Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/321 E. 2019/434 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/321
KARAR NO : 2019/434

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinin mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydının yapıldığı, davanın 19/10/2019 tarihinde açıldığı, 18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun’un 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmakla dosya ele alındı, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, müvekkil… A.Ş.’nin 2014 yılında … Grup şirketleri ortaklığı ile kurulduğunu, Türkiye’de güneş enerjisi sektöründe hakim, üretici firma olduğunu, …Türkiye’deki 60 yıllık tecrübesiyle,… Group’un, 150 yılı aşkın dünyadaki güneş enerjisi sektöründeki tecrübesi birleştirilerek … A.Ş. Kurulduğunu, müvekkili firmanın güneş enerjisi santrallerine ekipman ürettiğini, kalitesi ile bu sektörde lider konumunu ispatladığını, bilinen ve aranan bir marka haline geldiğini,… tescil numaralı …markasının tüm haklarının müvekkiline ait olduğunu, müvekkiline ait …markasının, müvekkil şirketten izin alınmaksızın ve haber verilmeksizin, www….internet sitesi üzerinden … Ticaret Limited Şirketi yetkilisi… tarafından satışı yapılan güneş enerji panellerinde kullanıldığını, bir takım satış ve üretim faaliyetlerine girişildiğini bu hususu müvekkilinin piyasadan bazı şikayetler gelmesi üzerine tespit ettiğini, Müvekkilin ürettiği güneş panellerinin aralığı 270-275 wp aralığında olmasına rağmen piyasadan 250wp-265wp ile 285wp’lik güneş panellerinden üretim şikayetleri gelmesi sonucunda, müvekkilime www….isimli siteden güneş panellerinin satıldığının, piyasadaki alıcılar tarafından bildirildiğini, bunun üzerine www…. internet sitesi üzerinden …Ticaret Limited Şirketi yetkilisi … hakkında İstanbul … Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosuna 27.05.2019 tarih ve …sayı ile suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkilinin Güneş panellerini sadece kendisiin sattığını, Türkiye’de ikinci bir firma ile bayilik, alt bayilik, lisans sözleşmesi gibi müvekkilin markasını kullanma ve müvekkile ait emtiaları satma yetkisi veren bir anlaşmasının bulunmadığını, ancak davalı firmanın, müvekkili şirketin izni olmaksızın, … markasını, üretip sattığı güneş panellerinde kullandığını, Müvekkili ile gerek davalı şirket, gerek anılan sitenin sahibi … Ticaret Limited Şirketi arasında gerekse de herhangi bir başka şirket, şahıslar arasında bir bayilik, lisans ve distribütörlük gibi müvekkile ait markayı kullanmayı ve müvekkiline ait ürünleri satma hakkı tanıyan herhangi bir sözleşme olmamasına rağmen davalı tarafından müvekkilin markasının kullanıldığını, davalının yapmış olduğu haksız kullanımın, müvekkilinin markasının prestijini zedelediğini ve piyasadaki hakim konumuna zarar verdiğini, müvekkiline ait markanın basıldığı güneş panellerinin düşük kaliteli malzemelerle üretimi sonucu alıcılar tarafından anılan markaya olan güveni azalttığını, marka hakkına tecavüz nedeni ile müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, … isimli markanın davalı tarafından kullanıldığını; müvekkilinin kendi adına tescilli markasını sadece kendisinin kullandığı ve hiçbir bayisinin de mevcut olmadığı gerçekliği karşısında davalının müvekkiline ait markayı kullanmak sureti ile markanın taklit edildiğini beyanla, davalı şirketin müvekkiline ait markaya tecavüzünün önlenmesi ve men’ine, müvekkiline ait tescilli markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, fazlaya ilişkin haklarıı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun “MADDE 20-13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde…yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 19/10/2019 tarihinde açıldığı, ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının “davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle” dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren esas kararla birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.25/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır