Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/75 E. 2020/216 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/75
KARAR NO : 2020/216

DAVA :Marka Hakkına Tecavüz, Haksız Rekabetin Durdurulması, Önlenmesi Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/04/2013
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz, Haksız Rekabetin Durdurulması, Önlenmesi Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … markasının davalı şirket tarafından haksız olarak kullanıldığını, müvekkili kurumun ilgili birimlerince davalı şirket tarafından “…” isimli ürün numunelerinde müvekkili kurum ile bir sözleşmesi bulunmaksızın …markasının kullanıldığının tespit edildiğini, buna ilişkin olarak … yapmış olduğu tespitte “…”‘ isimli numunelerin standartlara uygun sonuç içermemesinin yanı sıra haksız marka kullanılmış olduğunun da tespit edildiğini, numunelerin Dernek tarafından satın alınmış olması sebebiyle söz konusu ürünlerin satışının yapıldığının ispatlandığını, … kelimesinin davalı şirketin ticaret unvanındaki zafer kelimesi ile aynı anlama geldiğini, davalı şirketin … ibaresi için marka başvurusunda bulunmasının bu marka altında üretim yaptığını gösterdiğini ileri sürmek suretiyle 6.500 TL maddi ve 32.500 TL manevi zararın giderilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyada bulunan dilekçelerinde özetle; Müvekkili şirketin “…” adı altında hiçbir şekilde kablo üretip satmadığını, müvekkili tarafından “…” markası için TPE nezdinde 20/10/2010 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak başvuru larının TPE tarafından reddedildiğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından söz konusu marka altında üretim ve pazarlama yapılmadığını, … 21/06/2011 tarihli davacıya bildirdiği yazısında, söz konusu ürünleri müvekkili şirketten elde ettiğine dair bir belgenin bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüz , haksız rekabetin durdurulması, önlenmesi maddi ve manevi tazminat istemli davadır.
Mahkememizce 2013/78 Esas, 2016/110 Karar ve 30/06/2016 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, temyiz üzerine dosyayı değerlendiren Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1457 esas, 2018/7070 Karar ve 14/11/2018 tarihli bozma ilamı ile mahkememiz kararını bozmuştur.
Davacı vekilinin sunduğu 15/06/2020 tarihli dilekçe ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır