Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/55 E. 2019/112 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/55
KARAR NO : 2019/112

DAVA : FSEK-Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde … esas sayılı dosyası ile davalılara karşı müvekkilinin eser sahipliğinden doğan mali ve manevi haklara tecavüz teşkil eden davalı eylemlerinin tespiti, tecavüzün men’i, ref’i ve 50.000 TL değerinde kısmi bir dava açıldığını, davanın kısmen kabul edildiğini, bozma sonrası … esas sırasına kayıt olduğunu ve bu dava ile birleştirme talebinde bulunduklarını, müvekkilinin genel anlamda sanat camiasının tanınmış isim ve simalarından biri olduğunu, ilgilendiği ve eserler verdiği asıl sanat dalının müzisyenlik olan müvekkilinin … ile çalışmaları olduğunu, müvekkilinin yönetmenliğini, yapımcılığını, film müziklerini ve kurgusunu yaptığı “…” isimli sinema eseri ile ilgili çalışmaların başlamasının 2002 yılına kadar uzandığını, fimin yapım sürecinde Anadolu’nun ik idefa tamamiyle dolaşılması gerektiğini, bazı yerlere çekimler için defalarca gidilmek zorunda kalındığını, müvekkilinin orijinal eserinin kopyasının 2009 yılı başında Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlğüne teslim edilerek milli bir proji olarak sahiplenilerek hem yapım hem de yapım sonrası destek almaya hak kazandığını, davalılardan cep telefonu operatörü …’in tanıtımı amacıyla ulusal yayın yapan TV kanallarında “…, …” sloganı yayınlanan reklam filminde, müvekkilinin eserinin eser sahibinin izni olmadan işlenerek oluşturulduğunu iddia ederek, müvekkilinin eser sahipliğinden doğan mali ve manevi haklarından kaynaklı olarak FSEK 68.maddesi ve 70.maddesi uyarınca ayrı ayrı hesaplama yapılmak suretiyle tazminat miktarlarının tespit edilerek, hesaplanacak olan miktarlardan fazla olan bedele karar verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000 TL maddi 100.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun “MADDE 20-13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde…yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 28/02/2019 tarihinde açıldığı, ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, (bu hususun hem dava dilekçesinden hem de yasa gereği geçmesi gereken 6 haftalık süre henüz dolmadan açılmış olmasından anlaşıldığı) aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın tensiben usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının “davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle” dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin alınan 1.878,53 TL’den karar harcı olan 44,40 TL’nin düşülmesine, kalan 1.834,13 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/03/2019

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır