Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/246 E. 2019/568 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/246
KARAR NO : 2019/568

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/07/2014
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 18. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … Sahasında 29/09/2008 tarihinde … menşeili …. Şirketine ait … plaka sayılı aracın durdurulduğunu ve gümrük idaresinin kontrolle yetkilendirdiği personeller tarafından yapılan aramada davalı …’in yetkilisi olduğu …Ltd. Şti.’ye ait taklit kozmetik ürünlerin ele geçirildiğini, ele geçirilen taklit kozmetik ürünlerden sorumlu olan … ile tır şoförleri Jan Joachım … ve … aleyhinde 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de düzenlenen marka hakkına tecavüz suçundan açılan davada, … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas ve … sayılı kararıyla sanıkların beraatine, … sırasına kayıtlı ürünlerden ve yakalanan ürünlerden parfümeri ve kozmetik ürünü olanların kamu sağlığını tehdit etmeleri nedeniyle T.C.K. 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiğini, mezkûr mahkeme tarafından, sanıklar hakkında verilen beraat kararının gerekçesini, Anayasa Mahkemesi’nin 03/01/2008 tarihli ve 2005/15 esas, 2008/2 sayılı iptal kararının oluşturduğunu, anılan kararın “kanunsuz suç ve ceza konulamayacağı dolayısıyla KHK hükmü ile suç ve ceza düzenlenemeyeceği” gerekçesiyle iptal ettiğini, Anayasa Mahkemesi kararı 05/01/2009 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 05/07/2008 tarihli ve 26927 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış ise de, yeni kanuni düzenlemenin 28/01/2009 tarihinde yürürlüğe girmesi sebebiyle aradan geçen zaman diliminde işlenen fiiller yönünden cezai müeyyide uygulama imkanı kalmadığından … 3. Asliye Ceza Mahkemesince ürünlerin taklit olduğu sübuta ermiş olmasına rağmen kanuni boşluktan dolayı beraat kararı verildiğini, anılan karar hakkında yapılan temyiz müracaatı neticesinde Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 2010/13909 esas ve …sayılı kararı ile “adli emanetin… sırasında kayıtlı taklit parfümeri ürünlerinin 5324 sayılı Kozmetik Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiğini, Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin mezkûr kararına istinaden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevzuatına göre imha konusunda lisanslı kuruluş olan … A.Ş. tarafından imha işlemleri yapıldıktan sonra imhadan kaynaklanan fatura bedellerinin kurumlarına intikal ettiğini ve 17.916,58-TL tutarındaki imha bedelinin ödendiğini, davalı …’e 04/06/2014 tarihinde kurumlarınca ödenen 17.916,58-TL tutarındaki imha bedelinin ödeme onayının gerçekleştiği 11/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte rızaen ödenmesi yönünde tebligat yapıldığını, ancak davalı … tarafından… tarihli ve … sayılı ödemenin yapılmayacağına dair cevabi yazının kurumlarına 27/05/2014 tarihinde intikal ettiğini beyan ederek, …. Sahasında ele geçirilen taklit kozmetik ürünlerin Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin mezkûr kararına istinaden, … A.Ş. tarafından yapılan imha işlemleri neticesinde kurumlarına fatura edilen 17.916,58 TL tutarındaki imha bedelinin ödeme onayının gerçekleştiği, 11/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … 18. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin gerçeği yansıtmadığını, müvekkili …’in firmasının, şahıs firması olduğunu, limited şirket olmadığını, bu nedenle şirkete yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, olay tarihinde müvekkilinin Fransa’ya tekstil ürünü ihraç ettiğini, dilekçe ekindeki fatura ve beyanname dışında araçta ele geçen ürünlerin müvekkiliyle alakası bulunmadığını, müvekkilinin ihraç ettiği tekstil ürünlerinin nakliyatçı firmaya parsiyel taşıma şeklinde verildiğini, yani yakalanan tırda başka firmaların ürünlerinin de olabileceğini, kozmetik ürünlerle müvekkilinin hiçbir ilgi ve alakasının bulunmadığını, kozmetik ürünleri araca yükleyen ve yükletenin müvekkili olmadığını, olayda ele geçen parfümeri ve kozmetik ürünlerinin de müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin olay ile ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas ve … sayılı kararıyla beraat ettiğini, ihraç ettiği tekstil ürünlerinin kendisine iadesine karar verildiğini, dava dosyasına eklenen faturaların toplam bedelinin 16.401,64-TL olduğunu, ancak dava dilekçesindeki talebin 17.916,58-TL olduğunu, aradaki farkın davacı tarafça açıklanması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/09/2014 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile ” makam olurunda davalı şirketin isminin sehven limited şirket olarak yazıldığını bu sebeple davalının ismini ” …” olarak düzelttiklerini bildirmiştir.
Dava, gümrük denetiminde ele geçirilen davalıya ait taklit kozmetik ürünlerin Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin kararına istinaden yapılan imha işlemleri neticesinde davacı kuruma fatura edilen imha bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
… 18. Asliye Hukuk Mahkemesince … esas üzerinden yapılan yargılama sonucunda 02/02/2017 tarihli kararla “Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2010/13909 esas 2012/32603 sayılı kararıyla ” adli emanetin … sırasında kayıtlı taklit parfümeri ürünlerinin 5324 Sayılı Kozmetik Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere İl Sağlık Müdürlüğüne gönderilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, bu nedenle anılan ürünlerin imhası ile ilgili işlemlerde uygulanacak usul ve esasların özel kanun hükümlerine göre yapılması gerektiği, davaya bakma görevinin 5846 Sayılı Yasanın 76. maddesine göre Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine ait olduğundan bahisle dosyanın görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Husumet yönünden değerlendirme;
6100 sayılı HMK Madde 124- “(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükümlerine amirdir.
Her ne kadar görevsizlik kararı veren İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesince davacının bu yöndeki talebi değerlendirilmemiş ise de mahkememizce davacının talebi HMK 125 kapsamında yerinde görülmekle davalının ismi Ticaret Sicildeki kayıtlar da dikkate alınarak “…” olarak değiştirilmesine karar verilmiş ve uyap kayıtları bu şekilde güncellenmiştir.
Görev yönünden değerlendirme;
Mahkememiz ihtisas mahkemesi olup, 5846 sayılı Yasa’nın 76.maddesinde açıkça belirtildiği üzere; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalara, SMK ile düzenlenmiş olan marka, patent, tasarım gibi uyuşmazlık konusu davalara bakmakla görevlidir. . (Bu yönde Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2014/3102-5641 sayılı 11/04/2014 tarihli kararı “5846 sayılı FSEK’in 1.ve 1/A maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.”)
Davanın gümrükte ele geçirilen ve ceza yargılamasına konu olan taklit ürünlerin Yargıtay Kararı gereği davacı tarafından imhasından kaynaklı masrafların tahsili istemine ilişkin olup (doğrudan fikri mülkiyeti ilgilendiren bir uyuşmazlık olmamakla birlikte) özü itibarı ile marka sahiplerinin haklarının korunması kapsamında yapılan masraflardan sorumluluğun belirlenmesine ilişkin olduğuna kanaat getirilmiş mahkememizin görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Gerekli bilirkişi incelemelerinin … 18. Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırıldığı, dosya incelendiğinde tekrardan inceleme yapılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla HMK 30 maddesi de göz önünde bulundurularak bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın taraf delilleri sunulan raporlar değerlendirilmiş ve yargılama bitirilmiştir.
Dosyaya sunulan bila tarihli bilirkişi raporunda; “Sağlık Bakanlığı Tıbbı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun 17916,58 TL (KDV dahil) tutarın 11/02/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte …’den tahsili talebi yerinde olduğu” yönünde kanaat bildirildiği, yapılan itiraz üzerine davalı tarafından sunulan bilgi ve belgeler tekrardan değerlendirilmek suretiyle aynı kanaati bildirir 10/03/2016 havale tarihli ek raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya incelendiğinde tespit tutanağında yer aldığı üzere; … günü Türkiye’den Avusturya’ya gitmekte olan ihracat tırı … plakalı … seri nolu, tır karne muhteviyatı araç gümrük çıkış işlemleri esnasında aracın tahditti olmasından dolayı bilgisayar sisteminde ikaz sonucu kontrole alındığı, tespit işlemi nedeniyle mühürlerinin sağlamlığının kontrolünden sonra, tahliye edilmek üzere araç mühürünün açıldığı evraklarında kayıtlı miktara uygunluğu karşılaştırılmak ve ardından tespit işlemi yapılmak üzere ürünlerin araçtan indirildiği, heyet tarafından oluşturulan tutanakta tahliye işlemi yapılırken tekstil çuvalları ile etrafı kamufule edilmiş ve bu çuvalların ortasına yerleştirilmiş karton kutulu eşyalar olduğu beyan edildiği, İlgili karton kolilerde kaydedilmemiş değişik miktarlarda fikri ve sınai hakları ihlal eder mahiyette sahte olduğu düşünülen tekstil ve parfüm ürünlerinin olduğunun görülmesi üzerine durumun Cumhuriyet Savcılığına bildirildiği, sonrasında gümrük ve muhafaza ekiplerince oluşturulan heyetler tarafından tam tespit işlemi yapıldığı, beyan harici; 372 kap (karton) Muhtelif markalarda parfüm, 22206 adet 12 kap (koli) … marka kılıf, 14985 adet 46 kap (karton) muhtelif markalarda tekstil ürünü, 4619 adet yapılan sayım sonucunda araçta 849 kap eşya olduğu tespit edilmiş, eşya ile ilgili … seri nolu tır karne eki … ait 27/09/2008 tarihli 130849 nolu faturanın karşılaştırılması sonucu tespit yapılan eşyalara ait ekli listede, yer alan eşyaların miktarları arasında eksiklik ve fazlalık olduğunun tespit edildiği ve 06/l0/2008 tarihinde heyetçe tutanak imza altına alındığı, araçta bulunan beyan harici markalı ve sahte olduğundan şüphe edilen ürünler için … Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’nün … tarihinde Tescilli Markalar Derneğine yazı yazıldığı, Gümrük Yönetmeliği’nin 109. Maddesi gereği yazının tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ilgili firma temsilcilerinin Müdürlüğe müracatının istendiği sahte olduğu düşünülen ürünlerin temsilcileri tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı ’nda şüpheliler hakkında şikayetçi olunduğu, ilgili dava konusu ürünlerden adli emanete örnekler teslim edildiği muhtelif marka temsilcilerinin talepleri sonucu taklit markalı ürünlere el konulduğu, … Gümrük Müdürlüğünce sayılı Gümrük Kanununa bağlı Gümrük Yönetmeliği’nin 109. Maddesi gereğince durdurma kararı alındığı anlaşılmıştır.
Tespite konu … sayılı tır karnesine ait … Gümrük Müdürlüğü’nce … tarih ve … sayı ile (TIRİHR) tescilli özet beyan formunda ihracata konu eşyaların … adına tescilli … ihracat beyannamesi ile işlem gördüğü toplamda 849 kap 22359 kilogram olduğu iç ve dış giysi, ev tekstili, suni deri, çorap, manken, kumaş, iplik olduğu beyan edildiği ve özet beyan formuna şerh düşüldüğü, eşyanın taşımasına eşlik eden CMR üzerinde bu detayların tuttuğu, özet beyan formunda yer almayan bornoz, ayakkabı beyanları da olduğu, ihracata konu eşyaların … tarihli … nolu faturasında yer alan eşya kalemleriyle uyumlu olduğu, … Gümrük Müdürlüğü’nce tescilli … sayılı … tarihli … nolu tır karnesi de özet beyan, CMR, ihracat faturası, ihracat beyannamesinde yer alan kap, kilo ve eşya cinsleri olarak uyumlu olduğu tespit olunmuştur.
… 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … dosya no … karar nolu gerekçeli kararında sanıkların beraatine, tekstil ve giyim eşyalarının sanıklara iadesine, parfüm ve kozmetik ürünleri olanların kamu sağlını tehdit etmeleri nedeniyle TCK 54. Madde gereğince müsaderesine karar verildiği görülmüştür. Karar, davalı temsilcileri tarafından temyiz edilmiş Yargıtay 7. Dairesinin 2010/13909 esas 2012/32603 karar sayılı ilamı ile “müsadereye ilişkin kısmın çıkarılarak yerine Adli Emanetin … sırasında kayıtlı taklit parfümeri ürünlerin 5324 sayılı kozmetik Kanun un 6. Maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere il sağlık müdürlüğüne gönderilmesine ” şeklinde düzeltilerek onandığı görülmüştür.
… 18. Asliye Hukuk mahkemesine sunulan … ’a (… A.Ş.) ait: … tarihli … seri nolu kozmetik atık bertaraf ücreti adı altında iki adet fatura tanzim edildiği, genel toplamda bertaraf ücreti(imha) 14.187,54 TL, nakliye 3724,29 TL olmak üzere toplam 17.916,58 TL olduğu, genel toplamda oluşan rakamın doğru hesaplanan bir rakam olduğu raporda tespit olunmuştur.
Bilirkişi raporunda; ürünlerin ihracat tırına teslimi konusunda ihracatçı tarafından dosyaya sevk irsaliyeleri sunulmamış olması, eşyaların araçtaki beyan ile tespit sonucu ortaya çıkan ürünlerde farklılık olması, yükleme yapılan aracın parsiyel olma ihtimali çok düşük olduğu kanaati oluştuğu gibi araca ait evraklarda başka bir yük beyanı ve gönderici bilgisine de ulaşılamamasının tereddüte sebep olduğu, Hamzabeyli Gümrük idaresi yaptığı tespitte eksiklik fazlalık tespitinin yapıldığı, bir malın eksiğin diğer malın fazlası ile mahsup edilerek 849 kaba ulaşıldığının belirtildiği, taklit kozmetik ürünlerin dışında araçtaki tekstil ürünlerinde de taklit markalı ürünler olduğu Gümrük İdaresince tespit edildiği, 849 kap 22359 kg tekstil ürünü ihracatçı beyanı bulunduğu, araca haricen yüklendiği söylenen diğer ürünlerin nereden geldiği belli değil ise kap adedinde, miktarında ve toplam kiloda çok ciddi bir farklılık olması gerektiği, ihracata konu eşyaların tonaj yönünden ancak bir tıra yüklenebilecek eşyalar olduğunun evraklarından anlaşıldığı, AB standartlarına göre bir aracın taşıma kapasitesi farklılık gösterse de ortalamada 22 ton ile yola çıkabildiği, bu tür işlemlerde mazot payıda hesaba katıldığında bu tonaj 23 bin – 24 bin kiloları bulabildiği, eğer ki eşyalar ihracat beyannamesi, tır karnesi, CMR, faturasında yer aldığı üzere 22350 kg ise araca başka yük yüklenemeyeceğini, yani araç komple araç olduğunu, parsiyel taşıma söz konusu olmadığını, eşyalar firma deposunda yüklenmemiş, şoför ifadesinde yer aldığı üzere küçük kamyonetler ile peyderpey yüklendiği dosyada bulunan Hamzabeyli Gümrük Müdürlüğü tartı kartelasında aracın toplam yüklü haliye 38250 kg geldiğinin gözüktüğü, araç mevcuttan daha fazla yüklendiği için bilgisayar sistemi üzerinden uyarıya konu olduğunun değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Yine raporda mahkemeye konu olan taklit markalı kozmetik ürünleri 372 kap olduğu, imhaya konu olan eşyaların toplam kilosu 8893 kg olduğu, bu kg tespiti İzaydaş tarafından fatura edilen hizmet kaleminde gözüktüğü, araç (yaklaşık olarak) 6700 kg, dorse (yaklaşık olarak) 7500 kg ihracat Ürünleri 22359 kg, ara toplam 36559 kg, imhaya konu kozmetik ürünleri 8893 kg genel toplam 45452 kg yeni duruma göre araçta fazla çıkan kozmetik ürünleriyle beraber tartım sonucu yaklaşıkda olsa 45-46 ton civarında olmasının gerektiği, tartım sonucu böyle bir rakama ulaşılamadığı gibi mahkeme kararına iade alınan tekstil ürünlerinde de bir eksiklik söz konusu edilmediğini, ihracatçı tarafından konuya ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu durum ciddi bir çelişki yarattığı, imhaya konu kozmetik ürünler beyan harici yanıltıcı beyana konu eşyalar olduğu,
İhracatçı beyanına göre yurtdışı alıcı yeni bir müşteri olduğu, ihracatçı firma da yeni kurulmuş bir firma olduğu, Ticaret Sicil Gazetesi … tarihli … sayılı gazetenin …Ticaret … başlıklı … sicil nolu gazetede şirketin … tarihinde tescil edildiği, 13 Kasım 2008 tarihli … sayılı … Vergi Dairesi yazısında …’in … nolu vergi numaralı işyerinin yoklamasında kapalı ve faaliyette olmadığı bildirilerek … tarihinde resen terkedilmiş olduğu,
… Vergi Dairesinin … tarihli 25961 sayılı yazısı eki tutanakta yer alan işlemlerden ilgili firmanın mal ve hizmet satışlarının şirket kuruluşundan itibaren Haziran 2008’den sonra Ağustos 2008 ve Eylül 2008’de ihracat yoğunluklu olduğu gözüktüğü, 1.392.945,19 TL’lik satışlardan 5.417 TL’lik kısmı yurt içi satış olduğu 5417 TL lik kısmının KDV kapsamında olduğu, ayrıca davaya konu firma …’a …- … nolufaturalar ile mal satışı yapıldığı, şirket kuruluş tarihi ve satışlara ilişkin alıcı firmalar incelendiğinde çok ciddi bir dış ticaret hareketi olduğu görüldüğü, bu kadar operasyonu olan bir firmanın dış ticaret işlemlerine ilişkin prosedürleri çok iyi biliyor olması, her bir gönderiye konu eşyanın tesliminden, irsaliyesinden, vesaikinden, ödemesine kadar bir çok evrakı dosyaya sunabiliyor olması gerektiği, ihracat beyannamesine konu aracı banka … A.Ş. ’den alınan yazıya istinaden ihracata konu beyannameye ilişkin banka kayıtlarında yer almadığı belirtilmiştir.
… 1. Asliye Ceza Mahkemesi … dosyasına sunulan bilirkişi raporunda (…) “ihracatın yapılması sonucunda KDV Kanunu’na göre bir vergi iadesi ya da bir mahsup alacağından parasal iadeden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlama fiilinin gerçekleştiği 5607 sayılı Kanunun 3. Maddesinin 18. Fıkrasında fiilin teşebbüs aşamasında kalması hali gerçekleşmiş gibi addedileceğini ifade etmiştir, bu fıkra hükmünün tamamlanmış gibi düşünülmesi gerektiği ifade edilmiştir. Eşyanın eksikliğinin %10’u aşıyor olması ve ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik göstermek fiilinin miktar cinsi yönünden farklı olmasından dolayı gerçekleşmesi karşısında 5607 sayılı Yasanın 14. Maddesinin uygun olacağı, … tarihli ve … seri nolu faturadan kaynaklı mahkemenin ara kararı gereğince eksik çıkan mallar yönünden ihracatın gerçekleşmesi halinde 1256,95 TL KDV iadesi talep edileceği değerlendirilmiş, … 1. Asliye Ceza Mahkemesi … esas gerekçeli kararında sanıkların beraatine ancak …’e KDV iadesine konu tutar üzerinden bir yıl hapis ve 60 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı kararı verdiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun Madde 74- “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı … 18. Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan bilirkişi raporundaki tespitler ve izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; … günü Türkiye’den Avusturya’ya gitmekte olan … plakalı ihracat tırının araç gümrük çıkış işlemleri esnasında yapılan kontrollerde davalıya ait … seri nolu tır karne eki… tarihli … nolu faturada belirtilen ihracata konu ürün miktarları arasında eksiklik ve fazlalık olduğunun tespit edildiği, çuvalların ortasına yerleştirilmiş karton kutularda kaydedilmemiş değişik miktarlarda fikri ve sınai hakları ihlal eder mahiyette sahte olduğu değerlendirilen tekstil ve parfüm ürünleri için … Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’nce …tarihinde Tescilli Markalar Derneğine yazı yazıldığı, Gümrük Yönetmeliği’nin 109. Maddesi gereği yazının tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ilgili firma temsilcilerinin müdürlüğe müracatının istendiği, sahte olduğu düşünülen ürünlerin temsilcileri tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı’nda şüpheliler hakkında şikayetçi olunduğu, ilgili dava konusu ürünlerden adli emanete örnekler teslim edildiği, muhtelif marka temsilcilerinin talepleri sonucu taklit markalı ürünlere el konulduğu, Hamzabeyli Gümrük Müdürlüğünce sayılı Gümrük Kanununa bağlı Gümrük Yönetmeliği’nin 109. Maddesi gereğince durdurma kararı alındığı, meydana gelen eyleme ilişkin … 3. Asliye Ceza Mahkemesince … esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda … nolu karar ile sanıkların beraatine, tekstil ve giyim eşyalarının sanıklara iadesine, parfüm ve kozmetik ürünleri olanların kamu sağlığını tehdit etmeleri nedeniyle TCK 54. Madde gereğince müsaderesine karar verildiği, kararın Yargıtay 7. Dairesinin 2010/13909 esas 2012/32603 karar sayılı ilamı ile “müsadereye ilişkin kısmın çıkarılarak yerine Adli Emanetin … sırasında kayıtlı taklit parfümeri ürünlerin 5324 sayılı kozmetik Kanun un 6. Maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere il sağlık müdürlüğüne gönderilmesine ” şeklinde düzeltilerek onandığı, karar gereğinin davacı tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevzuatına göre imha konusunda lisanslı kuruluş olan… A.Ş. Vasıtasıyla yerine getirildiği, imhadan kaynaklanan fatura bedeli olan 17.916,58-TL tutarındaki imha bedelinin 11/02/2014 tarihinde davacı tarafça ödendiği, her ne kadar davalı açılan ceza dosyasından beraat etmiş ise de AYM kararı ve mevzuat boşluğundan kaynaklı olarak beraat kararının verildiği esasen izahı yapılan TBK 74 gereği verilen beraat kararının mevcut yargılamada bağlayıcılığının bulunmadığı, davalı tarafça parsiyel taşıma söz konusu olduğu, bahse konu ürünlerden sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de şoför ifadesinde yer aldığı üzere küçük kamyonetler ile peyderpey yüklendiği, ihracata konu ürünler ve ele geçirilen ürünler değerlendirildiğinde faturada belirtilen ürünler ile el konulan ürünlerin aracın toplam kilosunu vermediği, şu hale göre davalı tarafça araca yüklenen ürünlerin taklit ürünler içerdiği, esasen aracın komple araç olduğu dikkate alındığında el konulan ürünlerin de davalı tarafından araca yüklendiği, verilen mahkeme kararı gereği marka taklit ürünlerin imhasından kaynaklı masraflardan davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; 17.916,58 TL’nin ödeme tarihi olan 11/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 1.223,88 TL karar harcından peşin yatırılan 306,00 TL’nin mahsubu ile kalan 917,88 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca talep edilen miktar üzerinden hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 443,30 TL posta gideri ve 331,20 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 774,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/12/2019
Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır