Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/32 E. 2021/397 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/32 Esas
KARAR NO : 2021/397

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkillerinin üyesi oldukları …’nin 27.11.2018 tarihinde …., … adresinde gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulun ve Genel Kurulda alınan kararların hukuka, yasaya ve Birliğin temel ilkelerine aykırı olarak gerçekleştirilmesi ve yapılan tüzük değişikliklerinin ve yönerge değişikliklerinin üyelerin gerçek iradelerini yansıtmaması ve hem mevzuata, hem meslek birliği üyelerinin haklarına, hem de hakkaniyete aykırı olması nedenleriyle Olağanüstü Genel Kurul’un ve olağanüstü genel kurulda alınan kararların iptali gerektiğini, olağanüstü genel kurula davet mektubu ile ve üyelere gönderilen elektronik posta ile yapılacak tüzük ve yönerge değişikliklerinin … kurallarına uygun hale getirilmesi amacıyla yapılacakmış gibi ifade edilmiş olmasından kaynaklı olarak başta müvekkillerim olmak üzere tüm birlik üyeleri yanıltıldığını, davalı meslek birliği tarafından ‘Olağanüstü Genel Kurul’una Çağrı’ başlıklı davet mektubu ile toplantı gündeminin 5. Maddesi; “Uluslararası … kurallarına uygun hale getirilen, Meslek Birliğimiz Dokümantasyon ve Dağıtım Yönergesi ile diğer bazı Yönergelerde ve İç Tüzüğümüzde yapılması planlanan değişikliklerin görüşülmesi…” olduğu bildirilmiş olup, müvekkillerim başta olmak üzere davalı meslek birliği üyelerinin büyük çoğunluğunda, yapılacak tüzük ve yönerge değişikliklerinin uluslararası … kurallarına uygun hale getirmekten ibaret olduğu, herhangi bir esaslı değişiklik içermediği kanaati oluştuğunu, bu nedenle yalnızca bir prosedürden ibaret olacağı izlenimi verilerek yapılan olağanüstü genel kurula da katılınmamış ve toplantı 165 asil üye gibi meslek birliğinin %10 u gibi çok az sayıda üye ile yapıldığını, yine aynı şekilde davalı birlik üyelerine gönderilen elektronik posta ile “Değerli … üyeleri, 20 Kasım 2018 Salı günü, çoğunluk sağlanamadığı takdirde 27 Kasım 2018 Salı günü gerçekleştirilecek olan tek gündemli genel kurulumuzda, üyesi bulunduğumuz meslek birlikleri konfederasyonu …’ın mevzuatına uyum amacıyla, yönergelerimizde yapılması gereken değişiklikler oylarınıza sunulacaktır.” denildiğini, bu nedenle yanlış bilgilendirilerek ve hem gündeme aykırı hem de gerçek dışı ve hukuka aykırı olarak yapılan olağanüstü genel kurul kararlarının iptali gerektiğini, nitekim yapılan tüzük ve yönerge değişikliklerinin yalnızca … kurallarına yani uluslararası kurallara uygun hale getirme prosedüründen ibaret olarak gösterilmesinin yanında, … mevzuatına uyum amacıyla yapılacak değişiklikler dışında yapılacak değişikliklere ilişkin inceleme ve değerlendirme yapmak üzere üyelere detaylı bilgi verilmediğini, değişiklik yapılmadan önceki ve değiştirilmiş hallerinin karşılaştırmaları üyelere sunulmadığını, hiçbir şekilde bilgi verilmeksizin ve kaba tabiri ile oldu bittiye getirilerek yapılan olağanüstü genel kurulun, olağanüstü genel kurulda alınan kararların ve yapılan tüzük ve yönerge değişikliklerinin, hukuken kabulü mümkün olmamakta, bu nedenle olağanüstü genel kurulun ve alınan kararların iptalini talep zorunluluğu doğduğunu, bununla birlikte en önemlisi meslek birlikleri konfederasyonu olan … davalı meslek birliği de dahil olmak üzere meslek birlikleri yönergelerine ve tüzüklerine müdahale etme hak ve yetkisi de bulunmadığını, … yalnızca yabancı müzik eseri sahiplerinin bağlı bulunduğu yabancı edisyon şirketleri nedeni ile dağıtım ve dokümantasyon yönergesinde değişiklik yapılarak tüm yabancı meslek birlikleri ile uyumun sağlanmasını talep ettiğini, … ‘ın bahsi geçen yabancı müzik eserlerinin uyumluluk süreci haricinde ne tüzük ne de diğer yönergelerde herhangi bir değişiklik talebi ve önerisi bulunmadığını, bu nedenle yapılan değişikliklerin tamamının davalı meslek birliği üyelerinin iradelerinin yanıltılması, yanlış bilgilendirilmeleri suretiyle gerçekleştirilmiş olmaları nedeni ile iptali gerektiğinin de açık olduğunu, davalı meslek birliğinin toplantı tarihinde toplamda 1438 asil üyesi bulunmasına karşın, tüzük ve yönerge değişiklikleri gibi meslek birliği kurallarını tümüyle değiştiren kararların toplam 165 adet üyenin asaleten katılımı ile yapılmış olması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutağında 165 adet üyenin asaleten katıldığı ve 6 adet üyenin ise vekaleten temsil edildiği toplam 171 üyenin toplantıda hazır olduğu kayda girildiğini, bu hususta davalı Meslek Birliğinin TÜZÜK değişikliğinin ve başta 30 milyon TL lik bir bedelin dağıtımı gibi üyeler için çok önemli bir konuyu da içerir Dağıtım Yönergesi olmak üzere tüm yönergelerin de, … asil üye sayısının neredeyse onda biri gibi bir üye sayısıyla yapılması kötüniyetli olup hem meslek birliğinin hem de üyelerinin haklarına halel getirdiğini, bu nedenle davalı meslek birliği üyelerinin gerçek iradelerini içermeyen kararların da iptali gerektiğini, nitekim davalı meslek birliği üyelerinin büyük bir çoğunluğunun (Müvekkillerim de dahil olmak üzere) olağanüstü genel kurul gündemindeki değişikliklerin … tarafından talep edilmiş zorunlu değişiklikler olduğunu düşünerek genel kurula katılmamış ve mevcut olan az sayıdaki üye ile çok esaslı değişiklik kararları alındığını, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmayan ve tüm üyeleri yanıltmak sureti ile gerçekleştirilmiş hatta çok sayıda üyenin olağanüstü genel kurula katılımını önlemek suretiyle tamamen keyfi şekilde alınmış kararların iptali ile davalı üyelerinin gerçek iradelerini yansıtmayan tüzük ve yönerge değişikliklerinin tedbiren durdurulması gerektiğini, üyelere gönderilen çağrı kağıdında toplantı gündemi tek bir madde ile yazılmış ve üyelerin iradelerini yanıltmak amacıyla detaylandırılmamış hatta yanlış beyan edildiğini, davalı meslek birliği üyelerine gönderilen çağrı kağıdının 5. Maddesinde; “Uluslararası … kurallarına uygun hale getirilen, Meslek Birliğimiz Dokümantasyon ve Dağıtım Yönergesi ile Diğer bazı yönergelerde ve İç Tüzüğümüzde yapılması planlanan değişikliklerin görüşülmesi ve 31 Mart 2018 tarihinde onaylanmış bütçenin gözden geçirilmesi ve oylanması.” şeklinde tek bir maddede toplu olarak gündem konuları belirtilmiş ancak gündem konularının detaylarını teminen herhangi bir açıklama, üyelere bilgilendirme içermediğini, nitekim üyelere gönderilen çağrı kağıdı ve gündem maddesi gerçekte yapılan olağanüstü genel kuruldaki gündem konularını yansıtır şekilde olsa idi ayrı maddeler halinde olması gerektiğini, tek gündem şeklinde belirtilmesinin üyelerin yanıltılması amacı taşımakta olduğunu açıkça gösterdiğini, davalı meslek birliğinin gündemi muğlak olarak belirtmesindeki amacının üyelerin çoğunluğunun olağanüstü genel kurula katılımını engellemek, tüzük ve yönergelerdeki keyfi değişiklikleri … talebi ile yapılmış gibi göstermek sureti ile kabul ettirmek, bütçenin de göstermelik olarak oylanarak yeni bir bütçe kabul ettirmek olduğunu, olağanüstü genel kurulda yapılan değişikliklerin hiç üstünde durulmaksızın ve açıklama yapılmaksızın yalnızca ekrana yansıtılmak suretiyle sunulduğu, toplantıya katılan üyelerin de yanlış yönlendirilerek ve farklarını ve sonuçlarını anlamalarına müsaade etmeyerek oylandığı toplantı tutanağında da açıkça görüldüğünü, olağanüstü genel kurul tutanağında üyelerin oylamasına sunulan değişikliklerin üzerinde hiç durulmadan, yapılan değişikliklere ve bunların sonuçlarına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadan yalnızca ekrana yansıtmak suretiyle kabul edildiğinin görüldüğünü, bütün değişiklikler “. yönergesinde planlanan değişiklikler power point olarak ekrana yansıtılmak suretiyle sunuldu… yönergesi genel kurul onayına sunuldu. yapılan oylama sonucunda oyçokluğu (%…) ile kabul edildi” şeklinde genel bir ibare yer aldığı, tutanaktan da açıkça görüldüğü üzere ne yapılan değişikliklere ne de bunların sonuçlarına olağanüstü genel kurulun hiçbir aşamasında (ne davetinde, ne elektronik posta ile bildirimlerinde, ne toplantıda ne de toplantı tutanağında) yer verilmediği, üyelerin tamamen yanlış ve eksik yönlendirilerek yönerge ve tüzüklerin değiştirildiği de açık olduğunu, yine yapılan oylamalarda oyçokluğu ibaresinden ve bir orandan bahsedilmekte ise de, bu oranın nasıl hesaplandığı, kaç üyenin oy kullandığı, salonda kaç üyenin mevcut olduğuna ilişkin de hiçbir bilgi bulunmadığını, teknik bilim kurulu yönergesi hakkında sunulan önergenin kabulü tamamen usulsüz ve hukuka aykırı olduğunu, toplantı tutanağının 2. sayfasında divan kurulu başkanının söz alarak “Olağanüstü genel kurulda sadece gündemde yazılı hususları konuşacağız. Genel sekreter Barış Şensoy yönergelerin sunumunu yapacak ve yönergeleri tek tek onaya sunacağız.” denmiş, ancak yine tutanağın 14. sayfasında ise yine Divan Kurulu Başkanının söz alarak “Teknik Bilim Kurulu Yönergesi hakkında sunulan önergenin gündeme alınması için %10 oranındaki imza koşulunun sağlandığı görüldü. Teknik Bilim Kurulu içeriğindeki önerge gündeme alınmak üzere onaya sunuldu. Önergenin gündeme alınması kabul edildi.” dendiği ve Divan Kurulunun usuli bir hata yaptığının da görüldüğünü, nitekim önergenin nasıl oylandığı, kaç kişinin oy kullandığı, toplamda kaç oy ile kabul edildiğine ilişkin tutanakta hiçbir bilgi bulunmadığı da ayrıca usuli bir hata olduğunu, yapılan değişikliklerden yalnızca Dağıtım ve Dokümantasyon Yönergesindeki bir hususun …. kurallarına uygun hale getirme amacı taşıdığını, tüzükte ve diğer yönergelerde yapılan değişikliklerin ise … kurallarına uygun hale getirme ile bir ilgisinin olmadığı, tamamen keyfi bazı değişiklikler içerdiği, hatta yapılan değişikliklerin meslek birliği üyelerinin gerçek iradesini taşımaması yanında, hem meslek birliğine hem de üyelerine zarar verdiğini, Tüzük ve yönergelerin olağanüstü genel kurul öncesi ve sonrası versyionlarına tarafımızca ulaşmanın mümkün olmaması nedeniyle, tespit edebildiğimiz değişikliklere ilişkin olarak meslek birliği ve üyelerinin haklarını nasıl ve neden ihlal ettiklerine ilişkin olarak, yeni üye kaydının engellenmesi amacıyla senede beş bin TL gelir elde etmeye ilişkin giriş şartının iki seneye çıkartıldığını, eski tüzük ve yönergelere göre, asil üye olmak için bir sene içerisinde 5.000,00 TL gelir elde etme şartı bulunduğunu, ancak üyelere sanki aynı anlama geliyormuş gibi izah edilmek suretiyle söz konusu şart iki senede 10.000,00 TL gelir elde etme şeklinde değiştirildiğini, bu hususta davalı meslek birliği tarafından ne asil üyelere ne de yararlanan üyelere doğru bir açıklama yapılmadığını ve bu şekilde asil üyelik için iki yıl bekleme şartı koşulduğunu, bu hususta yapılan seçimde davalı meslek birliği üyelerinin gerçek iradesini içermediğini ve iptali gerektiğini, nitekim Türkiye’de hiçbir müzik meslek birliğinde bulunmayan bir şekilde, bu durum yeni üyelere fahiş miktarda kota uygulayarak, yeni nesil başta olmak üzere yeni üye adaylarının meslek birliğine girişini ve diğer meslek birliğinden davalı meslek birliğine transferinin de önünü kesen bir uygulama olduğunu, davalı meslek birliğinin tüzük ve yönerge değişikliklerine gitme sebebi müvekkillerin gelecek genel kurullarda üst kurullara seçilmesini engellemek amacı ile müvekkillerin yasal haklarının önüne geçme çabası içerdiğini, alınan bilgiye göre yeni tüzük ve yönergelerde ayrıca müvekkillerin üst kurullara seçilmesini önlemek amacı ile maddeler eklendiği, buna göre müvekkillerin eser sahibi olmalarının yanısıra aynı zamanda müzik yapım firmalarında ortak ve/veya yetkili olmaları nedeniyle tekrar üst kurullara aday olmalarını ve seçilmelerini önlemek amacı ile bu maddenin eklendiği de anlaşıldığını, Meslek birlikleri üyelerinin haklarını korumak amacı ile kanun doğrultusunda Bakanlar Kurulunun onayı ile kurulmuş tüzel kişilik olmasına karşın, huzurdaki dava konusu olağanüstü genel kurul ile üyelerinden bir veya birkaçının şahsına yönelik olarak ve üyelerinin haklarına zarar vermek amacı ile hareket etmesinin hukuka aykırı olup, Meslek Birliğinin kuruluş amacı ve temel ilkeleri ile de çeliştiğini, bu nedenle kötüniyetli olarak ve belirli üyelerin haklarını engellemek ve zarar vermek amacı ile yapılan tüzük ve yönerge değişikliklerinin de hukuken korunması mümkün olmadığından iptali gerektiğini, bugüne kadar üyelere ödenen ve yaklaşık % 30 ları bulan faiz gelirlerinin genel sekreterliğe aktarılmasını ve yıllık dağıtımların ilgili yıldan en az bir sene sonra ödenmesini içeren yönerge, genel kurulda asil üye sayısının yüzde onu ile ve hak kaybı yaşanılacağı hususunda üyelere doğru ve tam bilgi verilmeksizin oylandığını ve kabul edildiğini, davalı meslek birliği mali yapısını etkileyen yüksek maaşlar ve yıllık on milyonu bulan yüksek genel giderler için çözüm bulmak yerine olağanüstü genel kurulda üyelere eksik bilgi vermek suretiyle faizlerin genel sekreterliğe aktarılmasını içeren yönerge hazırlandığını ve … nin asil üye sayısının yaklaşık %10 u ile ve yine eksik bilgi vererek yönergenin geçirilmesini sağlandığını, aynı şekilde yıllık dağıtımların da ilgili yıldan en az bir sene sonra ödenmesi şeklinde değişiklik de üstünde durmaksızın geçirildiğini ve genel sekreterliğe aktarılmasına karar verilen faiz gelirlerinin arttırılması ve üyelerin gelir kaybı yaşamasına neden olacak bir uygulamaya geçildiğini, buna göre, üyelerin gelirlerinin en az bir sene birlikte bekletilmesi ve bu dönemde işleyecek faizin üyeye yatırılmak yerine gelir kaydedilmesi hem meslek birliğinin bugüne kadarki işleyişine, hem üyelerin menfaatlerine, hem de meslek birliği etik kurallarına aykırı olduğunu, örneğin üyenin parasının bir sene bekletilmesi ve bu döneme ilişkin faiz işletilmesi suretiyle yaklaşık %20-30 gibi bir faiz elde edecekken, yeni yönerge ile üyeden %20-30 oranında çok ciddi bir ek kesinti daha yapılmasına sebebiyet vereceğini, sağlık yönergesinde faizlerin sağlık gelirlerinden olacağı hususunda da düzenleme olduğu, bunun da yaklaşık %30 luk bir oranda üyeden sağlık kesintisi yapıldığı anlamına geleceğini, dijital alanlardan elde edilen gelirin analoji yöntemi ile hesaplanarak dağıtılması hususu anlaşılamadığını, Dokumantasyon ve Dağıtım Yönergesinde dijital alanlardan elde edilen gelirler hususunda analog yöntemler ile dağıtım yapılması hususunda da bir düzenleme mevcut olup, dijital alanlara ilişkin böylesine basit ve teknolojiden uzak bir yöntem kullanılmasının nedeni de anlaşılamadığını, listesiz alanlardan gelen gelirlerden daha önce çıkarılmış eserleri koruyarak pay verilmesini sağlayan bir yapının hiçbir zaman bulunmadığını, ancak söz konusu yönerge değişiklikleri ile listesiz alanlardan gelen gelirlere ilişkin yapılan dağıtım usulü değişikliğinin de birliğin esas dağıtım temellerini bozduğunun açıkça görüldüğünü, “… bütçe- muhasebe ve harcama yönergesi” nde bütçe dışı kalemler maddesinin son bendinde üyelere paylaştırılması gereken gelirlerden çok ciddi bir oranda kesinti yapılarak personele dağıtılması hususunda alınan kararın zaten oldukça yüksek maaş ve prim oranları ile çalışan personelin alacağı ek ödemeler nedeniyle birlik üyelerinin tekrar çok ciddi oranda zarara uğramasına yol açacağının açık olduğunu, davalı meslek birliğinin “…- Muhasebe ve Harcama Yönergesi”nde yapılan değişiklik ile bütçelenmiş tahmini net karın üzerinde gelir elde edilmesi halinde fiili net karın brüt %10 u Genel Sekreterlik tarafından hazırlanan ve Yönetim Kurulu tarafından onaylanan puantaj yöntemine göre birlik personeline dağıtılacağı hususunda değişiklik yapıldığını, eski yönergelere göre üyelere dağıtılması gereken %10 luk bir kısmın daha kesilerek, üyelerin zarara uğratıldığı da görüldüğünü, genel sekreterlik ve personel maaşlarının zaten oldukça yüksek olduğunu, ayrıca genel sekreterlik personelinin, belli oran ve dönemlerde prim aldıkları ve piyasa şartlarının aşırı denebilecek oranda üstünde olan gelirler elde ettikleri de göz önünde bulundurulduğunda, üyelere dağıtılması gereken fiili karların personele dağıtılmasının da üyelerin haklarına aykırı olduğu ve üyelere zarar verdiği bu nedenle iptali gerektiği de açıkça görüldüğünü, nitekim davalı meslek birliğinin bakanlık kararı ile kurulmuş kar amacı gütmeyen bir özel hukuk tüzel kişisi olmasına karşın yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı ile sürekli faizden gelirden ve genel sekreterlik paylarından bahsedilmesinin sebebinin de anlaşılamadığını, katalog özlük hakları maddesinin kaldırıldığını ve üye gelirlerinde düşüşe neden olunduğunu, davalı meslek birliğinin eski yönergelerinde listesiz umumi mahal gelirlerinin dağıtımı sırasında %30 luk bir payın … üyelerine eşit olarak dağıtımı söz konusu iken katalog özlük hakları davalı meslek birliğinin tüm üyelerini ilgilendirmesine karşın çok az sayıda üyenin mevcudiyeti ile üyelere gelmesi beklenen gelirler üyeye bilgi ve haber verilmeksizin kaldırıldığını, … nin 31.03.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulunun usulsüz olarak ve hukuka aykırı yapılmış olması nedeniyle genel kurulun ve alınan kararların iptali hususunda … 1. FSHHM …e. sayılı dava dosyası halen derdest olduğunu, olağan Genel Kurulun iptali davasının sonuçlanması dahi beklenmeksizin meslek birliğinin tüm tüzük ve yönergelerinin değiştirilmesi yönünde müzik meslek birlikleri tarihindeki en büyük ve en önemli değişiklikle 27.11.2018 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul yapılması suretiyle, üyelere yeterli bilgilendirme yapılmaksızın, tüm asil ve yararlanan üyelerin haklarına halel getirdiğini, hakkaniyete ve hukuka da aykırı olduğunu, hem asil üyeler hem de yararlanan üyeleri zarara soktuğu gibi, Meslek Birliğini de zarara uğrattığını, davalı meslek birliği, tarihindeki en büyük değişikliği, gerçek dışı ve yanıltıcı beyanlarla, üyelerini bilgilendirmeksizin ve yanlış yönlendirerek gerçekleştirdiğini ve birliğin tüm işleyişini, temel kurallarını yalnızca 165 adet üyenin asalaeten bulunduğu genel kurul ile değiştirdiğini belirtmiş öncelikle davalı meslek birliğinin son Olağan Genel Kurulunun iptali için açılan davanın derdest olması da göz önünde bulundurularak, üyelerin Olağanüstü Genel Kurul’a katılımını önlemek amacıyla, eksik ve gerçekdışı bir bildirim ile yapılan çağrı nedeniyle, gündeme aykırı yapılan olağanüstü genel kurulda alınan kararların ve yapılan tüzük ve yönerge değişikliklerinin meslek birliği üyelerinin gerçek iradelerini yansıtmadığı ve genel kurulun ve alınan kararların üyelerin iradelerinin yanıltılması suretiyle gerçekleştiği nedeni ile alınan kararların uygulanmasının Meslek Birliği üyelerini ciddi zarara sokması muhtemel olduğundan tedbiren uygulanmasının önlenmesine, …’nin 27.11.2018 tarihinde gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulun ve ilgili genel kurulda alınan kararların iptaline, Olağanüstü genel kurulda yapılan tüzük ve yönerge değişikliklerinin, davalı meslek birliği üyelerinin gerçek iradelerini yansıtmaması, eksik ve yanlış bilgilendirme ile gerçekleştirilmiş olması gerekçeleri ile iptaline karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
…, …, …, …, …, …, …, …, …tarafından davacı yanında katılma talebini içerir müdahale dilekçelerinin sunulduğu anlaşılmış olup 05/11/2019 tarihli celsede taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı Meslek birliği vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; meslek birliği yönetiminin 2018 yılına kadar, 13 yıldan fazla süredir Besteci ve Aranjör … ve ekibi tarafından yürütüldüğünü, 31.03.2018 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında 121 oy ile kaybettikleri seçim nedeni ile … yönetimini …’in başkanlığındaki karşı listeye devretmek zorunda kaldıklarını, bunun üzerine eski yönetimden … ve …, … karşı … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …Esas numaralı dava dosyası ile kaybedilen seçimin yaşandığı 31.03.2018 tarihli Genel Kurul’un İptali istemli dava açtıklarını, davanın derdest olduğunu, iş bu davanın ise, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın davacısı olan …’in kardeşi ve şirket ortağı olan … tarafından ikame edildiğini, bu davanın diğer davacısı olan … ise 31.03.2018 tarihli Olağan Genel Kurul’da seçimi kaybederek yönetimi devretmek zorunda kalan eski yönetimin isteği ile iptali talep edilen 31.03.2018 tarihli Genel Kurul’da Divan Kurulu üyeliği yaptığını, …’in, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde, bu davanın davacısı olan …’in bulunduğu Divan Kurulu’nun hataları olduğunu ve bu nedenle seçimin yenilenmesi gerektiği iddiası ile hareket ederken, bu davada ise kardeşi ve şirketteki ortağı davacı … ve diğer davada hatalı olduğunu öne sürülen …, birlikte davalı Meslek Birliği’ne huzurdaki davayı açtıklarını, davalı Meslek Birliği’nin yönetiminin değişmesinden sonra eski yönetimden veya eski yönetimin destekçilerinden birkaç kişi tarafından yeni yönetimin önünü kesmek ve yeni yönetimi çalışamaz hale getirme amacıyla açtıkları davalardaki emeli gözler önüne serdiğini, olağanüstü genel kurul’a çağrının tüm üyelere usule uygun olarak yapıldığını, davacının da dava dilekçesinde belirttiği gibi ilk olarak 20.11.2018 günü, yeterli çoğunluğun sağlanamaması ihtimalinde ise 27.11.2018 günü yapılması planlanan Olağanüstü Genel Kurul’a çağrı tüm üyelere hem taahhütlü olarak postalandığını, hem e-posta ile bildirilmiş hem de SMS gönderildiğini, bu hususun zaten davacının dava dilekçesinin birinci başlığında “Olağanüstü Genel Kurul’a davet mektubu ile ve üyelere gönderilen elektronik posta ile..” denerek kabul edildiğini, tüm üyelere taahütlü kargo ile gönderilen Olağanüstü Genel Kurul Çağrı Mektubu 7 sayfadan ibaret olduğunu, oysa ki davacı, dava dilekçesinin ekine Olağanüstü Genel Kurul Çağtı Mektubu’nun sadece ilk sayfasını koyduğunu, mektubun 2. sayfasında Genel Kurulda üyelerin bilgilerine ve onayına sunulacak olan İç Tüzük ve Yönergelere 20.10.2018 tarihinden itibaren … resmi internet sitesi www…..org.tr üzerinden ulaşılabileceğinin belirtildiğini, 3. Sayfada Genel Kurulda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar, 4. Sayfada vekaletname örneği, 5. Sayfada mazeret dilekçesi, 6. ve 7. Sayfalarda ise üye listeleri yer aldığını bunun dışında bütün üyeler ayrıca sms ile de bilgilendirildiğini, Smsler 23.11.2018 ve 30.10.2018 tarihlerinde tüm üyelere gönderildiğini, bu hususa her ne kadar dava dilekçesinde hiç değinilmemiş olsa dahi üyelere gönderilen SMS’lerde “Değerli … üyeleri, 20 Kasım 2018 Salı günü, çoğunluk sağlanamadığı takdirde 27 Kasım Salı günü gerçekleştirilecek olan tek gündemli genel kurulumuzda, üyesi bulunduğumuz meslek birlikleri konfederasyonu …. mevzuatına uyum amacıyla, yönergelerimizde yapılması gereken değisiklikler oylariniza sunulacaktir. Soz konusu değisiklikler hakkında bilgi verebilmek için 6 Kasım 2018 Salı günü, saat 16:00’da, … binasi konferans salonunda bir toplantı düzenlenecektir. Toplantımıza katılmayı arzu eden üyelerimizin, Kasım 2018 Çarsamba günü saat 17:00’ye kadar …veya …numaralı telefonumuzdan Üye İlişkileri Departmanı ile iletişime geçerek isimlerini katılımcı listesine yazdırmalarını saygıyla rica ederiz.” dendiğini, ayrıca yönerge ve tüzükte yapılması planlanan tüm değişiklikler, …üyelerinin kendi kullanıcı isimleri ve şifreleri ile giriş yapabildikleri sisteme yüklenerek yapılacak değişiklikleri görmelerinin sağlandığını, hatta değişiklikten önceki ve sonraki durum mukayeseli olarak sisteme yüklendiğini ve hiçbir karışıklığa mahal vermeyecek biçimde tüm üyeler tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek biçimde ilan edildiğini, davalı Meslek Birliğinin, tüm bunların dışında 06.11.2018 günü … binası konferans salonunda bir toplantı düzenlediğini ve yapılması planlanan değişiklikleri bu toplantıya katılan üyelere tek tek izah ettiğini, bu toplantının çağrısı hem yukarıda bahsedilen sistem üzerinden, hem sms ile hem de üyelere gönderilen taahhütlü postada yer alan dokümanlarda yapılıldığını ve tüm dernek üyeleri bilgilendirilmek üzere … konferans salonundaki toplantıya davet edildiğini, davalı Meslek Birliğinin Olağanüstü Genel Kurul’a çağrı yükümlülüğü hususunda üzerine düşeni eksiksiz olarak yerine getirdiğini, 2. olağanüstü genel kurulda oylanarak kabul edilen değişikliklerin yapılması mecburi olduğunu, davacının dilekçesinin 2 sayfasında ifade ettiği “… ın meslek birliklerine müdahale etmediği” iddiasının gerçek olmadığını, … (…) Davalı Meslek Birliği’nin üyesi olduğu bir üst konfederasyon olduğunu, …’ın yayınladığı … (…Kuralları) başlıklı her … üyesinin uyması mecburi olan kuralları olduğunu … üyelerinin bu kurallara uygun hareket etmemesi halinde …’ın Meslek Birliği’ni konfederasyondan atmasına gidecek kadar çeşitli yaptırımları mevcut olduğunu, nitekim … İdari Komitesi, Davalı Meslek Birliği’ni 18.04.2018 tarihli toplantısında aldığı karar ile bir yıl süre ile üyelikten atma kararı aldığını fakat …’nin … kurallarına uymayı taahhüt etmesi üzerine 30.09.2018 gününe kadar mehil verildiğini, …’nin talebi üzerine … tarafından son kez ek mehil verildiğini ve bu süre 30.11.2018 tarihine kadar uzatıldığını, Olağanüstü Genel Kurul’da oylanarak değiştirilen değişikliklerin yapılmaması halinde davalı Meslek Birliği’nin bir yıl süre ile üyelikten atılacağı … tarafından gönderilen … numaralı yazı ile davalı Meslek Birliği’ne bildirildiğini, görüldüğü gibi … kurallarına uyulması için gerçekleştirilen değişikliklerin ihtiyarı değil tam tersine mecburi olduğunu kaldı ki bu değişiklikler usulüne uygun davet ile gerçekleştirilen ve oylama neticesinde kabul edilen Olağanüstü Genel Kurul’da üyelerin iradesi ile kabul edilerek gerçekleştirildiğini, davacının …’ın meslek birliklerine müdahale etmediği iddiasının gerçek dışı olduğu dilekçemizin ekinde yer alan yazı ile açıkça görüldüğünü, 13 yıl devam eden eski yönetimin içinde veya çok yakınında yer alanı iki davacı da … konfederasyona üye olan meslek birliğinin üyelikten atacak yaptırımlar uyguladığını çok iyi bildiklerini, davacılar Meslek Birliği’ne seçimden seçime iki yılda bir kere uğrayan kişiler değil bizzat Meslek Birliği’nde veya oluşturulan divan kurullarında aktif görev alan üyeler olduklarını, bu nedenle iyi niyetli oldukları da asla söylenemeyeceğini, dava dilekçesinde 165 üyenin asaleten katıldığı 6 üyenin ise vekaleten temsil edildiği genel kurulda, bu değişikliklerin yapılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu iddia ettiğini, … (…) İç Tüzüğü’nün Genel Kurula Uygulanacak Hükümler başlıklı 24, Maddesinde “Genel Kurulun Toplanması, Genel Kurulun Toplantıya Çağrılması, Toplantı Yeter Sayısı ve Yapılış Usulü” hakkında Fikir ve Sanat Eserleri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahibi Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkındaki Tüzük’ün uygulanacağının belirtildiğini, Fikir ve Sanat Eserleri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahibi Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkındaki Tüzük’ün 25. maddesinde; “Genel Kurul, üye tam sayısının yarısından bir fazlasıyla toplanır. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamazsa ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, ikinci toplantının yapılabilmesi için katılan üye sayısının yönetim, denetleme ve haysiyet kurulları asıl üye sayılarının toplamının iki katından az olmaması gerekir” dendiğini, Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağı’nın ilk sayfasının ikinci paragrafında da belirtildiği üzere, Çağrı Mektubunda belirtilen 20.11.2018 günü zorunlu olan toplantı yeter sayısı sağlanamadığı için 27.11.2018 günü ikinci toplantı yapıldığını, Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağı Davacının dilekçesinin 2 numaralı ekinde dava dosyasına sunulduğunu, 27.11.2018 günü yapılan ikinci toplantıda, Tüzüğün 25. Maddesinde yazılı toplantı yeter sayısının sağlandığı tespit edildiğinden olağanüstü genel kurul toplantısı, üsüle uygun olarak, gerçekleştirildiğini, 20.11.2018 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamadığını gösterir toplantı tutanağını sunduklarını, davalı Meslek Birliği nin tüm üyelerine taahhütlü posta ile Çağrı Mektubu göndermiş, ayrıca e-posta ile bildirim yapmış, üzerine sms göndermiş ve web sistemine mukayeseli olarak yapılacak değişikliklerin görselleri yüklenerek tüm üyelerin bilgisine sunulduğunu ve hatta dileyen üyeler için 06.11.2018 günü saat 16.00’da … binası konferans salonunda bilgilendirme toplantısı düzenlendiğini, olağanüstü genel kurulda yapılması planlanan değişikliklerin üzerinde durulmadığı iddası kesinlikle gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinin 3. sayfasında, davacıların ikisinin de genel kurul’a katılmadığı söylendiğini devamında ise sanki toplantı salonunda yer alınmış ve olanlara şahit olunmuş gibi net iddialarda bulunulduğunu, 27.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’unda, yönerge ve iç tüzükte yapılması planlanan tüm değişikler özellikle üyelere daha anlaşılabilir olarak ifade edebilmesi için power point sunumu ile büyük ekranlarda gösterildiğini ve her bir değişiklik teklifi tek tek anlatıldığını, söz konusu power point çalışmalarında, yönerge veya tüzükte yapılan değişiklik maddeleri ayrı ayrı ekrana yansıtıldığını ve katılan üyelerin gözleri ile görerek daha rahat anlamalarının amaçlandığını, Olağanüstü Genel Kurul’a çağrıldıkları halde icabet etmeyen davacıların yokluklarında olanları bilmemekte olup sanki olağanüstü kurulda olanlara şahit olmuşlar gibi isnadlarda bulunduklarını, hiçbir zorunluluk olmamasına karşın sırf kötü niyetli birkaç üyenin Meslek Birliği’nin saygınlığına zarar vermemesi için olağanüstü genel kurul baştan sona video kaydına da alındığını, Olağanüstü Genel Kurul’da üyelerin bilgilendirildiği ve değiştirilmesi planlanan yönerge ve iç tüzüğe ait maddeler için tek tek power point sunumlarının yapıldığı, her yönergenin ve iç tüzüğün ayrı ayrı oylandığı, oylama neticesinde çıkan sonuçların ekrana yansıtıldığı açıkça görüldüğünü, davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi Olağanüstü Genel Kurul’da asaleten ve vakaleten olmak üzere toplamda 171 üye temsil edildiğini, 27.11.2018 günü gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul’un başlangıcında hazirun listesine imza atan her katılımcı üyeye bir adet oylama cihazı verildiğini ve oylamalar elektronik oylama cihazı ile gerçekleştirildiğini, en güvenilir ve hata payı an az olan bu oy kullanma sistemi ile üyeler, onayladıkları değişiklikler için “evet” butonuna, onaylamadıkları değişiklikler için “hayır” butonuna basarak oylama işlemlerini gerçekleştirdiklerini, her oylama neticesinde de, ortaya çıkan oylama oranı, doğrudan sistem tarafından ekrana yansıtıldığını, ayrıca oylama sonuçları anons edilerek tutanak altına da alındığını, genel kurulda hazır olan üyelerin en az onda birinin önerisi ve genel kurul kararı ile gündeme madde eklenebildiğini, teknik bilim kurulu yönergesi hakkındaki teklif de bu nedenle gündeme alındığını, Fikir ve Sanat Eserleri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahibi Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkındaki Tüzük’ün 25/son maddesinde “..Genel kurul toplantısında yalnız gündemde olan konular görüşülür. Ancak toplantıda hazır bulunan üyelerin en az onda birinin önerisi ve genel kurul kararıyla gündeme madde eklenebilir.” dendiğini, bahsedilen tüzük maddesi uyarınca, toplantı katılım sayısının en az onda biri koşuluna sağlayan 18 üyenin imzası ile Divan Kurulu Başkanlığı’na önerge verilmiş ve Teknik Bilim Kurulu Yönergesinde değişiklik yapılması için genel kurul onayına sunulması talep edildiğini, önergede görüldüğü üzere, davalı Meslek Birliğinin Olağanüstü Genel Kurul toplantısında 18 üyenin imzası ile önerge verilmiş ve ilgili tüzük maddesinde yazılı yeter sayıda imza bulunmuş olduğundan önerge üyelere okunarak oylamaya sunulmuş ve oylama neticesinde de onaylandığını, tüzükte açık açık ifade edilen bu madde karşısında, Toplantıyı Yönetenlerin de önergeyi gündeme almama veya oylamaya sunmama gibi bir takdiri bulunmadığını, şartların gerçekleşmesi durumunda bu önergenin gündeme alınması mecburi olduğunu, dava dilekçesinin 5. Sayfasında “Müvekkiller yapılan tüzük ve önerge değişikliklerinin … kurallarına uygun hale getirme gibi bir prosedürel işlemden ibaret olduklarını düşündüklerinden toplantıya katılmamışlardır..” dendiğini, aynı dilekçenin 9. Sayfasında ise “bir prosedürel işlem” dedikleri … kurallarına uyum sağlanması amacıyla yapılan değişikliklerden bu sefer esaslı değişiklik olarak “bahsedildiğini, bu da davacıların iddialarının temelsiz ve kendi içinde çeliştiğini ortaya koyduğunu, Çağrı mektubu ve e-posta aldığını inkar etmeyen davacıların kendilerine gönderilen smslerden de dava dilekçesinde bahsetmemeyi uygun gördüklerini, ayrıca sistemden şifreleri ile girerek yapılan değişikleri görsel olarak ve mukayeseli biçimde inceleyebildiklerini, bu kısımlara hiç değinilmediğini, çünkü davacılar iyi niyetli olmaklarını, bu davayı açmalarındaki tek amaç, seçimde yenildikleri yönetimi davalar ile muhatap ederek itibarsızlaştırmak olduğunu, üyelerin hiçbir hakkı ihlal edilmemiş tam tersine meslek birliğinin konfederasyon ile olan bağının kopmaması için mecburi değişiklikler yapılarak üyelerin hak ve menfaatleri en üst seviyede korunduğunu, 2 yıl için 5.000TL olan şart, 2 yıl için 10.000TL’ye çıkartıldığını, dava dilekçesinde söylendiği gibi 1 yıl için 5.000TL olan şart 2 yıl için 19.000TL’ye çıkartılmadığını, … iç tüzüğünün 12. Maddesinde yapılan bu düzenlemenin öncesi ve sonrası mukayese edildiğinde sadece bedelin revize edildiği sürenin aynı kaldığı görüleceğini, bu değişikliğin nedeni ise Tüzüğün 12. Maddesinde kararlaştırılan 5.000TL bedel, 29.03.2012’tarihinde kararlaştırıldığını ve bir daha revize edilmediğini, o tarihteki 5000 TL’nin kıymeti bugünkü 5000 TL’nin alım gücünden çok daha kuvvetli olduğunu, aradan geçen süreçteki enflasyon ve paranın değer kaybı hesap edilmiş fakat dünyada yaşanan ekonomik daralma da göz önüne alınarak bu bedel olması gerekenden çok daha az olarak arttırıldığını, nasıl ki her yılın sonunda idari para cezaları revize ediliyor ise, harçlar güncelleniyor ise parasal sınırların da belirli dönemlerde revize edilmesi akla uygun olanı olduğunu, ayrıca dernek üyelerinin kazandığı telif gelirleri de belirli bir nispette zaten yıldan yıla arttığını, değişiklik bu gaye ile yapılmış olup Genel Kurula katılan üyelerin iradesi ile onaylandığını ve hukuka uygun olduğunu, davalı Meslek Birliği kimseye özel bir değişiklik yapmadığını, yapılan değişikliklerde dikkate alınması gereken ölçütün bir iki kişinin şahsi çıkarı değil tüm üyelerin ve Meslek Birliği’nin ortak menfaati olduğunu, bilindiği üzere, “eser sahibi” ile “yapımcı” ve “kullanıcı” kavramları birbirleri ile yarışan haklar olduğunu, menfaatleri çatıştığını, bu kapsamda, aynı zamanda “yapımcı” veya “kullanıcı” sıfatıyla bazı şirketlerde yetkili veya ortak olan eser sahibi üyelerin, bundan böyle, meslek birliği üst kurullarında görev almalarını engelleyici kuralların düzenlenmiş olması, üyeler ve menfaatleri arasındaki çıkar çatışmalarının engellediğini, bu kapsamda yapılan düzenlemeler, üyelerin meslek birliği üzerinden kendi yararına bir kazanç elde etmesini, meslek birliği üyeliği veya üst kurul üyeliği kimliğiyle kendi ticari faaliyetlerine yarar sağlayıcı ve birliğin itibarını zedeleyici tasarrufların önüne geçilmesi amaçlanmadığını, bu değişiklik üyeler ile Davalı Meslek Birliği arasındaki ilişkilerin daha güvenilir olmasını beraberinde getirdiğini, izah edilen neden ile bu düzenlemeler, davacıların iddialarının aksine, Meslek Birliği ile üyeler arasındaki ilişkilerin şahsi menfaatlerden etkilenmesini önlediğini, meslek birliği faaliyetlerinin tüm üyelere eşit mesafede uygulanabilirliğini sağladığını, nitekim Olağanüstü Genel Kurula katılan üyelerin iradesi de bu noktada birleşmiş ve oylama neticesinde değişiklik yapılmasına karar verildiğini, olağanüstü Genel Kurul’da üyelerin onayına sunulan ve içeriğinde değişiklik öngörülen Yönergeler ve İç Tüzük metinlerinde “faiz gelirlerinin genel sekreterliğe aktarılması ve yıllık dağıtımların ilgili yıldan en az bir sene sonra ödenmesini” içeren hiçbir hüküm bulunmadığını, Yönergeye göre, üyelere sağlanan sağlık sigortası, bu gelirlerden karşılandığını, davacıların iddia ettikleri gibi, faiz gelirlerinin genel sekreterliğe aktarılması gibi bir değişiklik söz konusu olmadığı gibi, üyelerin faydalandıkları sağlık sigortası ve sosyal dayanışma giderlerine aktarılan faiz gelirine ilişkin bir düzenleme bulunduğunu, davacıların Meslek Birliği’nin yıllık dağıtımlarırın ilgili yıldan en az bir sene sonra ödenmesini içeren Yönerge değişikliğinin olduğunu iddia ettiklerini, ancak, davalı Meslek Birliği’nin hak ediş dağıtımlarına ilişkin Yönergede böyle bir düzenleme bulunmadığını, davacıların bu iddialarını neye dayandırdıkları anlaşılamadığını, davacılar huzurdaki davada olmayan değişikliklerin iptalini talep ettiklerini, Telif dağıtımlarına ilişkin düzenlemeler ise, Dokümantasyon ve Dağıtım Yönergesi kurallarına uygun olarak gerçekleştirildiğini, 27.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda onaylanan ve yürürlüğe giren Dokümantasyon ve Dağıtım Yönergesinin II. Bölümde yer alan dağıtım dönemlerine ilişkin düzenlemede aynen; Mekanik lisanslamadan kaynaklı telif gelirlerinin yılda 12 kez olmak üzere her ayın ilk haftası hak sahiplerine dağıtılacağı, Dijital Lisanslamadan kaynaklı telif gelirlerinin yılda en az iki kez olmak üzere, Mart ve Eylül ayları içerisinde gerçekleştirileceği, Temsili lisanslamadan kaynaklı telif gelirlerinin yılda en az iki kez olmak üzere Haziran ve Aralık ayları içerisinde gerçekleştirileceği söylendiğini, yapılan düzenlemelere göre davalı Meslek Birliği, her ay mekanikten kaynaklı telif dağıtımını ve yılda 4 adet umuma iletimden kaynaklı telif dağıtımını yapacağını taahhüt etmiş bulunduğunu, Dokümantasyon ve Dağıtım Yönergesinde Dijital alanlardan elde edilen gelirlerin dağıtılması ile ilgili düzenlemede, hiç liste alınamayan, listesinde eksiklik bulunan mecraların dağıtımlarında Yönergede yer verileri Tablo A’daki analoji yöntemlerinin uygulanacağı düzenlendiğini, düzenleme oldukça açık ve anlaşılabilir olduğunu, diğer ülkelerdeki uygulamalarda meslek birliklerinin listesiz mecraların dağıtımı için uyguladığı bir yöntem olan analoji yönteminin dijital mecralar için hangi kurallar kapsamında kullanılacağı belirlendiğini, kaldı ki, dijital mecralar arasında diğer alanlarda olduğu gibi listesi temin edilemeyen mecralar mevcut olduğunu, Meslek birliği dağıtımları liste esaslı olduğunu, listesi temin edilemeyen mecralar için ise analoji yöntemi uluslararası alanda da kabul görmüş en hakkaniyetli dağıtım yöntemi olduğunu, Davalı Meslek Birliği personelinin yüksek maaş veya prim aldığı iddiası kesinlikle doğru olmadığını, personele prim olarak dağıtılması öngörülen payın fahiş olmadığını, prim uygulaması, Davalı Meslek Birliğinin personelini motive etmek, kurum aidiyetini sağlamak ve en önemlisi de meslek birliği gelirlerinin daha fazla arttırılmasını teşvik etmek amacıyla ilgili yönergede düzenlendiğini, bu düzenlemeden, üyelerin hak edişlerinin gasp edildiği, üyelerin haklarını zarara uğratacağı yönünde bir yorum çıkarmak mantık dışı olduğunu, çünkü bu oylamayı yapan ve bu çalışma yöntemini tercih eden bizzat Meslek Birliği’nin oylamaya katılan üyeler olduğunu, 27.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararı ile yürürlüğe giren Dokümantasyon ve Dağıtım Yönergesi’nin değişiklikten önceki versiyonunda yer alan katalog özlük hakları maddesi, yeni yönergede de aynen yer aldığını, davacıların iddia ettikleri üzere, bu hükmün kaldırılması gibi bir durum söz konusu olmadığını, 27.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararından önce yürürlükte olan Dokümantasyon ve Dağıtım Yönergesinde yer alan “katalog özlük hakkı” olarak tanımlanan dağıtım kuralının sadece adı değiştirilerek, yeni yönergede “Masterlist” olarak tarımlandığını, Katalog özlük hakkı ile Masterlist ifadesinin tanım ve uygulamaları bakımından hiç bir farkı bulunmadığını, yalnızca bu yönteme daha global bir isim verildiğini, … 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNİN … sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş olup yeni yönetim seçildiği günden beri kesintisiz olarak işbaşında olduğunu, davacıların belirtmiş olduğu, Davalı Meslek Birliği aleyhine açılan 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile yapılan yargılamada, yönetime seçilemeyen eski yönetim kurulu üyelerinin, yenilgiyi kabullenememeleri sebebiyle, açtıkları Genel Kurul’un İptali talep edilen bir dava olduğunu, bahsedilen dava, tamamen şahsi bir takım inatlaşma ve kaybedilen seçim sonucunu kabul edememe sebebiyle meslek birliğine yöneltilmiş bir dava olduğunu davacıların ihtiyati tedbir taleplerini reddedildiğini 27.11.2018 tarihinde yapılan genel kurul’da alınan tüm kararlar üyelerin menfaati gözetilerek bizzat üyeler tarafından alınan kararlar olduğunu, kurulması amaçlanan bu şeffaf ve sorgulanabilir yapıya kavuşturulduğunu, ayrıca Seçim Yönergesinde, meslek birliği üst kurullardaki görev zamanı sınırlandırılmış olup, aynı kişilerin yönetimde yer almasının da önü kapatıldığını, davacıların iddialarının aksine, aslında üyeler lehine birçok düzenlemelerin mevcut olduğunu, dava konusu edilen Yönergeler ve İç Tüzük hükümleri ayrı ayrı incelendiğinde meslek birliği uygulamalarının hesap verilebilir ve üyelerine karşı tarafsız ve şeffaf olmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılmış olduğu, meslek birliği üyelerinin haklarının daha profesyonel ve tarafsız olarak, birilerinin şahsi menfaatlerine uygun olarak kullanılamayacak kurallara bağlanarak takip edilebildiği bir sistemin oluşturulduğunu belirtmiş, Olağanüstü Genel Kurul’a çağrının usulüne uygun olarak yapıldığı, üyelerin çok detaylı biçimde değişiklikler hakkında bilgilendirildiği, değişiklikleri bütününün davalı meslek birliği’nin ve üyelerinin menfaatine olduğu da dikkate alınarak haksız davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacılara yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde de dava dilekçesindeki hususları tekrarlamıştır.
Kültür bakanlığından davaya konu olağanüstü genel kurul toplantısına ilişkin bilgi belgeler istenmiştir.
Davalının talebi doğrultusunda dava Kültür Bakanlığına İhbar olunmuştur.
İhbar olunan Kültür bakanlığı vekili sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; her ne kadar davalı tarafça dava taraflarına ihbar olunmuş ise de müdahil sıfatıyla Bakanlığımızın katılımında fayda görülmediği, bu nedenle müvekkil Bakanlık adına davaya katılmayacaklarını mahkememize bildirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi belgelerin değerlendirilmesi ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi yönünden olağanüstü toplantı çağrılarının üsülünce yapılıp yapılmadığı, toplantı içeriklerinin va alınacak olan kararların üyelere usulünce bildirilip bildirilmediği, ilan olunan kararlar dışında herhangi bir karar alınıp alınmadığı, alınan kararların …’a ilişkin uyum kapsamında alınan kararlar olup olmadığı, mali hak dağıtımlarına ilişkin öngörülen paylaşma usul ve tekniklerinin bu kapsamda yerinde olup olmadığı hususlarında taraflara ait her bir iddia ve savunma ayrı ayrı değerlendirilmek ve gerekçelendirilmek suretiyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş olup dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; davaya konu uyuşmazlığa 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Fikir Ve Sanat Eseri Sahipleri İle Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Ve Federasyonları Hakkında Tüzük ite bu tüzüğün 75 inci maddesinin; “Tüzükte, birlikler ve federasyonların çalışmalarıyla ilgili hususlarda hüküm bulunmayan hallerde, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile Dernekler Kanununun ilgili hükümleri uygulanır” hükmü doğrultusunda Demekler Kanunu hükümleri, Dernekler Kanununda hüküm bulunmayan hallerde işe 38. madde gereği Türk Medeni Kanunu uygulama alanı bulacağı, davacıların genel kurulur iptali sebeplerinden ilki toplantıya çağrı kağıdında toplantı gündeminin tek bir madde ile yazılıp detaylandırılmadığını bu hususun genel kurul kararının iptali sebebi olduğunun belirtildiğini, Fikir Ve Sanat Eseri Sahipteri İle Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Ve Federasyonları Hakkında Tüzüğünün 24 üncü maddesine göre; “Genel kurul toplantısı, genel kurul üyelerine; toplantının, çoğunluk sağlanamadığı takdirde yapılacak ikinci toplantının yerini, gününü, saatini gündemini ve toplantıya katılacak üyelerin adlarını belirten liste bir yazıyla duyurulur. Çağrı yazısının toplantı gününden en az otuz gün önce taahhütlü olarak postalanması veya üyelere imza karşılığında elden verilmesi gerekir. Toplantı yeri, günü, saati ve gündemi toplantı gününden en az onbeş gün önce valiliğe ve Bakanlığa yazı ile bildirilir. Bu yazıya, toplantıya katılacak üyelerin listesi de eklenir. Bakanlık, toplantıda bir Hükümet komiseri bulundurur”. Hükmünü içerdiğini, dosyada yukarıda teknik kısımdaki değerlendirmeler ile davalı meslek birliğinin dosyaya ibraz ettiği belgelerden çağrının hem mesaj atılarak hem üyelere mail ile gönderildiği ve ayrıca meslek birtiği sitesinde ilan edildiği, ayrıca toplantının gündeminin tek bir madde şeklinde değil tek tek yazıldığı ve ayrıca değişiklik yapılacak tüzük maddelerine ilişkin olarak üyelere mesaj ile bu değişikliklere meslek birliği sitesinden ulaşılabileceğinin betirtildiği, üyelere gönderiler çağrı kağıdında gündem ile birlikte vekatetname ömeği, genel kurul kuralları, mazeret dilekçesi örneğinin de eklendiği, üyelerin genel kurulda yapılacak tüzük değişikliklerini incefeme imkanın sağlandığı bu nedenlerle Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla çağrıya ilişkin herhangi bir iptal sebebine rastlanmadığı, davacıların ikinci iptal gerekçesi tüzük değişikliği ve yönerge değişiklikleri üzerinde hiç durulmaksızın powerpoint sunumu yapılıp gerekli bilgilendirme yapılmadan ve kaç kişinin olumlu kaç kişinin olumsuz oy kullanmadığı belirtilmeden karar alındığı iddiasının olduğunu, Fikir Ve Sanat Eseri Sahipleri İle Bağlantılı Hak Sahipteri Meslek Birlikleri Ve Federasyonları Hakkında Tüzüğün 25 inci maddesine göre; “Genel kurul, üye tam sayısının yarışından bir fazlasıyla toplanır. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamazsa ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, ikinci toplantının yapıtabilmesi için, katılar üye sayısının, yönetim, denetleme ve haysiyet kurulları asıl üye sayılarının toplamının iki katından az olmaması gerekir. Kararlar mevcudun çoğunluğu ile alınır. Genel kurul üyeleri, bir başka üyeye verdikleri noterden onaylı vekaletname ile oy kullanabilirler. Her üye ancak bir üyenin vekaletini alabilir. Yönetim ve denetleme kurulu üyeleri genel kurulda vekaletname ile temsil edilemez, yönetim ve denetleme kurulu üyeleri de başka bir üyeyi vekaleten temsil edemezler. Üyeler toplantıya, yönetim kurulunca düzenlenen genel kurul listesindeki adlarının karşısını imzafayarak girerter. Toplantı, yeter sayısının sağlandığı bir tutanakla belirlendikten sonra, yönetim kurulu başkanı veya görevlendireceği bir yönetim kurulu üyesi tarafından açılır. Hükümet komiserinin gelmemiş olması toplantının ertelenmesini gerektirmez. Açılıştan sonra toplantıyı yönetmek için bir başkan, gerekirse yeteri kadar başkan yardımcısı ve en az iki yazman seçitir. Toplantı, genel Kurul başkanı veya başkanın görevlendirdiği yardımcısı tarafından yönetilir. Toplantı tutanakları yazmanlarca düzenlenir, toplantıyı yöneten başkan veya başkan yardımcısı ve yazmanlarca imzalanır ve yönetim kuruluna verilir. Genel kurul toplantısında yalnız gündemde yer alan konular görüşülür. Ancak, toplantıda hazır bulunan üyelerin en az onda birinin önerisi ve genel kurul kararıyla gündeme madde eklenebilir”. Düzenlemesini içerdiği, Dernekler Yönetmeliğinde de konuya dair düzenlemeler 12. vd. maddelerinde yer aldığı, toplantı usulünün düzenlendiği 15. madde hükmüne göre; “genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur. Toplantı yerine girecek üyelerin resmi makamlarca verilmiş kimlik belgeleri, yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca görevlendirilecek görevliler tarafından kontrol edilir. Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına imza koyarak toplantı yerine girerler. Kimlik belgesini göstermeyenler, belirtilen listeyi imzalamayanlar ile genel kurula katılma hakkı bulunmayan üyeler toplantı yerine alınmaz. Bu kişiler ve demek üyesi olmayanlar, ayrı bir bölümde genel kurul toplantısını izleyebilirler. Toplantı yeter sayısı sağlanmışsa durum bir tutanakla tespit edilir ve toplantı yönetim kurulu başkanı veya görevlendireceği yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından açılır. Toplantı yeter sayısı sağlanamaması halinde de yönetim kurulunca bir tutanak düzenlenir. Açılıştan sonra, toplantıyı Yönetmek üzere bir başkan ve yeteri kadar başkan vekili ile yazman seçilerek divan heyeti oluşturulur. Dernek organlarının seçimi için yapılacak oylamalarda, öy kullanan üyelerin divan heyetine kimliklerini göstermeleri ve hazırun listesindeki isimlerinin karşılarını imzalamaları zorunludur. Toplantının Yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir… Toplantıda görüşülen konular ve alınan kararlar bir tutanağa yazılır ve divan başkanı ile yazmanlar tarafından birlikte imzalanır. Toplantı sonunda, tutanak ve diğer belgeler yönetim kurulu başkanına teslim edilir. Yönetim kurulu başkanı bu belgelerin korunmasından ve yeni seçilen yönetim kuruluna yedi gün içinde teslim etmekten sorumludur…” düzenlemesini içerdiği, somut olayda dosyada mübrez toplantı tutanağında ilk toplantıda çoğunluk sağlanamaması sebebiyle yapılan ikinci toplantıya 171 kişinin katıldığı ve bu sayının yönetim, denetleme ve haysiyet kurulları asıl üye sayılarının toplamının iki katından fazla olduğu tespit edilmiş ve toplantıya katılarıların imzalarını içeren hazirun cetvelinde de bu sayıda imzalanın olduğu görüldüğü, toplantı tutanağı incelenediğinde yapılan değişikliklere ilişkin power point sunumun yapıldığı belirtilmekte ve sonrasında bu değişiklik önerileri ile ilgili söz hakkı verilerek tartışmalar yapıldığı görüldüğü, ayrıca genel kurul toplantı CD’sinde de değişiklik önergeleri konusunda görüşmeler ve bilgilendirmelerin yapıldığı, yine teknik değerlendirme |kısmında da belirildiği üzere üyelere “Olağanüstü Genet Kurul” toplantısında onayınıza sunulacak olan Tüzük ve Yönergelere http:/… linkinden ulaşabilirsiniz.” içerikli bir SMS gönderildiği, bu çerçevede davacıların iddiasının aksine değişikliklerle ilgili yeterli bilgilendirme yapıldığı kanaati hasıl olduğu, yine davacıların iddiasının aksine toplantı tutanağında iç tüzük ile yönergelere ilişkin oylamaların yüzdesel çoğunluğu belirtildiği, Örneğin İç tüzük değişikliğinin genel kurulun oylamasına sunulduğu ve yapılan oylama sonucunda oy çokluğuyla ( 98) ile kabul edildiği belirtildiği, yine örneğin Teknik Bilim Kurulu yönergesi için de 94.45 oy çoğunluğu ile kabul edildiği belirtildiği, davacıların üçüncü iptal sebebi, Teknik Bilim Kurulu Yönergesinin gündemde madde 3 olmamasına rağmen önerge ile 9 10 oranındaki imza ile gündeme alındığının belirtildiği oysa oylamada oy sayısının belirtilmediği, Fikir Ve Sanat Eseri Sahipteri İle Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Ve Federasyonları Hakkında Tüzüğün 25 inci maddesinin son cümlesine göre; genel kurul toplantısında yalnız gündemde yer alan konular görüşülür. Ancak, toplantıda hazır bulunan üyelerin en az onda birinin önerisi ve genel kurul kararıyla gündeme madde eklenebilir”. Düzenlemesini içerdiği, dosyada mübrez toplantı tutanağında ve diğer genel kurul gündeme madde alınması dilekçesinde Teknik Bilim Kurulu Yönergesi için 19 üyenin imzalı önerge verildiği ve bu çerçevede bu yönergenin de gündeme alındığı ve oylama sonucunda 94,45 çoğunlukla kabul edildiği dolayısıyla bu hususla ilgili de bir iptal durumuna rastlanmadığı, davacıların genel kurulun aldığı kararlara esası yönünde de itiraz ettiklerini, bu sebepler asil üyelik için senede 5000 TL gelir elde edilmesi şartının iki seneye çıkarılması, yeni üyelere fahiş kota getirilmesi, davacıların gelecek genel kurulda üst kurula seçilmesinin engellenmek istendiği, faizlerin genel sekreterliğe aktarılmasına içeren yönerge ile diğer yönergelerin hak kaybı yaşatacağını ileri sürüldüğünü, öncelikle dosyaya ibraz edilen davalı meslek birliğinin bağlı olduğu CISAC tarafından davalı meslek birliğine tüzük ve yönerge değişikliği yapılmasına yönelik bir yazı gönderildiğinin görüldüğü, yine toplantı tutanağı incelendiğinde özellikle birkaç üyenin aleyhine kişiye özel bir değişiklik yapılması durumunun söz konusu olmadığı, gelir elde şartına ilişkin artışın uzun süre miktar artışı yapılmaması sonucu revize edildiği, faizlerin genel sekreterliğe aktarılmasına ilişkin herhangi bir karar alınmadığı, diğer değişiklik önergelerinin gerek toplantı CD’si gerekse toplantı tutanağı incelendiğinde müzakere edilip tartışıldığı ve bunlar sonucunda oylamalar yapılarak kabul edildiği, yani üyelerin serbest iradesi ile alınan genel kurul kararları olduğu bu çerçevede herhangi bir iptal sebebine rastlanmadığı, 27.11.2018 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptalini gerektiren herhangi bir sebebin gerçekleşmediği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili rapora beyan dilekçesinde özetle; mevzuatta “iadeli taahütlü posta ile veya imza karşılığı” şeklinde genel kurula davet edilmesi gerekmekte olup, sayın bilirkişiler bu hususu raporlarında belirtmelerine ragmen, davalı meslek birliği tarafından sms ve emaıl yoluyla davet edildiği hususlarına odaklanmış ve müvekkile mevzuata uygun olarak tebliğ edilmeyen ve kanuna göre yok hükmünde olan toplantı davetini değerlendirmediklerini, çağrıya ilişkin herhangi bir iptal sebebine rastlanmadığı” şeklinde tamamen taraflı, yaptıkları incelemelerle ve mevzuatla çelişkili bir şekilde, herhangi bir hukuki temeli bulunmayan yorumlarda bulunmuşlardır, ki bu hukuka aykırı değerlendirmelerin de ne derece taraflı olduğu ve kabulünün mümkün olmadığı, 02.12.2019 tarihinde davalı meslek birliği adresinde yapılan incelemede müvekkil … adına başka bir şahsın emaıl adresine mail gönderildiği, akabinde yapılan meslek birliği kayıtları incelemesinde de müvekkilin kendi adına başkasına mail gönderilmesi hususunda bir talimatının bulunmadığı tespit edilmiş olmasına karşın, bilirkişilerin bu hususu raporlarında belirtmediklerini, gizlediklerini, bununla da kalmayıp “tum üyelerin veya üyelerin yetkili kıldıkları kişilerin davalı kurum sitelerinde kayıtlı bulunan e-posta hesaplarına mail gönderildiği” şeklinde tespitte bulunduklarını, raporun ve hukuka aykırı bir biçimde hazırun listelerindeki farklılığını genel kurulun sıhhatini etkilemeyecek bir husus olarak nitelendirdiklerini hazırlanan raporun hükme esas teşkil edemeyeceğini, davalı meslek birliği tarafından yayınlandığı ve tüzük ve yönerge değişikliklerini anlattığı iddia edilen, ancak belirtilen linklerde kaydı dahi bulunmayan ve hiçbir şekilde bilirkişiler tarafından incelenmemiş linklere dayanarak bilirkişilerce raporda “…davacıların iddiasının aksine değişikliklerle ilgili yeterli bilgilendirme yapıldığı kanaati hasıl olmuştur.” şeklinde asla kabul edilemez ve hukuka, mevzuata, usule, kanuna aykırı değerlendirmelerde bulunduklarını, toplantı tutanağında kaç kişinin oy kullandığı dahi belirtilmeksizin oy çokluğu ile kabul edildiği belirtilmiş olup, toplantı tutanağı emsal yargıtay kararları doğrultusunda usulsuz olup, bilirkişiler bu konuda da inceleme yapmadıklarını, yine yapılan oylamalarda oyçokluğu ibaresinden ve bir orandan bahsedilmekte ise de, bu oranın nasıl hesaplandığı, kaç üyenin oy kullandığı, salonda kaç üyenin mevcut olduğuna ilişkin de hiçbir bilgi bulunmadığını, bilirkişiler tarafından cısac ile ilgili iddia ve taleplerimiz hiç incelenmediğini, bilirkişiler tarafından cısac tarafından gönderilen evrak incelenmediğini, toplantı gündeminde belirtildiği şekilde yapılan tuzuk ve yönerge değişikliklerinin tamamının cısac tarafından zorunlu kılınıp kılınmadığının değerlendirilmediğini, bilirkişiler toplantı görüntülerini içerir cd yi incelememiş, bu yönde de raporlarında herhangi bir tespitte bulunmadıklarını, olağanüstü genel kurul tutanağında üyelerin oylamasına sunulan değişikliklerin üzerinde hiç durulmadan, yapılan değişikliklere ve bunların sonuçlarına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadan yalnızca ekrana yansıtmak suretiyle kabul edildiğinin görüldüğünü, nitekim dava dosyasında mübrez ve toplantı görüntülerini içerir CD incelenmeli ve ekran görüntüleri ile yapılan değişikliklere ilişkin farkların açıklandığı kısımların bilirkişilerce raporlarında incelenmeli ve bu konu hakkında tespitte bulunulması gerektiğini, oysa bilirkişiler bu yönde herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapmadıkları gibi, raporlarından anlaşıldığı üzere CD yi hiç izlemediklerinin açıkça anlaşıldığını, yapılan değişikliklere ilişkin, toplantı tutanağından da açıkça görüldüğü üzere ne yapılan değişikliklere ne de bunların sonuçlarına olağanüstü genel kurulun hiçbir aşamasında (ne davetinde, ne elektronik posta ile bildirimlerinde, ne toplantıda ne de toplantı tutanağında) yer verilmediğini, üyelerin tamamen yanlış ve eksik yönlendirilerek yönerge ve tüzüklerin değiştirildiği açık olduğunu, bu konuda da taleplerimizin değerlendirilmesi hususunda yeni ve tarafsız bir heyet atanarak inceleme yapılması gerektiğini, her ne kadar yapılan tüzük ve yönerge değişikliklerinin bilirkişiler tarafından incelenmesi istenmiş ise de, bilirkişiler tarafından boyle bir inceleme yapılmadığını, üyelerin bilgisi ve onayı olmaksızın tüzükte de yer almamasına ragmen genel kurul elektronik oylama usulu ile gerçekleştirildiğini, bilirkişiler bu konuda da herhangi bir değerlendirme ve inceleme yapmadıklarını, Genel Kurul toplantısı öncesi üyelere elektronik oylama ile ilgili herhangi bir bilgi verilmediğini, buna rağmen genel kurul günü oylama elektronik butonlar vasıtasıyla gerçekleştirildiğini, hatta elektronik oylama usulüne ilişkin ne tüzükte ne de meslek birliği kurallarında bu yönde herhangi bir husus bulunmadığını, seçimin bilgilendirilmemiş üyeler tarafından meslek birliği mevzuatında bulunmayan bir sistem ile elektronik oylama olarak gerçekleştirilmesi de gerçek üye iradelerinin yansıtılması aşamasında sorun doğurabileceğinin açık olduğunu belirtmiş bilirkişi raporunun taraflı, eksik, çelişkili, hukuka ve hakkaniyete aykırı olması ve taraf vekillerinin de bulunduğu yerinde inceleme gunu tespit edilen hususların sayın mahkemeden gizlenmesi nedeniyle, dosyanın yeni kurulacak tarafsız bir bilirkişi heyetine tevdii ile yeni rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının rapora yönelik itirazlarının yeni bir inceleme yapılmasını gerektirmediği, bilgilendirmeye ilişkin teknik değerlendirmelerin ayrıntılı olarak yapıldığı, oylama tekniğine yönelik itirazların günümüz teknolojik gelişmeleri dikkate alındığında kabulünün mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmış yeni inceleme taleplerinin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tarafça Fikri mülkiyet alanında uzman sayın Hazal Zengingül tarafından hazırlanan mütalaa dosyaya sunulmuş olup; mütalaada özetle; davet mektubu ve SMS de yer almayan konuların tüzüğe aykırı olarak genel kurulda oylamaya sunulması, …’nin 28.11.2018 tarihinde gerçekleştirilen olağan üstü genel kurul gündeminin üyeleri yanıltıcı içerikle oluşturulması, (sadece … la ilgili yönergelerde tek gündemle gidileceğinin bildirilmesi), oylama sonucu alman kararların tutanaklara işlenmemesi, sadece başlıklarının tutanağa yazılması, alınan kararların içeriklerinin belli olmaması nedeniyle infaz kabiliyetinin de bulunmaması, olağan üstü genel kurula götürülmesinde aciliyet bulunmayan bir dizi yönerge ve tüzükte %10 lık çok düşük bir katılımla çok temel değişikliğe gidilmesi, alınan bazı kararların maddi içeriğinin FSEK ve bir dizi uluslararası sözleşmelerin emredici hükümleriyle güvence altına alman meslek birliği üyelerinin çıkarlarına aykırı düşmesi, özellikle üye kaydının keyfi olarak zorlaştırılması, davanın esasını oluşturan değişiklik metinlerinin … tarafından bu aşamaya kadar hala sunulmaması, oylama ve nisabın şeffaf yapılmaması kabul ve ret oylarının sayı olarak gösterilmesi yerine % ile ifade edilmesi, elektronik oylamanın nasıl yapıldığının tutanaktan anlaşılamaması, Anayasa, HMK ve bilirkişilik kanunun ve anayasa mahkemesi kararlarına rağmen iki hukukçunun bilirkişi heyetine dahil edilmesi ve bilirkişilerin sayfalar tutan hukuki yorum yapmmarı tüm ilgili ulusal yasa ve uluslararası sözleşme ve yasaların mehaz AB direktivi ne aykırı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
İş bu dava olağanüstü genel kurul karar iptaline ilişkindir.
Rapordaki teknik inceleme ve değerlendirmelerde; davalı sistemlerinde davacı … adına kayıtlı … numaralı GSM hattına ilişkin olarak yapılan incelemelerde davalı tarafından aşağıda belirtilen tarih ve saatte davacının sistemde kayıtlı bahse konu GSM hattına ilgiti SMS’lerin gönderildiği, davalı sistemlerinde davacı … adına kayıtlı … numaralı GSM hattına ilişkin olarak yapılan incelemelerde davalı tarafından aşağıda belirtilen tarih ve saatte davacının sistemde kayıtlı bahse konu GSM hattına ilgili SMS’lerin gönderildiği, tüm üyelerin veya üyelerin yetkili kıldıkları kişilerin davatı kurum sistemlerinde kayıtlı olan e-posta hesaplarına 23.11.2018 günü 16:10:28 saatinde “… Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Hakkında” konu başlıklı bir e-mail gönderildiği, söz konusu e-mail içeriğinde toplantı gündemi hakkında bilgilere yer verildiği, ayrıca Olağanüstü Genel Kurul ile itgili diğer bilgi ve belgeler için ise http://www…..org tr/ uzantılı URL adreslerine yönlendirme yapılmak suretiyle bilgilendirme yapıldığı, davalıya ait hitp:/www….org.tr uzantılı internet sitesinde Olağanüstü Genel Kurul ile ilgili bilgi ve belgelerin yayınlandığı uzantılı. URL adreslerinin söz konusu web sitenin ara yüzünde yapılan güncellemelerden ötürü aktif olmadığı (yayından kaldırıldığı) ve bu nedenle ilgil linklerdeki yayınların içeriğine ulaşılamadığı, olağanüstü Genel Kurul Toplantısı hakkında Üyelere kargo yoluyla gönderilen çağrı kağıdının (mektubunun) davacı … tarafından 18.10.018 günü 18:56:03 saatinde teslim alındığı, yine davacı … adına …A.Ş. tarafından 17.10.2018 günü 16:25:18 saatinde teslim alındığı ilgili kargo şirketinin gönderi ekranından (sisteminden) alınmış ekran görüntüleri ile sabit olduğu tespit ve değerlendirmelerinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içeriği yasal mevzuat bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça 27.11.2018 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptalini istemiyle iş bu dava açılmış ise de; olağanüstü genel kurula ilişkin bilgilendirme ve tebliğlerin usulüne uygun olarak yapıldığı, gerek tebliğ gerekse mail suretiyle üyelerin bilgilendirildiği, gündem dışı konulara ilişkin alınan kararlar yönünden mevzuatta belirlenen karar yeter sayıları yönünden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, katılım az olmasının nisap oranlarının sağlandığı dikkate alındığında genel kurul kararının iptali yönünden bir sebep olamayacağı, alınan kararlar yönünden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, karar içeriklerine ilişkin olarak sunum ve içerikler ile oylama ve sonuçlara ilişkin değerlendirmeler yönünden power point uygulaması ve içeriklere ilişkin olarak elektrik ortam uygulamalarının teknolojik gelişmeler dikkate alındığında iptal sebebi olarak görülemeyeceği, elektronik ortam uygulamalarının kararların içeriklerinin belli olmadığı ve infaz kabiliyetinin de bulunmadığı manasına gelmeyeceğinin izahtan vareste olduğu gibi herhangi bir aykırılık olarak değerlendirilemeyeceğini, üyeliğe ilişkin güncellemeye yönelik kararların da zorlaştırma olarak kabulünün mümkün olmadığı gibi zorunlu olarak yapılması gerektiğini kabulünün gerektiği sunulan uzman mütalaasındaki değerlendirmelerin hukukçu uzman kişi değerlendirmelerine yönelik olduğu, tespit ve değerlendirmelerin tamamen subjektif nitelikte olduğu, dolayısıyla teknik incelemeleri de yapan heyet tarafından düzenlenen rapordaki tespitlerine aksi yönündeki değerlendirmelere ve hukuki yorum gereken ve mahkememizce resen nazara alınması gereken hususlar yönünden çelişki oluşturmayacağı uzman görüşünün doğrudan bağlayıcılığının bulunmadığı dikkate alındığında çelişki sebebiyle tekrardan inceleme yapılmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla davacının subüt bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 14,90 TL nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT göre hesaplanan 5.900,00 TL’nin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸