Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/41 E. 2021/28 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/41
KARAR NO : 2021/28

DAVA : Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/02/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Şirketi’nin, kendi markası ve bayileri vasıtası ile tavuk döner satışı ve pazarlaması yapan yaygın bayi ağı ile tanınmış bir firma olduğunu, şirketin 24 adet tavuk döner restoranı bulunduğunu, bayi ağını hızla büyüterek ve yurt dışına restoranlar açma hazırlığı içinde olduğunu, ancak davalı tarafça daha evvel kendisine ait … ana unsurlu markalarına ilişkin olarak açılan hükümsüzlük davasının aleyhine olarak sonuçlandığını, müvekkilinin ise, davaların uzun istinaf ve Yargıtay süreçleri içerisinde yatırımlarının zeval görmemesi için istinaf hakkından vazgeçerek huzurdaki davayı açtığını, bu halde kendisine has oluşturduğu yeni markası için yatırımlarının boşa gitmemesini istediğini, ilerleyen yıllarda yüzlerce bayi açmak isteyen müvekkilinin herhangi bir marka hakkını ihlale ilişkin müdahalelerle de karşı karşıya kalmak istemediğini, yapacağı maddi ve fiili yatırımlarını korumak istediğini bu itibarla, müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli ‘…’ esas unsurlu markalarına son on yıldır azımsanamayacak derecede maddi ve manevi yatırım yapmak sureti ile tanınır hale getirdiğini, yaklaşık on yıldır gıda sektöründe aktif olarak faaliyet gösterdiğini, şirketin tek iştigal konusunun ‘…’ markası ile açtığı şubelerini işlettiği ve bayilik verdiği dönercilik sektörü olduğunu, bunun dışında herhangi bir işle uğraşmadığını, müvekkilinin dönercilik sektöründe ‘…’ markasını ayırt edici ve belirli bir tanınırlık düzeyine getirdiğini, markanın tüketici nezdinde belli bir kalitedeki ürünü ve hizmeti temsil eder hale geldiğini, ancak müvekkili aleyhine verilen … 1 Fikri ve Sına Haklar Hukuk Mahkemesinin … E, … E sayılı kararının kesinleştiğini, müvekkilinin yıllardır tanınan markasını mahkemenin verdiği karar uygun olarak değiştirmek ve kendi adına tescilli bulunan ve tescil müracaatında bulunduğu üç markanın sınai mülkiyet yasası çerçevesinde hak sahibine karşı tecavüz oluşturmadığının tespitini talep etmek zorunda kaldığını, müvekkil şirketin ‘…’ esas unsurlu markalarına ciddi miktarlarda yatırım yaptığını ve markayı tanınır hale getirdiğini, dava tarihi itibari ile müvekkili şube ve bayileri sayesinde ‘…’ esas unsurlu markasının günde 12.500’ün üzerinde tüketiciye ulaştırdığını, Tüketicinin müvekkil markanın davalı markasının seri markası sanması ve şirketler arasında organik bağın mevcut olduğunu düşünmesi için tüketicinin önce davalı markasını tanıyor olması gerektiğini, davalının markası ile ilgili herhangi bir tanınmışlık kararı söz konusu olmadığı gibi tanınmış bir marka da olmadığını, müvekkilinin markaları ile davalı markası arasındaki logo, renk, yazı stili ve kompozisyon farklılıklarının bulunduğunu ve tüketici tarafından karıştırılmasının mümkün olmadığını, markaların tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali incelenirken sadece markaları meydana getiren ortak harflerin esas alınmasının mümkün olmadığını, markaların reklam ve tanıtımlar yolu ile tüketici zihninde bıraktığı etkinin de hesaba katılarak görsel, işitsel ve kavramsal bütünlük içerisinde incelenmesi gerektiğini, beyanla müvekkilinin yatırımları ile kullanmak istediği kendi adına tescilli … tescil numaralı marka olan “… + şekil” ve tescilsiz “…”, “…” markalarının her biri için ayrı ayrı olmak üzere davalı adına tescilli … ve… tescil numaralı markalarına tecavüz teşkil etmediğinin tespitine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkili …Tic. Ltd. Şti’nin uzun yıllardan beri “…” markası ile Cafe/Restoranlar işletmeciliği yaptığını, kurulduğu 1997 yılından bu yana aralıksız ve etkin bir şekilde … markasını kullandığını, 2004 yılından bu yana da Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirdiğini, bu bağlamda müvekkilinin, bu markanın hem kullanımdan hem de tescilden kaynaklanan gerçek hak sahibi olduğunu, markayı yıllar içerisinde emek ve para harcayarak maruf hale getirdiğini, müvekkili şirketin ana unsuru “…” olan tescilli markasının geniş kapsamda korunabilmesi ve taklit markalardan sakınılması için de esas unsuru … olan seri markalar yarattığını, bu kapsamda … tescil numaralı (…),… tescil numaralı (… ),… tescil numaralı ( … şekil),… tescil numaralı (… şekil), … tescil numaralı (… şekil),… tescil numaralı (…) markalarını da tescil ettirdiğini, müvekkilinin 20 yılı aşkın süredir cafe/restaurantları ile … markasına reklam ve görsel materyal yatırımı yaptığını ve markasını belirli bir tanınırlık düzeyine ulaştırdığını, davacı … Ltd. Şti’nin Türk Patent Enstitüsü nezdinde … numaralı “…, … numaralı “…”, …numaralı “…”, …numaralı “…” markalarını kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini, buna ilişkin olarak … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Nolu dosyasında, davalı adına kayıtlı … numaralı “…” döner, 2015/96996 numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…” markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verildiğini, kararın 11.02.2019 tarihinde kesinleştiğini, davacı tarafın, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Nolu davanın açıldığı 07.03.2018 tarihinden sonra 21.03.2018 tarihinde işbu dava konusu olan … tescil numaralı ”… + şekil”, markasını tescil ettirdiğini, bu markadan dava ile haberdar olduklarını, bu nedenle sonradan tescil edilen bu markanın önceki davanın konusu yapılamadığını, bu marka ile ilgili hükümsüzlük davası açma halklarının saklı olduğunu, ayrıca her ne kadar bahsi geçen ve kesinleşen karara konu olmamış olsa da davacının sonradan yaptığı ve iş bu davaya konu … numaralı marka ile kesinleşmiş karara konu davacı markalarının kendi içlerinde neredeyse birebir aynı olduğunu, davacının yapmaya çalıştığı şey seri markadan çok savunma markası yaratarak çıkış noktası yaratmaya çalışmak olduğunu, bu savunma markasının tecavüz oluşturmayacağını iddia etmesinin kesinleşmiş mahkeme kararına aykırılık teşkil ettiğini, davacının… tescil numaralı ”… + şekil”, markasının yazılış, okunuş, genel görünüm ve anlam olarak müvekkili şirketin markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzeri ve kötü bir taklidi olduğunu, müvekkili markaları ile davacı markalarının aynı anda piyasada bulunması ve aynı hizmetleri kapsamasının, davacı markalarının müvekkili şirketin markalarının uzantısıymış gibi bir izlenim uyandırdığını, dava konusu markaların müvekkili şirketin markası ile iltibas yarattığını, tüketiciler nezdinde karışıklığa yol açacağını, taraflar arasında bir işbirliği/temsilcilik/franchise ilişkisi varmış izlenimi yaratacağını, davacının sunduğu hizmetlerden memnun olmayan tüketici için müvekkili markalarının itibarının zedeleneceğini, davacının haksız kazanç temin ettiğini ve müvekkilinin markasının tüketiciler nezdinde oluşturduğu güven duygusunu istismar ederek müvekkili şirkete zarara uğrattığını, beyanla ileride haksız rekabet, marka hakkına tecavüz nedeniyle hükümsüzlük ve bunlardan kaynaklı maddi-manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydıyla haksız ve kötüniyetli davanın reddine, karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava SMK kapsamında, davacının marka kullanımının diğer davalı markalarının tecavüz etmediğine ilişkin menfi tespit talebine ilişkin davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, Türk Patent ve Marka Kurumu Marka Dairesi Başkanlığından tarafların markalarına ilişkin kayıtlar istenmiş, teknik ve özel bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Dosyaya sunulan 05.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…, … ibareli markanın benzerlik ve iltibas oluşturduğu, davalı’nın marka haklarını zedeleyebileceği, … ibareli marka, anlam, okunuş ve söyleyiş bakımından farklı bir marka olup, markanın davalı’nın markası … ile herhangi bir benzerlik ve iltibas içermediği ve tecavüz teşkil etmediği, … ibareli marka, anlam, okunuş ve söyleyiş bakımından farklı bir marka olup, markanın davalı’nın markası … ile herhangi bir benzerlik ve iltibas içermediği ve tecavüz teşkil etmediği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği, 10.02.2020 tarihli bilirkişi ayrık görüş raporunda özetle “Davacının davalıya ait olduğunu iddia ettiği … nolu markanın … ibareli bir marka olduğu, markanın tescil edilmediği(Kurum tarafından yapılan incelemede reddedildiği), bu markaya ilişkin iltibas incelemesine girişmenin davada tartışılan hususlar çerçevesinde bir uygunluğu bulunmadığı, zira ihtilafın özünün … ibaresiyle ilgili olduğu, ve ayrıca Kurum çevrimiçi sisteminden … işareti için başvuruda bulunanın dava dışı bir üçüncü kişi olduğunun anlaşıldığı, davalı …’e ait markanın doğru numarasının … olduğu ve bu markanın 2014 yılında yenilenmeyerek düşmekle ölü bir marka olduğunun görüldüğü (ve bu hususun Kurum tarafından Mahkemeye gönderilen 21.02.2019 tarihli yazıda da belirtildiği), buna rağmen konu 2004 tarihli tescilin … ibaresi üzerinde öncelikli markasal hakkın davalı …’e ait olduğunu işaret ettiği, nitekim bu bahsi geçen markanın yenileme süresi geçtikten sonra davalının … nolu 43. Sınıftaki … markasını tescil ettirdiği, davalı …’in muhtelif yıllarda … ibaresini içeren seri markalar da tescil ettirdiği, davalı …’e ait … nolu … tescilinin ve diğer … seri markalarının, ve dahi yenilenmeyerek düşmüş olan … nolu markanın 43. Sınıfta yer alan hizmetleri kapsadığı, davacı …’nın davaya konu ettiği tescil ve başvurularının ise 29,35 ve 43.sınıflara ilişkin olduğu, Davacı …’nın 35/son Sınıf kapsamındaki tescil ve başvurularının 29-30-31 ve 32. Sınıfa giren malların satışa sunulması hizmetlerini içerdiği, davacı …’nın …nolu markasının daha evvel iltibas riski sebebiyle … l.FSHHM kararıyla hükümsüzlüğüne karar verilen… nolu marka ile ayniyete varan benzerlik taşıdığı ve dahi … numaralı markanın esas unsurunun da … ibaresi olduğu, bu çerçevede Davacı …’nın …nolu markayı kullanması halinde bunun; 29 ve 43.sınıflar açısından davalı … ibareli tescili ile iltibas yaratacağı,35.sımf açısından ise ; özellikle markalar arasındaki yüksek benzerlik göz önüne alınarak (esas unsur olan … ibaresi taraf markalarında ortaktır) davacının… nolu markayı kullanması halinde bunun 29-30-32. Sınıfa giren yiyecek-içecek mallarının satışa sunulması hizmetleri yönünden Davalı’nın … markasıyla iltibasa sebep olacağı, Ancak 31. Sınıfa giren “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri.Canlı hayvanlar (kuluçkalıkyumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar.Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan).Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” malların satışa sunulması ile “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. “bakımından iltibasa neden olmayacağı,… başvuru numaralı .. ibareli markanın başvurulduğu şekilde kullanılması halinde DAVALI … ibareli markasından yazılış, okunuş, genel görünüm ve özellikle kavramsal olarak farklılaştığı, dolayısıyla bu markanın davalı markasıyla iltibas yaratmayacağı, … başvuru numaralı … ibareli markanın başvurulduğu şekilde kullanılması halinde DAVALI …’in … ibareli markasından yazılış, okunuş, genel görünüm ve özellikle kavramsal olarak farklılaştığı, dolayısıyla bu markanın davalı markasıyla iltibas yaratmayacağı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava, davacıya ait … tescil nolu ve tescilsiz iki adet “…” markasının davalının …ve … nolu markalanna tecavüz teşkil etmediğinin tespiti istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde; davalıya ait olduğu iddia olunan … numaralı markanın “…” ibareli bir marka olduğu, bu markanın yapılan ilk inceleme neticesinde Kurum tarafından reddedildiği ve dosyanın o şekilde kapandığı tespit edilmiştir. Bahsi geçen marka ölü olup, hiçbir zaman tescil edilmemiştir. Marka ilana çıkmadığından kurum kayıtlanndan başvuru sahibinin kim olduğu görünmemektedir.Kurum kayıtlarına bakıldığında Davalı …’e ait … nolu markanın koruma tarihinin 27.10.2004 olduğu yani bu markanın 2014 yılında Yenilenmeyerek hükümden düştüğü görülmektedir. Ancak her ne kadar Davalı …’e ait marka …numarah marka yenilenmeyerek düşmüş olsa da bu marka davalının … ibaresi üzerindeki markasal hakkının 2004 yılından itibaren gelmekte olduğunu işaret ettiğinden yine de incelemeye konu edilmiştir.
Davalıya ait bir diğer marka olan …numaralı markanın başvuru tarihi 24/07/2015 olup, 43. Sınıfta, 06/04/2016 tarihinde tescil olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Madde 154’de. Tecavüzün mevcut olmadığına ilişkin dava ve şartları hükme bağlanmış olup, MADDE 154-(1) “Menfaati olan herkes, Türkiye’de giriştiği veya girişeceği ticari veya sınai faaliyetin ya da bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hususunda, hak sahibinden görüşlerini bildirmesini talep edebilir. Bu talebin tebliğinden itibaren bir ay içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi tarafından kabul edilmemesi hâlinde, menfaat sahibi, hak sahibine karşı fiillerinin tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesi talebiyle dava açabilir. Bildirimin yapılmış olması, açılacak davada dava şartı olarak aranmaz. Bu dava, kendisine karşı tecavüz davası açılmış bir kişi tarafından açılamaz.
2) Birinci fıkra uyarınca açılan dava, sicile kayıtlı tüm hak sahiplerine tebliğ edilir.
(3)Birinci fıkra uyarınca açılan dava, hükümsüzlük davasıyla birlikte de açılabilir.
(4)Mahkeme, 99 uncu maddenin üçüncü veya yedinci fıkrası ile 143 üncü maddenin onuncu veya onikincifıkrası uyarınca yapılan yayımdan önce, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.” demektedir.
Huzurdaki davada inceleme yapılırken … 1.FSHHM nezdinde görülmüş …E ve …K nolu dosyasında tartışılmış olan davacı … markalarının da incelemede göz önüne alınması gerekmektedir. Davacı ..’mn … Nolu Markası Hakkında Davalı …vekili Davacı …’ya ait … numaralı … markasının … 1. FSHHM nezdindeki önceki dava açıldıktan sonra tescil edildiğinden dolayı hükümsüzlüğünün istenemediğini beyan etmiştir. … 1. FSHHM nezdindeki dava 07.03.2018 tarihinde açılmıştır. Davacı …’nın … nolu markasının başvuru tarihi 19/10/2017 ve tescil tarihi 21.03.2018 dir. Yani … Mahkememsinde dava açılmadan evvel …’nın vaki markası başvuruya konu edilmişse de dava tarihinde tescil işlemi tamamlanmadığından bu markanın … 1.FSHHM nezdinde açılan davada hükümsüzlüğünün istenmesi mümkün değildir, lâkin marka halihazırda hükümsüzlük talebine konu edilme süresi içinde görünmektedir.
Somut olaya dönüldüğünde; bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda ayrık görüş bildiren Marka Vekili …’ın davacıya ait dava konusu … numaralı marka hakkındaki görüş ve tespitleri mahkememizce de uygun görülmüştür. Bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere, işbu davaya konu olmayan, … 1. FSHHM nezdinde görülen davada, … sayılı marka hakkında benzerlik ve iltibas ihtimali gerekçesi ile hükümsüzlük kararı verildiği anlaşılmaktadır. Huzurdaki davada tecavüz teşkil etmediğinin tespiti istenen … numaralı marka ile …sayılı markanın karşılaştırılmasında işaretler arasındaki genel görünüm/grafik, gözde ve zihinde oluşan imaj, okunuş gibi unsurlar dikkate alındığında bu işaretlerin ayniyete varacak bir benzerlik içerdiği ve … nolu markanın esaslı unsurunun da … ibaresi olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Ancak her ne kadar davalı …’in huzurdaki davada bahsi geçen … nolu tescilinin ve diğer …seri markalannm ve dahi yenilenmediği için düşmüş olan … nolu tescilinin sadece 43. Sınıfta tescilli olduğu görülmekte ise de, yiyecek emtialarım kapsayan 29.sınıf ile 43.sımfta yer alan “yiyecek içecek sağlanması hizmetleri” 6769 Sayılı SMK anlamında doğrudan bağlantılı mallar/hizmetler ihtiva etmektedir ve bu sınıflar benzer/ bağlantılıdır.Tarafların yiyecek-içecek sağlanması hizmetleri konusunda faaliyette olduğu ve aynı/benzer tüketici kitlesine hitap ettikleri anlaşılmaktadır. Davada konuşulan tüm sınıflar açısından gözönüne alınacak tüketici grubu “ortalama tüketicidir. Ticaretin ulaştığı durum tahtında yiyecek-içecek sağlanması hizmetleri alanında hizmet veren bir işletmenin aynı marka akında yiyecek-içecek emtiası üretip satması mümkün olduğu gibi, diğer yandan mal sınıflan için tescil almış bir tacirin daha sonra aym marka altında yiyecek-içecek hizmeti sunması da mümkündür. Davacı …’nın huzurda tartışılan markalan 35. Sınıfı da kapsamaktadır. 35.sınıfta uygulamada satış hizmetleri olarak anılan 35/son alt sımfı çerçevesinde davacı …’mn davada bahsi geçen … numaralı tescili bu alt sınıfta 29/30/32. sınıfa giren malların satışa sunulması hizmetlerini,… ve … nolu başvurulan ise bu alt sınıfta 29/30/31 ve 32. Sımfa giren malların satışa sunulması hizmetlerini kapsamaktadır. Bu çerçevede diğer bilirkişi raporu ile de uyumlu olacak şekilde davacı …’nın … nolu markayı kullanması halinde bunun; 29 ve 43.sınıflar açısından davalı …’in … ibareli tescili ile iltibas yaratacağı ve tecavüz oluşturacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Mahkememizce hükme esas alınan ayrık bilirkişi raporu ile 05.02.2020 tarihli çoğunluk görüşünü bildirir rapor yönünden meydana gelen uyuşmazlık ise davacıya ait dava konusu … numaralı markanın 35. Sınıf satış hizmetleri açısından iltibas oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri en basit haliyle, tüketicilerin farklı seçenekler veya çeşitler arasından kendisine en uygununu bulup satın alması için çeşitli mallann bir arada satışa sunulması hizmetidir. Bu hizmet, birbirinden nitelik, ölçek, ortam olarak farklı satış noktalannda (süpermarket, hipermarket, katalog, internet, vb.) sunulabilir. Bu hizmet, mallann satışı işleminden ibaret değildir. Hizmet esasen, mallann satışa nihai amacına yönelik olarak tacir tarafından sunulan bir hizmetler bütününü ifade etmektedir. Bu haliyle hizmetin kapsamı “perakende veya toptan satış ortamlarında, malların satış amacıyla tüketicilere sunumundur. 35.sınıf kapsamındaki kısaca satış hizmetleri diye anılan 35/son alt sınıfının Kurum tarafından yorumlanmasının temeli Avrupa Topluluktan Adalet Divanı (ATAD)’m 7 Temmuz 2005 tarihli Praktiker Karanna dayanmaktadır. Bu kararında ABAD, bizzat satış işleminin kendisinin “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli mallann bir araya getirilmesi hizmetlerinin konusu olmadığını, ilgili hizmetin asıl işlevinin “malların tüketiciye sunumu amacıyla çeşitli malların bir araya getirilmese olduğunu kabul etmektedir. Bir tacirin markasını taşıyan emtialann satışım yapabilmek için 35.sınıf çerçevesinde tescile sahip olması bir zorunluluk/gereklilik değildir çünkü işin doğası gereği mallar zaten satılmak için üretilir. Diğer yandan mal/hizmetler arasında varsa düşük seviyeli benzerlik markalar arasındaki yüksek seviyeli benzerlik gözönüne alınarak değerlendirilebilir. Diğer bir anlatımla mal/hizmetler arasında düşük seviyeli bağlantı/benzerlik varsa dahi markalar arasında yüksek seviyede benzerlik mevcut ise iltibas riski bulunduğuna karar verilebilir.
Somut olay bakımından; Davacı …’nın 29,30 ve 32. Sınıflarda yer alan gıda ve içecek ürünlerinin satışa sunulması hizmetlerini kapsayan 35.sınıftaki tescil ve başvurularının kapsamıyla 43. Sınıfta yer alan yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinin bağlantılı olduğu, 35.sınıf satış hizmetlerinin özellikle markalar arasındaki yüksek benzerlik göz önüne alınarak (esas unsur olan … ibaresi taraf markalarında ortaktır) davacının … nolu markayı kullanması halinde bunun 29-30-32. Sınıfa giren yiyecek- içecek mallarının satışa sunulması hizmetleri yönünden iltibasa sebep olacağı, ancak 31. Sınıfa giren “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar, ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan, evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” mallarının satışa sunulması ile “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” bakımından ise iltibasa neden olmayacağı değerlendirilerek, anılan hizmet sınıfları yönünden davacı kullanımlarının tecavüz teşkil etmeyeceği kanaatine ulaşılmıştır.
Davaya konu … ve… başvuru numaralı henüz tescil edilmeyen diğer markalar yönünden yapılan incelemede ise, çoğunluk görüşünü bildiri rapor ile ayrık rapor arasında farklılık bulunmayıp, mahkememizce de her iki rapora itibar edilerek, …başvuru numaralı … ibareli markanın başvurulduğu şekilde kullanılması halinde davalı …’in … ibareli markasından yazılış, okunuş, genel görünüm ve özellikle kavramsal olarak farklılaştığı, dolayısıyla bu markanın davalı markasıyla iltibas yaratmayacağı, … başvuru numaralı … ibareli markanın başvurulduğu şekilde kullanılması halinde davalı …’in … ibareli markasından yazılış, okunuş, genel görünüm ve özellikle kavramsal olarak farklılaştığı, dolayısıyla bu markanın da davalı markasıyla iltibas yaratmayacağı sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, alınan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı adına tescilli … tescil numaralı markanın, 29.sınıf ile 43.sımfta yer alan “yiyecek içecek sağlanması hizmetleri” anlamında doğrudan bağlantılı mallar/hizmetler ihtiva ettiği ve bu sınıfların benzer ve bağlantılı olduğu, aynı/benzer tüketici kitlesine hitap ettikleri anlaşıldığından 29 ve 43. Sınıfların tamamı yönünden tecavüz oluşturabileceği, ancak tescilli olduğu 35.sınıfın alt gruplarında yer alan “işlenmemiş tarim ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan), evcil hayvanlar için alta serilen maddeleri, kedi kumu” mallarının satışa sunulması ile “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarları organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım huzmetleri, alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi), sağlama hizmetleri büro hizmetleri, sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri, iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme(başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri,” emtia ve hizmet sınıfları yönünden ise yiyecek- içecek mallarının satışa sunulması hizmetlerini ihtiva etmedikleri gerekçesi ile davalı …’in “…” ibareli markasına tecavüz teşkil etmediğinin tespitine, belirtilen kısımlar dışında kalan hizmet sınıfları yönünden davacının talebinin reddine, davacı adına … başvuru numaralı markanın başvurulduğu şekilde kullanılması halinde davalı …’in “…” ibareli markasına tecavüz teşkil etmediğinin tespitine, davacı adına … başvuru numaralı markanın başvurulduğu şekilde kullanılması halinde davalı …’in “…” ibareli markasına tecavüz teşkil etmediğinin tespitine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacı adına tescilli …tescil numaralı markanın tescilli olduğu 35.sınıfın alt gruplarında yer alan “işlenmemiş tarim ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan), evcil hayvanlar için alta serilen maddeleri, kedi kumu” mallarının satışa sunulması ile “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarları organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım huzmetleri, alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi), sağlama hizmetleri büro hizmetleri, sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri, iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme(başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri,” emtia ve hizmet sınıfları yönünden davalı …’in “…” ibareli markasına TECAVÜZ TEŞKİL ETMEDİĞİNİN TESPİTİNE, belirtilen emtia ve hizmet sınıfları dışındaki, diğer sınıf ve hizmetlerin davalı markası ile benzerlik ve iltibas oluşturduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı adına … başvuru numaralı markanın başvurulduğu şekilde kullanılması halinde davalı …’in “…” ibareli markasına TECAVÜZ TEŞKİL ETMEDİĞİNİN TESPİTİNE,
3-Davacı adına … başvuru numaralı markanın başvurulduğu şekilde kullanılması halinde davalı …’in “…” ibareli markasına TECAVÜZ TEŞKİL ETMEDİĞİNİN TESPİTİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen talepler yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red olunan talepler yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan: 2.250,00TL bilirkişi ücreti, 69,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.319,50 TL’nin kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.546,33 TL ve 88,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.635,13 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2021

Katip …

Hakim …