Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/26 E. 2019/40 K. 28.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/26
KARAR NO : 2019/40

DAVA : FSEK-Sözleşmeden Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/01/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK – sözleşmeden kaynaklanan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri şirket ile davalı … şirketi arasında imzalanmış bulunan hissedarlar anlaşması gereğince lifetime televizyon kanalını münhasıran işletmek, reklamını satmak, yayınını ve dağıtımını yapmak hususunda Türkiye ve Kuzey Kıbrıs sınırları dahilinde tek yetkili olmak üzere bir … kurulmasını kararlaştırdıklarını, buna ilişkin olarak da hissedarlar anlaşması, program ve ticari marka lisansı anlaşmalarının taraflar arasında imzalandığını, anlaşmalar çerçevesinde … A.Ş ünvanlı şirket %50-%50 ortak olarak … Televizyon kanalı için … girişimlerini hayata geçirdiğini, yapılan işte büyük bir başarı sağlandığını, ancak davalı yanın Nisan 2019 tarihinden itibaren artık şirkete para konmayacağı şeklinde bir karar aldıklarını oysaki taraflar arasında anlaşılmış olan business planlarla şirketin hangi yıldan itibaren kâra geçmesinin beklendiğinin açıkça belirlenmiş olduğunu ve ortağın şirkete para koymayı bırakmasının şirketin dolaylı yoldan batırılması ve kapanması anlamına geldiğini, bu durumun yasal olarak kabulünün imkanı olmadığını, esasen davalı yanın tek taraflı olarak kanalın kapatılmasına da karar vermiş bulunduğundan davalı tarafın bu kararı ile müvekkillerinin sözleşmedeki tüm hakları da ortadan kalkmış olacağından bunun karşılığının ödenmesi gerektiğini, bu çerçevede … 1. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında şirket değeri ve davalı şirket tarafından şirkete sermaye konmaması halinde şirketin faaliyetinin sona ereceği hususlarının tespit edildiğini, müvekkillerinin büyük bir emek ile getirdiği başarının bir anda yok olmasının ticari itibarın yok olmasına sebebiyet vereceğini, bu nedenlerle davalının müvekkilleri şirketin sözleşme ile sahip olduğu hakları ihlali sebebiyle şirketin uğramış olduğu zararlar, yoksun kalınan kazançları ve prestij kayıplarına bağlı olan zararlarının toplamı 100 milyon TL’nin üzerinde bulunan zararlarının karşılığı olarak fazlaya ilişkin haklarınının saklı tutulmak ileride arttırılmak üzere şimdilik 1.000.000,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkileri şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış sözleşmeden kaynaklanan tazminat talepli davadır.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun “MADDE 20-13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde…yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 24/01/2019 tarihinde açıldığı, ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, (bu hususun hem dava dilekçesinden hem de yasa gereği geçmesi gereken 6 haftalık süre henüz dolmadan açılmış olmasından anlaşıldığı) aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın tensiben usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının “davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle” dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 17.077,50 TL’den 44,40 TL karar harcının düşülerek, kalanı 17.033,10 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren esas kararla birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 29/01/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır