Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/144 E. 2019/191 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/144
KARAR NO : 2019/191

DAVA : FSEK-Alacak
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 17/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin çok uzun senelerdir yazılım sektöründe aktif şekilde faaliyet göstermesi dolayısıyla geniş bir müşteri portföyüne sahip olduğunu, alanında son derece güvenliik, saygın, ticari itibarını oturtmuş bir bilişim firması olduğunu, müvekkilinin …, … Asistan isimli yazılım ürünlerinin tüm fikri mülkiyet haklarının da geniş manada sahibi olduğunu, davalının talep ve ihtiyacı doğrultusunda yönlendirilen müvekkili şirket yetkilsinin …’e gönderdiği e-posta ile tarafların tanıştığını, sonrasında yüzyüze toplantı gerçekleştirildiğini, toplantıda davalı yanın müvekkili ürününü kullanmaya başlamaya karar verdiklerini ve ürünlerin oldukça iyi ve verimli olduğunu belirten davalı yanın müvekkili ile yatırım konusunu konuşmak istediklerini ifade ettiklerini, ancak ödeme ve fiyat konusunda taraflar arasında bir görüşme yapılmadığını, proje için müvekkilinin davalı yana teklif sunduğnuu, projede kullanım kapasitesini belirleyen unsur olarak 3 agent üzerinden rakam teklif edildiğini, ancak davalının bunu 10 agent kapasitede giriş yaparak kullandığını, davalı yanın yetkilisi …’in işten ayrıldığını ve geride kalanların tüm süreç ve yazışmalarda kendilerinin de hem toplantılara katılarak hem de bizzat e-postaların onlara iletilmesine rağmen hiçbir şeyden haberleri yokmuş gibi bir art niyetli tutum sergilediklerini, bunlara rağmen davalı tarafın tüm taleplerinin gereği gibi ifade edildiğini, ürün ve hizmetle ilgili tek bir aksama müvekkili tarafından yaşatılmadığını, müvekkilinin yaptığı işlere rağmen ödeme alamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, “…” için davalı firmanın sözleşmede düzenlenen 2 yıllık tahahhüt süresi dolmaksızın sözleşmeyi erken biçimde sona erdirmesinden dolayı geçersiz hale gelen ücretsiz (aylık 850,00 TL üzerinden 3 aylık ücretsiz kullanım bedeli olarak toplamda alınması lazım gelen fakat alınmamış olan tutar olan 2.550,00 TL için şimdilik 2.000,00 TL) ve indirimli kullanım (6 aylık kullanıma karşılık indirim tutarı toplamı 170,00 TL x6 ay -temmuz aralık 2018 dönemi- =5.000,00 TL), “otel rezervasyon, … projesi ve yatırım ortaklığı” için 42.000 USD proje bedeli olarak kararlaştırılan tutarına karşılık şimdilik 45.000,00 TL’sinin, “…” projesi için 850,00 TL aylık … tarifesinden x 11 ay kullanıma karşılık = 9.350,00 TL için şimdilik 7.500,00 TL’nin ticari temerrüt faiziyle birlikte hesaplanarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun “MADDE 20-13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde…yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 10/05/2019 tarihinde açıldığı, ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın tensiben usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçeleri ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının “davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle” dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 1.033,54 TL’den karar harcı olan 44,40 TL’nin düşülmesine, kalanı 989,14 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 17/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır