Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/260 E. 2022/177 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/52 Esas
KARAR NO : 2022/183

DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında “…” adlı sinema film projesine ilişkin 17.07.2018 tarihli “Yönetmen Sözleşmesi” imzalandığını, Sözleşme’nin “Tanımlamalar” başlıklı 2. Maddesinde Yönetmen’in tanımlandığını, davalının maddede belirtilen sorumluluklarını ihlal ettiğini, sözleşmenin dilekçelerinde detaylandırılan maddelerine aykırı davrandığını, ayrıca başlı başına suç oluşturan eylemler üzerinden müvekkilinin itibarını sarsıcı hukuka aykırı eylem ve söylemlerde bulunduğunu, taraflarınca yapılan arabuluculuk başvurusunda da anlaşma sağlanamadığını, davayı açmak bir zaruret haline geldiğini, davalının yönetmenliğini üstlendiği sinema filmini, vizyona girmeye hazır mahiyette müvekkiline teslim etmediğini, bu ihlal nedeniyle filmin müvekkilinin öngördüğü 9 Kasım 2018 tarihinde vizyona giremediği ancak 8 Mart 2019 tarihine yetiştirilebildiğini, bu gecikme nedeniyle müvekkili nezdinde telafisi olanaksız sayısız maddi manevi zararlar ve ticari itibar kaybı olduğunu, sözleşmenin 4.5. ve 4.46. maddeleri uyarınca, davalının filmi teslim etmemesi nedeniyle müvekkili nezdinde ortaya çıkan maddi – manevi zararların ve yoksun kalınan karın tespit edilerek davalıdan tahsilini talep ettiklerini, filmin çekim sonrası sürecini (…) takip etmeyen davalının, bu eylemiyle de sözleşmenin 2. ve 3. Maddelerini ihlal ettiğini, filmin yönetmenliğini üstlenen davalının sorumluluğunun filmin … aşaması dahil olmak üzere tüm süreçlerini kapsadığını, bu sorumluğun davalıya filmi gösterime girmeye hazır vaziyette tamamlanmış olarak müvekkiline teslim etme yükümlülüğü verdiğini, davalı tarafça yürütülmesi gereken … sürecini müvekkilinin yürütmek ve takip etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin her zamanki iyi niyetiyle bu süreci takip etmekle kalmadığını, programın davalıya göre yapılmasını, onun katılımı olmadan yapılmamasını sağladığını, her seferinde “…” kabilinden beyanlarla bu süreci davalının inisiyatifinde bırakmak üzere insan üstü bir gayret gösterdiğini, filmin çekimlerinde senaryo metninin dışına çıkan senaryoda yer alan sahneleri çekmekten imtina eden ve bu hususlarda yapımcıyı bilgilendirmeyen davalının, bu eylemleri nedeniyle de sözleşmenin …maddelerini ve görev tanımında belirtilen hususları ihlal ettiğini, davalının müvekkilinin ticari sırlarını ifşa ederek ve ticari itibarını zedeleyen beyanlarda bulunarak sözleşmenin … maddelerini ihlal ettiğini, whatsapp üzerinden ve mesajlar aracılığıyla sözleşmenin ihlal edildiğini, davalının haksız rekabete, ticari itibara, kişilik haklarına aykırı bu eylemleri aynı zamanda TCK. 106. Maddesinde uyarınca tehdit, tck. 107. Maddesi uyarınca şantaj, tck. 125. Maddesi uyarınca hakaret, tck. 267. Maddesi uyarınca iftira suçlarının kanuni ve maddi unsurlarını taşıdığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ila 63. maddeleri uyarınca “Haksız Rekabet” oluşturan ve müvekkilinin ticari itibarına saldırı mahiyetindeki bu eylemler nedeniyle cezai sorumluluk bağlamında her türlü yasal yola başvuru haklarını saklı tuttuklarını, davalının her bir ihlali nedeniyle ayrı bir cezai şart alacakları doğduğunu, zira davalı tarafça sözleşme hükümleri tekrar tekrar ihlal edildiğini, cezai şartın düzenleniş amacının da bu olduğunu, oyunculuk sözleşmesinde geçen her bir hüküm, taraflarınca korunmaya değer farklı menfaatlerini temin etmek ve güvence altına almak için düzenlendiğini açıklanan nedenlerle 17.07.2018 imza tarihli Yönetmen Sözleşmesi’nin …maddeleri uyarınca davalının sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili nezdinde husule gelen zararların tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere şimdilik (kısmi dava olarak) 100,00 TL maddi zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi oranında ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsil edilmesini, aynı sözleşmenin …maddelerinin ihlal edilmiş olması nedeniyle …. maddeleri uyarınca cezai şart ihlal sayısının tespit edilerek, tespit edilen her bir ihlal için yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalıya karşı cezai şart alacakları miktar olarak tespiti ile fazlaya ilişkin hakları ile diğer hakları saklı olmak üzere şimdilik (kısmi dava olarak) 100,00 TL cezai şartın temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi oranında ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsil edilmesini, yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap, karşı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkil ile karşı davalı Yapımcı Şirketin, … isimli bir sinema filminin de yönetmenliğinin … tarafından üstlenilmesi adına bir anlaşma yaptığı, 17.07.2018 tarihinde taraflar arasında imzalanan bu sözleşme gereğince müvekkilin tüm edimlerini eksiksiz ve tam olarak ifa ettiği, filmin gecikmesinin yapımcı davacıdan kaynaklandığı, yapımcının hiçbir … şirketiyle anlaşmadığı, anlaştığı şirketlere ödemelerini yapmadığı, dolayısıyla film efektleri bitmiş halini de teslim alamadığı, sözleşme ilişkisi gereğince karşı davalı şirketin müvekkile ödemekle yükümlü olduğu, karşılıklı anlaşılan toplam bedelin 150.000 TL olduğu, karşı davalının fazla vergi ve stopaj ödemek istememesi sonucunda bu bedeli eksik göstermesiyle sözleşmede yönetmenlik telif ve hizmeti için 20.000 TL. Tutarında bedel belirtildiği, toplam borcun konusu olan esas bedel olan 150.000 TL’nin ise 3 eşit taksitle, 1/3’ü sözleşmenin imzası safhasında, 1/3’ü set öncesinde, 1/3’ü set sonrasında olmak üzerine 50.000 TL üzerinden 3 eşit taksitte ödemeyi taahhüt ettiği, ilk ödemenin 20.000 TL’lik kısmının şirket hesabından, kalan 30.000 TL bedelin ise şirketin muhasebecisinin hesabından müvekkilin … numaralı hesabına aynı anda aktarıldığı, ilgili ödeme dekontlarının ekte sunulduğu, bu ödemelerin ne amaçla yapıldığının iki ödeme arasındaki 3 dakikalık farktan da anlaşılacağı, ödeme konusunun bilinçli olarak borç şeklinde ifade edilmiş olmasının bu gerçeği saklamak adına olduğu, böylelikle 3 taksitten ilkinin, sözleşme imzalanması esnasında ödendiği, tarafların kalan ödemelerin 9 Kasım 2018 tarihili 2 ayrı çekle hususunda mutabık kaldıkları, yapımcı çekleri yönetmenin evine gönderdiği, yapımcının yine sözünde durmayarak ilgili çekleri de birisi 30.10.2018 diğeri 31.01.2019 olmak üzere iki farklı tarihte vadelendirilerek teslim ettiği, davalı-karşı davacının itirazı üzerine çek vadelerinin 9 Kasım 2018 olarak düzeltildiği, müvekkilin 2018 ekim ayında ev değiştirdiği bu nedenle nakit paraya ihtiyaç duyduğu, yapımcı davacının da kendisine çeklerden birisini iade etmesi halinde Yönetmene bir ay içerisinde nakden, parça parça ödeme yapacağını, bunun taşınma masrafları için kendisini de rahatlatacağını ifade ettiği, müvekkilin yine Yapımcıya güvenerek çeklerden birisini iade ettiği, 28 Eylül 2018 tarihinde müvekkilin senarist… ile birlikte davacı-karşı davalı şirkete gittiği, şirketten sadece 20.000 ve 10.000 TL’den oluşan iki ödeme alan müvekkile 50,000 TL’lik çekin iadesinden kalan 20.000 TL’nin halen ödenmediğini, Yapımcı ve Şirketin muhasebecisi … ile yapılan yazışmalardan da anlaşılacağı üzere öncelikle davacı Şirketin borcunu inkar etmediği ancak müvekkili oyalamak suretiyle borcu ödemeye de yanaşmadığını, müvekkilinin davacı-karşı davalıdan halen 20.000 TL alacağı bulunduğunu, sözleşme incelendiği zaman tek taraflı bir metin olduğu, genel işlem koşullarına aykırı düzenlemeler içerdiğinin görüleceği, sözleşmede belirtilen 20.000 TL tutarındaki bedelin tecrübeli bir yönetmenin uzun metraj sinema filminin yönetimi sonucunda alacağı toplam tutar olmasının da gerçekçi olmadığının aşikar olduğu, müvekkilin almış olduğu çekler ile şirket muhasebecisi hesabından aldığı ödemenin de bu gerçeği ortaya koyar nitelikte olduğu, dosyaya sunulan mesajlaşmalardan davacı- karşı davalının borcunu inkar etmediğinin de görüldüğünü, dolayısıyla sözleşmenin ihlali ile tahsil edilemeyen 20.000 TL tutarındaki maddi alacağın müvekkile, son olarak kararlaştırılan 9 Kasım 2018 vade tarihinden itibaren yürütülecek en yüksek faiz ile Yapımcı tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkilin filmin çekiminden sonra gelen uyarılarla davaya konu filmin … isimli 4 Ocak 2013 tarihinde vizyona giren bir … filminden çalıntı olduğu fark ettiği, müvekkilin adının, orijinal olmayan ve de haksız şekilde eser sahiplerinden çalınan bir eserle yan yana anılmakla büyük zarar gördüğü, açılan dava hakkında basına yanıltıcı bilgi verildiği, bu nedenle davalı-karşı davacının kişilik haklarının zedelenmesi nedeniyle Yapımcı şirketten TBK 58. Hükümleri gereğince 100.000 TL tutarında manevi tazminat talep ettikleri, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı-karşı davalının davasının reddederek karşı davamızı kabulü ile müvekkilinin sözleşme ilişkisinden doğan kalan 20.000 TL alacağının davacı karşı davalıdan 09/11/2018 itibaren işletilecek en yüksek faiz ile ödenmesi, kişilik hakları zarara uğrayan müvekkilime dava tarihi faiz ile 100.000 TL. tutarında TBK’dan doğan manevi tazminat ödenmesini, dava nedeniyle doğacak olan avukatlık ücretinin ve yargılama giderlerinin de davacı- karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili tarafından karşı davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının cevap dilekçesinde davaya cevap vermediğini, bunun yerine suç atarak kendi suçunu örtbas etmeye yönelik ergence bir tutumla, iftira ve hakaretlerle saldırmayı yeğlediğini, hukuk düzeninde hiçbir birey suç atarak suçtan kurtulamayacağı gibi, davalının evrak kalabalığı yaratarak davayı sulandırmak ve dava konusunu mahkeme hakiminin görüş menzili dışına çıkarmak maksadıyla ortaya attığı mesnetsiz iddialar bu davanın konusu da olmadığını, bu davanın konusu, davalının 17.07.2018 tarihli sözleşmeyi ihlal etmiş olması nedeniyle cezai şart ihlal sayısının tespiti ile tahsili talebinden ibaret olduğunu, davalı tarafça yazılanlara cevapları olmadığını, bununla birlikte “Netice i Talep” kısmında; davanın reddi istenmişse de, davalı tarafça yazılanlar ve eklenen belgeler, iddialarının ikrarı ve delili mahiyetinde olduğundan, bu talebin mesnetsiz olduğunu, sözleşme ilişkisinden doğan alacak talebinde bulunulmuşsa da nezdinde herhangi bir borç söz konusu olmadığını, sözleşmenin 6/1. maddesi uyarınca söz konusu 20.000,00 TL’nin zaten ödendiğini, davalı tarafça sunulan ödeme dekontu ile bu hususun sabit olduğunu, davalıya yapılan başkaca ödemelerin de sözleşme ile ilgili olmadığı, bu davanın konusu dışında olduğunu, davalının varsa başkaca hukuki sebeplere dayalı alacak talepleri için ayrıca dava açma hakkının saklı olduğunu, borçlar Kanunu 58. Madde gereği kişilik haklarının zarara uğradığı iddia edilmişse de, bu iddianın mesnetsiz ve anlamsız olduğunu, böyle bir ihlalin söz konusu olmadığını, en azından taraflarınca davalının böyle bir hakkı çiğnenmediğini, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun … Maddelerinin ihlal edildiği iddia edilmişse de, bu maddelere konu herhangi bir ihlal söz konusu olmadığını, bu talebin sözleşmenin…maddeleri karşısında mesnetsiz ve hukuksuz olduğu gibi, ahlaki de olmadığını, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 67. Maddesinin ihlal edildiği iddia edilmişse de, davalının bu maddeye konu, korunmaya değer bir hukuki menfaati olmadığını, taraflar arasında bu maddenin ihlali mahiyetinde bir eylem gerçekleşmediği için kabulü hukuken imkansız olan bu talebin filmin yönetmenliğini yapan davalının ismi eserden ayrıştırılamayacağına göre fiilen de imkansız olduğunu, davalı itirazlarının reddi ile davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili tarafından sunulan ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davacı/karşı davalının cevaba cevap dilekçesinde taraflarının davaya cevap vermemekle ve suçu örtbas etmek adına kendisine iftira ve hakaretlerle saldırmakla itham ettiğini, oysa dilekçelerinde hiçbir hakaret yer almadığını; gerçeklere ışık tutmak adına etraflıca olayların anlatıldığı bir dilekçe ile mahkememize uyuşmazlığa konu bilgiler sunulduğunu, ilgili dilekçenin A bendinde özetle yaşananlara ilişkin açıklamalara, B bendinde olayların akışına, C bendinde ise davacının davasına karşı beyan ve itirazlarına yer verildiğini, dolayısıyla davacının davasına karşı beyanları, ayrıntılı olarak olaylara ve yönetmenlik görevin tanımı ile yaşanan talihsiz olaylara yer verilmesi gerektiğinden toplamda 26 (yirmialtı) sayfa içerisinde bu beyanlara ve devamında karşı davamıza yer verildiğini, müvekkilinin hiçbir görevini ihmal etmediği ve son derece basiretli davranmış olduğu olayda davacının “Hem suçlu hem güçlü” diyebilecekleri bir şekilde kendisini haklı çıkarmak adına saldırgan bir tutum sergilediğini, davacı/karşı davalının kendi sorumluluklarını yerine getirmediği için yaşadığı aksiliklerin ve gecikmelerin faturasını müvekkiline çıkarmak istediğini; borcunu ödememek adına bu şekilde saldırıya geçmeyi yeğlediğini, davacının piyasada da yaptığı her işte bu davranış şeklini gösterdiğini ve de haksız yere açmış olduğu davalarıyla ünlü olduğunu, davalının … başta olmak üzere çalıştığı hemen her kuruma dava açtığının bilindiğini, davacı/karşı davalı dilekçesinde yönetmen …’nın tüm alacağının 20.000 TL olduğunu iddia ettiğini, bu hususun diğer delilleri ile de ortaya koyulduğu üzere abesle iştigal olduğunu, ilgili rakamın gerçekçi bir rakam olmadığının da bir an evvel ortaya çıkarılabilmesi adına yapımcı meslek birliklerine bu bilginin temini adına yazılmasını talep ettiklerini, müvekkilini şu anda hırsızlıkla itham edildiğini, zira bir filmin adı ve şöhreti yönetmeni ile müsemma olduğunu, izleyicinin ve tüm piyasanın aklına filmin adının anıldığı anda gelecek olan yapımcı değil yönetmenin adı olduğunu, hal böyleyken kişilik haklarının ağır bir şekilde ihlale uğradığını, zira müvekkilinin davacı/karşı davalı tarafın yapmış olduğu bir çalıntı iş yüzünden bu işle anılmak ve hırsız damgası yemek durumunda olduğunu, müvekkilinin kişilik hakları ağır şekilde ve kasıtlı olarak zarara uğratıldığını ve de hem dava reklam malzemesi yapılmaya çalışılarak hem de müvekkilimin adı kullanılarak filmin gelir elde etmesi adına yönetmen aleyhine küçük düşürücü bir kampanya başlatıldığını, dolayısıyla iddia edildiği üzere kişilik haklarının ihlali mevcut olduğu üstelik müvekkilinin ağır bir ihlalle karşılaşarak manevi olarak büyük zarara uğradığını, cevap/karşı dava dilekçelerinde sundukları üzere müvekkilinin adının bu sinema filmiyle anılmasını hiçbir surette istemediğini ve jenerikten/ filme ilişkin her yerden adının silinmesini ehemmiyetle beyan ve talep ettiğini, bu taleplerinin varlığında ve yönetmenin taleplerini hiçe sayarak dava açan yapımcının halen müvekkilinin adını filminin tanıtımı adına kullanarak müvekkilinin adı ve şöhreti üzerinden prim elde etmeye filmden daha fazla gelir elde etmeye çalıştığını, hukuken haklı olduklarını ve asıl davanın reddinin gerektiği olayda iddialarının haklılığını bir kez daha gözler önüne serebilmek adına dilekçelerinde belirttikleri kurumlara müzekkere yazılmasını, dava dilekçelerinde yer verilen taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve belgeler toplanmış olmakla Mahkememiz 02/07/2020 tarihli duruşmasında “…Davalı tanıkları adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye çıkartılmasına, davacı vekiline tanık dinletme talebini sunabilmesi için iki haftalık kesin süre verilmesine, tanıklarını bildirdiğinde adlarına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye çıkartılmasına, bildirmediği takdirde tanık dinletme talebinden vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtarına (ihtarat yapıldı), davalı karşı davacı vekili tarafından bildirilen yerlere müzekkere yazılarak emsal araştırılması yapılmasına…” karar verilmiş olup taraf vekillerinin bildirmiş olduğu tanıklara davetiye çıkartılarak Mahkememiz 18/09/2020 tarihli duruşmasında davacı karşı davalı ve davalı karşı davacı tanıkları huzura alınmış ve Mahkememiz 18/09/2020 tarihli duruşmasında davacı karşı davalı tanığı … yeminli beyanında; ” Ben davacı-karşı davalı şirkette bahse konu filmin yapım sürecinde genel koordinatör olarak çalıştım. Esasen bu sektörde iki yıllık bir çalışmam vardır, daha öncesinde finans sektöründe çalıştım. Çalıştığım dönemde Kapan isimli filmin tüm koordinasyon işlerinden ben sorumluydum. Filmin çekimleri normal bir çekime göre çok hızlı bir şeklide tamamlandı. Tamamlandıktan sonra biz bunları montajlama ve stüdyo aşamasına geçtiğimizde … bey bizi yanlız bıraktı, bu montajlama ve stüdyo aşamasında filmin niye bu kadar hızlı çekildiğini anladık, zira birleştirme işlemlerinde değişik açılardan çekilmesi gereken sahnelerin çekilmediğini gördük, bunların yanında bazı sahnelerde çekim esnasında kolaylıkla halledilebilecek hususları örnek vermek gerekirse suyun kaynamasına ilişkin çekimleri, çekim esnasında yapılmayarak efekt suretiyle montaja bırakıldığı, bir çok sahnenin çekim açılarının yetersiz olduğunu anladık. Bundan kaynaklı olarak bizim prodüksiyon masraflarımız ve zaman kaybımız söz konusu oldu. Prodüksiyon sürecinde de … Beyin bize tavsiye etmiş olduğu … ile yapmış olduğumuz görüşmede, … hizmeti sunduklarını, sonradan …’ya çevrildiğini öğrenince … ile çalışmaya başladık. Ayrıca bu ajansın bize teklif etmiş olduğu fiyat diğer ajansa göre iki üç kat pahalıydı. Dolayısıyla … kısmında sıkıntı yaşadık ve bu ajansta bir kısım içerikler, hard diskler kayboldu. Ayrıca bundan kaynaklı da zaman kaybı yaşadık. Yine … beyin çekimler esnasında özellikle sona doğru yaklaşıldıkça ödemelere ilişkin diğer ekibi de tahrik eden ısrarlı talepleri oldu. Sete çıkmam, kayıtları vermem şeklinde ifadelerle ödemelerin tamamlanması istendi. Bizim herhangi bir suretle sette çalışan kişilere eksik ödeme yapmamız söz konusu değildir. Yine bahsi geçen ajans ile … ile herhangi bir suretle ödemeden kaynaklı bir sıkıntı yaşamadık. Ben ödemelerin ne şekilde ve ne miktarda ödeme üzerinden anlaşıldığını bilmiyorum. Yapılan ödemeler Muharrem beyin onayı ile yapılmıştır. Bildiğim kadarıyla kendisine iki adet çek verilmiştir. Ancak çeklerin meblağını bilmiyorum. .. beyden bir çekin iade alındığını biliyorum, ancak bu çekin yönetmenlik ücreti ile alakalı olup olmadığını bilmiyorum. Çek meblağlarını bilmiyorum. Ayrıca … bey… da dahil olduğu whatsapp grubunda kendisinin ödeme alamadığını, paranızı sağlama alın arkadaşlar demek suretiyle grupta yer alanları tahrik etmiştir. Bunun yanında … isimli kişiye de bu durumu ileteceği yönünde beyanlarla bunun bedelinin ağır ödetileceğine dair beyanlarda bulunmuştur. Biz daha sonra Ocak ayı itibariyle filmin dağıtımına ilişkin olarak anlaşma yapmış olmamıza rağmen filmin dağıtımı iki üç ay gecikmiştir. Bunun …’dan kaynaklandığını düşünüyorum çünkü beyanı o yöndedir. Buna ilişkin somut bir şey söyleyemem. Şirket sahibi … beyle …’nın yakınlığı söz konusuydu, değişik proje yapma planları vardı. Bu hususta konuştuklarını biliyorum. Yapılan ödemelerin ileriye dönek projelerden kaynaklı olup olmadığını bilmiyorum. Normal şartlarda anlaşma sağlanmadan herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Çekimler esnasına oluşacak ihtiyaçlardan ve çekimin işleyişinden yönetmen sorumludur. Çekimlerin hızlı bitmesinden ziyade kaliteli bitmesi lehe bir durumdur. Normalde… işini yapımcı olarak biz seçiyoruz, ancak … bey rahat çalıştığını söylediği için … ile görüşmeler yapılmıştır. Filmin senaryosunun özgün yazıldığını biliyorum. Kimin yazdığına ilişkin bilgim yoktur. Bildiğim kadarıyla senaryo dizi senaryosuydu sonradan sinemaya çevrildi. Senaryo … beye ait olabilir. Senaryonun dışına çıkıldığına ilişkin ya da eksik çekim yapıldığına ilişkin benim herhangi bir bilgim yoktur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 18/09/2020 tarihli duruşmasında davacı karşı davalı tanığı … yeminli beyanında; “Ben davacı şirket sahibi … bey ile … beyi bir araya getiren kişiyim. Kendimde yönetmenlik yapmaktayım. Filmin çekim sürecinde sona doğru … bey bana … Beye atmış olduğu mesajı attı. Mesaj içeriği yanlış hatırlamıyorsam ödemeye ilişkin olup, sonunda da ben Volkan isminde birisini tanıyorum kendisi ortağımdır, filme ilişkin olarak da bir kısım engellemelerde bulunurum şeklinde ibarelerin yer aldığını gördüm. Bunun tam olarak tehdit olduğunu söyleyemem. Bir tür taraflar arasındaki çekişmeden kaynaklı mesaj olduğunu düşünüyorum. Filmin çekimlerinin süresi yönetmenin algısı ile alakalı olarak değişebilir. Efekt sayısı yine sanatsal algılarınızla alakalı olup, … sürecini ve masrafını arttırabilir. Normalde ihtiyaç listesi yapımcıya yönetmen tarafından bildirilir. Gerekli eksiklikler yapımcı tarafından giderilir. Bahse konu filmde yer alan kaynama sahnesine ilişkin olarak kullanılan karbon buz gerçek bir kaynama etkisi göstermediği için ben olsam … ile tamamlanmasını tercih ederdim. Bunun dışında efekt sayısı ve efektlerin tamamlanması çalışılan prodüksiyon şirketi ile de bağlantılı olarak süreci belirler. Setin ne zaman başladığı ile alakalı olarak davaya konu filmin 17/07/2018 tarihinde sözleşme imzalandığı dikkate alındığında yoğun bir çalışma ile kasım ayına yetişme ihtimali vardır. Bunun dışında tarafların prodüksiyon şirketleri ile ilgili yaşadıkları sıkıntılara yönelik bir bilgim yoktur. Yönetmenlik ücreti yönetmene göre değişmekle birlikte 100.000 TL ile 300.000 TL arasındadır. Tarafların ne miktar üzerinden anlaştıklarına ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. Ödemedeki eksiklikleri ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. … işleri devam ederken ben iki defa şirkete gittim, … bey her ikisinde de … işlemlerinin başındaydı. İlk gittiğimde …’ye, son gittiğimde ise …’ya gitmiştim. Esasen çekim ve prodüksiyon işlemleri yapım şirketi ve yönetmenin tercihleri ile alakalı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı yönetmenler çekim esnasında dahi … gidebilir. Bazıları tüm çekimden sonra gidebilir. … ile gerekli anlaşmanın sağlanması ve bu noktada sürecin tamamlanması için yönetmene devreden yapımcıdır. Filmin prodüksiyon işlemlerinde birkaç efekt ile alakalı olarak kendi … olduğu için yardım istediler bende birkaç örnek gösterdim, filmin post prodüksiyonunda herhangi bir surette yer almam söz konusu değildir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 18/09/2020 tarihli duruşmasında davalı karşı davacı tanığı … yeminli beyanında; “Ben …’in yöneticisiyim. Uzun yıllardır bu sektörde faaliyet göstermekteyim. Bahse konu filmin efekt sahneleri ile alakalı olarak iş bize geldi. … işlemlerini bizden önce başka bir şirket yapmıştı. Normalde sektördeki uygulamada biz efekt uygulamalarını yaptıktan sonra karşı tarafın okeyini alırız. Son halini ödeme sonrası teslim ederiz. … ile bu filmin ödemeleri ile alakalı olarak gecikme ve sıkıntı yaşadık. Ödemenin nasıl olacağına ilişkin süreç yaklaşık 2-3 haftayı buldu. Daha sonra çekle ödeme yaptılar. Esasen çekimlerin sette mi yoksa efekt suretiyle mi oluşturulması noktasında benim fikrim, efektte görev alacak şirketin de çekimlere katılmasıdır. Bazı sahnelerin çekilmesi sette uzun sürerken efekt ile daha kısa olabilmektedir, aksi durumlarla da karşılaşılabilir. Bu noktada kararı verecek olan yönetmenin görüşünü de almak suretiyle yapımcıdır. Efekt çalışmaları sırasında yönetmen … gerekli desteği bize sağlamıştır. Bu konuda herhangi bir eksiklik olduğunu söyleyemem. Setin kısa sürmesi veya bir sahnenin değişik açılardan çekilip çekilmemesi tamamen yönetmenin inisiyatifinde olan bir şeydir. Yansıtmak istediği duyguyu tek bir açıdan da yansıtabileceği gibi yüzlerce açıdan değişik çekimlerde yapabilir. Bu noktada çok sayıda çekim yapılmasının daha masraflı olacağını düşünüyorum. 25 yıldır sektördeyim. Davacı ilk defa çalıştığım yapım şirketidir. … ile de ilk işimdir. Dolayısıyla ödemeyi garantiye almak istemem normaldir. Sektörde bu durum sürekli çalışma durumunda ödemeyi düzenli almayla alakalı bir durumdur. Daha doğrusu bir tercihtir. Davacı ile ödeme konusunda yaşamış olduğumuz sıkıntı da …’nın etkisi söz konusu değildir. whatsapp grubuna ne yazdığını hatırlamıyorum. … bey önce ödeme yapmadan işi teslim almak istedi. Ancak biz bunu kabul etmeyince çekle ödeme yaptı. Çekle ödemeyi kabul etmemizde … beyin etkisi söz konusu değildir. Bizim amacımız ödememizi alabilmektir. Senaryonun çalıntı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. Biz işi tamamladıktan sonra ödemeden kaynaklı ne kadar gecikme olduğunu tam olarak hatırlamıyorum. İş tamamlandıktan sonra bir hafta falan beklemiş olabilir. Ancak şunu belirtmek isterim, bu efekt çalışmalarının sayısının fazla olmasından kaynaklı olarak yaklaşık bir aylık bir süreci almıştır. Normalde ödeme ile alakalı bir uyuşmazlık olmasa idi, biz bunları parça parça tamamlanması için … şirketine teslim edebilirdik. Sonrasında ise son parça tamamlandığında ertesi güne iş bitmiş olabilirdi. Ancak biz bu süreci işletemedik bundan kaynaklı gecikme olmuş olabilir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 18/09/2020 tarihli duruşmasında davalı karşı davacı tanığı … yeminli beyanında; “Ben davacı şirketin sahibi olan … beyi tanımam sebebiyle dava konusu filmin … işlerinde yaklaşık 2,5 ay kadar çalıştım. Bu çalıştığım süreçte yönetmen … gerekli desteği bize sağladı. Çekimler normal sürecinde tamamlandı, post prodüksiyonda ise ödemeden kaynaklı problemler olduğunu biliyorum ancak ayrıntısını bilmiyorum. Birden fazla şirketle çalışıldığını biliyorum. Şu anda davacı şirketten alacağım bulunmaktadır. … işlemleri …başladı, yaklaşık 1-1,5 ay çalışıldıktan sonra …’la yine bir ay çalışıldı. Bu süreçte filmin montajı ve efektleri üzerinde çalışıldı. Daha sonra efektler …geçti. Ben … herhangi bir surette çalışmadım. Ben free çalışıyorum. … sorumlusu olarak organizasyonda yer aldım. Daha sonra çalışmadım. Benim whatsapp yazışmalarından haberim yoktur. Ben gruplarda yer almadım. Ben ağustos ayında çalışmaya başladım, kasım ayında bıraktım. Prodüksiyon şirketlerinde değişikliğe gidilmesinden kaynaklı olarak 2-3 ay gecikme olduğunu düşünüyorum. Senaryonun çalıntı olduğuna ilişkin bir söylenti dolaştı ancak ben bunu doğrudan yönetmenden duymadım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı karşı davalı vekilince sunulan tanık beyanlarına karşı cevap dilekçesinde özetle; imzaladığı sözleşmeyi çiğneyerek, üçüncü kişilere, yapımcıyı ve filmi karalayıcı iftiralarda bulunan davalının davanın başından beri sözleşmeyi ihlal eden bu tutumunda ısrarcı olduğunu, dosyadaki yazışmalarla ispatladıkları bu ihlallerin tanık anlatımları ile de sabit olduğunu, davalının davaya cevap vermek yerine, sorumlu olduğu yapımcıyı ve yönetmenliğini yaptığı filmi karalamaya yönelik bu düşmanca tutumu, önceden yönlendirildiği olası tanık anlatımlarıyla da sürdürüldüğünü, ancak tanık olarak gösterilen … bu yönlendirmelere prim vermemiş olmasından ötürü tanıklık yapmadığını, bir sözleşme imzalandığını ve taraflar sözleşmedeki hususlara uymakla yükümlü olduğunu, davalı vekilince sunulan yazışmalarda görüldüğü gibi, imzaladığı sözleşmeyi “Sözleşme dediğiniz bir kağıt bir imza” diyecek kadar yok sayan davalının bu tutumunun aksine, sözleşmenin … maddelerinin ihlal edilmiş olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekilince sunulan tanık beyanlarına karşı cevap dilekçesinde özetle; Davacı- karşı davalı tanıklarından, … ve taraflarının … ve … adlı tanıklıklarıyla toplamda 3 tanık, lehe beyanlarda bulunarak Yönetmenin setteki görevlerini eksiksiz ve en iyi şekilde ifa ettiğini ortaya koyarken sadece …’ın ifadesinde aleyhe beyanlar yer aldığını bu beyanların da kendi içerisinde çelişki barındırdığı ve de diğer tanıkların ifadeleriyle örtüşmediği açıkça görüldüğünü, Tanığı, Genel Koordinatör sıfatıyla görev yapmış olan ve de sektörde 2 yıl süre ile sınırlı tecrübe sahibi …’ın çelişkili beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, tanığın beyanlarının mahkememizi yanıltmak ve, tabir-i caizse, gün gibi ortada olan gerçekler konusunda şaşırtmak için ifade edildiğini, tanığın kendi ifadesi içerisinde de çelişkiye düşerek beyanlarındaki kötü niyetini ortaya koyduğunu, tanık … ifadesi de çekimlerin çok hızlı bittiğini ve Müvekkil … Bey’in filmin çekimleri sırasında bazı sahnelerin çekimin gerçekleştirmeyip bu sahneleri …aşamasında efekt ile çözmeye bıraktığını, bu durumun da … masraflarının artmasına ve Yapım Şirketi’nin zaman kaybı yaşamasına sebep olduğunu belirterek başlamış ifadesinin sonunda da senaryonun dışına çıkıldığına ilişkin ya da eksik çekim yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını dile getirdiğini, bu durumun dahi tanığın Müvekkilinizin tüm süreç boyunca yönetmenlik görevini layıkıyla yerine getirdiğini bildiğini ancak yanlış ve çelişkili beyanlarıyla gerçeği saptırmaya çalıştığını, müvekkili ile davacı /karşı davalı … arasında dava konusu filme ilişkin 17.07.2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, yapımcı vizyon tarihini 02.11.2018 olarak belirlediğini, uzun metraj bir sinema filminin çekimlerine hazırlık aşaması, çekimlerin gerçekleştirilmesi ve çekim sonrası montaj, ses ve renk düzenleme ve efekt işlerinin tamamlanması için bu kadar kısa bir süre varken Müvekkilinin deneyimli ve başarılı bir yönetmen olarak çekimleri kısa sürede tamamlamış olmasının davacı / karşı davalı … için nasıl bir problem oluşturduğunun ise anlaşılmasının mümkün olmadığını açıklanan nedenlerle Davacı / Karşı Davalı tanığı … ve tanıkları … ve …’in beyanlarının kabulünü vekaleten talep ederek, itirazlarının ve beyanlarının bilirkişi ve mahkeme tarafından da nazara alınarak karar verilmesini, tüm bu açıklamaları ışığında, haksız ve mesnetsiz davanın tümden reddini, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 08/03/2022 tarihli … Bankası Anonim Şirketine yazılan müzekkerede davaya konu 2 adet çek yönünden; ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise; çeklerin önlü arkalı görüntüleri ile ödeme yapılan şahsa ilişkin bilgilerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, … Bankası Anonim Şirketince yazılan 10/03/2022 tarihli cevabi yazıda “…09/11/2018 keşide tarihli 50.000 TL tutarındaki …. numaralı çek ile ilgili tespitlerimiz aşağıdaki gibidir:
A. İlgili çekin 244027 hesap numaralı Beşiktaş şubemiz müşterisi … ’e ait olduğu tespit edilmiştir.
B. Yazınızda belirtilen Ödenen çeke ilişkin bilgiler aşağıda tarafınıza sunulmuş olup, istemiş olduğunuz belgeler ekte tarafınıza gönderilmiştir.
C. Çeki İbraz Eden … ( TCKN ) /: … /…
D. İbraz Tarihi: 09/11/2018 09/11/2018 keşide tarihli 50.000 TL tutarındaki … numaralı çek ile ilgili tespitlerimiz aşağıdaki gibidir: İlgili çekin … hesap numaralı … şubemiz müşterisi … ’e ait olduğu tespit edilmiştir. İlgili çek 15/10/2018 tarihinde Bankamıza iade edilmiş olup çek işlemsiz iptal edildiği tespit edilmiştir…” şeklinde belirtmiştir.
DAVACI KARŞI DAVALI VEKİLİ 27/11/2020 TARİHLİ CELSEDE BİLİRKİŞİ DELİLİNE DAYANMADIKLARINI SUNULAN DELİLLER KAPSAMINDA DAVA VE TALEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNİ TALEP ETMİŞTİR.
Sunulan deliller, belgeler ve tanık beyanları da dikkate alınarak Mahkememiz 27/11/2020 tarihli duruşmasında “…KARŞI DAVA YÖNÜNDEN dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir FSEK uzmanı, bir senaris, bir yönetmen bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle karşı davada karşı davacının filmin senaryosunun çalıntı olduğuna yönelik iddialarının değerlendirilmesi yönünden bahse konu filmlerin karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi, aynı senaryoların kullanıldığının kabulü halinde, karşı davacı yönetmen açısından FSEK kapsamındaki hangi hakların ihlalinin oluştuğunun eser sahipliğine tecavüz olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin isim kaldırma ve men talepleri yönünden yapılan tespitler dikkate alındığında taleplerin mevzuat hükümleri kapsamında yerinde olup olmadığı hususlarında takdir mahkemeye bırakılmak suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanziminin istenilmesine…” karar verilmiş ise de Mahkememiz 25/03/2021 tarihli duruşmasında “…Davalı/karşı davacıya delil avansını yatırması, aksi takdirde bilirkişi incelemesinden (geçen celsenin ara kararı uyarınca davaya konu filmin senaryosunun çalıntı olduğuna yönelik iddiaların değerlendirilmesi yönünden ve eser sahipliğine tecavüze yönelik idddialar yönünden) vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edildiği, yapılan ihtarata rağmen delil avansının yatırılmadığı anlaşılmakla; karşı davadaki geçen celsenin inceleme ara kararına konu olan hususlarda inceleme yapılmasından vazgeçmiş sayılmasına…” karar verildiği ve aynı duruşmada “…talep halinde Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle sunulan ticari kayıtlar ve ödeme belgeleri dikkate alındığında karşı davacının dava tarihi itibari ile bakiye ücret alacağının bulunup bulunmadığı hususlarında bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş olup alınan Bilirkişi Raporunda özetle; Davacı/ karşı davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmeyeceğini beyan etmesi nedeniyle (rapor ekinde yer alan mail yazışmalarından da görüleceği üzere) davacı nezdinde inceleme yapılamadığı, incelemenin dosya kapsamında gerçekleştirildiği, Taraflar arasında imzalana sözleşme kapsamında yönetmenlik ücretinin 20.000 TL olarak belirlendiği, Davalı/karşı davalıya, Davacı şirket tarafından 20.000 TL banka havalesi ile, davacı şirketin muhasebecisi tarafından 30.000 TL banka havalesiyle ve davacı şirketin sahibi tarafından keşide edilen çek ile toplamda 100.000 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, Davacı şirketin sahibi tarafından keşide edilen 50.000 TL tutarlı … nolu çekin davalı/karşı davacı tarafından cirolandığı fakat bankaya ibraz edilmediği, davacı tarafın işlemsiz olarak ilgili bankaya iade edildiği, söz konusu çek tutarının 30.000 TL’sinin kendisine ödendiğinin davalı/karşı davacı tarafından kabul ve beyan edildiği, Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede yönetmenlik bedeli olarak 20.000 TL ödeneceği belirtilmiş olsa da, yapılan 100.000 TL ödemenin sabit olması karşısında; dosya kapsamındaki ödeme belgelerinin ve bankadan gelen müzekkere cevabının davalı karşı davacının beyanlarıyla uyumlu olarak değerlendirilebileceği görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık asıl davada yönetmenlik sözleşmesine aykırılığa dayalı tazminat ve cezai şartın tahsili karşı davada ise bakiye yönetmenlik ücretinin tahsili kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat FSEK 70 kapsamında manevi tazminat ve eser üzerindeki ismin ref’i taleplerinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır.
Asıl dava yönünden değerlendirme;
Taraflar arasında 17/07/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ” … ” isimli filmin çekimine ilişkin yönetmenlik sözleşmesinin imzalandığı noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafça açılan asıl davada tazminat ve cezai şart talepleri; bahse konu sözleşmenin geç teslimden kaynaklı olarak sözleşmenin …madddelerine, … katılmaması sebebiyle 2 ve 3 maddelerine, senaryo dışına çıkma ve eksik çekim sebebiyle …maddelerine ve ticari sırların ifşası ve ticari itibarın zedelendiğinden bahisle … nolu maddelerine aykırığa dayandırılmıştır.
Davacı tanıkları dinlenmiş olmakla birlikte davacı karşı davalı vekili bilirkişi incelenmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı sunulan deliller kapsamında davanın değerlendirilmesini talep etmiş olmakla birlikte sunulan delillerden ve tanık beyanlarından davalı karşı davacı yönetmenin sözleşme hükümlerine aykırılık iddialarına dayanak sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiği iddiasının sübut bulmadığı, zira tanık beyanlarında yönetmenin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğinin, iddialara dayanak katılım destek sağlanmadığı hususlarında iddianın ispatlanamadığı, geç teslim iddiasının esasen davacının … sürecinde yaptığı firma değişiklikleri ve davacının baştan prodüksiyon şirketiyle çalışmamasından kaynaklı olduğu, davalının bu noktada kusuru ispatlanamadığı gibi davalının ticari sırların ifşası olarak değerlendirilebilecek bir hususun bulunmadığı anlaşılmakla davacının soyut iddialardan ibaret sözleşmeye aykırılık iddialarının dinlenilmeyeceği anlaşılmakla asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı davadaki talepler yönünden değerlendirme;
1-Karşı davada karşı davacının taleplerinden biri asılsız haberlerden kaynaklı manevi tazminat olmakla birlikte esasen haberlerden doğrudan davacının sorumluluğunu gerektirir bir durum bulunmadığı gibi bu talebini ilgili haberi yapan ya da yayınlayana açılması gerektiği dikkate alındığında bu yöndeki taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Çalıntı senaryo ve filmden yönetmen isminin kaldırılmasına yönelik taleplere ilişkin mahkememiz 27/11/2020 tarihli duruşmasında “…KARŞI DAVA YÖNÜNDEN dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir FSEK uzmanı, bir senaris, bir yönetmen bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle karşı davada karşı davacının filmin senaryosunun çalıntı olduğuna yönelik iddialarının değerlendirilmesi yönünden bahse konu filmlerin karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi, aynı senaryoların kullanıldığının kabulü halinde, karşı davacı yönetmen açısından FSEK kapsamındaki hangi hakların ihlalinin oluştuğunun eser sahipliğine tecavüz olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin isim kaldırma ve men talepleri yönünden yapılan tespitler dikkate alındığında taleplerin mevzuat hükümleri kapsamında yerinde olup olmadığı hususlarında takdir mahkemeye bırakılmak suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanziminin istenilmesine…” karar verilmiş ise de delil avansının yatırılmaması üzerine mahkememiz 25/03/2021 tarihli duruşmasında “…Davalı/karşı davacıya delil avansını yatırması, aksi takdirde bilirkişi incelemesinden (geçen celsenin ara kararı uyarınca davaya konu filmin senaryosunun çalıntı olduğuna yönelik iddiaların değerlendirilmesi yönünden ve eser sahipliğine tecavüze yönelik idddialar yönünden) vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edildiği, yapılan ihtarata rağmen delil avansının yatırılmadığı anlaşılmakla; karşı davadaki geçen celsenin inceleme ara kararına konu olan hususlarda inceleme yapılmasından vazgeçmiş sayılmasına…” karar verilmiştir. Sonuç olarak ise karşı davacının bu taleplerinin ispatı gerekli olan incelemenin yapılmadığı anlaşılmakla bu kalemlerdeki taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Son olarak karşı davacının bir diğer talebi olan bakiye ücret alacağının tahsili talebine ilişkin olarak yaptırılan mali incelemede; davacı/ karşı davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmeyeceğini beyan etmesi nedeniyle davacı nezdinde inceleme yapılamadığı, incelemenin dosya kapsamında gerçekleştirildiği, taraflar arasında imzalana sözleşme kapsamında yönetmenlik ücretinin 20.000 TL olarak belirlendiği, davalı/karşı davalıya, Davacı şirket tarafından 20.000 TL banka havalesi ile, davacı şirketin muhasebecisi tarafından 30.000 TL banka havalesiyle ve davacı şirketin sahibi tarafından keşide edilen çek ile toplamda 100.000 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, davacı şirketin sahibi tarafından keşide edilen 50.000 TL tutarlı … nolu çekin davalı/karşı davacı tarafından cirolandığı fakat bankaya ibraz edilmediği, davacı tarafın işlemsiz olarak ilgili bankaya iade edildiği, söz konusu çek tutarının 30.000 TL’sinin kendisine ödendiğinin davalı/karşı davacı tarafından kabul ve beyan edildiği, tespit ve değerlendirmeleri dikkate alındığında sözleşme hükümleri gereği ödenmesi gereken 20.000 TL’nin ödendiği hatta total ödemenin 100.000 TL olduğu dikkate alındığında davalı karşı davacının senede karşı senetle ispat gereği sözleşmede belirlenen ücretten daha fazla ödeme yapılması gerektiği iddiasını senetle ispatlaması gerektiği, sözleşme gereği kararlaştırılan ücretin ödendiği dikkate alındığında bakiye ücret alacağı iddiasının dinlenilemeyeceği sonucuna ulaşılmış olup karşı davadaki bu talebin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı sunulan deliller bilirkişi rapor bütün olarak değerlendirildiğinde sübut bulmayan asıl ve karşı davaların reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Asıl ve karşı davanın REDDİNE,
Asıl dava yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 36,30 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan miktarlar üzerinden hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
Karşı dava yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcının peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 3.676,35 TL’nin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
-Karşı davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan yönetmenlik ücret alacağı yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren karşı davalıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminat talepleri yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren karşı davalıya verilmesine,
2-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸