Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/77 E. 2021/20 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/77 Esas
KARAR NO : 2021/20

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi,
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerden …’nin grup şirketleri bünyesinde bulunduran bir holding şirketi olduğunu, … firmasının ise grup şirketlerin bünyesinde faaliyet gösteren bir alt şirket olduğunu, iplik makineleri ve bileşenleri konusunda müvekkili şirketin lider olduğunu, TÜRKPATENT nezdinde tescilli … ibareli marka tescilleri,… numaralı “…” buluş başlıklı patent tescili ve WIPO nezdinde tescilli ve Türkiye’ye uzatılmış olan … tescil numaralı “…” isimli tasarım tescilleri bulunduğunu, davalının …fuarında … fuar merkezinde davacının marka ve patent haklarını ihlal ettiğini, … 44. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı Noter Tutanağı ile tespit edildiğini, … 44. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinin keşide edilerek davalıya ihlallerin bildirildiğini ve bu fiillerin durdurulmasının talep edildiğini, ancak davalının devam eden eylemleri nedeniyle … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında davalının iş yerinde tespit yapılması talep edildiğini ve … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak …Talimat numaralı dosyası üzerinde 13/07/2018 tarihinde tespitin gerçekleştirildiğini ve alınan 01/08/2018 tarihli rapor ile davalının tespit gerçekleştirilen iş yerinde bulunan… kodlu ürünün müvekkilinin tescilli ve koruma altında olan … numaralı “…” başlıklı patent tescilini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, davalının hali hazırda marka ve patent haklarını ihlal eder nitelikteki fiillerine devam ettiğini, davalının söz konusu eylemlerinin davacının marka, tasarım ve patent haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, müvekkilinin marka hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, ilgili internet adreslerine erişimin engellenmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarının aksine tecavüze sebep olduğu iddia edilen her türlü yazılı metin ve materyalin davacının, müvekkiline göndermiş olduğu noter ihtarnamesi neticesinde müvekkil tarafından envanterden çıkarılmış olduğunu, yine yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde de müvekkilinin davacı tarafça koruma altına alınmış hiç bir materyalden gelir elde etmediğinin tespit edildiğini, yani söz konusu davanın açılış tarihi itibari ile davacı tarafça tescil edilmiş hiç bir hak ve patentin müvekkili tarafından kullanımının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bildirilen tüm deliller, Mahkememizin … D. İş sayılı dosyası, dosya arasına alınmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacının tescilli markaları ile davalının marka kullanımının aynı sınıfta ve söz konusu markaların birebir aynı olduğu ve karıştırılma ihtimali bulunduğu ve bu nedenle marka hakkına tecavüz oluşturacak kullanımın mevcut olduğu, davaya konu ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olduğu ve bu nedenle tasarım hakkına tecavüz oluşturacak kullanımın mevcut olduğu, davaya konu ürünlerin tüm teknik parçalar itibariyle benzer olduğu ve bu nedenle patent hakkına tecavüz oluşturacak kullanımın mevcut olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava 6769 sayılı SMK hükümlerine göre açılmış davalı kullanımlarının davacıya ait … ibareli Marka Hakkına, davacıya ait … sayılı “…” başlıklı Patent Hakkına ve yine davacıya ait … sayılı Tasarım Tescilinden doğan haklarına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ve hükmün ilanı talepli davadır.
Davacı … ’ye ait olan yukarıdaki markalardan …, …ve … başvuru numaralı “…” ibareli markaların koruma süresi sona ermiştir. …, …,…, …ve …başvuru numaralı “…” ibareli markaların ise koruma süresi devam etmektedir.
…, …, …, … ve… başvuru numaralı “…” ibareli markaların tescil bilgileri TPMK’dan celp edilmiş, incelenmiştir.
Davalının markasal kullanımının markaya tecavüz teşkil edip etmediği açısından değerlendirilmesi
6769 sayılı SMK Madde 29- (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
İşbu maddenin a bendinde atıf yapılan SMK md. 7 aşağıdaki şekildedir:
Madde 7- “…(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.”
Yine eski 556 Sayılı KHK mad. 9 uyarınca iltibas: “ markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması” şeklindedir.
Buna göre, markaya tecavüz fiilinden söz edebilmek için
• Tescilli markanın aynısının, tescilli marka kapsamındaki aynı mal veya hizmetlerde kullanılması veya
• Tescilli marka ile aynı veya benzer olan bir işaretin, tescilli marka ile aynı veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılması ve bu suretle ile halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilmesi/karıştırılması ihtimali bulunması veya Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeni ile aynı, benzer veya farklı mal/hizmetlerde kullanılmasına bakılmaksızın tescilli marka itibarından haksız yarar elde edecek/itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte bir işaretin kullanılıyor olması gerekmektedir.
1) SMK md.7/2-a açısından değerlendirme
… 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında her ne kadar yapılan incelemede tespit isteyene ait marka haklarının ihlaline yönelik bir husus tespit edilemediği belirtilmiş olsa da; dosya içerisinde yer alan kataloglarda ve internet adreslerinde yer alan paylaşımlarda davalının “…” markasını izinsiz olarak kullandığı görülmektedir. Nitekim … 44. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki tutanakta da belirtildiği üzere ve işbu dosya içerisinde de yer alan katalogta; … adı bulunan ürün kataloğunun ön ve arka kapağı, … markasının yazılı olduğu ve 33, 34 ve 35. Sayfalardaki ürünlerin de fotoğraflarının çekildiği belirtilmektedir.
Nitekim … adresinin ana sayfasında da “…” ibareli markanın birebir aynısının kullanıldığı görülmektedir; Bu nedenle davacının “…” ibareli markaları ile davalının marka kullanımları karşılaştırıldığında birebir aynı olduğu ve kullanılan sınıfların da tescilli markanın mal/hizmet sınıfı ile aynı olduğu görülmekte olup, SMK md.7/2-a bendinin şartlarının oluştuğu görülmektedir.
2- SMK md.7/2-b açısından değerlendirme
“Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının” markaya tecavüz fiilini oluşturduğu bu durumda, karıştırılma ihtimali yoluyla marka hakkına tecavüzden söz edilir. Dolayısıyla burada “karıştırılma ihtimali” unsurunun oluşup oluşmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Karıştırma ihtimali hem bir tescil engeli, hem de bir tecavüz hali olarak düzenlenmiş olup, karıştırılma ihtimalinin varlığı için kural olarak hem işaret benzerliği hem de sınıfsal benzerlik gereklidir. Öğretide: “doğrudan karıştırılma ihtimali” ve ” dolaylı karıştırılma ihtimali” olarak ayrıma tabi tutulmaktadır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşılık eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilmektedir.
Karıştırma ihtimalinin inceleme yöntemi;
a) Sınıfların benzer olup olmadığı,
b) Markaların benzer olup olmadığı,
c) Bütün faktörlere göre global( bütünsel) değerlendirme,
Global değerlendirme (ya da Yargıtay’ın deyimiyle markanın bir bütün olarak bıraktığı intiba- bütünsel intiba) yapılması, markaların bir bütün olarak ele alınmasını gerektirmektedir. Buna göre iki marka arasında karıştırma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, bıraktıkları genel intibaaya göre markaların benzer olup olmadığı, eğer dayanılan marka tanınmış marka değil ise, markaların tescilli oldukları mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama tüketici algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmaktadır. Global değerlendirme, görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı da dahil olmak üzere tüm faktörler dikkate alınarak, ilgili toplum kesiminde markaların bıraktıkları “genel izlenim”e göre yapılmalıdır.1 (Çolak, Uğur Türk Marka Hukuku, Eylül 2018, İstanbul,sf. 199)
Karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için her şeyden önce karşılaştırılan mal ve hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Bu belirlemede en önemli unsur, halkın karıştırma ihtimalinin olup olmadığıdır.
Davacı tarafın 07/09/23/27. Sınıflarda tescilli “…” ibareli markaları bulunduğu ve davalı tarafın da davaya konu marka kullanımlarının yine davacı ile aynı sınıflarda ve tekstil sektöründe faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Bu nedenle söz konusu markaların birebir aynı olduğu ve tarafların aynı sınıflarda faaliyet gösterdiği gözetilerek karıştırılma ihtimalinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
TASARIM TECAVÜZÜ İDDİASI HAKKINDA DEĞERLENDİRME
6769 sayılı SMK m. 56/1 uyarınca “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.”
Yine devamında bir tasarımın yeni kabul edilebilmesi 4. Fıkrada belirtildiği üzere; “Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Madde 56/5 uyarınca; “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.”
Madde 58’e göre de “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” Şeklinde tasarım koruma kapsamı belirlenmiştir.
SMK m. 59/1’e göre; Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. 2. Fıkraya göre ise; “Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz.”
SMK m. 81 kapsamında ise tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller yer almakta olup ilgili maddeye göre;
“a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak.
b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
c) Tasarım hakkını gasp etmek.”
Davaya konu WIPO nezdinde tescilli ve Türkiye’ye uzatılmış olan … sayılı tasarım tescilinin WIPO internet sitesinden alınan dökümlerine göre, her ne kadar TPMK sorgusunda yayım tarihi bakımından maddi hata bulunsa da Türkiye’de de geçerli olduğu ve koruma süresinin devam ettiği görülmektedir.
Bilirkişi Heyeti tarafından teknik olarak karşılaştırılması yapılan davacı tarafa ait ürünler ile davalı tarafa ait tasarım görselleri karşılaştırıldığında; emme borusu ve açıklıklarına sahip baş kısmı, silindirik boru ve baş kısmı ile silindirik boruyu birleştiren flanş kısmının şekillerinin aynı olduğu bu nedenle incelemeye konu ürünler arasında belirgin bir fark bulunmadığından davaya konu ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
PATENT TECAVÜZÜ İDDİASI BAKIMINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRME
Bir patentin sınai mülkiyet alanında korunabilmesi için ;
• Yenilik,
• Buluş basamağı,
• Sanayiye uygulanabilir olma özelliklerini ihtiva etmesi gerekmektedir.
Buluş, tarım dâhil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikteyse, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir. Tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında, ilgili olduğu teknik alandaki uzmana göre aşikâr olmayan buluşun, buluş basamağı içerdiği kabul edilir. Tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir. Hülasa bu kriterleri taşımayan bir patentin, Türk Patent nezdinde korunması ve yenilik kriterini taşıdığından söz etmek mümkün değildir.
6769 sayılı SMK Madde 101- (1) Başvuru tarihinden başlamak üzere, patentin koruma süresi yirmi yıldır.
Davaya konu … başvuru ve tescil numaralı “…” başlıklı patentin Türk Patent nezdinde korunma süreçleri incelendiğinde; 21.11.2012 tarihinde başvuru yapılmış; Rüçhanlı olarak Türkiye’de de tescil başvurusu yapılmış olan ilgili patent, … ve … rüçhan numarasına sahiptir. 22.05.2017 tarihinde de tescile bağlanmıştır. Başvuru tarihinden itibaren ilgili patentin koruma süresi 20 yıl olduğu için; Türk patent nezdinde patent koruması devam etmektedir.
Patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılan fiiller
MADDE 141- (1) Aşağıdaki fiiller, patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılır:
a) Patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek.
b) Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
c) Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
Somut olaya dönecek olursak; … tescil numaralı patent’in teknik bilirkişiler vasıtası ile yapılan incelemelerinde; Patent konusu; bir iplik makinesinin, bir kolektör borusunu ve kolektör borusundan uzanan ve zıt yönlerde ilerlemekte olan ve dışarı doğru yönelen açıklıkları, ilgili çekme düzeneği ünitesinden verilen bükülmüş ipliğe doğru yönlendirilmiş olan iki emme borusunu içeren birbirlerinin bitişiğinde düzenlenen iki çekme düzeneği ünitesi için bir iplik emme tertibatı ile ilgili olup, burada emme borularının dış açıklıkların karşısında yer alan uçları bir iç açıklık ile ortak kolektör borusuna gideceği, bilinen emme cihazlarının üretimini basitleştirmek ve tıkanmayı önlemek amacıyla, emme borularının dışarı doğru yönelen açıklıklarının karşıt yönlere bakması ve kolektör borusuna giden emme borularının açıklıklarının birbirlerine koaksiyal olarak karşılıklı olmaları önerildiği, mevcut buluş, amacı, bilinen çözümlerdeki dezavantajları önleyen ve basit bir şekilde üretilen iki bitişik eğirme istasyonu için bir iplik tertibatı olduğu tespit edilmiştir. Yapılan tüm tespit ve değerlendirmeler sonucunda hükme esas alınan rapor uyarınca; üründe gözlemlenen teknik parçaların ölçüleri ve boyutları bakımından birebir benzerlik gösterdiği, ürüne ait çıkıntılar ve ince detayların eş değer olduğu. parçaların işlevsel kullanımlarının da benzerlik ihtiva ettiği gerekçeleri ile davalı kullanımlarının, patent hakkına tecavüz oluşturacak kullanımlar olduğu sonucuna varılmıştır.
HAKSIZ REKABET İDDİASI YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEME
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; yukarıda izah olunduğu üzere davacıya ait tescilli marka, patent ve tasarım haklarına tecavüz eyleminin aynı zamanda haksız rekabet teşkil edeceği izaha muhtaç olmamakla birlikte, alınan raporlarda; markasal açıdan ” markaların birebir aynı olduğu ve tarafların aynı sınıflarda faaliyet gösterdiği gözetilerek karıştırılma ihtimalinin bulunduğu”, patent ihlali açısından, “üründe gözlemlenen teknik parçaların ölçüleri ve boyutları bakımından birebir benzerlik gösterdiği, ürüne ait çıkıntılar ve ince detayların eş değer olduğu. parçaların işlevsel kullanımlarının da benzerlik ihtiva ettiği “, tasarım ihlali açısından da, “incelemeye konu ürünler arasında belirgin bir fark bulunmadığından davaya konu ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olduğu” tespitleri dikkate alındığında davalı tarafın davacı tarafa ait tescilli kullanımları nedeni ile TTK md. 54 ve TTK md. 55/l-a (4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, bu yöndeki talebin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ve işbu dosyamız kapsamında denetime elverişli, hükme esas alınan raporlar ve yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının tescilli markaları ile davalının marka kullanımının aynı sınıfta ve söz konusu markaların birebir aynı olduğu ve karıştırılma ihtimali bulunduğu ve bu nedenle marka hakkına tecavüz oluşturacak kullanımın mevcut olduğu, davaya konu ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olduğu ve bu nedenle tasarım hakkına tecavüz oluşturacak kullanımlar olduğu, davaya konu ürünlerin tüm teknik parçalar itibariyle benzer olduğu ve bu nedenle patent hakkına tecavüz oluşturacak kullanımın mevcut olduğu nazara alınarak, davanın tüm talepler yönünden kabulü cihetine gidilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının davacı şirket adına TPMK nezdinde tescilli “…”, şekil ibareli marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Davalı kullanımlarının, davacı şirketin … numaralı “Bir iplik makinası üzerindeki iplik emme tertibatı” başlıklı patent tescillinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
3-Davalı kullanımlarının davacının “…” sayılı ve Türkiye’de geçerli tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
4-Davalının, davacı şirketin marka, tasarım ve patent tescillerine tecavüz teşkil eden kartvizit, tabela, broşür, afiş gibi tanıtım materyallerinde, mal ve hizmetler üzerinde kullanımlarının durdurulmasına ve önlenmesine, bu kapsamda tecavüze konu bu ticari evraklara ve ihlal oluşturan ürünlere, bu ürünlerin üretilmesinde kullanılan kalıplara el konularak karar kesinleştiğinden imhasına,
5-Davalının … alan adlı internet sitesinde yer alan davaya konu patenti ihlal eder nitelikteki ürünün ve “…” linkinde yer alan davacı şirkete ait markanın kullanımının ve varsa …kodlu ürünün söz konusu linklerden kaldırılmasına, … linkinde yer alan davacıya ait markanın kullanımının durdurulmasına,
6-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde, masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen patent tescilinden doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti talepli talepleri yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, durdurulması, önlenmesi talepleri yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan: 7.500,00 TL bilirkişi ücreti, 88,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 7.588,90 TL ve 88,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 7677,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.20/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸