Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/253 E. 2020/390 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/253
KARAR NO : 2020/390

DAVA : Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 13/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; araçların muayene edilmesi işinin Karayolları Genel Müdürülüğü’nce yürütülmekte iken “T.C. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı (“UDHB”), T.C Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve … arasında imzalanan 15.08.2007 tarihli İmtiyaz Sözleşmesi ile sabit ve seyyar araç muayene istasyonlarının yapımı, bakımı ve işletilmesi hakkının 20 yılı boyunca müvekkili şirkete tanındığını, müvekkili şirketin Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik, T.C. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü talimat ve genelgeleri ve … standardı doğrultusunda araç muayene işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve uygunluk tayininin yapılmasından sorumlu A Tipi bir muayene kuruluşu olduğunu, mevzuatta öngörülen şekilde ve uygun tekniklerler muayene gerçekleştirildiğini, müvekkilinin İmtiyaz Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ülkenin 81 ilinde faaliyette bulunabilmek ve trafik güvenliğini arttırabilmek için, kendisi ile hiçbir organik bağı ve hiyerarşik ilişkisi olmayan tamamıyla üçüncü kişi niteliğindeki şirketlere işletim hakkını kullandırarak bütün ülke sathında araç muayenesi yapılabilmesini sağladığını, birçok diğer markanın yanı sıra … sayılı … sözcük markasının, … başvuru sayılı … Araç Muayene markasının tek hak sahibi olduğunu, hiçbir hakkı bulunmamasına rağmen davalıların müvekkilinin ticaret unvanının kök sözcüğü ve tescilli markası olan “…” ibaresini ve sembolünü … ve … alan adlı sitelerinin içeriğinde izinsiz ve yetkisiz bir şekilde kullandığını, araç muayene işlemlerinin gerçekleştirilmesinde ve uygunluk tayininin yapılmasından kendileri sorumluymuş gibi müvekkili ile ortak çalışılıyormuş veya aralarında organik bağ varmış gibi izlenim yaratarak tüketicileri yanılttıklarının tespit edildiğini, müvekkilinin itibarından ve tanınmışlığından haksız bir şekilde faydalanmak suretiyle menfaat temin ettiklerini, müvekkili şirkete ait … internet sitesi üzerinden alınan randevuların ücretsiz olduğun ancak davalıların herhangi bir imtiyazı ve yetkisi olmadığı halde müvekkiline ait internet sitesi üzerinden verilen hizmetin kendilerine ait internet sitelerinden veriliyormuş gibi bir izlenim yarattıklarını, müvekkilinin davalıların bu eylemlerinden dolayı kendisiyle hiçbir ilgisi olmayan tüketici şikayetlerine maruz kaldığını, … sitesinde konuya ilişkin olarak çokça şikayet alındığını, davalılar ve bunlar gibi faaliyet gösteren kişilere ait sitelerden alınan randevular sonucu faturalarına yansıyan ücretlerden müvekkilinin sorumlu tutulduğunu, davalıların eylemlerinden dolayı müvekkilinin haklarına geri dönülmez ve artan şekilde zarar verildiğini, itibarının ağır surette zedelendiğini beyanla devam eden eylemlere davalıların kullanımının … ve … sitelerine erişimin engellenmesi suretiyle tedbiren durdulmasını, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29.maddesi gereği müvekkilinin marka tescillerinden doğan haklarına vaki tecavüzün 149’ncu madde hükmü uyarınca durdurulmasına, TTK’nın 54 ve devamı maddeli uyarınca, davalıların eylemleriyle oluşan haksız rekabetin varlığının hükmen tespitine, önlenip yasaklanmasına, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, TTK md.59 ve 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu md. 149/1-g ve149/3 uyarınca hükmün kesinleşmesini takiben ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği, 21.07.2020 tarihli dilekçesi ile de; Mahkememizin 2019/252 esas sayılı dosyasında görülmekte olunan dava dosyasında müvekkilinin davaya konu haklarının ve taleplerinin, davalılar ve davalıların eylemlerinin, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebepleri birbirleri ile aynı olduğunu, 2019/252 esas sayılı dosyada verilecek kararın bu davayı da etkileyeceğini beyanla dava dosyasının Mahkememizin 2019/252 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2019/252 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının …., davalıların …, …ve … ŞTİ. Olduğu, davanın … ve https://tuvrandevu.com sitelerine erişimin engellenmesi, marka tescilinden doğan haklara vaki tecavüzün durdurulması, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, ortadan kaldırılması, hükmün ilanı, dava tarihinin 23/08/2019 olup, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dosyası ile Mahkememizin 2019/252 esas sayılı dosyası arasında arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varılarak, davacı vekilinin de talebi doğrultusunda mahkememizin iş bu dava dosyasının Mahkememizin 2019/252 esas esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin 2019/252 Esas sayılı dosyasının marka haklarına tecavüz’ün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve ref’i iddiasına ilişkin olduğu, işbu dava dosyasında da aynı taleplerin ileri sürüldüğü dosyaların birlikte görülmesinin usul ekonomisi ve marka uygun bir çözüm olacağı anlaşılmakla, mahkememizin işbu dava dosyasının yine mahkememizin 2019/252 Esas sayılı dosyasında BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam olunmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda esas hükümle birlikte kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıdı. 13/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.