Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/158 E. 2020/370 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/158
KARAR NO : 2020/370

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Giderilmesi, Alan Adının Erişime Engellenmesi
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Giderilmesi, Alan Adının Erişime Engellenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava ve devamı dilekçelerinde özetle; Müvekkili şirketin 1998 yılında İstanbul’da kurulduğunu ve vize başvurularının kabulü, değerlendirilmesi ile ilgili destek hizmetleri alanında uzmanlaşmış alanında lider şirketlerden biri olduğunu; müvekkili şirketin …, … ve … ofislerinde ulusal bazda hizmet ağı, takip ve durum bilgilendirme uygulama teknolojileri hizmetlerini sunduğunu; bu kapsamda çoklu dil destekli operatörler ile Türkçe, İtalyanca, Almanca ve İngilizce başvuruların yönetimini sağladığını, ofislerinde ulusal bazda hizmet ağı, takip ve durum bilgilendirme uygulama teknolojileri hizmetlerini sunduğunu, müvekkili şirketin faaliyetlerinde “…” markasını kullandığını; “…” markasının … tescil numarası ile müvekkili adına tescil edilmiş olduğunu; müvekkili şirketin https://… alan adı üzerinden de vize hizmeti verdiğini; vize başvuru sahiplerinin müvekkili şirkete şikayetleri sonucunda ve harici araştırmaları neticesinde davalı tarafın http://… alan adlı internet sitesini kullandığını tespit ettiklerini; bu alan adının yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcısının davalı şirket olduğunu, davalı tarafın internet sitesi ile müvekkili şirketin internet sitesinin aynı müşteri kitlesine hitap ettiğini ve sunulan hizmetlerin aynı olduğunu tespit ettiklerini; müvekkili şirkete ait tescilli markahın izinsiz kullanıldığının … 19. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı E-Tespit Tutanağı ile tespit edilmiş olduğunu; müvekkilinin tescilli “…” markasının ayırt edilmeyecek benzerinin kullanılmasının SMK m.7/3 gereğince müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini; davalı tarafın, müvekkili şirketin sektördeki tanınmışlığından ticaret unvanından, markasından yararlanarak haksız yarar sağladığını ve müşteri kitlesi edindiğini; davalının faaliyetlerinden mağdur olan kişilerin müvekkili şirketin çağrı merkezlerini kilitlemekte olduklarını; davalı eyleminin, Almanya’ya ve İtalya’ya vize başvuruları konusunda resmi olarak yetkilendirilmiş olan müvekkil şirketin Alman ve İtalyan resmi makamlan gözünde de itibarını sarstığını; Alman ve İtalyan Başkonsoloslukları ile müvekkili şirket arasında vize başvurularına yönelik olarak akdedilen sözleşmeyi sona erdirme yönünde tehlikeye soktuğunu; davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eyleminin tespitini, son verilmesini, kullanılmamasını, davalının aldatıcı ve yanıltıcı davranışlarına son verilmesini, davalı tarafın kanuni, akdi ve mesleki teamül şartlarına uygun hareket etmesini, kararın Türkiye’de yayın yapan tirajı en yüksek gazetede masrafı davalılardan alınmak üzere ilanını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap sunulmamış ve herhangi bir delil bildirilmemiştir.
İşbu dava 6769 sayılı SMK hükümleri kapsamında açılmış Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Giderilmesi, Alan Adının Erişime Engellenmesi talepli davadır.
Mahkememizce, davalı tarafın kullandığı iddia edilen internet sitesinin incelenerek davacının tescilli markası ile karıştırılma ihtimaline sebebiyet verecek ve marka hakkına tecavüz oluşturacak kullanımın bulunup bulunmadığı hususlarında bir marka vekili ve bir bilişim uzmanı vasıtası ile bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
16/03/2020 havale tarihi ile mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; … İnternet alan adı kütük kaydı verilerine göre davacının iddialarında haklı olabileceği, yer sağlayıcısı olduğu bilinen ” …” unvanlı özel/tüzel kişiliğin içerik sağlayıcısının da olabileceği kanaatinin kuvvetle oluştuğunu, davalı unvanı ile internet sitesi arasında doğrudan bir bağlantı tespit olunamadığı ancak, veride eksilmenin, alan adı kütük kaydında bulunabilirliği engellemek üzere değişikliğe gidilmesi olabileceği şeklinde yorumlandığı, davacının tespitinden sonra alan adının erişime kapatıldığının değerlendirildiği, davacının tescilli “…” markasının … alan adı ve site içeriğinde “…” ibaresinin ticari etki yaratacak şekilde markasal olarak kullanılıyor olmasının davacının marka tescilinden doğan hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bir markanın Türk patent marka siciline tescili zorunlu olmamakla beraber, markanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesince tescil edilmesi, marka sahibine, markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasını önlemeyi talep etme hakkı verir (SMK m.7). tescilli marka sahibinin tescilden doğan haklarının ihlali, marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilir, marka hakkına tecavüz oluşturan fiiller Sınai Mülkiyet Kanunu m.29/l’de sayılmıştır. buna göre, Sınai Mülkiyet Kanunu m.7’de belirtilen ihlal de tecavüz kapsamında değerlendirilir (SMK m.29/l/a).
Marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek ve markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde ulundurmak da marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilir.
Davacı adına tescilli olan ve davaya dayanak yapılan markanın Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde, … tescil numaralı “…” markasının 35 ve 39. sınıfta tescil edildiği anlaşılmıştır.
Tescilli markadan doğan hakka tecavüz edilip edilmediği değerlendirilirken ön şart markasal bir kullanımın olması gerektiği, bir işaretin ticari hayatta üçüncü bir kişi tarafından, üretilen ürün veya sunulan hizmetlerin diğer işletme ürün ya da hizmetlerinden marka işlevi görecek şekilde ayırt edilebilmelerini sağlamak amacıyla kullanılıyorsa, o işaretin marka hukukunun alanında değerlendirilmesi gereken bir kullanımı söz konusu olduğu, Sınai Mülkiyet Kanununda markasal kullanım sayılan hallerin örnekseme yoluyla sayıldığı (SMK m.7/3) bu hallerden birinin de işaretin İnternet ortamında kullanılması olduğu, buna göre işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmasının markasal kullanım olduğu düzenlenmiştir. (SMKm.7/3/d)
Somut olayda; davacının, dava konusu … alan adlı internet sitesi içeriğinde “…” ibaresinin kullanıldığını ispat etmek amacıyla … 19. noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no.lu E-Tespit Tutanağını detil olarak ibraz etmiştir. … alan adlı internet sitesi arşiv kaydı içeriğinde “…” ibaresinin kullanıldığı; bu site içeriğinin davacıya ait görünümü verilecek şekilde oluşturulduğu; aynı faaliyet alanı ve kitleye yönelik bir girişim olduğunun tespit edildiği, davacının … adlı internet sitesi ve dava konusu…. alan adlı internet sitesi içeriğinden faaliyet alanlarının internet üzerinden yapılan başvuruların kabulü, değerlendirilmesi ve bununla ilgili destek hizmet verilmesi olduğu tespit edildiği, her ne kadar teknik bilirkişi raporunun hazırlandığı tarih itibari ile dava konusu içeriğe erişilememiş ise de davacı tarafından yapılan noter tespiti sonrasında … internet sitesi içeriğinin erişime kapatılmış olabileceği, arşiv bulguları, internet alan adı kütük kaydı verilerine göre davacının davasını ispatlamış olduğu gözetilerek SMK 7/3-d maddesi uyarınca davalının … alan adı ve site içeriği şeklinde kullanımının davacının marka hakkına tecavüz ettiği ve haksız rekabet yarattığının tespiti ile tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, … internet sitesinin hüküm kesinleştiğinde erişiminin engellenmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının … alan adı ve site içeriği şeklinde kullanımının davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
2-… internet sitesinin hüküm kesinleştiğinde erişimin engellenmesine,
3-Masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere hükmün Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 10,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 137,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.637,30 TL ve 88,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.726,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.28/10/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸