Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/364 E. 2022/94 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/364 Esas
KARAR NO : 2022/94

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … hakkında … 35.İcra Müdürlüğü… E.sayılı dosyası ile 01.08.2008 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi ve faturalardan kaynaklanan 6.767,69-TL. alacağın tahsiline ilişkin olarak 21.02.2019 tarihinde ilamsız takip başlattıklarını, borçlunun 01.03.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, işlemiş faize, faiz oranlarına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini, 26.06.2019 tarihli ‘’Hukuki Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı’nda görüleceği üzere borçlu/davalı ile anlaşma sağlanamadığını ve davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, taraflar arasında imzalanan 01.08.2008 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi kapsamında Meslek Birlikleri ile TÜROFED arasında imzalanan 26.06.2008 tarihli TAAHHÜTNAME gereği, işbu sözleşmede belirtilen işletme kapsamındaki tüm tesisin umuma açık mahallerinde ve servis aracı olarak kullanılan motorlu kara taşıtlarında yapılan doğrudan/dolaylı müzik yayınları karşılığı olarak, Lisans Alan davalı tarafından 01.01.2009 (saat 09.00) tarihine kadarki süreç için meslek birliklerine ödenmesi gereken mali hak bedelinin toplam 7.251,75 TL olarak belirlendiğini, Sözleşmenin süresi ve feshi maddesine göre sözleşmenin uzayarak devam ettiğini, Sözleşmenin ‘’MALİ ŞARTLAR’’ başlıklı 7.maddesinin 2.bendi uyarınca ‘’Lisans alan 01.01.2009 tarihi saat 09.00’a kadarki süreç için meslek birliklerine ödemeyi taahhüt ettiği mali hak bedelini …15.07.2008 tarihinde nakden ve defaten ödeyecektir.’’ hükmünün bulunduğunu, söz konusu düzenlemeler gereği sözleşmenin yenilendiği dönemler için borçlu-davalı tarafından müvekkili …’ye ödemesi gereken mali hak bedellerinin faturalarda gösterildiğini, 19.09.2016 tarihli 339802 No’lu 4.294,22-TL. bedelli fatura olmak üzere davalıdan toplam 6.767,69-TL. asıl alacaklarının bulunduğunu, asıl alacağa ek olarak %2 gecikme faizi işletildiğini, icra takip talebinde hesaplandığı üzere 2.473,47-TL. işlemiş faiz alacaklarının bulunduğunu, davalının işlemiş faiz alacağına itirazını kabul etmediklerini, davalının gerek sözleşmenin imzalandığı dönemde gerekse faturaları tebliğ aldığında, faturalarla ve mali hak bedelleriyle ilgili hiçbir itirazda bulunmadığını, faturalardan ve sözleşmeden gayet haberdar olduğunu, itirazının kötü niyetli olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, arz ve izah edilen sebepler uyarınca itirazın iptali ile takibin devamını, müvekkili lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesini, dava masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Takibe dayanak faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, MSG yetkililerinin faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini kabul ederek 2016 yılı telif
hakkı olan 4.294,22-TL nin ödenmesi durumunda takipten vazgeçileceğini beyan ettiklerini, takip başladıktan sonra 27.02.1019 tarihinde 4.294,22-TL bedelli faturanın … firması ile müvekkili şirkete gönderildiğini, … yetkilisinin sözlü beyanı ve gönderilen fatura üzerine 01.03.2019 tarihinde 2016 yılı telif hakkı bedeli olan 4.294,22-TL nin dilekçedeki dekonttan da anlaşılacağı üzere ödendiğini, 2016 yılı telif hakkı alacağına ilişkin faturanın müvekkili şirkete zamanında usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, muaccel hale gelmemiş alacak için müvekkili şirketten faiz talep edilmiş olmasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu ve taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafın kendisine tebliğ edilen faturalarını yıllardır gününü geçirmeden ödediğini ve ödemeye de devam ettiğini, kusurun davacı tarafta olduğunu, müvekkili şirketin basiretli iş adamı gibi davrandığını, üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, usul ve yasalara aykırı hukuki mesnetten yoksun davanın reddini, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve belgeler toplanmış … 35. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası Mahkememiz dosyası içerisine alınmış olup, davacı … tarafından davalı … AŞ.’e 4.294,22-TL lisans Bedeli, 2.473,47 -TL işlemiş faiz, 609,09-TL Vekalet Ücreti, 358,73-TL Harç ve 25,85-TL masraf olmak üzere toplam 7.731,36-TL + 2,86-TL Günlük Faiz olmak üzere takip başlatılmıştır. Davalı vekilince 01/03/2019 tarihli borca itiraz dilekçesi ve … 35. İcra Dairesinin 04/03/2019 tarihli Tensip Zaptı ile takip durdurulmuştur.
Dosyaya sunulan deliller ve belgeler incelenerek Mahkememiz 30/09/2021 tarihli duruşmasında “…Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davalının yapmış olduğu ödeme sonrası dava tarihi itibariyle bakiye borç durumu değerlendirilerek rapor tanziminin istenmesine…” karar verilmiş alınan Bilirkişi Raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre 2016 Temmuz ve Ağustos aylarında yapılması gereken 2016 yılı mali hak bedeline ilişkin olarak 19.09.2016 tarihinde davacı tarafından kesilen faturanın ve işlemiş faizin tahsili için 13.02.2019 tarihinde … 35. İcra Müdürlüğü’nde … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 01.03.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile davalı vekili tarafından 25.02.2019 tarihinde ödeme emrini tebellüğ ettiklerini beyan edildiğini ve 01.03.2019 tarihinde davalı tarafından fatura bedeli olan tutar ödendiğini, İcra takip tarihi itibariyle davacının 4.294,22-TL. asıl alacak 2.476,29-TL. işlemiş faiz alacağı mevcut olduğunu, İcra takip tarihinden sonra davalı tarafından yapılan fatura bedeline karşılık gelen 4.294,22-TL. ödeme sonrasında davacının 2.476,29-TL. işlemiş faiz alacak bakiyesinin mevcut olduğunun görüldüğünü, İcra takibine konu edilen faiz miktarının sözleşme hükümlerine uygun olduğu kanısına varıldığını, sonuç olarak; Davacının tutulması zorunlu ticari defterlerinin, TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, takdir Sayın mahkemeye ait olmak üzere defterlerin sahipleri lehine takdiri delil niteliğine haiz olduğu, davalının, dava konusu olan fatura haricinde yapması gereken bütün ödemeleri yapmış olduğu, davalı ve davacı arasında yapılan sözleşmeye göre 2016 yılı mali hak bedeli olan 4.294,22-TL. nin sözleşme hükümlerine göre ödenmesi gereken tarihlerde ödenmediği, icra takip tarihinden sonra asıl alacak bedeline karşılık yapılan ödemenin düşülmesinden sonra davacının dava tarihi itibariyle 2.476,29TL. işlemiş faiz alacağının mevcut olduğu, icra takibine konu edilen faiz miktarının sözleşme hükümlerine uygun olduğu görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Davalı vekilince sunulan Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; Her ne kadar dava dilekçesinde faturalar müvekkil şirket tarafından tebliğ alındığından herhangi bir itirazda bulunulmadığı beyan edilmiş ise de bu beyanların gerçek dışı olduğunu, yukarıda açıklandığı üzere 2016 yılı telif hakkı alacağına ilişkin fatura müvekkili şirkete zamanında usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, 2016 yılına ilişkin 4.294,22-TL bedelli fatura takip başlatıldıktan sonra 27.02.2019 tarihinde … kargo firması ile Müvekkil Şirkete gönderildiğini, hal böyle iken muaccel hale gelmemiş alacak için faiz alacağı hesaplanmış olmasının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, müvekkil Şirketin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafın kendisine tebliğ edilen faturalarını yıllardır gününü geçirmeden ödediğini ve ödemeye de devam ettiğini, 2016 yılına ilişkin faturanın Müvekkil Şirkete zamanında usulüne uygun biçimde gönderilmemesinde kusurun tamamen Davacı da olduğunu, müvekkil şirketin basiretli iş adamı gibi davrandığını üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, getirmeye de devam ettiğini, Müvekkili Şirketin bir otel işletmesi olup binlerce firmayla çalıştığını, şimdiye kadar yapılan iş / alınan mal karşılığı fatura Müvekkili Şirkete tebliğ edilmeden tahsilat talebinde bulunan herhangi bir işletme karşılarına çıkmadığını, 30.11.2021 tarihli bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olan hesaplamaların usul ve yasaya da açıkça aykırı olması nedeni ile raporun bu haliyle hükme esas alınmamasını, itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmak üzere dosyanın yeniden bilirkşiye tevdiine karar verilmesini, davanın reddini, yargılama gideri vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen lisans sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kişinin iyi niyet iddiasında bulunamayacağına da şüphe yoktur (TMK. m. 2).
Rapordaki tespitlerde; “Fatura tarihleri ve ödeme tarihleri incelendiğinde genelde fatura tarihinden sonra 1 aylık süre içerisinde ödemelerin yapıldığı görülmüştür. Sözleşme şartlarına göre mali hak bedeline ilişkin ödemelerin Temmuz ayının 15. Günü ile Ağustos ayının 31. Gününde iki taksit olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı, buna karşılık ödemelerin belirlenen tarihler dışında ancak defaten yapıldığı görülmüştür. Davacı tarafın delil olarak sunduğu 21.09.2016-05.10.2016 ve 15.10.2016 tarihli 3 adet … Gönderi İade Edildi evrağı rapor ekinde dosyaya sunulmuştur.” tespit ve değerlendirmelerinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 01.08.2008 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi imzalandığı, davacı kayıtları incelendiğinde davalının düzenli olarak fatura tarihinden sonra 1 aylık süre içerisinde ödemlerini yaptığı, takibe konu faturanın ise takip öncesi davalıya tebliğ edilmediği gibi, takip sonrası fatura tebliği ile anapara ödemesinin gerçekleştiği, davalı mali kayıtlarından da anlaşılacağı üzere takibe konu fatura sonrası döneme ilişkin de davalı düzenli ödemelerini sürdürdüğü, her ne kadar sözleşme hükümleri gereği fatura tebliği gerek değil ise de karşı tarafta oluşturduğu teamül dikkate alındığında davacının -dönem atlamak suretiyle tahsil ettiği ödemelere rağmen- fatura göndermeksizin doğrudan takibe konu ettiği fatura yönünden kötü niyetli olarak takibin başlatıldığı, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği hukuken korunmayacağı kaldı ki davalının tebliğ sonrası yapmış olduğu ödeme dikkate alındığında itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği (esasen ana para yönünden dava konusuz kalmış olmakla) anlaşılmakla kötü niyetli açılan davanın reddi yönünde miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 200,80 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan 6.767,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸