Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/70 E. 2021/38 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/70 Esas
KARAR NO : 2021/38

DAVA : Markaya Tecavüzü ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan markaya tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, men’i, sonuçlarının ortadan kaldırılması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı vekilinin … ‘nin dünya çapında otel ve resort sektöründe önde gelen … Bünyesinde yer alan bir şirket olduğunu, …’un sahip olduğu ve yönettiği lüks ve üst seviye otel ve resort markaları arasında …’nun yanında birçok markanın da bulunduğunu, müvekkilinin “…”markaları ile başta otel, restoran ve eğlence hizmetleri olmak üzere pek çok türde mal ve hizmet sunduğunu, … işletmelerinin 50’yi aşkın ülkede otelleri ile faaliyet gösterdiğini, “…” markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde de tescilli olduğunu, müvekkilinin davalı adına 41.sınıf hizmetler üzerinde yapılan… sayılı …marka başvurusundan, ilgili başvurunun Resmi Marka Bülteni’nde yayımlanması üzerine haberdar olduğunu ve “…” markası ile karıştırılabilecek derecede benzer olması nedeni ile yayınına itirazda bulunduğunu, itirazın YİDK’nın 03.10.2017 tarih ve … sayılı kararıyla kısmen kabul edilerek … sayılı marka başvurusunun 41.sınıfta yer alan “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” bakımından kısmen reddine karar verildiğini, davalının Türk Patent YİDK kararının iptali talebinde bulunmadığını ve söz konusu kararın kesin ve bağlayıcı hale geldiğini, davalının “…” marka başvurusunun iş bu kısmi red kararı üzerine ve kalan hizmetler bakımından da davalının tescil ücretini yatırmaması üzerine 29.03.2018 tarihinde sürenin dolduğunu ve artık mevcut olmadığını, hal böyle iken müvekkilinin “…” markaları ile davalının “… ” markası arasında 41. Sınıfta yer alan “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” bakımından karıştırılma ihtimali olacağı hususunun kesinlik kazandığını, buna ilişkin olarak … 3.FSHHM’nin …esası ile dava açıldığını, … karar sayılı kararı ile, müvekkilinin “…” markaları ile davalının “…” markası arasında 41.sınıfta yer alan “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri , dergi, kitap, gazete vb.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)bakımından da markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin … adresinde bulunan işyerinde , … alan adında, bu alan adli internet sitesinde ve …ve … facebook ve instagram sayfalarında “…” markasını 41.sınıfta yer alan hizmetler bakımından kesinleşen YİDK kararından sonra kullanımlarını sürdürdüğünü, davalının markasal kullanımları suretiyle yaratılan marka tecavüzü ve haksız rekabet hallerine son verilmesi talebiyle noterlik kanalı ile ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye tecavüz teşkil eden markasal kullanımlarına son verecekleri, talep edildiği şekilde taahhütname imzalanacağı, ancak yeni bir marka oluşturulması, işyeri tabelası, basılı malzemeler, sosyal medya hesaplari vs. Gibi değişiklikler için süreye ihtiyaçları olduğu yönünde cevap verildiğini, ancak yeni oluşturulan marka ile de aynı şekilde müvekkilinin marka haklarına ihlalin ve tecavüzün devam ettirildiğini ve müvekkili tarafından gönderilen taahhütnamenin de imzalanmadığını, marka ihlali ve tecavüzüne ilişkin durumun … 1.FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, davalının mütecaviz ve haksız rekabet teşkil eden markasal kullanımlarının müvekkilinin “…” markaları aleyhine karıştırılma ihtimali yarattığını, müvekkilinin markalarından haksız yararlanılarak, markanın itibarına zarar verildiğini, ayırt edici niteliğinin zedelendiğinden bahisle davalının “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri” üzerindeki “..” tescilsiz kullanımları ve https://w-sports-club.business.site/ alan adı ile müvekkilin tescilli tanınmış markalarına iltibas suretiyle yaratılan marka tecavüzü ve haksız rekabet durumunun tespitine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri” üzerindeki “…” tescilsiz markasal kullanımlarının engellenmesine, haksız rekabet yaratacak “mütecaviz ve haksız rekabet teşkil eden markasal kullanımlarının her türlü yayınlarının hizmetler, mallar, ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere internet üzerinde Türkiye’de ve yurtdışında önlenmesini, bu kullanımların bulunduğu her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin bulundukları yerlerden toplanarak emin bir yerde muhafaza altına alınmasına, haksız rekabet teşkil eden markasal kullanımların yer aldığı …/ alan adlı internet sitesine ve …ve … sayfalarına erişimin engellenmesine karar verilesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin anlaşma yoluna gitmediğine ilişkin beyanların gerçek olmadığını, müvekkili şirket ile bir taahhütname imzalandığını ancak belgeyi temin edemediklerini, “…” ibaresinin İngilizce dilinin alfabesinde yer alan bir harf olup, kullanımının bir kişiye tahsis edilemeyeceğini, müvekkilinin yanlış yönlendirilmesi nedeni ile YİDK kararına dava yolu ile itiraz etmediğini, …santral telefonunu dahi “…” cümlesi ile açtığını, iltibasa neden olması için “…” ibaresinin davacı Şirket’in tescil ettirdiği şekilde yer alması gerektiğini, oysa Müvekkilin kullandığı sembolde “…” ve “…” harflerinın yanyana olduğunu, dolayısıyla işbu markanın davacı Şirket adına tescil edilen markaların hangisiyle iltibas oluşturduğunun anlaşılamadığını, davacı şirket vekili dilekçesinde müvekkilin hem eski logosunu hem yeni logosunu ekleyerek ikisini birden destekleyici şekilde iltibasa neden olduğunu vurguladığını, ancak mlüvekkilin “…” ibaresini kullandığını, alınan tüm raporların eski logoya ilişkin olduğunu, dolayısıyla herhangi bir iltibastan söz edilemeyeğini, davacı Şirket tarafından davaya konu markanın kullanıldığının bilindiğini, davacı şirketin zamanaşımı süresini geçirdiğini, dava açma hakkının bulunmadığından bahisle davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada bildirilen deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 06.12.2006 tarihinde TPMK nezdinde 16, 33. ve 43. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını …tescil numarası ile 11.02.2009 tarihinde TPMK nezdinde 43. emtia ve hizmet sınıfında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 19.09.2008 tarihinde TPMK nezdinde 35, 37, 39, ve 41. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 13.05.2009 tarihinde TPMK nezdinde 43. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 19.03.2009 tarihinde TPMK nezdinde 41, 43, ve 44. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket ” …” markasını … tescil numarası ile 14.07.2010 tarihinde TPMK nezdinde 36, 41, ve 43. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 05.04.2011 tarihinde TPMK nezdinde 43. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 08.05.2012 tarihinde TPMK nezdinde 36, 39, 43, 44 ve 45. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 05.11.2012 tarihinde TPMK nezdinde 37. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 16.11.2012 tarihinde TPMK nezdinde 36, 43 ve 35. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 27.01.2014 tarihinde TPMK nezdinde 16. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davacı şirket “…” markasını … tescil numarası ile 29.11.2017 tarihinde TPMK nezdinde 41. emtia ve hizmet sınıflarında tescil etmiştir.
Davalının “…” ibareli marka tescil başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın TPMK Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulunun 03/10/2017 tarihli kararı ile kısmen kabulüne karar verildiği ve başvurunun mal / hizmet sınıfı listesinden ” Sınıf 41: Spor Kültür ve Eğlence hizmetleri (sinema spor karşılaştırma tiyatro müze konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil) hizmetlerinin çıkarılmasına karar verildiği, davacının YİDK karar iptal davasının … 3. FSHHM’nin… esas sayılı dosyası üzerinden görüldüğü, verilen karar ile 41. Sınıfta yer alan ” sempozyum konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, dergi kitap gazete vb gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global ilettişim ağları vasıtası ile anılan hizmetlerin sağlanması da dahil) mal hizmetler yönünden de iptal kararı verildiği anlaşılmıştır.
… 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasında davalı iş yerinde yapılan tespit sonucunda; ; ” Türk Patent ve Marka Kurumu resmi internet sitesinden yapılan araştırma neticesinde talep eden yanın … numaralı ” …” ibraesini ve görselini içerir markanın ve … numaralı ” … ” ibareli ve görselini içeren markanın sahibi olduğunu, ilgili markaların ” Spor, Kültür ve Eğlence Hizmetlerini ” de kapsayan 41.sınıfta talep eden yan adına tescilli olduğu, talep eden tarafından belirtilen url adreslerinin içerik sağlayıcısının aleyhine tespit talep edilen taraf olmadığı, facebook ve instagram hesaplarının kullanıcılarının kimlik bilgilerinin saptanamadığını, ilgili alan adı adı ve sosyal medya mecralarında … ibareli markasal kullanımların 41.sınıfta yer alan Spor, Kültür ve Eğlence hizmetlerinde yoğun olarak gerçekleştirildiği, aleyhine tespit talebinde bulunana ait olduğu bildirilen adres olan ” … adresinde yapılmış olan incelemede tespit edilmekle; fotoğraflanmak ile birlikte detayları paylaşılan kullanımlardan da görülebileceği üzere ilgili adreste de … ibareli markasal kullanımların 41. Sınıfta yer alan Spor, Kültür ve Eğlence hizmetlerinde yoğun olarak sürdürüldüğü, talep eden yanın mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğin 41. Sınıfında tescilli olan … hakim unsurlu markaları ile dosya içerisinde detayları bildirilen tespite konu kullanımların nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik arz ettiğinin değerlendirilebileceği yönünde…. ” görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Yine davacı tarafça davalının internet kullanımına ilişkin delillerin dosya içerisinde yer aldığı, yargılama safahatinde davacıya ait tescilli markayı içeren alan adlarının kullanımının önlenmesine yönelik tedbir kararı verildiği kullanımların değişiklik göstermesi nedeniyle talebe konu farklı kullanımlar yönünden de erişim engelleme ve markasal kullanımların durdurulması yönünde tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1)Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Alınan tespit raporu ve sunulan deliller dikkate alındığında tekrardan inceleme yapılmasının esasa etkili olmayacağı, davalı tarafaç kullanımların eski kullanımlar olduüu iddia edilmiş ise de yeni kullanımlara ilişkin delil sunulmadığı dikkate alındığında tekrardan inceleme yapılmasının usul ekonomisine uygun düşmeyeceği anlaşılmakla tekrardan inceleme yapılmaksızın yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması talebine ilişkindir.
Markaya Tecavüz İddiası Yönünden;
SMK m.29/I-c uyarınca markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka hakkına tecavüz sayılır.
6769 sayılı SMK’nın 7. Maddesine göre; Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3)Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. (4)Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez. (5)Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez: a)Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi. b)Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması. c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olaya dönüldüğünde ; diş dosyasında alınan raporda; davalının alan adı adı ve sosyal medya mecralarında … ibareli markasal kullanımların 41.sınıfta yer alan Spor, Kültür ve Eğlence hizmetlerinde yoğun olarak gerçekleştirildiği, aleyhine tespit talebinde bulunana ait olduğu bildirilen adres olan ” … adresinde yapılmış olan incelemede tespit edilmekle; fotoğraflanmak ile birlikte detayları paylaşılan kullanımlardan da görülebileceği üzere ilgili adreste de … ibareli markasal kullanımların 41. Sınıfta yer alan Spor, Kültür ve Eğlence hizmetlerinde yoğun olarak sürdürüldüğü, talep eden yanın mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğin 41. Sınıfında tescilli olan … hakim unsurlu markaları ile dosya içerisinde detayları bildirilen tespite konu kullanımların nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik arz ettiğinin değerlendirildiği, bu değerlendirmeler ve taraflar arasındaki YİDK itiraz ve iptal davası süreçleri dikkate alındığında davalının bu kullanımları sürdürmesinin (tespit tarihi dikkate alındığında) davacının tescilli markalarından doğan haklarını ihlal niteliğinde olduğu anlaşılmakla izahı yapılan mevzuat kapsamında markaya tecavüz şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşılmış buna dayalı taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; tespit raporundaki değerlendirmeler, YİDK itiraz ve iptal davası süreçleri, sunulan tüm diğer deliller dikkate alındığında davalının davacıya ait markaları iltibasa sebebiyet şekilde kullanımlarının izahı yapılan TTK md. 54 ve TTK md. 55/l-a (4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, yine davacının haksız rekabete dayalı taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller getirtilen TPMK kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davalının davacının ”…” ibaresini içeren /esas unsur olarak barındıran markalarının dava konusu internet sitesinde alan adı olarak kullandığı, yine site içeriklerinde ve iş yerindeki tespitlerde davacıya ait tescilli markayla iltibasa sebebiyet verecek nitelikte kullanımların olduğu, davalının “…” ibaresinin bir harf olduğu ve bir kişiye tahsis edilemeyeceği savunmalarının davacı markalarına yaklaşan ve iltibasa sebebiyet veren kullanımlar dikkate alındığında itibar olunamayacağı, her ne kadar kullanımlarının değiştirildiğini iddia etmiş ise de tespit sonrası dava öncesi kullanımların değiştiğine ilişkin herhangi bir delil sunmadığı dikkate alındığında davalının bu kullanımlarının SMK m.7/3-d, e ve 29 uyarınca açık şekilde davacının marka hakkına tecavüz ve TTK 55/1a 4 kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış olup davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalı kullanımlarının (davacı adına tescilli ” …” ibaresini içeren) davacıya ait tescilli markalara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA,
Bu kapsamda tescilli marka ile iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen her türlü yayınlar, hizmetler ve mallar, ürünler, ambalajlar, ilan, reklam broşür afiş vs. her türlü tanıtım malzemesi ile basılı kağıt, fatura ve ticari evraklar ( fatura ve ticari evraklar yönünden karşı tarafa ait geçmiş mali döneme ilişkin kayıtların ortadan kaldırılmasına sebebiyet vermeyecek şekilde ) üzerindeki kullanımlarının önlenmesine, bahse konu materyallerin toplatılarak yediemine tevdiine, karar kesinleştiğinde masrafları karşı tarafa ait olmak üzere imhasına,
…/ alan adlı internet sitesi, …/ ve … sayfalarının erişiminin engellenmesine,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 1.000,00 TL tespit bilirkişi ücreti, 178,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 44,40 TL ve 44,40 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.267,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından; bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.