Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/214 E. 2019/333 K. 23.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/214
KARAR NO : 2019/333

DAVA : Endüstriyel Tasarım Tecaüvüzü ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/07/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım tecaüvüzü ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i, durdurulması, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin “…” ibareli markasıyla kendi orijinal tasarımları olan takı ve aksesuarları dünya çapında satışa sunmakta olan yaratıcı ve alanında tanınmış bir tasarımcı olduğunu, markasını ve bu marka ile satılan özel tasarımlarını da Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirdiğini, davalıların müvekkilinin tescilli ve koruma altındaki ürünlerini taklit ederek, açıkça müvekkilinin emeğini sömürdüğünü ve bundan hem maddi hem de manevi menfaat elde ettiklerini, davalıların ilk olarak … kullanıcı isimli instagram hesabı açarak, bu hesapta müvekkiline ait tasarımların taklitlerini sergileyerek sattığını, davalıların bunların yanında müvekkiline ait orijinal tasarımları taklit ederek ürettiğini ve bu taklit ürünleri “…” markası adı altında, yine davalılara ait @luxuriousatelier isimli instagram ve facebook hesaplarında sergiyerek toptan ve perakende satışa sunduğunu, davalıların müvekkiline ait tasarım ve marka hakkına tecavüz fillerini hiçbir suretle durdurmaması üzerine … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası ile davalıların adres olarak beyan ettikleri yerde delil tespiti yapılarak rapor alındığını, davalının ürünlerinin dava konusu müvekkiline ait tasarımlara aynı olma derecesinde benzer ürün olduğunun tespit edildiğini, davalıların müvekkiline ait tasarımlara tecavüz fiillerinin devam ettiğini iddia ederek, müvekkiline ait tasarımlara tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, men’ine, ref’ine, durdurulmasına, tecavüze konu ürünler ile kalıplar üzerinde müvekkiline mülkiyet hakkı tanınmasına, mümkün olmadığı takdirde imhasına, 2.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun “MADDE 20-13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde…yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 09/07/2019 tarihinde açıldığı, ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın tensiben usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının “davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle” dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 290,32 TL’nin 44,40 TL karar harcından düşülmesine, kalanı 245,92 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren esas kararla birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/07/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸