Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/245 E. 2019/340 K. 16.08.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/245
KARAR NO : 2019/340

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/08/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinin mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydının yapıldığı, davanın 05/08/2019 tarihinde açıldığı, 18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun’un 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmakla dosya ele alındı, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1976 yılından bu yana ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, merkezinin Almanya’da olduğunu, … TPE ve … uluslararası tescil numaralı “…” markası ile uzun yıllardır başta çatı drenaj ürünleri, sifonik sistemler olmak üzere yağmur suyu tahliye sistemleri tasarımı, yenilikçi buluşları ve bunların üretimi alanında dünya çapında ve Türkiye pazarında tanınan itibar sahibi bir şirket olduğunu, 2013 yılından bu yana da Türkiye’de satış ve pazarlamasını yaptığını, davalı şirketin ise Türkiyede faaliyet gösteren ve 01.10.2014-31.12.2017 tarihleri arasında müvekkili firmanın konvansiyonel ve sifonik çatı drenaj ürünleri ve aksesuarlarının Türkiye’de distribütörlüğünü üstlenen bir firma olduğunu, anılan süre müddetince müvekkilinin ürünlerini 01.10.2014 tarihli Genel Distribütörlük Sözleşmesine istinaden pazarlamasını, satışını ve dağıtımını üstlendiğini, davalının sözleşme imzalanmadan önce ticari faaliyetleri olan bir firma olduğunu, daha önceleri bu alanlarda faaliyetlerinin bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşme sona erdirdikten sonra davalı şirketin faaliyet alanlarına müvekkili şirketin ürünlerini de ekleyerek müvekkili şirkete ait tasarımların aynısını ve genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üreterek, satarak ve piyasaya sunalarak müvekkili şirketin tasarım hakkını ihal ettiğini haksız rekabete sebep olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki yürürlükte iken müvekkili tarafından sağlanan ürünleri, ürün görsellerini ve pazarlama tekniklerini kullanarak haksız rekabet yarattığını, davalı tarafa ait internet sitesinde anahtar kelime ile arama yapıldığında müvekkili şirkete ait ürünlerin taşımaya hak kazandığı”EN 1253 Standardına Uygun” ibaresinin kullanıldığını, davalının facebook ve ınstagram sosyal medya hesaplarında halen müvekkili şirkete ait … ürünlerinin görsellerinin kullanıldığını, müvekkiline ait teknik unsurlardan ve renklerin uyarıcı etkisinden haksız olarak yararlanıldığını, müvekkili ile aynı sektörde faaliyet göstermeye başlayan davalının müvekkiline ait ürün tasarımları ile ayniyet derecesinde benzerlik taşıyan ürün görsellerini, tüketiciye kendi ürünü gibi sattığını beyanla, bilirkişi aracılığı ile tespit yaptırılmak suretiyle müvekkiline ait … marka görselinin , … ürün görsellerinin, … ile benzer ürün tasarımlarının ve … teknik şartname metinleri ile “EN 1253 Standardına Uygun” ibaresinin yer aldığı davalı şirkete ait web sayfası, Instagram ve Facebook sosyal medya hesaplarına erişimin tedbiren engellenmesine, ihlallerin yer aldığı basılı evrak, reklam ve tanıtım malzemelerinin toplatılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının müvekkiline ait tasarımlarından ve diğer fikri mülkiyet ve haksız rekabetten doğan haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespitine, ref’ine, men’ine, … ürün görsellerinin, … ile ayniyet derecesinde benzer tasarımlara sahip ürün görsellerinin, … ile benzer ürün tasarımlarının görsellerinin, … teknik şartname memtinlerinin ve “EN 1253 Standardına Uygun” ibaresinin, sarı ve yeşil rengin kullanıldığı davalıya ait katalogların imha edilmesine, davalı tarafından müvekkiline ait … teknik şartname metinlerinden birebir alıntılanan bölümlerinin, ayrıca … görsellerinin, sarı ve yeşil rengin, “EN 1253 Standardına Uygun” ibaresinin ve … tasarımları ile ayniyet derecesinde benzerlik taşıyan ürün ve görsellerinin , davalı şirkete ait katalog, internet sitesi, ıstagram ve Facebook sosyal medya hesaplarından, her türlü basılı evrak, reklam ve tanıtım malzemelerinden çıkartılmasına, müvekkili lehine 10.000,00 TL manevi tazminat, 10.000,00 TL maddi tazminatın 01.01.2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmemsini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun “MADDE 20-13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde…yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 05.08.2019 tarihinde açıldığı, ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın tensiben usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçeleri ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının “davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle” dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 341,55 TL harçtan, alınması gereken 44.40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 297,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren esas kararla birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 16/08/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸