavüz oluşturulduğunun tespitine, devamının önlenmesine, dava konusu kumaşlara el konulmasının önlenmesine, toplatılmasına karar verilmiş yine davacının manevi tazminat talebi taraf şirketlerinin büyüklükleri, satışları da dikkate alınmak suretiyle 2.500,00 TL olarak kabul edilmiş, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, iş bu kararın davalı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay 11. HD’nin 21/01/2019 tarihli, 2017/3295 esas, 2019/526 karar sayılı ilamıyla “Mahkemece, bozmadan sonra yapılan ıslah gözetilerek, davacı yararına 30.026,25 TL maddi tazminata hükmedilmişse de, ıslah tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 177. maddesiyle, ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği düzenlendiği, yine, mülga 1086 sayılı HUMK 84. maddesi de aynı mahiyette olduğu, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E- 2016/1 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün olmadığı, mahkemece, yukarıda izah edilen hususlar doğrultusunda bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gözetilerek, hiç ıslah yapılmamış gibi hüküm tesisi gerekirken ıslah edilen tutar üzerinden maddi tazminat talebinin kabulüne karar verildiğinden bahisle ..” karar tekrardan bozulmuştur.
Bozma sonrası dava dosyası mahkememizin iş bu esasına kaydolunmuş, Yargıtay bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur. Alınan raporlar bozma ilamı içeriği dikkate alınarak tekrardan herhangi bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı Yargıtay bozma ilamı kapsamında değerlendirildiğinde; bozma ilamı kapsamı dışında kalan hususlara dokunulmaksızın, tazminat hesabı yönünden yönünden daha önceden verilen karardaki tespitlerin ve hesaplamanın bozmaya konu olmadığı dikkate alınarak bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gözetilerek, hiç ıslah yapılmamış gibi dava dilekçesindeki talep üzerinden dava değerlendirilmiş bozma ilamı doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
a)Davalı tarafın satışını yaptığını kumaş modelleri nedeniyle davalının eylemlerinin davacının tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, tecavüzünün durdurulmasına, devamının önlenmesine, dava konusu kumaşlara el konulmasına, toplatılmasına,
b)Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; 20.000,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c)Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 1.536,97 TL karar harcından peşin yatırılan 371,25 TL ve ıslah harcı olan 171,22 TL’nin mahsubu ile kalan 994,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-a)Tecavüz talebine ilişkin;Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
b)Maddi tazminat talebine ilişkin;Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre kabul olunan miktar üzerinden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c)Manevi tazminat talebine ilişkin;Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesine göre kabul olunan miktar üzerinden hesaplanan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat talebine ilişkin;Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesine göre red olunan miktar üzerinden hesaplanan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 3.200,00 TL bilirkişi ücreti, 751,15 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.951,15 TL’nin -ret ve kabul oranına göre- 3.556,35 TL ve 563,62 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 4.119,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır