Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/372 E. 2022/35 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/372 Esas
KARAR NO : 2022/35

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin …, …, …, …, …, …, …, …, … gibi dünyaca meşhur ve yüksek tanınmışlık seviyesine ulaşmış pek çok markası mevcut olduğunu, ev ve temizlik ürünlerinin ana ürün yelpazesine dahil olduğu müvekkilinin pek çok meşhur markasından birisinin de … olduğunu, müvekkilinin çok tanınmış … markalı ürünlerini çok uzun yıllardır dünya çapında ürettiğini ve pazarladığını, Türkiye’de 1932 yılından beri tescilli … bulaşık deterjanları başta olmak üzere temizlik malzemeleri ile bütünleşmiş bir marka ve ürün olduğunu, müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … ibaresi için hepsi deterjan ve bulaşık deterjanlarının bulunduğu 3. Sınıfı kapsayan … ibareli …, …, … ve (ŞEKİL) ibareli …, …, … sayılı tesciller ile … ibareli … sayılı tescillerin sahibi olduğunu, müvekkillerinin ayrıca (ŞEKİL) ibareli …tescil numaralı markanın sahibi olduğunu, piyasaya sunulduğu ilk günden beri müvekkilinin … ürünü üzerinde dalga figürleri bulunan ve silueti omuzu andıran belirli bir şekle sahip beyaz veya gri renkli şişelerde pazarlandığını, davalı şirketin …, …, … ve … markaları ile üretip satışa sunduğu bulaşık deterjanı ürünlerinin piyasaya sunuluş şekli, şişe tasarımı, etiket ve dizayn özellikleri itibariyle müvekkilinin … ürününü birebir taklit ettiğini, müvekkilinin faaliyetleri ve iş mahsulleri ile iltibas yarattığını, bu surette haksız rekabette ve markaya tecavüzde bulunduğunu, dava konusu ürünlerin ticari takdim şekli ve şişe tasarımı ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şişenin üst kısmını oluşturan omuz şekli, üzerinde oluklar bulunan şişe tasarımı, şişe kapağının şekli, etiketin yerleştirilme biçimi, etiketin üst kısmındaki verev bant, damla şekli, tercih edilen renkler, şişenin ön yüzünde bulunan etikette kelime unsurunun konumu, kelime unsurunun altında yer alan tava, bardak şekilleri dahil diğer öğelerin yerleştirilme biçimleri ve tüm unsurları ile müvekkilinin … sayılı markasının ve … ürününe ait ticari takdim şeklinin taklidi açık olduğunu, davalı tarafın kullandığı şişelerin müvekkilinin …sayı ile tescilli ve tanınmışlığı müsbet (ŞEKİL) ibareli şişe şekli ile aynı özellikler içerdiğini, hatta … ve … ibareli ürünlerin etiketinde müvekkilinin tesciline konu olan ve ticari takdim şeklinde de birebir yer alan renk kombinasyonu dahil diğer tüm unsurlara ek olarak etiketin üst kısmındaki “…” ve “…” kullanılmak suretiyle ambalajları ayniyet boyutuna taşıdığını, davalı şirketin … adresli web sitesinde, dilekçede sunulan … sitesindeki hesaplarında, https://… linkindeki … hesabında ve internette sair web siteleri ile sosyal medya hesaplarında müvekkilinin … markalarıyla ve … ürününe ait ticari takdim şekliyle iltibas yaratacak şekilde …, …, … ve … ibareli söz konusu ürünlerin tanıtımı yapıldığını, müvekkili adına …sayı ile tescilli olan ve kamuoyu araştırması ile sırf şişe şekli olarak doğrudan müvekkilinin ürünü olarak algılandığı ispatlanmış olan şişe şeklinin kullanımı hem markaya tecavüz hem haksız rekabet teşkil eden bir fiil olduğunu, davalının delil tespitini müteakip dahi mütecaviz fiillerini sürdürdüğünü, halen de bu fiillerin devam ettiğini, bu durumun davalının mütecaviz ürünlerine ait güncel ekran görüntülerini sundukları web sitesinden de açıkça anlaşıldığını, davalının mütecaviz ürünleri delil tespit raporu ile de teyid edildiği üzere etiketsiz boş şişeler de dahil olmak üzere …, …, … ve … markalı bulaşık deterjanı şişelerinin müvekkilinin … ürünlerinin şişe şekli ile birebir aynı ve etiket tasarımındaki renklerin ve tasarımın yapısının tüketiciler tarafından ayırt edilemeyecek derecede benzerlik gösterdiğini, sonuç olarak etiket görünümü, şişe şekli, renkler ve tüm görünüm ve ticari takdim şekli itibariyle müvekkilinin özgün “ŞİŞE ŞEKLİ” markasına tecavüz ettiğini, TTK hükümleri uyarınca haksız rekabete yol açtığını beyan ederek dava konusu ve görünümlü …, …, … ve … ibareli bulaşık deterjanı ürünlerinin ve benzerlerini üretmek / ürettirmek, şişelemek, depolamak, satışa arz etmek, satmak, reklam ve tanıtımını yapmak suretiyle vaki fiillerinin haksız olduğunun ayrı ayrı hükmen tespitini ve haksız rekabetlerinin men’ini, davalının … adresli web sitesi, dava dilekçesindeki sundukları … adreslerinin https://…/ adresli … hesabından dava konusu olan ürün görselleri ve bunun diğer renklerdeki versiyonları dahil müvekkilinin markasına ve fikri sınai haklarına tecavüz teşkil eden davalının tüm kullanımlarının dava dilekçesinde sunulan uzantılı linkler dahil olmak üzere çıkartılmasını, çıkarılması mümkün değilse söz konusu web sitelerine erişimin engellenmesini, diğer talepleriyle birlikte talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkil şirketin 2013 yılından bu yana sahip olduğu patentleri ile temizlik ürünleri imalatı yaptığını, müvekkil şirketin ürettiği ürün
içeriği, formülleri, ambalajları ve pazarlama stratejileri konularında süreklilik arz eden Ar-Ge çalışmaları da bulunduğunu, müvekkil şirketin ürünlerinde kullandığı formüller benzersiz formüller
olup patentli olduğunu, dava dilekçe içeriğinden anlaşıldığı kadarıyla davacı yanın müvekkil şirket tarafından üretilen ürünlerin içeriğine yönelik bir talebi bulunmadığını, sadece ürünlerin ambalajı
nedeniyle haksız rekabette bulunulduğu iddiası mevcut olduğunu, müvekkil şirketin ürünlerinde kullandığı ambalajları Ar-Ge çalışmaları kapsamında ve piyasa talepleri doğrultusunda orijinal tasarımlar olarak güncellediğini,davacı şirketlerin … tescil numaralı şişe şeklinde tescil edilen markasındaki şişe herhangi bir renk ve yazı ihtiva etmeyen bir marka olduğunu, müvekkili şirkete ait ve mütecaviz ürün olduğu iddia edilen … ve … Marka marka ürünlerin ambalajlarının davalının sahibi bulunduğu … tescil numaralı şekil marka ile bir benzerliği veya ilgisi bulunmadığını, bu nedenle müvekkile ait … ve … marka ürünlerin mütecaviz ürün olduğu yönündeki iddianın yasal dayanağı bulunmadığını, davalı şirket tarafından …tescil numarası ile tescil edilen renksizve yazısız şişe şeklindeki markadaki şişe resmi müvekkili şirket tarafından daha önce kullanılan … ve … isimli ürünlerin ambalaj şişesine çok az benzerlik göstermekle birlikte bu benzerlik tüketiciyi yanıltacak veya ürünlerin karıştırılmasına neden olacak düzeyde bir benzerlik olmadığını, bu husus yapılacak bilirkişi incelemesi ile sabit olacağını, her iki ürün şişesi müvekkili şirket tarafından çok kısa bir süre kullanılmış olup ürün geliştirme faaliyetleri kapsamında her iki ürünün ve diğer ürünlerinin ambalajı/şişesi güncellendiğini, güncel ürün katalogu incelendiğinde müvekkil şirkete ait ürün ambalaj/şişelerinin davacı yan tarafından tescil edilmiş marka ile bir benzerliğinin bulunmadığı görüleceğini, dosyadaki tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde müvekkil şirketin kullanmış olduğu ambalajların tasarım ve ambalaj yönünden davacı şirketin tescil ettirdiği marka ile benzeşmediğini, ürünlerde kullanılan damla şeklinin hemen hemen tüm markalar tarafından kullanıldığını, anonim hale geldiğini, ayrıca güncelleme nedeniyle müvekkil şirketin kullandığı şişelerin tasarımı değiştiğini, tespit dosyasına konu edilen … ve … isimli ürünlerin ambalaj şişesi güncellendiğini ve şu an itibariyle tespite konu edilen şişeler ile piyasada müvekkil şirket ürünü bulunmadığını, müvekkil şirketin mutad faaliyetleri kapsamında ürettiği ürün ve bu ürünlere ilişkin ambalaj veya şişelerde taklit ürün kullanmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının müvekkillerinin ticari takdim şeklini ve markalarını taklit eder fiilleri … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş no.lu dosyası ile mezkur dosyadan yazılan talimat doğrultusunda … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) …Talimat no.lu dosyası kapsamında yapılan delil tespiti neticesinde teyit edildiğini ve davalı tarafa ait söz konusu kullanımların iltibasa sebebiyet verecek nitelikte olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını, aşağıda benzerlik konusuna tekrar dikkat çekmek amacıyla, davalının ürünleri ile müvekkillinin … ürünleri yan yana gösterildiğini, davalının mütecaviz ürünleri, delil tespit raporundan da teyit edilebileceği üzere; etiketsiz boş şişeler de dahil olmak üzere …, …, … ve … markalı bulaşık deterjanı şişelerinin müvekkilinin … markalı ürünlerinin şişe şekli ile birebir aynı ve etiket tasarımındaki renklerin ve tasarımın yapısının tüketiciler tarafından ayırt edilemeyecek derecede benzerlik gösterdiğini ve böylelikle, etiket görünümü, şişe şekli, renkler ve tüm görünüm ve ticari takdim şekli itibarı ile
müvekkillinin özgün “ŞİŞE ŞEKLİ” markasına tecavüz ettiğini ve haksız rekabete yol açtığını, esasen davalı tarafıncevapdilekçesindemüvekkillinin … sayılı tescili ile ürünler arasındaki benzerliği, “…ürünlerin ambalaj şişesine çok az benzerlik göstermekle birlikte…” şeklinde belirtmek suretiyle bu hususu ikrar ettiğini, dosyada mübrez delil tespit raporunda belirtildiği ve de ekinde yer alan görseller ile davalının web sitesi ve sosyal medya hesaplarından alınan güncel tarihli ekran görüntülerinden görüleceği üzere çok açıktır ki davalının müvekkillerinin markalarını ve ürünlerine ait ticaritakdim şeklini taklit eder fiilleri devam ettiğini, davalı tarafından , …, … ve … markaları ile üretilip satışa sunulan mütecaviz ürünlerinmüvekkillinin … bulaşık deterjanı ürünü ile şişe tasarımı ve etiket dahil tüm ticari takdim şekli ile ayırt edilemeyecek derecede benzerlik teşkil ettiğini ve iltibas yarattığını ve söz konusu kullanımınmüvekkillinin tescilli markaları ve özgün ticari takdim şekli ile tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, dava konusu tescil ve kullanımdaki birden fazla unsur ile müvekkillinin marka ve ürünlerinin taklit edilmesi göze alındığında, davalının seçiminin kasti olduğu şüphesiz olduğunu beyan ederek talepleri doğrultusunda davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle;
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu davayı aydınlatmaktan uzak, subjektif değerlendirmeler içeren bir rapor olup kabulü mümkün olmadığını, müvekkil şirket ve davacı şirket ürünlerinde kullanılan damla şeklinin hemen hemen tüm marka sahipleri tarafından kullanıldığı iddialarını yinelediklerini, aşağıda sunulan görsellerde de görüleceği üzere damla şekli piyasadaki markalar tarafından da kullanıldığını, görsellerdeki markaların bilinirliği malum olduğunu, bu durumunun davacı yanca suimisal olarak iddia edilmesi de pazara hakim olma
yönündeki agresif şirket politikalarının dışa vurumu olduğunu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin yasal dayanağı da bulunmadığını, davacı yanın piyasaya hakim olma çabasının bulunduğu açık olduğunu, dava dilekçelerinde buna yönelik açıklamalarının huzurda görülen davayla direkt ilgisi bulunduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve TPMK kayıtları celp edilmiş olup, Türk Patent Kurumunun 05/12/2019 tarihli yazılarıyla … adına …, …, …, …, …, … ve … adına … sayıyla kayıtlı markalara ilişkin, kullandığı ürün ve hizmet listesini ve tescil belgesindeki bilgilerin aynısını içerir onaylı renkli sicil kayıtları dosya içerisine alınmış olup, markaların geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır.
… 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D.iş dosyası dosya içerisine alınmıştır.
Dosaya sunulan deliller ve belgeler kapsamında dosya Bilirkişi Heyetine tevdi edilmiş alınan 19/04/2021 tarihli raporda özetle; Yapılan karşılaştırmalı incelemede, davalı tarafa ait ve ürünlerinin davacının … nolu tescilli marka şekli ve ürünlerine; üst kısımlarında yer alan yivli kısımların boyutlarının ve dalga kıvrımlarının yerleştiriliş biçimleri, tutma bölgesindeki daralma açısı ve dış hat çizgisinin eğimi, açıları ve oranları, etiketlerinin D şeklinde formları ve etiket üzeri grafiksel öğe yerleşimleri ile üç boyutlu tasarım olarak birbirlerinin ayırt edilemeyecek kadar ayniyet taşıdığının görüldüğünü, davalı firmanın raporda gösterilen beyaz ambalajlı ürünlerinin, tescilli markaya nazaran üç boyutlu tasarım olarak “yenilik” vasfı içermediği, davalı firmanın ürünlerinin incelenmesi neticesinde etiket tasarımı açısından değerlendirildiğinde, davacı firmanın ürünü ile bilinçli tüketici nezdinde karıştırılabilecek derece benzerlik taşıdığı kanaatine varıldığını, yenilik sıfatına haiz olmayan, diğer bir ifadeyle “aynısı” veya “benzeri” olan ihtilaflı tasarımlar, “ayırt edici” niteliğe sahip değillerdir ve bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimlerin belirgin bir farklılık arz etmediğini,
davalının raporda resimler ile gösterilen, bilirkişilerce tespit edilen ve raporun 8. ve 9. sayfalarında gösterilen “icefresh” ibareli kırmızı, yeşil ve sarı renkli içeriği görünen, şeffaf ambalajlı ve boyut olarak daha küçük, yivli kısmın farklılaştığı ürünler bakımından ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali doğurmayacak kadar farklılaştığı, davacının ambalaj markasına tecavüz oluşturacak kadar benzer olmadığı kanaatine varıldığını, davalının dosyada internet üzerinden yapılan tespitlerde anlaşılacağı üzere, davacının fairy ambalaj markasına benzer nitelikte, boyutta ve şekilde davalıya ait 3 farklı etiketle tasarlanmış, ambalajları birebir aynı olan satışa sunulmuş ürünlere rastlandığını, bu nedenle bahsi geçen 3 adet ürün yönünden davalının tescilli ambalaj markasına, herhangi bir teknik zorunluluktan kaynaklanmamasına rağmen beyaz renk, kırmızı kapaklar, 5 adet yivli (girintili çıkıntılı) yüzeyi ki bu en çok belirgin özelliktir, insan omzu şeklinde üst gövde tasarımı, yine … etiketli üründeki yeşil damlanın aynı yerde kullanılışı kırmızı etiken üzerindeki şerit ile aynı özellikleri muhteva ettiğinden, ortalama tüketici nezdinde markasal karıştırma, yanılma yaratacak düzeyde benzerlik bulunduğu tespit edildiğini, bu nedenle davalıya ait raporda gösterilen 3 ürün yönünden, davacının tescilli ambalaj (şekil) marka hakkına benzerlikten ve karıştırılma ihtimalinden doğan tecavüzün mevcut olduğu kanaatine varıldığını, her ne kadar bulaşık deterjanı ürünlerinde ambalajın boğum, kapağın tepede olması gibi bazı teknik yönlerden benzer olması gerekse de, ürün ambalajını geliştirmede teknik zorunluluktan kaynaklanmayan birden çok tüketici nezdinde karıştırma ihtimali yaratacak benzerlik söz konusu olduğunu, davalıya ait beyaz şişeli üç ürün ile TTK. hükümleri gereği rekabeti bozacak ve tüketiciyi yanıltacak düzeyde haksız rekabet yaratıldığını, tüketici gözüyle bakıldığında ürün etiketi üzerindeki yazılar ve markalar tamamen farklıdır, davalının ürün etiketindeki “…”, “…” ibaresi ile davacının “…” ambalaj markası olarak işitsel, görsel ve kavramasal olarak tamamen farklı olup, görsel olarak da ürünler karşılaştırıldığına boğum haricinde bir benzerlik göstermediğini, bu nedenle tüketici nezdinde ilk bakışta davacının ürünleriyle karıştırma ihtimali yaratacak nitelikte bir benzerliğin mevcut olmadığı, TTK. hükümlerine göre haksız rekabet yaratılmadığı kanaatine varıldığını, sonuç olarak; … uzantılı alan adının sorgulanması sonucu; söz konusu alan adının 20.05.2014 tarihinde oluşturulduğu, alan adının yer ve erişim sağlayıcısının “… Bilişim Teknolojileri”, kayıt edenin “… A.Ş.” ve alan adını tescil / kayıt ettiren (sahiplik) bilgisinin gizlenmiş olduğu bilgisine ulaşıldığı, … internet sitesinin “kurumsal” ve “iletişim” sekmelerinde … adresinde mukim … isimli firma adının geçtiği gözlendiği, … uzantılı web sitesinde ve farklı sosyal paylaşım ağlarında dava konusu edilen ve üzerinde “…” ve “….” adlı marka adlarının geçtiği ürünlere ait görsellere yer verildiği, işbu ürünlerin yukarıda anılan URL adreslerinde tanıtımları yapıldığı tespit edildiği, … tescil no’lu markanın şekil markası olarak tescil edilmesi nedeniyle davalının beyaz şişeli “…” ve “…” ibareli ürünlerinin ürün dış yüzeyinin ve üç boyutları formlarının benzerliği ve etiket tasarımlarındaki benzer öğeler sebebiyle salt tüketici tarafından davacı ürünlerinden ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davacının markasına tecavüz oluşturduğu ve haksız rekabet yarattığı, davacının … tescil no’lu şekil markası ile davalının tespit edilen şeffaf şişe ambalajlı, içinde yeşil, sarı ve kırmızı renkli deterjan ihtiva eden, “…” ibareli ürünleri tescilli ambalajla farklı olarak algılanacağından, markaya tecavüz ve haksız rekabet yaratmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin 10/05/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkememiz 21/06/2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin duruşmalı olarak değerlendirilmesine karar verilmiş olup; mahkememiz dosyasının 17/09/2021 tarihli duruşmasında ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmiş olduğu anlaşılmakla Mahkememiz 20/09/2021 tarihli Ara Kararı ile “
1-Davacının tedbir talebinin Kısmen Kabulü ile takdiren 50.000-TL teminat yatırıldığında davalı tarafça … ve … markaları ile piyasaya sunmuş olduğu ve davacının şekil markası ile iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen beyaz şişe ve bunun şeffaf dahil olmak üzere farklı versiyonlarının üretim ve satışının durdurulmasına, davalı uhtesinde olmak kaydıyla bu ürünlere el konularak bu aşamada masrafları davacıya ait olmak üzere yeddiemine tevdiine, 19/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun infazda dikkate alınmasına ve karara eklenmesine, 2-Fazlaya ilişkin tedbir taleplerinin REDDİNE,” karar verilmiştir.
İş bu dava markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
Markaya Tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde tutulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımın tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırılmasına sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Somut olaya dönüldüğünde ; alınan raporlardaki değerlendirmelerde ” dava konusu edilen ve üzerinde “…” ve “…” adlı marka adlarının geçtiği ürünlere ait görsellere yer verildiği, işbu ürünlerin tanıtımları yapıldığı tespit edildiği, … tescil no’lu markanın şekil markası olarak tescil edilmesi nedeniyle davalının beyaz şişeli “…” ve “…” ibareli ürünlerinin ürün dış yüzeyinin ve üç boyutları formlarının benzerliği ve etiket tasarımlarındaki benzer öğeler sebebiyle salt tüketici tarafından davacı ürünlerinden ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu” tespit edilmiş olmakla davalıya ait bu ürünler yönünden markaya tecavüz şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşılmış bu ürünler yönünden markaya tecavüze dayalı taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiş, yine her ne kadar şeffaf şişe yönünden aksi değerlendirmelerde bulunulmuş ise de ŞEKİL MARKASINI BARINDIRAN -DALGALI VE GİRİNTİLİ ÇIKINTILI YİVLİ KISMI BARINDIRAN ŞEFFAF ŞİŞELER YÖNÜNDEN, ŞEKİL OLARAK AYRIŞANLAR HARİÇ OLMAK ÜZERE- kullanımların şişenin şeffaf olması ve içinde yeşil, sarı ve kırmızı renkli deterjan ihtiva eden, ürünlerin farklı olarak algılanacağı değerlendirmelerinin yerinde olmadığı, şeffaf olmasının iltibası ortadan kaldırmayacağı kanaatiyle şeffaf şişe yönünden de talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, fazlaya ilişkin talepler reddolunmuştur.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; yukarıda izahı yapılan raporundaki değerlendirmeler dikkate alındığında davalıların izahı yapılan kullanımlarının izahı yapılan TTK md. 54 ve TTK md. 55/l-a (4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, yine davacının haksız rekabete dayalı taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tespit dosyasına, sunulan bilirkişi heyet raporu ve sunulu tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı müvekkillerinin ayrıca (ŞEKİL) ibareli … tescil numaralı markanın, … markası adı altında piyasaya sunulduğu, ürün üzerinde dalga figürleri bulunan ve silueti omuzu andıran belirli bir şekle sahip beyaz veya gri renkli şişelerde pazarlandığını,
davalı şirketin …, …, … ve … markaları ile üretip satışa sunduğu bulaşık deterjanı ürünlerinin piyasaya sunuluş şekli, şişe tasarımı, etiket ve dizayn özellikleri itibariyle müvekkilinin … ürününü birebir taklit ettiğini, müvekkilinin faaliyetleri ve iş mahsulleri ile iltibas yarattığını, bu surette haksız rekabette ve markaya tecavüzde bulunduğunu iddia etmiş ise de sunulan deliller kapsamında yapılan incelemede davalı tarafın … ve … markaları ile piyasaya sunmuş olduğu ve davacının şekil markası ile iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen beyaz şişe ve bunun şeffaf dahil olmak üzere farklı versiyonlarının davacıya ait şekil markası ile iltibas oluşturduğu, diğer marka ürünler yönünden iddiayı ispata yarar delil sunulmadığı anlaşılmakla davalı tarafın … ve … markalı ürünleri yönünden davanın kısmen kabulüne Davalı kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına ve hükmün ilanına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davalı kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA,
-Bu kapsamda davalı tarafın … ve … markaları ile piyasaya sunmuş olduğu ve davacının şekil markası ile iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen beyaz şişe ve bunun şeffaf dahil olmak üzere farklı versiyonlarının üretim ve satışının durdurulmasına, reklam ve tanıtımının önlenmesine, bunların üretimine yarayan – başkaca üretimde kullanılamayan- kalıp, etiket, koli, ambalaj, katalog vs her türlü ambalaj ve tanıtım vasıtasının davalı uhtesinde olmak kaydıyla el konularak bu aşamada masrafları davacıya ait olmak üzere yeddiemine tevdiine, 19/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun infazda dikkate alınmasına ve karara eklenmesine,
-Yine davalı tarafın … ve … markaları ile piyasaya sunmuş olduğu ve davacının şekil markası ile iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen beyaz şişe ve bunun şeffaf dahil olmak üzere farklı versiyonlarına ait görsellerin davalıya ait internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından kaldırılması için 2 haftalık kesin süre verilmesine (URL adreslerine erişim engelleme sağlanamaması sebebiyle) aksi takdirde ilgili sitelere (… ve davalı … kimyaya ait …, …, … gibi sosyal medya ve paylaşım siteleri) erişimin tümden engellenmesine, 19/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun infazda dikkate alınmasına ve karara eklenmesine, Fazlaya ilişkin tedbir taleplerinin REDDİNE,
2-Davalının tedbire itirazlarının reddine, tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
3-Hükmün karar kesinleştiğinde masrafları davalılara ait olmak üzere tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir defaya mahsus ilanına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan: 4.857,50 TL bilirkişi + posta giderinden kabul oranına göre hesaplanan 2.428,75 TL ve 174,00 TL harç (peşin+başvuru+vh) olmak üzere toplam 2.602,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul olunan markaya tecavüz ve haksız rekabet talebine ilişkin hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red olunan markaya tecavüz ve haksız rekabet talebine ilişkin hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸