Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/386 E. 2020/476 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/386
KARAR NO : 2020/476

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; ülkemizin ünlü karikatür karakterlerinden olan …’nin …’ın yarattığı ölümsüz karakterlerinden biri olduğunu, davacıların karikatürist …’ın mirasçıları olduğunu ve …’ın eserleri üzerinde hak sahibi olduğunu, uzun yıllar üzerinde emek harcayıp üzerinde çalıştığı … tanınan, bilinirliği olan dergide yayınlanan … tiplemesinin fikir hırsızlığına konu olduğu, davalının eseri izinsiz kullanıldığını, değiştirildiğini, umuma arz ettirildiğini, kötü niyetle marka olarak tescil ettirildiğini ve pazarlandığını, davalının 10/12/2015 tarihinde başvurusu yapıldığı … tescil numarasıyla … markasını haksız olarak adına tescil ettirdiğini, davalı 10/12/2015 tarihinde … markasını adına tescil ettirmek için başvurduğunu ancak sonuçlanamadığı, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …E sayılı dosyası ile haksız tescil nedeniyle marka hükümsüzlüğü talepli davayı ikame ettiklerini, belirtmiş, telif haklarına tecavüzün tespiti ve durdurulması ile FSEK 68 kapsamında maddi ve davalının … karakterine ve …’a verilen manevi zararların giderilmesi için 15000TL manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkil usulüne uygun olarak … tescil numarasıyla … ile yine usulüne uygun olarak … tescil numarasıyla … markalarını kendi adına marka siciline başvuru ile tescil ettirme gayesi ile müracaat ettiğini, müracaat aşamasında ilan edilen sürede itiraz süreci içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından bahisle marka sicil başvuru işlemi kabul gören marka siciline oyuncak sıfatında tescil edildiğini, müvekkil tescil amacının hiçbir zaman ticari kazanç elde etmek olmadığını sadece çocukların yararına yapılacak yardım projesinde kullanılmasını sağlamak olduğunu, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi, müvekkilin markasını dava dış şirketlere pazarladığı ürün üzerinde ticarethane açıp haksız kazanç elde ettiği gibi iddialarının asılsız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın iddialarını ispatlayamadığını, müvekkil tescil ettirmiş olduğu “…” karakteri ile davacının iddia ettiği eser arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, tek benzer yanının “…” isminden ibaret olduğunu, yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu bu sebeple Müvekkil adresi olan … Nöbetçi Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının dava açmakta tazminat şartlarının oluşmadığını maddi manevi tazminat davası açılabilmesi için haksız fiil oluşması gerektiğini, müvekkilin söz konusu markayı tescil ile mülkiyetini kazanması ve marka haklarının davalıdan yana olması sebebiyle Haksız fiil kusuru mevcut olmadığını, müvekkilin dava konusu markaları kendisi kullanmadığını hiç kimseyle hiçbir yerde bedel karşılığında markasını kullandırmadığını, davacı dava dilekçesindeki iddialarını ispatlayamadığını, davacının haksız davasının reddini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan dava FSEK kapsamında açılmış açılmış telif haklarına tecavüzün tespiti ve durdurulması ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
… 1. FSHHM’nin …esas sayılı dosyası incelendiğinde, taraflarının aynı olduğu, davalının … tescil nolu … markasının davacıların eser sahipliğine tecavüzünün tespiti ve durdurulması ile kötü niyetli tescile dayalı hükümsüzlüğünün talep edildiği, usul ekonomisi gözetildiğinde yapılacak incelemenin ve verilecek kararın doğrudan bu yargılamayı etkileyeceği davalar arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dava dosyası ile … 1. FSHHM’nin … esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam olunmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte birleştirilen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere,açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2020

Kâtip …
¸

Hâkim …
¸