Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/43 E. 2019/78 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/43
KARAR NO : 2019/78

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti
DAVA TARİHİ : 14/02/2019
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hakkına tecavüzün tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … tescil nolu “…” ibareli markası ile ünlenmiş işletmeyi markanın o dönem ki sahibi …’tan devir almak suretiyle söz konusu markayı 35.sınıfta kendi adına tescil ettirdiğini ve tüm çeyiz ürünlerinin satışı alanında bilfiil kullandığını, müvekkilinin … markasını 24.sınıf için tescil ettirdiğini, uzun yıllardır aynı isimle özdeşleşen işletmenin çevrede ve ilgili alanda tanınırlık kazandığını ve bu sayede markanın taklitlerinin oluşmaya başladığını, davalıların kötü niyetli olarak müvekkilinin kullanımında olan … markasını kullandıklarını ve halen kullanmaya devam ettiklerini, davalıların markayı kullanmakla kalmayıp müvekkilinin işyerine gidecek olan müşterilerini de müvekkilin şubesi olduklarına ilişkin gerçeğe aykırı beyanları ile kandırdıklarını, müvekkilinin satışlarının düşmesine neden olmakla haksız rekabete sebebiyet verdiklerini, noter kanalıyla davalılara ihtarname gönderildiğini, davalıların ise söz konusu tecavüzün ve haksız kullanımın durdurulacağına ilişkin cevabi yazı gönderdiklerini, ancak tüm uyarı ve resmi başvurulara karşılık marka hakkına tecavüz teşkil eden fillerine devam ettiklerini belirterek, ileride açacakları her türlü dava talep hakları saklı kalmak ve bu davalara delil teşkil etmek kaydıyla, davalıların müvekkiline ait tescilli markalarını taklit edip etmediğinin ve bu taklit ürünleri satıp satmadığının tespiti için gerekli inceleme ve yerinde tespit yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu talep HMK 400. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken delil tespitine ilişkindir.
HMK’nın delil tespitine ilişkin 400. maddesine göre “(1)Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir. (2)Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır. “
Her ne kadar talep esas kaydı olarak girilmiş ise de talebin HMK 400 kapsamında delil tespitine ilişkin olduğu dava mahiyetinde olmadığı anlaşılmakla talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Tespit isteyen vekili tarafından her ne kadar esas dava olarak tevziden işbu dava açılmışsa da talebin HMK 400 kapsamında değişik iş üzerinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla talep hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Esas defterinin bu şekilde kapatılmasına,
3-Talep halinde dosyanın değişik iş esasına kayıt edilmek üzere tevzi bürosuna iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 44,40 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmamasına,
5-Tespit isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda karar verildi. 19/02/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır