Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/31
KARAR NO : 2019/60
DAVA : FSEK-Tecavüzün Tespiti
DAVA TARİHİ : 04/02/2019
KARAR TARİHİ : 05/02/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK – tecavüzün tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin psikolog olduğunu ve pedagoji alanında da faaliyet gösterdiğini, çocuk gelişimine katkıda bulunmak amacıyla “.., …, … …” başlıklı bir kitap yazdığını, 23/02/2018 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde tescil ettirerek telif hakkını aldığını, müvekkilinin eseri yazma aşamasındayken kitabın yayınlanması ile ilgili olarak karşı tarafın ilgilileri Dilek Babal ve Hasan İncesöz isimli kişiler ile görüştüğünü ve konu ile ilgili bir mutabakata varmaya çalıştıklarını, bu müzakereler sürerken müvekkilinin kitabı yazmayı bitirdiğini ve tamamladığı eseri kısım kısım karşı tarafa yolladığını, sonrasında tarafların sözleşmenin şartlarıyla ilgili anlaşmaya varamadıklarını ve görüşmeleri sonlandırdıklarını, müvekkilinin yazdığı eseri elinde bulunduran karşı tarafın başka bir psikolog adı altında müvekkilinin eserinden esinlenilmiş bir kitap serisi yayınladıklarını ve bu yolla müvekkilinin telif haklarını ihlal ettiklerini belirterek, ileride karşı taraf aleyhine açacakları davada kesin delil teşkil etmesi bakımından sözkonusu kitaplar arasındaki benzerliklerin ve müvekkilinin haklarına yapılan tecavüzün 5846 sayılı FSEK uyarınca tespit edilmesini talep etmiştir.
İş bu talep HMK 400. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken delil tespitine ilişkindir.
HMK’nın delil tespitine ilişkin 400. maddesine göre ” (1)Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir. (2)Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır. “
Her ne kadar talep esas kaydı olarak girilmiş ise de talebin HMK 400 kapsamında delil tespitine ilişkin olduğu dava mahiyetinde olmadığı anlaşılmakla talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Tespit isteyen vekili tarafından her ne kadar esas dava olarak tevziden işbu dava açılmışsa da talebin HMK 400 kapsamında değişik iş üzerinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla talep hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Esas defterinin bu şekilde kapatılmasına,
3-Talep halinde dosyanın değişik iş esasına kayıt edilmek üzere tevzi bürosuna iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 44,40 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmamasına,
5-Tespit isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/02/2019
Katip …
¸
Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır