Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/18 E. 2021/253 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/18 Esas
KARAR NO : 2021/253

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2008
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 3. FSHHM ‘ne sunmuş olduğu dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket tarafından “…” ibareli markanın 25/06/1999 yılında … tescil numarası ile … Sınıfta tavuk yemi emtiasında, “…” ibareli markanın 15.06.1999 yılında … tescil numarası ile …. Sınıfta büyükbaş ve küçükbaş hayvan yemleri emtiasında, “…” markasının 21.06.2000 yılında… tescil numarası ile … no lu sınıfta organik gübre emtiasında tescil edilmiş olup ürünleri üzerinde kullanıldığını, … 3. FSHHM’nin … sayılı dosyasında davaya konu edilen “…” markasının …Sınıfta tescilinin sağlanması için 20/12/2004 tarihinde … başvuru numarası ile tescil talebinde bulunduklarını ancak başvurularının davaya konu hükümsüzlüğünü talep ettikleri “…” ibareli … numaralı marka gerekçe gösterilerek reddedildiğini, müvekkili şirket adına tescilli …tescil numaralı “…” markasının tek başına …markasının tescili için müktesep hak sağlamayacağı belirtilmek suretiyle YİDK yaptıkları başvurunun reddolunduğunu, bunun üzerine … 3 FSHHM’sinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, iki davanın birleştirilmesini veya bekletici mesele yapılmasını, davalı şirket adına tescili markanın KHK madde 7/b ve 8/a maddeleri uyarınca terkini gerektiğini, davalı markasında yer alan esas unsur olan “…” ibaresi ile müvekkili şirket adına tescilli “…” ve “…” ibareli markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer aynı eşya sınıflarında birebir aynı ürünler için tescil edildiğini, birbirinin aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar aynı olan iki markanın aynı mal ve hizmetlerde kullanılmalarının mutlak red nedeni olup Türk Patent Enstitüsü tarafından bu husus göz ardı edilerek tescil yapıldığından mutlak hükümsüzlük nedeni olduğunu, aksi düşünülecek olursa … 3 FSHHM’sindeki davaya konu edilen ve davalılardan TPE tarafından müvekkili şirketçe yapılan marka başvurusunun reddinin hukuki dayanağının kalmayacağını, dava konusu markanın 7/b ve 8/a gereğince terkin edilmese dahi 556 sayılı KHK madde 8/b uyarınca terkini gerektiğini, davalı adına tescilli marka ile müvekkilinin markasının benzer hatta aynı olduğunu, terkin edilmesi gerektiğini belirtmiş, davalı adına …, … ve … nolu sınıflarda tescilli “…” ibareli 30/12/2003 tarih ve … nolu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, … 3 FSHHM’sinin… Esas sayılı dosyası ile dosyanın birleştirilmesine ya da bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İş bu dava dilekçesi … 3. FSHHM’nin … esas sırasına kaydolunmuş olup, 31/01/2008 tarih … karar sayılı kararı ile TPE ye karşı açılan davanın reddine, davalı … A.Ş. Yönünden açılan davanın tefriki ile ayrı bir esasa kayına karar verilmiş olup tefrik sonrası dava … esas sırasına kaydolunmuş, 03/06/2008 tarih …karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın istem halinde İstanbul Nöbetçi FSHHM’ne gönderilmesine karar verildiği, 10/01/2019 tarihinde kararın kesinleştirilerek mahkememize gönderildiği ve iş bu esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davanın yetkili mahkeme açılmadığını belirtmiş yetki itirazında bulunmuş, bekletici mesele yapılması talebinde bulunmuş davacı şirketin zarar gören sıfatı olmadığından dava şartının oluşmadığı ilk itirazında bulunmuş ve esas hakkında; müvekkili şirketin kurulduğu 1953 yılından bu yana “…” unvanı ile tanınmış olup aynı ibare ile çok sayıda marka ve patent başvurusu bulunduğunu, davacının hükümsüzlük taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bir markanın tescil tarihinden önce kullanılmış ve tescile konu mallar ve hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmışsa hükümsüz kılınamayacağını, özellikle … Ve … Sınıfta emtiaların 54 yıldır müvekkili tarafından kullanılan ve onun bilinen ve markaya konu adıyla anıldığı ve ayırt edildiği düşünüldüğünde davacımn hükümsüzlük talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, … Sınıfın daha çok davacıya ait olabileceğini, … Sınıftan doğan haklarını sadece markalarında kullanma şartıyla davacıya deyir etmeye hazır olduklarını, bu vesile ile davanın sulhen sona erdirilebileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili dosyanın mahkememize gönderildikten sonra dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı tarafından tescil edilen dava konusu markanın “…” esas unsurlu olup müvekkili şirket tarafından daha önce tescil edilen “…” ve “…” ibareli markalarla ayırt edilemeyecek kadar aynı olduğunu, aynı mal ve hizmet sınıflan için tescilli olduğu, bu durumun 556 sayılı KHK 7/b maddesine aykın olduğunu bu durumun mutlak red nedeni olduğunu, bu nedenle bu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, 556 sayılı KHK 8/a maddesinde düzenlenen nispi red nedenlerine göre de hükümsüz kılınması gerektiğini, … ibaresinin Türkçe hayat anlamına geldiğini ve herkesçe kullanılabilen bir ibare olduğunu ayırt ediciliğinin düşük olduğunu dava konusu markanın bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini davalının beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, markaların karıştırılacağım şirketler arasında bağlantı bulunulduğunun düşünülebileceğini, TPE’nin markalan benzer bularak müvekkilinin “…” ibareli marka başvurusunun davalının “…” markası nedeni ile reddettiğini, bu durumun dahi markalar arasında benzerlik ya da aynılık olduğunun kanıtı olduğunu, müvekkilinin eski tarihli “…” ve “…” markalarının dava konusu marka TPE başvuru yapıldığında TPE tarafından göz önüne alınarak başvurunun reddine karar verilmesi gerektiğini ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dosyanın mahkememize gönderildikten sonra dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkiline ait “…” ibaresi taşıyan diğer markalan sunarak, müvekkilinin “…” ibaresine önem verdiğini, piyasada bilinir hale getirdiğini, bunun nedeninin müvekkilinin ticaret unvanının da “…” ibaresi ile başlaması olduğunu, markalaşma açısından “…” ibaresinin müvekkili ile özdeşleştiğini, müvekkilinin hükümsüz kılınması icap eden hiçbir markaya başvurmadığını, davalın amacının müvekkilinin tamnmışlığından faydalanmak olduğunu, dava konusu markanın hükümsüzlüğü için gerekli şarlann oluşmadığım, davacının tescil başvurusunda bulunduğu tarihte müvekkilin tescilli markasının bulunduğunu davacımn bu nedenle hükümsüzlük talebinde bulunamayacağını, markalar arasında ayniyet bulunmadığını, “…” ibaresinin müvekkili şirketin isminin de başlangıcı olduğunu müvekkili şirketin markaları açısından bu ibarenin tanınmışlık arz ettiğini 556 sayılı KHK madde 8/1- b maddesine göre markanın hükümsüzlük sebeplerine ilişkin şartların dava konusu marka bakımından gerçekleşmediğini davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı taraf müvekkiline ait marka tescil belgelerini sunmuş ve bu markalara ilişkin Marka Tescil îşlem Belgeleri Türk Patent ve Marka Kurumundan celp edilmiştir:25.06.2019 tarihli …tescil numaralı … Sınıfta tescilli …Marka Tescil Belgesi, 25.06.2019 tarihli … tescil numaralı … Sınıfta tescilli … Marka Tescil Belgesi, 21.06.2000 tarihli … tescil numaralı …. Sınıfta tescilli … Marka Tescil Belgesi, Davacı taraf Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … başvuru numarası ile başvuruda bulunduğu “…” marka başvurusunun reddine dair Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile YİDK kararını sunmuş ve bu başvuruya ilişkin Marka İşlem Dosyası Türk Patent ve Marka Kurumundan celp edilmiştir, davacı taraf davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen 30.12.2003 tarihli …tescil numaralı ve … … ve … sınıflarda tescilli “…” marka tescil belgesi sunmuş bu belge TÜRKPATENT’ten celp edilmiştir.
Davacı taraf; müvekkili şirkete ait … markalı tarih içermeyen ürün fotoğraflan, … ve … markalı tarih içermeyen broşürler, afişler, bitkisel üretin genel müdürlüğü tescil belgesi, ürün katalogları, seminere ilişkin görüntüler, sunum, ambalaj görselleri, sertifikalar ve 2015 – 2019 arası … şekil markasını içeren e faturalar sunmuştur.
… 3 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinden …Esas ve… Karar sayılı ilamı ve kesinleşme şerhi Yargıtay onama kararı ve dosyanın onaylı sureti celp edilmiştir. Anılan dosyaya ilişkin kesinleşmiş karar ile işbu davanın davacısının TÜRKPATENT nezdinde başvuruda bulunduğu … + Şekil ibaresinin … sınıftaki emtialar için tescil başvurusunun reddine dair verilen TÜRKPATENT YÎDK kararının iptali talep edilmiş ancak Mahkemece izah olunduğu üzere “Davacının marka başvurusunun işbu davanın davalısına ait “…” markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olması, mal kapsamlarının da aynı olması ve davacının daha önce tescil ettirdiği … markasının bulunmasının … ibaresi üzerinde davacıya kazanılmış hak sağlamayacağı ” gerekçeleri ile davanın reddine karar vermiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi yönünden bilirkişi heyetine tevdii olunmuş, dosyaya sunulan 12/12/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dosya kapsamında yer alan deliller kapsamında davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” ibareli 30/12/2003 tarih ve …no’lu markanın mülga 556 sayılı KHK Madde 7 (b) ve 8 (b) uyarınca ve Madde 42 uyarınca … Sınıfta yer alan tüm emtialar ile 01. Sınıfta yer alan “Tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasal ürünler: Gübreler, deniz yosunları (gübreler), humus, kültür toprağı, kimyasal toprak ıslah (iyileştirme) maddeleri, bitki gelişimini düzenleyiciler; aşılama macunu ve ağaç oyuklarını doldurmaya yarayan macunlar gibi özel macunlar, gübrelik turbalar, bitkiler için küf ve mantar önleyici maddeler” emtiası için hükümsüzlük şartlarının oluştuğu yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi heyeti tarafından hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilen sınıflar açısından da hükümsüzlüğe vc sicilden terkine karar verilmesi gerektiğini, markaların vc tescilli bulunan emtiaların ayırt edilemeyecek kadar benzer bulunduğunu, dava konusu markanın tescilli bulunduğu tüm sınıf ve emtialar açısından terkini gerektiğini, görsel ve işitsel açıdan dava konusu markanın müvekkilinin markası ile karıştırılacağım alıcı kitlesi tarafından markanın müvekkili şirket ile bağlantılı olduğunun düşünüleceğini, … ibaresinin müvekkilinin tescilli markası içinde birebir yer aldığım, markaların aynı tür emtialar üzerinde tescilli bulunduğunu, müvekkilinin markasının esas unsurunun … ibaresi olduğunu, malların tamamı dağıtım vc satış kanalları, kullanım amaç ve yöntemleri ikame imkanı gibi kriterler göz önüne alındığında tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin benzer olduğunu, ilişkilendirme veya bağlantı kurulma olasılığının bulunduğunun kuşkusuz olduğu, müvekkilinin ürettiği ürünlerin alıcısı olmayanlar tarafından dahi bilindiğini ve tanındığını, müvekkilinin adına tescilli birçok marka bulunması, ürünlerin kalitesi ve markanın toplumun büyük kesimi tarafından biliniyor olması nedeniyle … ibaresinin önüne veya arkasına yapılacak ilaveler ile benzer marka tescillerinin kabul edilmesinin 556 sayılı KHK 8/4 ve Paris Sözleşmesinin 1. Mükerrer 6. Maddesine uygun olmaktan uzak olacağını, markaların esas unsurlarının aynı veya benzer olmasının diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa ve haksız rekabete yol açacağını, davalı tarafın beyanının aksine müvekkiline ait … ibareli markanın tanınmış markalar olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarında özetle; Raporun eksik ve hatalı inceleme mahsulü olduğunu, müvekkilinin … ibaresini markası ve ticaret unvanı olarak uzun yıllardır kullandığını, gerçek hak sahibi olduğunu, 1953 yılından bu yana ticaret unvanı olarak kullanıldığını, davacının 1999 tarihinden bu yana tescilli … markasına dayandığını, bu markalardan en eskisinin 1999 tarihinden itibaren korunduğunun görüldüğünü, yani müvekkilinin … ve … Şekil ibaresini ilk olarak seçen kullanan ayırt edici hale getiren kişi olduğunu, … ve biofarma ibareleri ile ayırt edicilik kazandığını, müvekkilinin 28 adet … ibareli seri markası bulunduğunu, markalarını ticari hayatta aktif ve etkin kullandığım, meşhur ve maruf hale getirdiğini, müvekkilinin 1997 tarihinden itibaren … tescil numarası ile tescilli … *- şekil markasının varlığının müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu gösterdiğini. … başvuru numarası ile biofarma markasının tanınmış marka olarak kabul edildiğini, markaların işitsel olarak farklı olduğunu, karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığım, bilirkişilerce dayanak markaların tamamının tek bir markaymış gibi değerlendirildiğini, raporda işaretler arasında ayniyet benzerlik incelemesinin yapılmadığını, markaların görsel ve işitsel açıdan farklı bulunduklarını, farın ibaresinin İngilizcede çiftlik anlamına geldiğini, müvekkilin markasında şekil unsurunun bulunduğunu, markaların karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, farklı olduklarını, markaların tescilli bulundukları sınıfların farklı olduklarını, bilirkişi raporunda uzman kişiler ve tüketicilerin yer almasının kendi beyanları ile çeliştiğim, markalar arasında ilişki kurma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin Türk Patent nezdinde tescilli 28 adet markasının tüketici nezdinde bütün olarak değerlendirildiğini, işletmeler arasında bağlantı kurulması ihtimalinin bulunmadığını ileri sürmüştür.
İtirazların değerlendirilmesi yönünden dosya rapor sunan heyete tevdi olunmuş, sunulan 08/03/2021 tarihli ek raporda dosya kapsamında yer alan deliller kapsamında davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” ibareli 30/12/2003 tarih ve … no’lu markanın mülga 556 sayılı KHK Madde 7 (b) ve 8 (b) uyarınca \ e Madde 42 uyarınca 31. Sınıfta yer alan “Hayvan yemleri; hayvan yemleri için tıbbi amaçh olmayan katkılar”‘ ile 01. Sınıfta yer alan “Gübreler, deniz yosunları (gübreler), emtiaları için hükümsüzlük şartlarının oluştuğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Sunulan ek raporda kanaat değişikliğinin gerekçelendirilmediğinden bahisle dosyaya tekrardan heyete tevdii olunmuş sunulan 07/07/2021 tarihli 3. Ek raporda özetle; tabloda karşılaştırmalı gerekçeleri açıklandığı üzere davalı markasında yer alan 31. Sınıfta yer alan “Hayvan yemleri; hayvan yemlen için tıbbi amaçlı olmayan katkılar ‘ ile 01. sınıfın Gübreler, deniz yosunlan (gübreler),” emtiasının davacı markalarında yer alan emtialar ile ayniyet/benzerlik gösterdiği, her ne kadar kök raporda diğer bazı emtialar da heyetimizce benzer bulunmuş ise de, davalı tarafın dosyaya ibraz ettiği tanınmış marka karan nedeni ile bilinçli tüketiciye hitap eden bu tür ürünler yönünden birebir aynı olmayan emtialar açısından tüketicinin yanılmayacağı kanaati heyetimizde oluşturduğundan kök rapordaki görüşümüz daraltılarak sadece “Hayvan yemleri; hayvan yemleri için tıbbi amaçlı olmayan katkılar” ile 01. sınıfın “Gübreler, deniz yosunları (gübreler),” emtiaları yönünden iltibas oluştuğu kanaatine varıldığı, bunun dışında davacı ve davalının 1. Ek rapora itirazları değerlendirilmiş ancak Ek Rapordaki görüş ve kanaatlerimizi değiştirecek bir husus bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, yukarıda yaptığımız açıklamalar nedeniyle davalı markasının mülga 556 sayılı KHK Madde 7 (b) ve 8 (b) uyarınca ve Madde 42 uyarınca … Sınıfta yer alan ‘”Hayvan yemleri; hayvan yemleri için tıbbi amaçlı olmayan katkılar” ile 01. sınıfın “Gübreler, deniz yosunları (gübreler),” emtiaları için hükümsüzlük koşullarının oluştuğu görüş ve kanaatinde olduğu yönünde görüş ve kanaatine ulaşıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava marka hükümsüzlük talebine ilişkindir.
Uygulanması gereken mevzuat; 556 sayılı MarkKHK, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 10.01.2017’de Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla beraber yürürlükten kalkmıştır. Bu doğrultuda derdest davalara hangi mevzuatın uygulanacağının açıklanması zarureti doğmuştur. Kanunlar kural olarak yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ileriye etkili olarak uygulanırlar; ancak kanunun geçmişe etkili olarak uygulanacağına ilişkin bir hüküm ihdas edilmiş ise kanun geçmişe etkili olarak uygulanabilir. Kanunun yürürlüğü düzenleyen 192. maddesinin “a” ve “b” bendinde yer alan ileri yürürlük hükümleri istisna olmak üzere, kanunun diğer hükümlerinin SMK’nın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek olup; SMK’nun geçmişe etkili olarak uygulanmasına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla yürürlüğe girdiği 10.01.2017’den itibaren ileriye etkili olarak uygulanacağı görülmüştür. Bu doğrultuda SMK’nın, yürürlüğe girmesinden önce ikame edilen ve takiben anılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği sırada derdest olan ve söz konusu Kanun’un yürürlük tarihinden önce gerçekleşen olaylara yönelik davalara SMK değil, MarkKHK uygulanacaktır. Dava 2007 yılında açıldığı için KHK hükümleri uygulanacaktır.
Markanın hükümsüzlüğü, MarkKHK’da öngörülen sebeplerin varlığı halinde, mahkeme kararıyla markanın koruma süresi sonra ermeden marka sicilinden silinmesidir. Tescile bağlanan hakların, adına tescil yapılan kişinin isteği olmaksızın ve tescil süresi dolmadan sona erdirilmesinin yolu, hükümsüzlük davası açılması ve bu davanın davacı lehine sonuçlanması, yani mahkemece hükümsüzlük kararı verilmesidir.
Markanın hükümsüzlük sebepleri. MarkKHK m. 42 hükmünde sayılmıştır. Buna göre MarkKHK m. 7 ve/veya 8 hükümlerinde mevcut hâllerden birinin varlığı durumunda markanın hükümsüzlüğüne karar verilmektedir.
a) MarkKHK m. 42 hükmünün atfı dolayısıyla markanın hükümsüz kılınmasını gerektiren nispi ret nedenlerinin belirtildiği MarkKHK m. 8/3 hükmünde şöyle demektedir.
“Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez:(…)
b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihmali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa.”
Görüldüğü gibi söz konusu hükme dayanılarak tescilli bir markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilmesi, 3 şartın bir arada bulunması halinde mümkün olacaktır. Bu şartlar:
-Tescil için başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer olması,
-Tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış bir yapılmış bir markanın kapsadığı mal/hizmetlerle aynı veya benzer olması,
-Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimalinin (ki bu hususa, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu izlenimi yaratma ihtimali de dahildir. Bir diğer ifadeyle marka hukukunda karıştırılma ihtimali geniş yorumlanmaktadır) bulunması.
Buna göre, sadece alıcıların belli bir mal yerine başka bir malı almak istemeleri halinde değil, alıcıların malların birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen, bunların kaynağının aynı işletme olduğuna veya malları satanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanmaları hâlinde de iltibas bulunmaktadır.
Dava konusu markalar üzerindeki hak sahipliği;
Davacı taraf 25.06.1999 tarihli … tescil numaralı /… sınıfta tescilli “…” markasının, 25.06.1999 tarihli … tescil numaralı …, sınıfta tescilli “…” markasının ve 21.06.2000 tarihli … tescil numaralı 01. sınıfta tescilli “…” markasının sahibidir.
Davacı tarafın dosyaya sunduğu deliller işbu tescilli markalarının kullanımına ilişkin olmayıp davacı tarafın tescil başvurusunda bulunduğu ancak reddedilen “…” markasına ve “…” markasının kullanımına ilişkindir.
Davalı taraf ise hükümsüzlüğü talep edilen 30.12.2003 tarihli … tescil numaralı ve … … ve … sınıflarda tescilli “…” markasının sahibidir. Davalı taraf davaya konu markanın tescil tarihinden önce kullanılmış ve tescile konu mallar ve hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığım özellikli 01. ve 03. sınıfta emtiaların 54 yıldır müvekkili tarafından kullanılan ve onun bilinen ve markaya konu adıyla anıldığı ve ayırt edildiğini ileri sürmüş ancak markayı eskiye dayalı olarak kullandığı ve kullanımla ayırt edicilik kazandırdığı iddiasına ilişkin dosyaya delil sunmamıştır.
Bu durumda markalann tescil tarihleri ve iltibas durumlan nazara alınarak raporda inceleme ve değerlendirmeler yapılmıştır..
Taraflara ait markalar incelendiğinde raporda da belirtildiği üzere; davacı markalarının daha eski tarihli olarak tescil edildiği görülmektedir. Bu aşamada uyuşmazlığın özü markaların sessel, görsel ve işitsel olarak bütün olarak değerlendirildiklerinde iltibasa neden olabilecek nitelikte olup olmadığı üzerinde toplanmaktadır.
Karıştırma ihtimalinin varlığı, her somut olaya göre, malın hitap ettiği tüketici kitlesi, malın cinsi, niteliği, fiyatı vb. unsurlar göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. Karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde; görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlik, çağrıştırma, bütünlük ilkesi ve toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları temel olarak dikkate alınması gereken kriterlerdir.
Somut uyuşmazlıkta büyükbaş ve küçükbaş hayvan yemleri organik gübre mallarının ortalama tüketicileri toplumdaki herkes değil, veteriner hekim, ziraat mühendisi, zooteknisi, çiftçi ve besiciler gibi belli meslek gruplarında olan kişiler ile uzmanlardır. Dolayısıyla karıştırılma ihtimali kriterlerinin değerlendirmesinde de bu kişiler dikkate alınmalıdır. Somut uyuşmazlıkta taraf markalan kapsamındaki emtialara bakıldığında ortaklığı tespit edilen emtiaların tamamının ortalama tüketici dikkatinin daha üstünde dikkat, özen, satın alım, inceleme, değerlendirme süreci gerektiren nitelikteki emtialar olduklan, dolayısıyla bu noktada bir iltibas değerlendirmesi yapılırken, ilgili tüketicinin, marketten basit bir gıda ürünü satın alan bir tüketici ile eş nitelikte tutulmaması gerektiği değerlendirilmektedir. Bu nedenle sınıflar açısından yapılan benzerlik incelemesi bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Markalar bütün olarak nazara alındıklarında “…” ibaresinin her iki markada da aynı şekilde yer aldığı, iki marka karşısında kalan tüketicinin markalan karıştırabileceği ve/veya davalı markasını davacı seri markalarından biri sanabileceği ve/veya isletmeler arasında bir bağın olduğunu düşünülebileceği, tüketicinin yanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Ancak bu yanılma markalann aynı, benzer emtia ve hizmet sınıfları için geçerli olabileceğinden markaların tescilli bulunduğu sınıflar üzerinde benzerlik incelemesi yapılması gerekmektedir. Her ne kadar davacı markasında “…” ibaresi yer almak ise de, tekrarlanan “…” ibaresi nedeni ile tüketicinin davalı markasını davacı seri markalarından biri sanabileceği ve/veya isletmeler arasında bir bağın olduğunu düşünülebileceği böylelikle iltibasa neden olabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Markaların tescilli bulunduğu sınıflar üzerinde benzerlik incelemesi;
… numaralı … markası 31. Sınıfta “Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yemleri” emtiasında tescillidir. … numaralı … markası … Sınıfta “Tavuk yemi” emtiasında tescillidir. … numaralı … markası 01. Sınıfta “Organik gübre” emtiasında tescillidir.
Hükümsüzlüğü talep edilen… “…” markası … ve … Sınıflarda aşağıda yer alan emtialarda tescillidir.
Sınıf Mal ve Hizmetler … Tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasal ürünler: Gübreler, deniz yosunları (gübreler), humus, kültür toprağı, kimyasal toprak ıslah (iyileştirme) ! maddeleri, bitki gelişimini düzenleyiciler; aşılama macunu ve ağaç oyuklarını doldurmaya yarayan macunlar gibi özel macunlar, gübrelik turbalar, bitkiler için küf ve mantar önleyici maddeler… Fotoğrafçılıkta kullanılan kimyasal ürünler: Işığa karşı hassas kağıtlar, folyolar ve filmler; pozlanmamış sinema ve fotoğraf filmleri, pozlanmamış röntgen filmleri, film işlemede kullanılan kimyasallar… Bilim sahasında kullanılan kimyasal ürünler: Bilimsel amaçlı teşhis maddeleri/araçları, deney kağıtları, bilimsel amaçlı radyoaktif maddeler, reaktifler… Sanayide kullanılan kimyasal ürünler: Tekstilde ve dericilikte kullanılan kimyasal ürünler (boyalar hariç), işlenmemiş sentetik maddeler, işlenmemiş plastik, işlenmemiş suni reçineler, yağ gidericiler, kalıp ayırma maddeleri, saf su, sınai gazlar, gıda maddelerinin dayanıklı ve taze kalmasını sağlayan maddeler, soğutucu maddeler, sıvı kauçuk (lastik), sanayide kullanılan tuzlar… Yangın söndürücü maddeler, Sondaj makinaları için sondaj çamurları, Derz dolgu ve fayans/mermer yapıştırma maddeleri, Ev ve kırtasiye amaçlı olmayan tutkallar… Kimyasal yakıt, katkı ve tasarruf maddeleri (motor yakıtları için olanlar da dahil), fren sıvıları, antifrizler, motor koruyucu sentetik maddeler, araç motorları için soğutucu maddeler ve bunların kaynamasını önleyici kimyasallar… Kimyasal filtre malzemeleri; kireç ve yosun önleyiciler, kireç ve yosun gidericiler; kimyasal baca temizleyicileri…. Çimento ve beton için katkı maddeleri, sıvı izolasyonu için maddeler…
… Kozmetik maddeleri emdirilmiş kağıt mendiller;kulak temizleme çubukları; kozmetik amaçlı pamuk; ıslak mendiller… Ojeler, rujlar, rimeller, kremler, saç boyaları, şampuanlar, saç bakımı ile ilgili maddeler; kaş kalemleri (eyeliner), pudralar; kozmetik amaçlı aseton; traş kremleri, duş jelleri, petrolyum jeli, epilasyon ürünleri, kınalar; zayıflatıcı kozmetik ürünler; dolu kozmetik çantaları (kozmetik setleri)… Parfümler; uçucu yağlar (esans yağları), kolonyalar, losyonlar, deodorantlar, gülsuyu, traş losyonları, ter önleyici deodorantlar… Deterjanlar ( sanayi ve tıbbi amaçlı olanlar hariç), çamaşırsuyu, çamaşır kolası, çivit, arap i sabunu, yumuşatıcılar, kireçlenmeyi önleyiciler, granül sabun, cam silme maddeleri, ağartma ve parlatma maddeleri… Sabunlar: Tıbbi amaçlı ve koku giderici olanlar da dahil kişisel kullanım için sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, terlemeye karşı sabunlar… Kozmetik ve parfümeri ürünleri ile sabunların üretiminde kullanılan doğal ürünler… Cilalar: Deri eşyalar için cilalar; madeni eşyalar için cilalar; ahşap eşyalar için cilalar, zeminler için cilalar… Aşındırıcı ürünler: Zımpara bezleri, zımpara kağıtları, zımpara tozları ve macunları, pomza taşları, pastalar… Diş bakımı ürünleri: Diş macunları, diş pastaları, tıbbi diş temizleme maddeleri, diş temizleme tozları, diş suları, diş protezleri için temizleme maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları, anti tartar diş macunları…
… Tarım ürünleri: İşlenmemiş hububat (tahıl), yani buğday, arpa, çeltik, yulaf, mısır, darı, çavdar, taze mercimek, pancar… Bahçecilik ürünleri: Taze meyveler ve sebzeler, mantarlar, kültür mantarları… Ormancılık ürünleri: İşlenmemiş odun, tomruklar, işlenmemiş mantar meşesi kabuğu, Tohumlar: Bitki tohumları, çiçek tohumları, sebze tohumları… Canlı hayvanlar: Kanatlı hayvanlar, küçükbaş hayvanlar, büyükbaş hayvanlar, suda yaşayan hayvanlar… Evlerde beslenen hayvanlar için kumlu kağıtlar, kokulu kumlar, gaga taşları… Kurutulmuş bitkiler ve otlar: Dekorasyon amaçlı kurutulmuş bitkiler, otlar ve bunlardan mamul çelenkler, aranjmanlar, samanlar, Malt, Hayvan yemleri; hayvan yemleri için tıbbi amaçlı olmayan katkılar… Canlı bitkiler: Çiçekler, çimenler/çimler, fideler, fidanlar… Kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar…
Kök raporda bilirkişiler davalı markasında yer alan … sınıf ile … sınıfın “Tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasal ürünler: Gübreler, deniz yosunları (gübreler), humus, kültür toprağı, kimyasal toprak ıslah (iyileştirme) maddeleri, bitki gelişimini düzenleyiciler; aşılama macunu ve ağaç oyuklarını doldurmaya yarayan macunlar gibi özel macunlar, gübrelik turbalar, bitkiler için küf ve mantar önleyici maddeler” emtiası davacı markalarında yer alan emtialar ile ayniyet/benzerlik gösterdiği yönünde görüş bildirmiş, tarafların itirazları doğrultusunda alınan ek raporda; davacı taraf da bilirkişi raporuna itirazlarında kendi markasının tanınmış marka olduğunu ileri sürmüş ancak buna ilişkin bir delil sunmadığı, bu durumda markaların tescil tarihleri ve iltibas durumları nazara alınarak inceleme yapıldığı, Türk Patent ve Marka Kuruntunun resmi wcb sitesi üzerinde davalının bilirkişi raporuna itirazları vc mahkemenin bilirkişi heyetine verdiği görevlendirme üzerine davalı firma adına tescilli … ibareli markalar araştırılmış ve PDF olarak işbu heyet raporu ekme eklendiği, sonuç olarak davalı tarafın itiraz dilekçesinde belirttiği gibi 28 adet marka listelenmekte ise de bu markalardan 4 tanesinin müddet olduğu, tanınmış marka dahil 24 tane … ibareli markasının bulunduğu, davalı tarafın … ibareli seri marka ve tanınmış marka hakkı sahibi olduğu, davacı markasından daha eski tarihli olan markalarının “…” ve “…” olduğu, davacının … ibareli markaları Türk Patent ve Marka Kuruntundan sorgulandığında içinde … ibaresi geçen 15 marka bulunduğu bunlardan 5 tanesinin müddet olduğu 3 tanesinin içinde birebir “…” İbaresinin yer aldığı, 2 tanesinin davaya konu markanın tescil tarihinden daha eski tarihli olduğu görüldüğü, davacı markalarının daha eski tarihli olarak tescil edildiği, davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazlarında ileri sürdüğü 1997 tarihli markanın müddet olduğu, davalı tarafa ait dava konusu dışı … ibareli seri markalardan davacı markasından daha eski tarihli olanlar “…” ve “…” olup 5. Sınıfta tescilli ve bu markalar davalı tarafın “…” ibaresi üzerinde eskiye dayalı kullanımı olduğunu göstermediği, davalı taraf dosya kapsamında ticaret unvanını markasal olarak kullandığını ispat eder delil sunmadığı, ancak davalı tarafın biofarma ibaresi üzerinde tanınmış marka kararı bulunduğu, bu aşamada uyuşmazlığın özü markaların sessel, görsel ve işitsel olarak bütün olarak değerlendirildiklerinde iltibasa neden olabilecek nitelikte olup olmadığı üzerinde toplandığı, markalar bütün olarak nazara alındıklarında “…” ibaresinin her iki markada da avın şekilde yer aldığı aynı benzer emtialar açısından iki marka karşısında kalan tüketicinin markaları karıştırabileceği ve/veya davalı markasını davacı seri markalarından biri sanabileceği ve/veya işletmeler arasında bir bağın olduğunu düşünülebileceği, tüketicinin yanılabileceği, bu yanılma markaların aynı, benzer emtia ve hizmet sınıfları için geçerli olabileceğinden davalı markasının mülga 556 sayılı KHK Madde 7 (b) ve 8 (b) uyarınca ve Madde 42 uyarınca … Sınıfta yer alan “Hayvan yemleri; hayvan yemleri için tıbbi amaçlı olmayan katkılar” ile … sınıfın “Gübreler, deniz yosunları (gübreler),” emtiaları için hükümsüzlük koşullarının oluştuğu değerlendirmelerinde bulunulduğu, bu defa kök rapordan farklı kanaate ulaşmalarında gerekçe bildirilmediğinden bahisle dosya tekrardan aynı heyete tevdi olunmuş olup sunulan 2. Ek raporda; her ne kadar kök raporda diğer bazı emtialar da heyetimizce benzer bulunmuş ise de, malların dağıtım ve satış kanalları, kullanım amaç ve yöntemleri, ikame imkanı gibi kriterler göz önüne alındığında, davalı tarafın dosyaya ibraz ettiği tanınmış marka kararı nedeni ile bilinçli tüketiciye hitap eden bu tür ürünler yönünden birebir aynı olmayan emtialar açısından, tüketicinin yanılmayacağı kanaati oluştuğundan kök rapordaki görüş daraltılarak sadece “Hayvan yemleri; hayvan yemleri için tıbbi amaçlı olmayan katkılar” ile … sınıfın “Gübreler, deniz yosunlan (gübreler),” emtiaları yönünden iltibas oluştuğu kanaatine varıldığının belirtildiği sunulan son raporun gerekçelendirildiği dikkate alındığında hükme esas alınabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporu ve izahı yapılan mevzuat kapsamında talep değerlendirildiğinde davalı adına TPMK nezdinde … no ile tescilli ” …” ibareli markanın davacı adına önceki tarihli olarak tescilli olan … Sınıfta “Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yemleri” emtiasında tescilli … numaralı … markası, … Sınıfta “Tavuk yemi” emtiasında tescilli … numaralı … markası ve … Sınıfta “Organik gübre” emtiasında tescilli … numaralı … markası ile … Sınıfta yer alan ” Hayvan Yemleri; hayvan yemleri için tıbbi amaçlı olmayan katkılar ” emtialar ile … Sınıfta yer alan ” Gübreler, deniz yosunları ( gübreler), ” emtiaları yönünden iltibasa sebebiyet verdiği, mevzuat kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davalı markasının sonraki tarihli tanınmış marka tescilinin mevcut yargılamayı etkilemeyeceği gibi tescil tarihi itibarı ile tanınmış marka olgusunun da ispatlanamadığı anlaşılmakla denetime elverişli değerlendirmeler içeren son heyet raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı adına TPMK nezdinde … no ile tescilli ” … ” ibareli markanın … Sınıfta yer alan ” Hayvan Yemleri; hayvan yemleri için tıbbi amaçlı olmayan katkılar ” emtialar ile … Sınıfta yer alan ” Gübreler, deniz yosunları ( gübreler), ” emtiaları yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan harcın mahsubu ile bakiye kalan 45,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 44,50 TL harç ve 2.303,00 TL yargılama giderinin takdiren belirlenen 1.151,50 TL’si olmak üzere toplam 1.196,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen talepler yönünden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen talepler yönünden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2021

Katip …
¸

Hakim … ¸