Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/33 E. 2019/207 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/33
KARAR NO : 2019/207

DAVA : FSEK-İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/06/2015
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…” ve “… ” markalarının 2/3 hissesinin müvekkillerine ait olduğunu, sektörde bu markaların kalite ve güveni temsil ettiğini, tanındığını, davalının izinsiz marka kullanımı nedeniyle 2008 yılında açılan dava sonucunda … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … sayılı kararı ile, davalının eyleminden dolayı ödemesi gereken yıllık lisans bedelinin 36.000 TL, bundan müvekkillerine düşen payın 24.000 TL olduğunun tespit edildiğini ve 12.952,47 TL tazminata hükmedildiğini, bu hükmün kesinleştiğini, bu kez kesinleşen kararda belirtilen lisans bedeline göre bakiye 11.047 TL’nin tahsili için davalı hakkında … 37. İcra Dairesi aracılığıyla icra takibi yaptıklarını, ancak davalı tarafın hukuka aykırı ve haksız olarak takibe itiraz ettiklerini, bu nedenle icra takibinin durduğunu iddia ederek, itirazın iptalini, takibin devamını ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının … 4. FSHHM’deki … esas sayılı dava sırasında, 12/05/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile, davacının maddi tazminat talebini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmadan arttırdığını ve 12.952,47 TL talep ettiğini, böylece kalan miktardan feragat etmiş olduğunu, aradan 4 yıl geçtikten sonra bakiye tutar için icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını, kalan miktar yönünden davacı tarafın önceki kararı temyiz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, mahkememizin 2008/152 esas, 2011/246 karar sayılı önceki kararı ile hükmolunan marka hakkı ihlali ve kararda belirtilen yıllık lisans bedeli nedeniyle, davacıların markadaki payına düşen bedelden bakiye kalan 11.047 TL’yi talep edip edemeyeceklerine ilişkindir.
… 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin anılan … tarih ve … esas, … karar sayılı önceki kararı … markası ile … markaları üzerinde davacıların 2/3 oranında marka hak sahipliği ve davalı tarafın izinsiz marka kullanımının davacıların marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bunun önlenmesine ve taleple bağlı kalınarak maddi tazminata, manevi tazminata, hükmün ilanına ilişkin olduğu, verilen kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinde davacı tarafın talep edebileceği yıllık lisans ücretinin 36.000 TL olduğu ve davacıların 2/3 oranındaki hak sahipliği nedeniyle ancak taleple bağlı kalınarak 12.952,47 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin hükmün yer aldığı, lisans miktarının ve davacıların marka hakkı paylarına ilişkin tespit hükmü içeren bu hüküm Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24/04/2013 tarih ve 2012/4235 esas, 2013/8044 karar sayılı onama kararı ile onanmış, Yüksek Daire’nin 12/11/2013 tarih, 2013/14433 esas, 2013/20276 karar sayılı kararı ile de karar düzeltme talebi reddedilmiş ve böylece gerek marka hakkı ihlali gerekse bu ihlal nedeniyle davacıların marka sahipliğine göre talep edebilecekleri yıllık lisans bedeli rakamı 24.000 TL olarak kesin hüküm haline geldiği, 2008/152 esas sayılı davada davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan talebini artırarak 12.952,47 TL talep etmesi, kalan miktardan zımnen feragat olarak kabul edilmemiş olup kesin hükme dayalı alacağın zamanaşımı süresi içerisinde davacı tarafça talep edilmesi mümkün görüldüğünden davalının … 37. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasında yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, icra takibine konu alacağın likit ve belirli olduğu düşünülerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı yanca temyiz edilmiş, Yargıtay 11. HD’nin 17/10/2018 tarihli, 2017/388 esas, 2018/6397 karar sayılı ilamıyla “Davacılarca, marka hakkının tespiti, marka hakkına tecavüzün tespiti, tecavüzün önlenmesi ve yıllık lisans bedelinin tespiti ve tahsili amacı ile 27.08.2008 tarihinde … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde kısmi dava açılmış olup … Esas numarası alan dosyada, maddi tazminat talebi yönünden dava dilekçesinde fazlaya dair haklar saklı tutulmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsilinin talep ve dava edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında 12.05.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de davacılar maddi tazminat taleplerini 2.952,47 TL ıslah ettiklerini beyan etmişlerdir. … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi … Esas … Karar sayılı kararı ile, markaya yapılan tecavüzün tespitine, önlenmesine, 2008 yılı için yıllık lisans bedelinin 38.000,00 TL olduğuna, davacıların miras hisseleri oranında ve taleple bağlı kalınarak 12.952,47 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Mahkemece, kesinleşen … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyada, davacı tarafından 12.05.2011 tarihinde sunulan ıslah dilekçesinde maddi talepler yönünden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğuna dair bir ibare bulunmamakta olup, davacıların fazlaya dair haklarından zımnen feragat ettiği, zımni feragat nedeniyle de ek dava mahiyetindeki iş bu davada fazlaya ilişkin haklarını talep etmelerinin mümkün olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozularak, mahkememize iade edilen dosyada Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada taraf vekilleri aşamalardaki iddia ve savunmalarını tekrar ettiklerini mahkememize bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay ilamı doğrultusunda değerlendirildiğinde; her ne kadar davacılar kesinleşen … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyadaki taleplerine ek olarak iş bu davayı açmış ise de, davacılar tarafından bahse konu dosyaya 12.05.2011 tarihinde sunulan ıslah dilekçesinde maddi talepler yönünden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğuna dair bir ibare bulunmadığı, şu hale göre Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davacıların fazlaya dair haklarından zımnen feragat ettiği, zımni feragat nedeniyle de ek dava mahiyetindeki iş bu davada fazlaya ilişkin haklarını talep etmelerinin mümkün olmadığı anlaşılmakla bozma ilamı ve izahı yapılan sebeplerle davacının davasının reddine karar verilmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 133,46 TL’den 44,40 TL karar harcının düşülmesine, kalanı 89,06 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan, 37,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır