Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/140 E. 2020/312 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/140
KARAR NO : 2020/312

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekillleri vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle, müvekkilleri … (…) ve ….(…)’nin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 42. maddesi uyarınca, üyeleri bulunan müzik eseri sahiplerinin (besteci, söz yazan, aranjör ve editör) başta 5846 sayılı yasa olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerinden doğan haklannı takip, talep ve tahsil etmek üzere kurulmuş olduğunu, Davalının … logolu televizyon kanalının sahibi olduğunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 43’iincü maddesi gereğince davalının, … logolu televizyon kanalında müvekkilleri meslek birliklerinin repertuvarlarına dâhil olan eserleri yayınlayabilmek için müvekkilleri meslek birlikleri ile FSEK madde 52 kapsamında yazılı izin sözleşmesi imzalama zorunluluğu olduğunu, davalının müvekkilleri meslek birlikleri ile lisans sözleşmesi imzalamadığını müvekkilleri meslek birliklerinin repertuarında yer alan eserleri, sahibi olduğu televizyon kanalında yayınlamaya devam ettiğini, davalının müvekkilleri meslek birliklerinin repertuarında yer alan eserleri bedel ödemeksizin bilerek ve isteyerek yayınlamaya devam ettiğini, müvekkilleri meslek birliklerinin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan doğan mali haklarını ihlal ettiğini ve tespit tarihinden sonraki yayınları nedeni ile de ihlale devam ettiğini, davalının kötüniyetli haksız fiiliinin ihtiyati tedbir mahiyetinde durdurulması, müvekkilleri meslek birliklerinin dolayısıyla eser sahiplerinin uğradıkları zararların katlanarak devam etmesinin engellenmesi amacıyla gerekli olduğunu, Bu durumun davalının, dava tarihinden sonra da müvekkilleri meslek birliklerinin repertuannda yer alan eserleri bedel ödemeden yayınlamaya devam edeceğine dair karine teşkil ettiğini, müvekkilleri meslek birliklerinden izin almaksızın müzik yayını yapan her türlü işletmenin ortaklaşa gerçekleştirdiği büyük maddi zararın bir ölçüde de olsa parçasının karşı taraf olduğunu, tüm gelişmiş dünya ülkelerinde fikri mülkiyet haklarına verilen önem ve buna bağlı olarak ilgili sektörlerin bu haklardan kaynaklanan gelirlerinin hızla arttığını, teknolojik gelişmeler nedeni ile azalmakta olan fiziki satışların yerini önemli ölçüde bu gelirlerin aldığını, ülkemizde de benzer bir durum yaşandığını, fiziki satışların gerek teknolojik gelişmeler gerekse “…” ürünler nedeniyle düştüğünü, izinsiz kullanımlar nedeniyle fikri mülkiyet haklarından kaynaklanan gelirlerin düşük olduğunu, verilecek tedbir kararının başta davalı olmak üzere izinsiz müzik kullanıcıları için caydırıcı olacağını, davalı yayın kuruluşunun müvekkilleri meslek birliklerinin repertuvarının izinsiz kullanması ve bunun için bir ücret de ödemiyor olmasının davalı yayın kuruluşunun kendi sektöründe de haksız rekabetin oluşmasına yol açtığını, müvekkilleri meslek birliklerinden izin alarak ve bedellerini de ödeyerek müzik yayını yapan işletmelerin bunun bedelini ödemeyenlere nazaran daha fazla maliyetlerle karşılaştığını ve tüketicilerine sundukları imkanların da bu gider tablosuna göre belirlendiğini, izinsiz müzik yayını ve kullanımı sonucunda hak sahiplerinin almaları gereken haklardan mahrum kaldıkların devletimizin de önemli bir vergi gelirinden yoksun kaldığını, davalı ile defalarca gerçekleşen görüşmelerin sonuçsuz kaldığını bunun üzerine müvekkilleri meslek birliklerinin arabuluculuk sürecine başvurduğunu, ancak davalı yanın FSEK’in açık hükümlerine göre izinsiz ve haksız kullanıma rağmen uzlaşmaya yanaşmadığını, bu nedenle arabuluculuk sürecinin de sonuçsuz kaldığını ve işbu davayı açma gereğinin doğduğunu beyanla, davalıya ait … logolu televizyon kuruluşunda, başta FSEK olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olarak müvekkili meslek birliklerinin repertuarlarında yer alan eserlerin umuma iletildiğinin ve davalının bu eyleminin müvekkili meslek birliklerinin FSEK’ten doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, FSEK 66.maddesi uyarınca müvekkili meslek birliklerinin mali haklarına tecavüzünün ref’ine, FSEK 69.mad. uyarınca müvekkili meslek birliklerinin mali haklarına tecavüzün men’ine, FSEK 77. Mad. Uyarınca, davalının tecavüzlerinin sürmekte olması nedeni ile, davacı meslek birliklerinin talep tarihi itibariyle korumasında bulunan repertuarda yer alan eserler ile talep tarihinden sonraki tarihli yetki belgelerine istinaden ek bildirimler yapılarak müvekkili meslek birlikleri repertuarına dahil olacak eserlerin kullanılması sureti ile … logolu televizyon kuruluşunda umuma iletilmesinin yasaklanması yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, tedbir kararının, müvekkillerinin lisans sözleşmesi imzalanması yönündeki her türlü girişimine ve başvurduğu arabuluculuk sürecine davalı tarafından olumsuz dönüş yapılması nedeni ile uğramakta olduğu ve katlanarak devam ettiği büyük zarara karşın davalının kötüniyetle haksız kazanç elde etmeye devam etmesi sebebiyle HMK’nın ilgili maddeleri gereğince teminat alınmaksızın verilmesine, FSEK 68.mad. uyarınca davalıya ait yayın kuruluşunun, müvekkili meslek birlikleri koruması altındaki eserleri, izin almadan ve mali hak bedelini ödemeden kullanması sebebiyle müvekkili meslek birlikleriyle sözleşme yapılmış olsaydı davalı yayın kuruluşunun ödemek zorunda kalacağı bedelin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 2018 yılı için kamuya deklare edilen yasal tarife uyarınca bilirkişilerce hesaplanacak maddi tazminat bedelinin şimdilik 1.000,00 TL’sinin FSEK mad. 68 uyarınca üç katı olan 3.000,00 TL maddi tazminatın 2018 yılı başından itibaren T.C Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı reeskont faizi oranında faizi ile birlikte tahsiline, verilecek kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 24/06/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin açıklattırılmaya muhtaç olduğunu, dilekçelerinde yayınlanan eserleri gösteren kayıtları içerek RTÜK CD’sinin kendilerine tebliğ edilmediğini ve dava dilekçesinde hiçbir açıklamada bulunulmadığını, belirsiz alacak mı yoksa kısmi dava mı olduğunun tam olarak anlaşılamadığını, davalı şirketin … 1.FSHHM’nin … ve … esas sayılı dosyaları ile aynı tarihte dava açtıklarını, davalarda dayanak gösterilen yayın tarihlerinin ve talep miktarlarının aynı olduğunu, … ile yaptıkları sözleşme bedellerinin … ile yapılan sözleşme bedeliyle aynı olamayacağını davacıların da bilgisi dahilinde olduğunu, davacı yanın, tüm çabalarına karşın müvekkilinin 2018 yılı için sözleşme yapmaktan kaçındığını, meslek birlikleri repertuarlarını izinsiz yayınlayarak davacıları zarara uğratıp kendisinin haksız kazanç elde etmeye devam ettiği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı yanın 5846 sayılı FSEK 77.maddesinde yer alan düzenlemeyi dilekçesine alıntılıyarak ve bazı bölümlerini koyu olarak yazarak bir nevi esaslı bir zararın önlenmesi için yayınların ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasının elzem olduğu algısını yaratmak istediğini, ancak davacılarının iddialarının tamamı somut olay gerçekliğinden uzak olduğunu, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, davacı yanın müvekkilinin tecavüzünü ortaya koyamadığını, davacının koruması altında bulunan eserlerin yayınlanması amacıyla anlaşma yapma davetine müvekkili şirketin baştan itibaren icabet ettiğini ve netice alınmaması sebebinin davacı yanın dayatmacı tutumu olduğunu belirtmiş ilk olarak davanın usulden reddini, aksi halde hukuki şartlarının oluşmadığı için tedbir talebinin reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 25/06/2019 tarihli ara kararıyla; tedbir talebinin kabulü ile davacı repertuarında yer alan eserlerin davalıya ait … logolu TV’de umuma iletiminin önlenmesine, ancak davalı tarafça takdiren 20.000,00 TL teminatın yatırılması halinde tedbirin uygulanmamasına karar verildiği ve davalı tarafından kesin teminat mektubunun yasal süresi içinde Mahkememize ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Dava, davacı Meslek Birliklerinin repertuarında yer alan eserlerin umuma iletildiğinin ve bu şekilde Meslek Birliğinin 5846 sayılı FSEK’ten doğan haklarına tecavüzün tespiti, men’i, ref’i ve FSEK m.68 uyarınca üç katı tutarında tazminat talebine ilişkin davadır.
Davacı … vekilinin 02.12.2019 tarihli dilekçesi ile davadan ve tüm taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiği, davacı … vekilinin 17.02.2020 tarihli dilekçesi ile taraflarca hukuki ihtilaf konusunda anlaşıldığından davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin13.10.2020 tarihli duruşmada yargılama giderlerine ilişkin bir taleplerinin bulunmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde davadan feragate yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın, vaki FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.