Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/350 E. 2021/176 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/350
KARAR NO 2021/176

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:14/07/2017
KARAR TARİHİ:08/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili…. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili …’nın yazmış olduğu esere ait iletim haklarının davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’ye devrettiğini, buna ilişkin müvekkili ile davalı şirket arasında 07/01/2013 tarihli “Mali Hakların Devrine İlişkin Sözleşme” imzalandığını, ayrıca müvekkili ile davalı şirket arasında protokol yapıldığını, eserin radyo dinletisi, televizyon izletisi veya dizisi olarak yayınlanmasında ve sinema filmi olarak çoğaltılması ve yayılmasında %75’ini yazara ödeyeceğini, … adlı dizi filmin dört bölüm halinde …’te …’nin birinci kanalında yayınlandığını ancak davalı şirketin sözleşme gereği ödemesi gereken alacağı müvekkiline ödemediğini, müvekkilinin alacağının ödenmesi amacıyla …. Noterliği’nin 13/06/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, davalı şirketin ihtarnameyi tebliğ aldığını ve cevap verdiğini, davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacağı konusunda şüphe bulunmadığını, protokol metninde anlatılmak istenenin davalı şirketin belirttiği gibi olmadığını, kendi çıkarlarına göre yorumladıklarını, yapımcı şirket ile davalı şirket arasındaki alacak verecek ilişkisinin müvekkilini bağlamadığını, yazılı olarak yapılan ve imza altına alınmış olan protokole yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, protokolün bir bütün olarak incelenmesi gerektiğini, davalı şirketin müvekkiline ödeme yapmayarak müvekkilini mağdur ettiğinin sabit olduğunu, haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, yapılan itiraz nedeniyle borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili…. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 07/01/2013 tarihinde, davacıya ait ”…” isimli eserin umuma iletim haklarının müvekkiline devredilmesini düzenleyen “Mali Hakların Devrine İlişkin Sözleşme”sinin akledildiğini, bu sözleşmeye istinaden bir porotokol imzalandığını, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davaların Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri’ nin görev alanına girdiğini, davacının protokol uyarınca davacıya ait eserin yayımlanmasından sonra müvekkilinin elde edeceği bedelin %75’inin tahsilini talep ettiğini, davacı tarafından ileri sürülen bu iddiaların tamamının haksız, mesnetsiz ve zorlama bir muhteviyata sahip olduğunu, müvekkilinin davacıya bu bedeli ödeyeceğinin açıkça ortada olduğunu, protokolde adı geçen dava dışı yapımcı şirket… Ltd. Şti aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla taraflarınca icra takibi başlatıldığını, bu takip ile adı geçen şirket ile ilgili yapılan mal varlığı sorgulamalarının olumsuz çıktığını, müvekkilinin davacıya karşı hiçbir borcu ve ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının huzurdaki dava ile zorlama bir yorumla hukuki kılıfa uydurmaya çalışarak, müvekkilinden alacağı olduğunu iddia ettiğini, fakat somut olay bakımından müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcunun olmadığının açık olduğunu, kötü niyetle ve haklı sebep yaratma girişimiyle hareket eden davacının bu eyleminin hukuk düzeni tarafından himaye edilmemesi ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sırasına kaydolunmuş olup, 26/09/2019 tarih ve … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilmekle iş bu esasa kaydolunmuştur.
Dosyada davacı tarafça bildirilen tüm deliller toplanmış, icra müdürlüğü dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhine 05/07/2017 tarihinde 50.769,86 TL asıl alacak+faiz yönünden ilamsız takip başlattığı, davalının 11/07/2017 tarihli süresi içerinde sunmuş olduğu dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan raporda bilirkişinin, davalının 2016 yılına ait tutulması zorunlu ticari defterlerinin, TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin sahipleri lehine takdiri delil niteliğine haiz olduğu, davalının 2016 yılı kayıtlarına göre üçüncü kişi konumunda olan … Limited Şirketinden fatura bedelini tahsil etmediği, KDV dahil 70.800 TL fatura bedelini şüpheli alacak statüsünde kayıtlarında takip ettiği, davacının takip tarihi itibariyle talep edeceği asıl ücret 45.000 TL, faiz tutarının 5.769,86 TL, takip tarihi itibariyle toplam talep edebileceği miktarın 50.769,86 TL olabileceği, hususunda tespit ve görüşünü bildirdiği anlaşılmıştır.
İş bu dava davacı tarafından davalı şirket aleyhinde alacağın tahsiline ilişkin yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
Taraflar arasında 07/01/2013 tarihindeki Mali Hakların Devrine İlişkin Sözleşmenin 4.2.6.maddesine göre davalının devraldığı haklara ilişkin üçüncü şahıslarla yapacağı lisans ve devir sözleşmelerinden elde edeceği gelirin yazara ödenecek oranı; “Eserin radyo dinletisi, televizyon izletisi veya dizisi olarak yayınlanmasında ve sinema filmi olarak çoğaltılması ve yayılmasında %75’i olarak imza altına alındığı görülmüştür.
Tarafların 02/09/2014 tarihinde imza altına aldıkları protokolde, davacının “…” isimli eserinden yapılacak olan dizi film için yapımcı tarafından yayıncıya bölüm başına 15.000 TL + KDV ödeneceği, ödemenin her bir bölümün yayın kasetinin yayıncı kuruluşa tesliminden itibaren en geç 45 gün içinde yayıncıya yapılacağı, yapımcının … San. Tic. AŞ’ye yapacağı ödemeler doğrultusunda yazara ilgili ödemenin aktarılacağı hükümlerinin bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında 07/01/2013 tarihinde imzalanan sözleşme ve 02/09/2014 tarihinde imzalanan protokolün konusunu oluşturan “…” isimli eserden uyarlanan “…” isimli … bölümden oluşan dizinin … kanalında … 2016 tarih aralığında yayınlandığı görülmüştür.
Yine mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalı şirketin 02/02/2016 tarihinde … numaralı e-arşiv faturası ile dava dışı yapımcı şirket … Şirketine protokolde belirlenen ücrete uygun olarak 60.000 TL+KDV fatura kestiği, bu faturanın 02/02/2016 tarih … yevmiye numarası ile kayıtlara işlendiği, … Şirketinin 120.30.218 cari hesap kodu ile takip edildiği, fatura bedelinin tahsil edilmediği ve 120 alıcılar hesabında takip edilen firmanın 23/05/2016 tarihinde … yevmiye numarası ile 128 şüpheli alacaklar hesabına aktarıldığı, Protokol şartlarının gerçekleştiğinin kabul edilmesi halinde davacının talep edeceği ücret tutarının 60.000x%75=45.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 07/01/2013 tarihindeki Mali Hakların Devrine İlişkin Sözleşmenin yapıldığı ve davalının devraldığı haklara ilişkin üçüncü şahıslarla yapacağı lisans ve devir sözleşmelerinden elde edeceği gelirin yazara ödenecek oranı; “Eserin radyo dinletisi, televizyon izletisi veya dizisi olarak yayınlanmasında ve sinema filmi olarak çoğaltılması ve yayılmasında %75’i olduğu noktasında bir ihtilaf bulunmadığı gibi yine 02/09/2014 tarihinde imza altına aldıkları protokole ilişkin de bir ihtilafın bulunmadığı, davacının protokol gereği alacağını alamaması üzerine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itirazda bulunulduğu ve yine davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, her ne kadar davalı protokol gereği dava dışı yapımcı şirket… Ltd. Şti den eserin yayınlanmasından kaynaklı olarak ödeme almadıkları ve protokol gereği “yapımcının … San. Tic. AŞ’ye yapacağı ödemeler doğrultusunda yazara ilgili ödemenin aktarılacağı” hükmü gereği davacıya herhangi bir ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığı savunulmuş ise de tarafların ikrarında olan protokol gereği ödemenin her bir bölümün yayın kasetinin yayıncı kuruluşa tesliminden itibaren en geç 45 gün içinde yayıncıya yapılacağı nın kararlaştırıldığı, davalının bu hükmü kabul etmekle dava dışı şirketin fiilini taahhüt ettiğinin kabulünün gerektiği gibi belirlenen bu kesin vade kapsamında -bu süre içerisinde- alınan ücretin aktarılması gerektiği, yoksa davalının tahsilat yapması halinde ücretin aktarılacağının kabul edilmesinin kesin vadeyi anlamsız kılacağı, davalının bu hüküm gereği basiretli tacir olarak alacağın gerekli takibini yapma yükümlü olduğu gibi belirlenen 45 günlük vade tarihi itibarı ile derhal alacağı tahsiline yönelmesi gerekirken yayıncı firma adına başlattığı takipte bu süreye riayet edilmediği (02/02/2016 tarihinde alacak kayıtlara işlenmesine rağmen yaklaşık 3 ay sonra şüpheli alacaklar hesabına işlenmiştir.) gözetildiğinde de bu savunmanın dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, sözleşme ve protokol gereği 45.000 TL’lik asıl alacaktan sorumlu olduğu, davacının faiz talebi yönünden ise ödeme emrinin tebliği itibarı ile (ödeme emrinin tebliği ve yasal ödeme süresi dikkate alındığında 17/07/2017 tarihi baz alınmıştır.) faiz şartlarının oluşacağının kabulünün gerektiği, dolayısıyla takipte talep edilen faiz talebinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmış olup, davanın kısmen kabulü ile itirazın asıl alacak yönünden kısmen iptaline, alacağın likit olduğu davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğuna kanaat getirilmekle asıl alacak miktarının %20’si oranında inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan KISMEN İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 45.000,00 TL asıl alacağın 17/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının ( 45.000,00 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.073,95 TL karar harcından peşin yatırılan 613,18 TL’nin mahsubu ile kalan 2.460,77 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.769,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 241,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.241,00 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 1.099,96 TL ve 644,58 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.744,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …

Hakim …