Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/168 E. 2019/341 K. 19.08.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/168
KARAR NO : 2019/341

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 19/08/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkez adresinden yönetilen, dünyaca tanınmış otomotiv markalarının atanmış olduğu ülkeleri ihtiva eden bölgelerinde bayi ve servis ağı olarak tek yetkili düstribütörü olarak faaliyetlerini sürdüren bir şirket olduğunu, … marka araçların, yedek parça ve ekipmanların üreticisi ve ihracatçısı … (…) şirketinin müvekkili firmaya ¸ markası ve her çeşit fikri mülkiyet hakkını koruma olumsuz ve haksız eylemlere karşı yasal başvurularda ve taleplerde bulunma yetkisi verdiğini, müvekkilinin ¸ marka (… Tescil No-… Tescil No) araçları ve yedek parçalarını, araçların servis hizmetlerini markanın tek yetkili distribütörü olarak Türkiye ve K. Irak Bölgesinde yaygın servis ve bayi ağıyla pazarladığını ve müşterilerine kaliteli hizmet verme gayretinde olduğunu, Güney Kore Menşeili, … Şirketi ile 5 yıl müddetli tek yetkili (İnhisarı mahiyette) distribütörlük sözleşmesini akdederek, bu şirketin ihracatçısı, üretimi ile fikri ve sınai mülkiyetinde ki araçların yedek parçalarının ve yetkili servis hizmetlerinin Türkiye bölgesinde ki, tek yetkili- inhisari- satıcısı konumuna geldiğini, davalı firmanın hiçbir yasal dayanağı olmadan, ¸ markasına ait otomobillere ait yedek parça ürünlerini gerek ofisinden gerekse … ve … adresleri üzerinden satışa sunduğunu, davalı tarafa işbu haksız ve hukuka aykırı tecavüzün sonlandırılması için ihtar gönderildiğini ancak sonuçsuz kaldığını ve davalının internet siteleri üzerinden satış yapmaya devam ettiğini, davalı tarafın sitede yapmış olduğu”… satış sonrası ayağında özellikle … yedek parça konusunda kullanıcısına ülkemizde ve dünyaca yıllarca sıkıntı yaşatıyor olaması en büyük dezavantajı tabi ki… Ülkemizde ne yazık ki Kore araçlarından olan … için yeterli destek ve araca sahip çıkabilecek yetkili servisler mevcut değil. Durum böyle olunca bizler de yetkili servislerin dışında bu aracın devamını sağlamak, müşterimizi yarı yolda bırakmamak adına … yedek parça desteğini liste ve uygun fiyatlarla sunuyoruz.” şeklindeki açıklama ile açıkça haksız rekabet oluşturduğunu, davalının ofisinden de yaptığı satışlarda kullandığı faturalarda müvekkili firmanın sanki yetkili bayisiymiş gibi marka ismini kullandığını, ticari faaliyeti altında ki mal ve hizmetlerinde, iş yaptığı evrak, broşür ve tabelalarında, internet sitesi ve sosyal medya adreslerinde yetkili satıcı, yetkili servis, yetkili yedek parça sağlayıcısıymış gibi aldatıcı ifadelerde bulunduğunu, bu eylemlerinin müvekkilinin markasına tecavüz oluşturduğunu, davalının satış ve dağıtımını yaptığı ürünlerden memnun kalmayacak müşteriler sebebiyle de müvekkilinin prestij kaybına neden olacağından bahisle davalı tarafından, müvekkilinin yetkili distribütörü olduğu … Tescil Numaralı ¸ Markasından ve … tescil numaralı ¸ Markasından doğan haklarına tecavüz teşkil eden tüm ürünlerin üretiminin, satışının, pazarlanmasının, dağıtımının, ithalinin ve ihracının, sergilenmesinin, herhangi bir şekilde internet sitesinde tanıtımının (… sitesi ve …) yapılmasının engellenmesine yönelik 6769 sayılı yasanın ilgili maddesi ile HMK m.389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin yetkili yetkili distribütörü … tescil numaralı … markasından ve … tescil numaralı … markasından, doğan haklarına davalı tarafından vaki marka tecavüzü fiilinin tespiti, durdurulması, tecavüzün giderilmesi, marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere gerekli önlemlerin alınarak müvekkile ait markalar ile aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzeyen markaların, davalı tarafından mal veya ambalaj üzerine konulmasının yasaklanmasına, davalıya ait … sitesi ve … üzerinden satımının yasaklanmasına, bu markaları taşıyan malın piyasaya sürülmesinin, stoklanmasının, gümrük bölgesine girmesinin, gümrükçe onaylanmış herhangi bir işleme tabi tutulmasının yasaklanmasına, ilgili markaların iş evrakı ve reklamlarda kullanımı dahi her türlü kullanımına son verilmesine ve kaldırılmasına, haksız rekabet fiilinin tespiti, men’i, ref’i ve haksız rekabetten doğan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, tecavüz ve haksız rekabet sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda da bu müvekkiline ait markaları ile aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzeyen markaların üzerinde kullanılarak üretilmiş, stoklanmış, depolanmış, dağıtılmış ve/veya satışa sunulmuş ürünlerin ve bu ürünlerin dağıtımı ve tanıtımı için hazırlanmış basılı malzemeler, sair tanıtım malzemeleri ve araçları ile her türlü materyalin bulundukları yerlerden toplanmasına ve imha edilmesine, verilecek mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de; 08.08.2019 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında uzlaşma sağlanması nedeni ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu vekaletnamenin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu, 15.08.2019 tarihine kadar geçerli olan süreli vekaletname olduğu, sürenin bitiminden önce davadan feragat dilekçesini sunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. Maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş taraflar arasındaki protol uyarınca yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesindeki açık yetkisine dayalı olarak 08.08.2019 tarihli dilekçesindeki vaki feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 19/08/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır